Mastava Tarifi

“Mastavayla ilgili çoğu zaman aklıma ilk gelen soru, ‘Ailemdeki bir sürü insan neden pirincin lapa ve yoğurtlu halini bu kadar çok seviyor?’ olmuştu. Sorunun cevabı yemeğin çok eskiden beri yapılan yöresel bir yemek olması ve ‘yokluk yemeği’ olmasında saklıymış aslında. Yokluk yemeği diyorum çünkü neredeyse her evde bulunması olası üç temel malzemeyle yapılıyor ve işin sonunda ortaya oldukça doyurucu bir yemek çıkıyor.”

göz kararı
3 min readApr 18, 2022

Zeynep Kılıç

Van, 1983. Çalışma: Damla Sandal

Mastava bir türlü sevemediğim bir yemekti. Çocukken sadece benden büyük insanların yediğini düşünürdüm bu yemeği. Bir çocuğun yemeyi tercih ettiğini hiç görmemiştim. Görünüşünden, kıvamından ya da tadından mı bilmiyorum ama beni bu yemekten uzaklaştıran bir şeyler vardı. O nedenle şimdi bu yemeğin tarifini verecek olmak biraz tuhaf. Bu yazının sonunda belki canım mastava çekecek, bilmiyorum. Bundan önceki tarifleri yazarken yazı biter bitmez çoğu yemeği yapmaya girişmiştim, fakat bu anlattıklarım benim olduğu kadar okuyucunun da… Bu yüzden yazının bitiminde bu tarifle ne yapacağınız tamamen size kalmış. Ben sadece mesafeli olduğum bir yemeğin belki de ilk kez tarifini verecek ve hikâyesini aktaracağım.

Mastavayla ilgili çoğu zaman aklıma ilk gelen soru, “Ailemdeki bir sürü insan neden pirincin lapa ve yoğurtlu halini bu kadar çok seviyor?” olmuştu. Sorunun cevabı yemeğin çok eskiden beri yapılan yöresel bir yemek olması ve yokluk yemeği olmasında saklıymış aslında. Yokluk yemeği diyorum çünkü neredeyse her evde bulunması olası üç temel malzemeyle yapılıyor ve işin sonunda ortaya oldukça doyurucu bir yemek çıkıyor. Eskiden köylerde kalabalık ailelerin bir arada yaşadığını düşününce bu yemek büyük bir kurtarıcı olsa gerek. Dediğim gibi bu yemek çok temel malzemelerin –yoğurt, pirinç, yumurta, su– bir araya geldiği bir yemek. Hal böyle olunca annem ansızın bu yemekten yapardı ve kimse ne ara pişirdiğini bile anlamazdı. Yemeğin kıvamı oldukça yoğun, keşkek gibi. Sunulurken tabağa yerleştirildikten sonra ortası hafif çukurlaştırılarak tereyağı konuluyor ve öyle servis ediliyor. Bu yemek Diyarbakır’da teftî denilen buğdayın çekilmiş hali ile yapılırken Hakkâri’de ise pirinç ile yapılıyor. Hakkâri usulü yapılan yemeğin adı ise gulol. Hakkârili anneannem ve Diyarbakırlı babaannemin bu yemeğin adının gulol mü yoksa mastava mı olduğu üzerine tatlı atışmaları olurmuş eskiden.

Yemeğin isminin etimolojik derinliklerine inmek için Google’a mastava yazdığımda şaşırtıcı şeylerle karşılaştım. Beni ilk karşılayan veriler Özbeklerin mastava çorbası oldu, bol sebzeli bir pirinç çorbası. Birçok Özbek çorbası tarifi arasından nihayet Diyarbakır mastava yemeğini gördüm.

Mastava kelimesini Google’da arattığınızda ilk olarak Özbek mutfağındaki Mastava çorbasıyla karşılaşıyorsunuz.

Yemeğin sadece Diyarbakır’a ait olmadığını tahmin edebiliyordum ama bu yemeği aynı zamanda Özbeklerle paylaşabileceğimiz hiç aklıma gelmemişti. İki tarif tamamen farklı bu arada, Diyarbakır’da bu çorba olarak yenmiyor ve içine sebze de konulmuyor. İki farklı yemeğin aynı isme sahip olması mastavanın kelime olarak Özbekçe’de bir anlamı olup olmadığı sorusuna yöneltti beni.

Kürtçede mast yoğurt, av ise su demek. Özbekçe karşılığını öğrenmek için kelimeyi yazdığımda ise kelimeyi aynı şekilde iade ediyor bana, mastava kelimesinin Özbekçe bir karşılığı yok diye anlıyorum bunu. Ardından Kürtçe-Türkçe çeviri yapması için mastava yazıyorum ve bana çeviri dili önerisi olarak Özbekçeyi öneriyor.

Google Translate de mastava kelimesi için Özbekçeyi öneriyor.

Bu küçük araştırma ve şaşkınlıklar sonucunda, Kürtler olarak mastava yemeğinin ismini Özbeklerle nasıl paylaşmış olabileceğimize anlam veremiyorum. Ama bu hikâyeden sonra mastavaya bir şans verip onu sevmeyi deneyeceğim.

Sadece ailemdeki kadınlardan bildiğim ve gördüğüm, bizim olan mastava tarifini aşağıya ekliyorum.

Malzemeler

  • Yoğurt
  • Yumurta
  • Teftî — Pirinç
  • Su
  • Tereyağı
  • Tuz
  • Pulbiber

Yapılışı

Yoğurdu su, yumurta ve tuz ile çırp. Kaynayana kadar karıştır ve başında bekle. Kaynadıktan sonra pirinç koy içine. Keşkek kıvamına gelince altını kapat. Tabağa koyduktan sonra ortasını çukurlaştırıp kızdırdığın pul biber ve tereyağını ekle.

Tarifin İngilizcesi için tıklayınız.

Tarifin Kürtçesi için tıklayınız.

--

--

göz kararı

Etsiz sofraların ve yemek tariflerinin hafızasını tutan bir blog.