İç Döküş 1: Alabilmek için ne vermelisin?

heyecan korkmaz
2 min readMay 6, 2023

--

Çok basit bir soru gibi duruyor bakınca… ya da cevabı inanılmaz kolay gibi. Aslında hiç öyle değil. İnsanoğlu nelere sıkıca tutunuyor, neyi sıkıca tutuyor kalbinin içinde öyle çok da kolay göremiyor. En çok da tutunduklarına gözü körleşiyor. Bazen kalbin en derinlikleri diyoruz ya; kapkaranlık orası, hiç ışık girmemiş bir benlik yığıntısı. Ne kadar görmek, ışık tutmak istemediğimiz; kendimize bile gizlediğimiz şey varsa hepsi orda. Halbuki en büyük yanlışlarımızdan biri bu bence, karanlığınla aydınlığını eşit kucaklamadıkça o karanlık aydınlığını da kaplar bir süre sonra. Yani her şey kocaman bir denge aslında.

Peki sor bakalım kendine sen alabilmek için ne vermelisin ya da bırakmalısın?

Alabilmek için önce verebilmelisin. Sıkıca tutunduklarını bırakabilmelisin. Kalbinin içindeki en derin ve saklı kalmış düşüncelerini görebilmelisin. Zihninin derinliklerinde salınan negatif düşünceleri fark edebilmelisin. Mesela benim cevabım:

Bolca sevgi vermeliyim. Hesapsızca; öyle mi böyle mi düşünmeden, şüpheye yer vermeden. Sadece anı ve sevgiyi kucaklamalıyım. Neşeyi her daim içimde hissetmeliyim ki hissettirebileyim. Şüpheye, kaygıya, geleceğin telaşına düşmeden; olacağın sihrine güvenerek kendimi oluşun kollarına bırakmalıyım. Kendi değerimi ve sevgimi her daim, her şeye, herkese ve her duruma rağmen asla unutmamalıyım. En önemlisi bu. Bunu başkasından almak istiyorsan önce kendini buna layık görmelisin ki BU ZATEN BÖYLE! Ben kendim için olan sevgiyi var etmeliyim. Hiçbir olanda bu kaygı önüme geçmemeli… Sürece güvenmeyi artık öğrenmeliyim. Biliyorsun bunu başardığında, koşulsuz sürece güvendiğinde her şey olması gerektiği gibi. Sadece oluyor… Akışa karşı durma.

Psk. Heyecan Korkmaz

--

--