Uzayda Ölen İlk Canlı Layka’nın Hazin Hikayesi

Görkem Can
3 min readSep 28, 2018

--

3 Kasım 1957’deki zorlu macerasıyla, uzaya çıkan ve yörünge dışında ölen ilk canlı unvanını kazanan Kozmonot köpek Layka, Moskova’da bulunan Rus Kozmonot Eğitim Merkezinin önünde ölümsüzleştirilir. 11 Nisan 2008’de açılışı yapılan heykeldeki figür, roketin üzerinde sessizce duran bir köpeği tasvir etmektedir.

Pek çok ülkede anısına kitaplar, albümler ve pullar yayımlanacak şanssız Layka’nın hikayesini paylaşmanın anısını yaşatabileceğini düşündüğümüzden sizler için özet bir derleme hazırladık.

Alelacele bir projeyle tarih yazmak!

40. kuruluş yıl dönümü olan 7 Kasım’ı yeni bir uzay başarısıyla taçlandırmak isteyen Sovyetler Birliği, Sputnik 1 ile ABD karşısında tabela üstünlüğünü ele geçiren Nikita Kruşçev’in emriyle çalışmalara başlar. Soğuk savaş son sürat devam etmektedir ve belirlenen tarihe sadece 5 hafta kalmıştır. Bu süre içinde uzay aracının tasarlanıp inşa edilmesi, fırlatma akışı ve testlerin yapılması gerekmektedir. Sputnik 2’nin içinde bir köpeğin yer alması uygun görülerek yeni aracın geliştirilmesine başlanır.

Yetkililer, yaşayan organizmaların uzayda vereceği tepkiler ile ilgili bilgi edinilmesini sağlamayı amaçlayan test niteliğindeki bu ilk denemede uzaya kozmonot yerine hayvan göndermenin gerekli olduğu kanısına varırlar.

Albina, Muşka ve Layka seçilir.

Aşırı soğuk ve açlığa dayanıklı olduklarından, bu tip zorlayıcı görevlerde Sovyet bilim insanları genellikle sokak köpeklerini kullanmayı tercih ediyordu. Yine öyle olur ve Rus bilimci Oleg Gazenko; Moskova’da başıboş dolaşan sıradan sokak köpeği Layka’nın kaderini değiştirir.

Sibirya kurdu ve teriyer kırması olan dişi Layka; arkadaşlarıyla kavga etmiyor, sakin mizacı gereği insanlarla gayet iyi anlaşıyor ve oyun oynamayı çok seviyordu.

20 günlük süreçte teste sokulan köpekler; oturma, kalkma ve beslenme dışında hareket imkanı bulunmayan, giderek küçültülen kafeslerde tutulur. Yaşam alanlarının darlığı yüzünden strese girerek boşaltım yapamaz hale gelirler, müshil ilaçları da işe yaramaz. Aynı zamanda uzaydaki yiyecekleri olacak yüksek besinli jöle kıvamındaki bir mamaya da alışmaları gerekmektedir. Tüm baskı ortamı sürekli harekete alışan bu gariplerin kalp ritmini ikiye çıkardığı gibi kan basınçlarını da 30–65 torr civarına yükseltecektir.

Mühendisler bir yandan, Layka’nın rahatını sağlayacak soğutma ve beslenme sistemi gibi geçici önemler üzerinde çalışsalar da bu 7 günlük maceranın dönüşü olmayan bir yolculuk olacağının farkındaydılar. Zira Sputnik 2, önlerindeki kısıtlı süreleri düşünüldüğünde dünyaya geri dönebilecek yeterlilikte tasarlanmamıştı. Bu yüzden Layka’nın görevinden sağ dönemeyeceği kesindi. Sadece Layka’nın gidişi konuşuluyor, kimse sonrasından bahsetmiyordu. Hayvan hakları savunucuları ilerleyen yıllarda yaşananlara tepki gösterecektir.

Layka’yı son yolculuğundan önce çocuklarıyla oynaması için evine götürecek Dr. Vladimir Yazdovski, yıllar sonra yayımlanan bir kitapta şu sözleri paylaşır: “Onun için güzel bir şeyler yapmak istedim. Yaşamak için o kadar az vakti vardı ki.”

Layka nasıl öldü?

Elbette bazı sorunların yaşanması kaçınılmazdı ve beklenildiği gibi de oldu. Kabin sıcaklığını 40 dereceye kadar yükselten hasarlara rağmen Layka mamasını yemiş, ilk anlarda dakikada 240 kez atan kalp atışları normalde dönmüştü. Fırlatmadan yedi saat sonra ise alıcılar mekikten bir daha yaşam belirtisi sinyali alamadı. Layka, uzaya gönderilmiş, böylelikle dünyanın yörüngesine çıkmış ve yörüngede ölmüş ilk canlı olarak tarihe geçti.

Beş ay ve dünya çevresinde yapılan 2.570 dönüşün ardından Sputnik 2, 14 Nisan 1958’de, Layka’nın cansız bedeniyle birlikte yörüngeyi terk edecektir. Layka’nın aramızdan ayrılışından 3,5 yıl sonra, 12 Nisan 1961’de Yuri Gagarin uzaya çıkan ilk insan olacaktır.

“Böylesine kısıtlı zamanda güvenilir bir ısı denetim sistemi yaratabilmek pratik olarak imkansızdı.” eleştirisinde bulunan Dr. Dimiti Malaşenkov, 2002’de Dünya Uzay Kongresine sunduğu bir makalede, Layka’nın fırlatmadan 7 saat sonra aşırı ısınma ve stres nedeniyle öldüğünü açıklar.

Layka’nın eğitiminden sorumlu olan Oleg Gazenko, köpeği ölüme yollamak konusundaki pişmanlığını, “Görevden öğrendiklerimiz, köpeğin ölmesini haklı kılmaya yetmiyor. Onları konuşamayan bebekler olarak görüyor ve üzülüyorduk.” sözleriyle ifade eder.

Kim ne derse desin Layka Rusya’nın en sevilen köpeği. Anı heykel ve levha, kalplerde derin izler bırakan sevimli Layka’yı unutamayanlar tarafından her gün ziyaret ediliyor ve çiçeklerle süsleniyor.

Siz olsaydınız tercihiniz ne olurdu? Köpeği yollamak veya ölümüne seyirci kalınabilecek bir insanla birebir deneyler yapmak…

Bu arada yazımı beğendiyseniz alkışlarınız ile bana destek olabilirsiniz.

--

--

Görkem Can

1979 → Bilgi Medya ve İletişim → Inter Star & Kanal 6 & Hür FM → Vatan Gazetesi → Turkcell → Bilge Adam → Boxer Dergisi → NTT Docomo → StarGrup → TremGlobal