Kolaj-Sevgi Tan

Özgün Fikirleri Ve Etik Değerleri Giyilebilir Formlara Dönüştüren Hareket: Yavaş Moda

INCOMPLIT
5 min readDec 6, 2019

--

Sonsuz bir döngü içinde akan zamanı kovalamaya ve bu telaşın, bu nefes kesen hızın asla yeterli gelmeyeceği gerçeğine gözlerimizi yumarak pedalları çevirmeye devam ediyoruz. Her şey bir an içinde olup bitiyor artık. Ne birbirimizi anlamak, durup düşünmek için vaktimiz kaldı ne de yaşadığımız dünya ile anlamlı bağlantılar kurma yetimiz.

Hızla dönüşen bu modern dünyada, bir olgunun iç yüzünü idrak etmeden aksiyon almaya ve yeterince sorgulamaksızın harekete geçmeye, yalnızca ileri adım atmaya eğilimli hale geldik. Bu süregelen akışa yetişme çabamız, esasen neyi ve nasıl tükettiğimizi de beraberinde değiştirdi.

Temel amacı, tüketicilerin çoğalan taleplerini mümkün olan en kısa ve en ucuz yollarla karşılamak olarak kurgulanan tekstil endüstrisi ise gittikçe hızlanan tüketim alışkanlıklarımızın etkisiyle, bütün bir sistemin yapısını seri üretim ve tüketime dönüştürmekte öncü bir rol oynadı.

Günden güne artan talepler daha da artan arzları tetikledi ve bütün bir ekosistem içten içe çok daha çevik bir yapıya dönüştü. Nihayetinde, meydana gelen tüm gelişmeler modada yeni bir kavramın ortaya çıkmasına zemin hazırladı: Hızlı Moda.

Sonu gelmeyen yıkım, sömürü ve tükenişi sürdürmek adına her birimizi kendi çıkmaz döngüsüne davet eden bu anlayış, var olabilmek için bizlere ihtiyaç duyuyor.

Hızlı moda kavramının ortaya çıkışı, tedarik zincirindeki her bir halkanın üzerinde son derece yoğun bir baskı oluşturmakla birlikte haftalık periyotlarla yenilenen trendleri olabildiğince çabuk takip etmeyi zorunlu kılıyor. Önceleri yalnızca iki ana sezondan, ilkbahar/yaz ve sonbahar/kış olarak, söz ettiğimiz endüstride şimdi yılda elli iki kez el değiştiren raflara tanık oluyoruz. Sonuç ise, yeni çıkan trendlerin gerisinde kalmış olma kaygısı taşıyan ve hep en yenisinin peşinde koşan tüketiciler.

Oyundaki büyük aktörler, dinmek bilmeyen tüketici arzusunu bastırabilmek adına mümkün olabildiğince hızlı ve uygun fiyatlı ürünleri piyasaya sunmak için çaba gösterirken, insanlığı yoksulluğa ve sömürü düzenine sürükleyen modern kölelik endüstriye tam anlamıyla hakim hale geldi. Fakat bu sistem, içerisindeki emekçileri düşük ücretler almaya ve yüksek riskler barındıran işlerde çalışmaya mecbur bırakıyor.

Sektördeki lider giyim markaları, rekabet gücünü ellerinde tutabilmek amacıyla üretim merkezlerini az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere taşıyorlar. Halbuki üretilen bir tekstil ürününün toplam maliyeti içerisinde işçinin payı yalnızca çok düşük bir meblağ olarak kalıyor. Tüketicilerin doyumsuzluğu, büyük firmaların mümkün olduğunca düşük maliyet ve yüksek kar getiren stratejileri ve yerel otoriteler görmezden gelirken ihlal edilen insan hakları hızlı moda endüstrisini besleyen ve güçlendiren faktörlerin başında sıralanıyor.

INCOMPLIT-Masal Tamamlama Atölyeleri

Peki ya gardrobumuzda asılı elbise gerçekte neye mal oluyor? Bu elbise, oluşum aşamasındaki her bir adımın gezegenimizi tükettiği, insanların ve birlikte yaşadığımız hayvanların hayatlarını yıkıma uğratan bir sürecin çıktısı. Tüketim toplumunca özümsenen bu moda anlayışının gerçek yüzünü açığa çıkaran güçlü kanıtlar olsa da, etkisinin ne derece kapsamlı olduğu dikkate alınmıyor.

Pamuk, yetiştirme aşamasında yoğun miktarda sulama ve kimyasal tarım ilaçları gerektiren bir materyal ve bu nedenle su kaynaklarının kirlenmesinin başlıca sebeplerinden biri. Bir diğer seçenek polyester ve sentetik materyallerin ise doğada çözünmesi yıllar alırken içerdiği petrol türevi maddeler ciltle temas ettiğinde ölümcül hastalıklara neden olabiliyor. Bu sebeple, tekstil endüstrisinin ana kaynakları, gerek naturel bir malzeme olan pamuk gerekse de polyester çevre üzerinde yadsınamaz olumsuz etkilere sahip.

Hızlı modanın tek sefer kullanılıp atılan doğası gereği, alışveriş çılgını tüketicilerin bir zaman sonra çarçur edip gözden çıkardıkları masif miktarda giysinin ömrü katı atık depolama sahasında son buluyor. Halihazırdaki moda tutumunun olumsuz etkileri satın alma evresinden sonra dahi devam ediyor. Neredeyse her bir ürünü paketlemek için gereken plastik ambalajlar ve o ürünlerin nakliyesinde kat edilen mesafe geniş alanlara yayılan üretim sahaları yüzünden eskisinden çok daha fazla karbon ayak izine yol açıyor.

Tarif edilemez bir çevresel tahribatı beraberinde getiren, her aşamasında acımasız iş koşullarının hüküm sürdüğü tek kullanımlık moda sektörü günden güne büyümeye devam ederken, gözümüz sonu gelmeyen bir alışveriş çılgınlığıyla boyanıyor ve biz fiyat etiketinin arkasında aslında neler olduğunu görmezden gelerek indirim kovalamaya devam ediyoruz.

Belki de artık bir soluk almanın, yavaşlamanın; üzerimizde taşıdığımız giysilerle olan ilişkimizi yeniden sorgulamanın, gerçekte kim olduğumuzu, ihtiyacımızın ne olduğunu bir kez daha düşünmenin zamanı geldi.

Satın alma deneyiminde yeni bir çığır açan, kemikleşmiş bu sistemi baştan başa sarsmakla kalmayıp aynı zamanda hayatımızın her alanına işlemiş olan tüketim alışkanlıklarımızı sorgulamaya teşvik eden bir hareket: yavaş moda.

INCOMPLIT-Tasarım Süreci

Lokal zanaatkarları ve komüniteleri destekleyen, fikirleri giyilebilir formlara dönüştüren yavaş moda akımı adil ücretlendirmeyi ve güvenli çalışma koşullarını teminat altına alıyor; doğaya karşı sorumlu bir anlayışı da beraberinde getiriyor. Tamamıyla farklı bir bakış açısı ortaya koyan modadaki bu yavaşlama, karbon ayak izini azaltabilmek adına yerel ve ekolojik materyallerin kullanıldığı küçük ölçekli üretim sistemlerini teşvik ediyor.

Rastgele satın aldığımız, birkaç kullanımdan sonra tekrar yüzüne bakmadığımız ürünlerin aksine duyarlı bir tüketim anlayışını benimseyen bu yaklaşım, arkasında durduğumuz etik değerleri üzerimizde taşımamıza da olanak sağlayan; mevsimsiz, uzun yıllar dayanıklı olduğundan emin olduğumuz parçalar sayesinde, tasarımcı üretici ve tüketici arasında bağ kurmanın mümkün olduğu eşsiz bir sosyal alan yaratıyor.

Hızlı modanın kendisiyle mücadele etmek ve bütün bir süreç boyunca yürütülen uygulamalardan arta kalan tahribatı iyileştirmek adına, umut veren bir konsept olarak doğan yavaş moda akımı; kendimize ve ötekilere saygı duymak, yaşadığımız dünyayla bütünleşmek için ön ayak oluyor.

Fotoğraf-Zeynep Enderoğlu

INCOMPLIT, zihinlerdeki modayı ve modadaki yerleşmiş kalıpları değiştirebilmek adına meydana gelen bir oluşum. Bu yolda çevre dostu ekolojik malzemelerle bezenen, etik üretim süreçlerine sadık kalan, kadın kooperatifleri ve lokal zanaatkarlarla işbirliği içerisinde büyüyen bir moda anlayışı geliştirdik. Bu yola çıkarken benimsediğimiz temel prensipler; doğaya verdiğimiz önem, insan haklarına duyduğumuz saygı ve birliğe olan inancımız bize güç verirken dezavantajlı çocukların INCOMPLIT tasarımlarına dönüşen hikayeleri ve bize eşlik eden büyülü masallar yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.

Şevval Akbaş

--

--

INCOMPLIT

We craft stories with disadvantaged people and spread them through different mediums.