Maskenin Ardındaki Yüzü Tanımak

Yüzümüzü örten maskeler yüzleri algılama ve tanıma şeklimizi nasıl değiştiriyor?

İremhan Bektaş
4 min readAug 17, 2020

Nicolas Davidenko tarafından kaleme alınıp 30 Nisan 2020 tarihinde www.psychologytoday.com’da yayımlanmış olan bu yazı, ODTÜ psikoloji öğrencisi İremhan Bektaş tarafından Türkçe’ye çevrilmiş ve düzenlenmiştir.

Yazının orijinali: https://www.psychologytoday.com/us/blog/illusions-delusions-and-reality/202004/face-recognition-behind-mask

Maskeler, yakın zamanda COVID-19'un yayılmasını yavaşlatmak için harcanan global çabanın bir sembolü haline geldi. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) 3 Nisan’da bütün yetişkinlerin toplu alanlarda maske takması için tavsiyede bulundu, ve birçok eyalet bu tavsiyeyi mecburiyete dönüştürmeye başlıyor.

Burnunuzu ve ağzınızı kapatacak bir maske takmak kendinizi ve başkalarını koronavirüsten korumanın en basit yollarından biri olsa da, maskeler çok da göze çarpmayan (aynı zamanda da biraz göze çarpan) bir biçimde birbirimizi algılamamızı engelliyor olabilir. Yüz işlemede yüzün alt yarısını algılamaya dayalı olan üç element -görsel destekli konuşma algısı, duygulara ait mimikleri yorumlama, ve yüzlere yönelik bireysel bakış modelleri (individual gaze patterns toward faces)- özellikle etkileniyor olabilir.

Görsel destekli konuşma algısı

İnsanlar sesleri duysalar da duymasalar da konuşmaları algılamak için görsel işaretlerden yardım alır. En iyi bilinen psikolojik illüzyonlardan biri -Harry McGurk ve John McDonald tarafından 1976'da keşfedilen McGurk Etkisi- bunu ikna edici bir biçimde gösteriyor. Videodaki aktör, yalnızca ağzını oynatarak /GA/ hecesini tekrarlarken, senkronize olarak aktörün /BA/ hecesini seslendirdiği bir kayıt arkada oynatılıyor. Aktörü aynı anda hem görmek hem de duymak, /BA/ ya da /GA/ sesleri yerine bize kafa karıştırıcı bir izlenim vererek tamamen farklı bir hece söyleniyormuş gibi gelmesine yol açıyor: /DA/ hecesi. McGurk Etkisi o kadar kuvvetli ki yüzlerce kez gözlemleseniz bile etkisini sürdürüyor (ki ben algı üzerine dersler verdiğim birkaç sene boyunca bunu yaptım).

Fakat McGurk Etkisi yalnızca ilginç bir illüzyondan ibaret değil; bir konuşmayı değerlendirirken ağzımızın ve dudağımızın hareketlerinden bilinçsizce yardım aldığımızı bize gösteriyor. Bir insan maskenin arkasından konuştuğunda bütün bu ağız hareketleri dinleyeci için erişilmez oluyor. Bu da konuşmayı algılamayı dinleyiciler için zorlaştırırken, sağır ve dudak okuyan kimseler ya da duyma kaybı yaşayanlar için neredeyse imkansız hale getiriyor (bkz.). Neyse ki, sağır toplumuna yardım sağlamak için transparan materyaller kullanarak ağız kısmını gösteren maske üretimini ve kullanımını destekleyen yeni çalışmalar bulunmakta (buraya ve buraya bkz.).

Duygulara ait mimikleri yorumlama

1970'lerin başlarında Paul Ekman dünyadaki farklı kültürleri kapsayan bir dizi deney yürütürken evrensel olarak tanınan altı duyguya ait mimiğin varlığını savunuyordu: şaşkınlık, korku, iğrenme, kızgınlık, mutluluk ve üzüntü. Bu bulgular halen alanda çok tartışılsa da, insanların bu duyguları ayırt etmek için hangi yüz işaretlerine dayanarak çıkarım yaptığını inceleyen sayısız çalışmaya ilham vermiştir. Çalışmaların ortak bir bulgusuna göre bizler genellikle bir yüzdeki duyguyu okumak için o kişinin gözlerinden yardım alıyoruz. Buna rağmen ağız da, örneğin korku ile şaşkınlığı ya da üzüntü ile iğrenmeyi birbirinden ayırt etme konusunda, önemli derecede bilgi verici olabiliyor (Mark Schurgin ve meslektaşları tarafından yapılan araştırmaya bakabilirsiniz). Haliyle, maske taktığımızda bu duyguları ayrıştırmak zor bir hal alıyor.

Maskenin arkasındaki mimikler. Kaynak: Nicolas Davidenko

Bakış davranışındaki (gaze behavior) bireysel farklılıklar

Son olarak, yapılan araştırmalar hepimizin yüzlere aynı şekilde bakmadığını gösteriyor. Bazı insanlar yüzleri tanımak için gözlere daha fazla bakmaya meyilli olurken diğerleri daha çok ağza odaklanma eğilimde olabiliyor. İnsanların labaratuvarın içinde de dışında da aynı bakış modellerini (gaze patterns) sergilediği göz önüne alındığında, yüzlere bakış şekillerimizdeki bireysel farklılıkların kalıcı olduğunu görüyoruz (Peterson et al., 2006).

Ağzımızı ve burnumuzu kapatan maskeler, yüzün alt yarısından tanımaya dair herhangi bir bilgi alınmasını neredeyse tamamen engelleyerek bu bakış davranışlarını ister istemez farklılaştırıyor. Maskeler elbette gözlere bakmayı daha zorunlu kılıyor, bu da birçok insanın rahatsızlık duyabildiği bir konu. Bilhassa Otizm Spektrum Bozukluğu üzerine yapılan araştırmalara göre OSB’ye sahip bireyler çoğunlukla gözlere bakmaktan kaçınmakta ve ağza odaklanmayı ya da bakışlarını yüzden tamamen kaçırmayı tercih etmektedir, bu da ifadeleri tanımayla ilgili yaşanan zorlukları daha da arttırmaktadır. Dolayısıyla, maskelerin ağız bölgesini örtmesi insanların yüzlere bakma biçimini sistematik bir şekilde değiştiriyor olabilir.

Beynimiz yeniden mi yapılanıyor?

Maskeler günlük hayatımızın her alanına dahil olmaya başladıkça insanlar yüz algılama ve tanımayla ilgili birçok açıdan bilgi almak için ağza daha az bağlı kalıp gözlere daha fazla dikkat etmeyi öğreniyor olabilir. Yıllardır tipik yüz konfigürasyonlarına ayarlı fusiform yüz alanı (FFA) ve süperior temporal sulkus (STS) gibi beyin bölgelerinin kısmen kapalı olan yüzleri işlemek için yeni stratejilere ihtiyacı olabilir. Peki acaba maskeler beynin yüz tanıma sisteminde uzun vadeli etkilere sebep olacak mı?

Referanslar

McGurk, H., & MacDonald, J. (1976). Hearing lips and seeing voices. Nature, 264(5588), 746–748.

Schurgin, M. W., Nelson, J., Iida, S., Ohira, H., Chiao, J. Y., & Franconeri, S. L. (2014). Eye movements during emotion recognition in faces. Journal of vision, 14(13), 14–14.

Peterson, M. F., Lin, J., Zaun, I., & Kanwisher, N. (2016). Individual differences in face-looking behavior generalize from the lab to the world. Journal of vision, 16(7), 12–12.

Tanaka, J. W., & Sung, A. (2016). The “eye avoidance” hypothesis of autism face processing. Journal of autism and developmental disorders, 46(5), 1538–1552.

Ekman, P., & Friesen, W. V. (1971). Constants across cultures in the face and emotion. Journal of personality and social psychology, 17(2), 124.

--

--