Fotoğraf: Free-Photos Pixabay

Değer Kaybediyoruz

Beril Irvana
2 min readJan 12, 2019

“Her geçen gün kendimizi kaybediyoruz. Sahip olduğumuz değerlerimizi tek tek silip, izleri ile baş başa kalıyoruz. Yıkılıyoruz…”

Değişen dünyaya ayak uydurma çabamızdan mıdır bilinmez ama derine inilmeyen araştırmalar gibi sadece “-mış gibi “ görünmek uğruna kendimizi yok ediyoruz.

Teknoloji her an bizle olunca ister istemez, gündemi saniyesi saniyesine takip ediyorsun. Haliyle her yeni dakika bir haberle karşılaşıp, için burkuluyor, bazı şeyleri sorgulamaya başlıyorsun. Bunlardan en çok konuşulanı ağızlarda sakız olan siyasi haberleri değilde biraz daha öz’e inerek kendimiz hakkında biraz yazmak istiyorum.

Dış dünya ile iletişime girdiğimiz her andan itibaren gelişen ve şekillenen karakterimiz yirmili yaşlarda oturup, geleceğimize yön verip kendimizce sağlıklı kararlar almamız gerekirken her yeni haber ile karakterimizin bozuk para gibi nasıl bozulduğunu görüyoruz. İster istemez insan bu durumun aile kaynaklı mı yoksa birey kaynaklı mı olduğunu sorgularken, asıl gözden kaçırılan nokta ve kanayan yaramız “Değerlerimiz” olduğunu görmeye başlıyor belli bir noktadan sonra… Her haberin her olayın ortak noktası sır perdesi gibi saklansa da “Değerlerimiz” bangır bangır bağırarak, burada olduğunu ona yönelip, problemi kökünden çözmemiz gerektiğiniz bize söylüyor aslında. Biraz daha olayın içine girersek, hayvanlara yapılan zulümler, yaşlılara karşı davranışların ahlaksızlığı, kadınlarımızın yaşama haklarının ellerinden “keyfi olarak” alınması, çocuklara yapılan istismarlar, gelip geçici ilişkiler, yüzeysel kurulan arkadaşlıklar, tadı ve derinliği olmayan muhabbetler, bilen ve araştıranın “inek” ya da “ezberci” olarak yaftalanıp, emek vermeyenin “baş üstü” yapılması, dedikonun had safhaya ulaşması, insana tanınan hakkın kadın yada erkek, yaşlı yada genç demeden ellerinden alınması… vb gibi şeylerin ortak noktası şimdi daha iyi görebildiniz mi?

Her geçen gün kendimizi kaybediyoruz. Sahip olduğumuz değerlerimizi tek tek silip, izleri ile baş başa kalıyoruz. Yıkılıyoruz. Susuyoruz. Kendimizle yüzleşmiyoruz. Kendimizi tanımak, “ben böyleyim” diyememekten korkuyoruz.. Saygımızı, sevgimizi içimizde öldürüyoruz. Kinimizi, nefretimizi besleyip canavarlaştırıyoruz. Bunu toplum içinde ise gönül rahatlığı ile gerçekleştiriyoruz. Utanmıyoruz. Ahlaksızlığa ahlak, yalana doğru diyoruz. Kibarlığa özgüvensizlik, özgüvene ukalalık diyoruz. Yozlaşıyoruz. ‘-mış gibi’ görünmek uğruna çift kişi yaşıyoruz. Tek olamıyoruz.. Bu satıra kadar okumuşsanız, demeyin lütfen bana “toplumda değer kalmadı ki insan ondan dolayı böyle” diye. Hayır efendim hiçte öyle değil. Biz değil miydik toplumun aynası, toplumu zaten bireyler oluşturmuyor muydu? Biz kendimizi, kendi sahip olduğumuz değerlerimizi kaybettikten sonra toplum bize ne yansıtabilir ki…

SM: instagram: berilirvana

www.benirva.blogspot.com.tr

--

--