Babil Kulesi/ The Tower of Babel

İnsanoğlu 7:14
1 min readJul 13, 2020

--

Babil kulesi hikayesi (Yaratılış/Tekvin 11:1–9) modern araştırmacılara göre sürgün sonrası (postexilic) sürecin bir ürünüdür. Hikayeye bir göz attığımızda, tufan sonrası insanlar mutlu mesut yaşarken yeryüzünde “dillerin karıştırılmasının ve insanların yeryüzüne dağıtılmasının”, başka bir ifadeyle kaosun baş müsebbibi Şinar bölgesine yerleşen insanları göklere eriştirecek, yani tanrıların yaşadığı makama çıkaracak, bir nevi tanrılaştıracak ve onlara ün sağlayacak bir kulenin yapılmasıdır. Büyük ihtimal buradaki kule bir ziggurat, yani merdivenli piramit şeklindeki Babil tapınağıdır. Yahudilerin hafızalarında Babil sürgünü öyle etkili olmuştur ki Babil’e olan nefretlerini bu hikaye ile ifade etmişler diyebiliriz. Her ne kadar “Babil” isminin anlamı “Tanrı’nın/El’in kapısı (yeryüzüne indiği kapısı)” olsa da Kitabı Mukaddes/Kutsal Kitap yazarına göre Babil kelimesinin kökeninin bu “kaostan”, yani dillerin karıştırılıp insanları etrafa dağıtılması Babil’de gerçekleştiği için şehre bu ismin verildiği ifade edilir. Aslında bu anlatı İsrailoğulları perspektifinden Babil şehrine ait bir köken mitidir. Bu mit, Tora’nın derlendiği ya da redaksiyondan geçirildiği sırada Nuh tufanı anlatısından sonra araya sıkıştırılmıştır. Çünkü bu hikayenin hemen ardından Nuh’un oğullarından “Sam’dan Avram’a kadar” Nuh’tan sonraki nesillerin soyağacı verilmektedir.

Resim: Babil Kulesi, Pieter Bruegel the Elder, ö. 1569

Resim: Babil Kulesi, Pieter Bruegel the Elder, ö. 1569

--

--

İnsanoğlu 7:14
0 Followers

İnciller, Hıristiyanlık Tarihi alanlarında akademik çalışmalar yapmaktayım. Ayrıca Youtube kanalım: www.youtube.com/channel/UCwe9bFZxWW-qqFTm8dpZVlA