DARK: Birinci Sezonda Neler Olmuştu? (Ağır Spoiler İçerir)
“Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki fark inatçı bir illüzyondan ibarettir.”
— Albert Einstein
Dark’ın ilk sezonundan sonra büyük bir merakla beklediğimiz hafta geldi çattı. Dark’ın yeni sezonu 21 Haziran günü Netflix’te yayınlanacak ve bir tanecik dizimiz geri dönecek. Ama hemen hemen her Darksever’in ortak problemi olarak ne kadar bu diziye aşık olsak da “ne olup ne bitmişti, kim kimdi”leri hatırlamak pek de kolay değil. O nedenle bu blog yazısında kişiler üzerinden giderek neler yaşandığını size olabildiğince hatırlatmak istiyoruuum. Biraz fazla uzun bir yazı oldu, o nedenle dilerseniz sadece hatırlamadığınız insanların üzerinden geçebilirsiniz ya da ikinci sezonu izlerken hatırlamadığınız yerlerde bakabilirsiniz.
Bu arada… diğer dizi önerileri ve yorumları için “Ben Bu Ay Ne İzledim?” podcastimi buradan dinleyebilirsiniz:
Eğer diziyi bitirdikten sonra buradaysanız, ayrıca ikinci ve üçüncü sezon özetlerini buradan ulaşabilirsiniz:
Öncelikle Dark’ımızın o aşırı hoş soundtrack’ini hatırlamakla başlayalıım da iyice özlediğinizi hissedin:
Kişiler üzerinden gitmeden önce biraz kasvetli, yağmurlu ve entrika dolu kasabamız Winden’dan bahsederek başlayalım:
Winden, Almanya’nın küçük bir kasabası, 1953 yılında inşa planlarına başlanan nükleer santral (AKW) bu sakin kasabadaki tüm dengeleri değiştiriyor. Nükleer santralle kasaba önemli bir yer haline geliyor ve kasabadaki çoğu insan ekmeğini buradan kazanıyor. İlk sezonun sonlarına doğru öğrendiğimiz üzere solucan deliğinin oluşma nedeni AKW’de oluşan bir kazanın yaydığı enerji patlaması. Ama sezon finalinde olayın çok daha karmaşık olduğunu görüyoruz. Olayı tam anlayabilmek adına kişileri hatırlamakta fayda var:
** Gerçekten Almanya’da Winden diye bir yer olmakla birlikte — Winden im Elztal — dizinin burayla herhangi bir ilgisi olduğuna dair bir açıklama yok. Gerçekteki Winden ile ilgili merakınız var ise şu yazıdan detaylara ulaşabilirsiniz.
Jonas Kahnwald
Sarı yağmurluğuyla hafızalarımıza kazınan esas oğlanımız Jonas. Kendisi Hannah ve Michael’ın tek oğlu. Babasının intiharı sonrası psikolojik sorunlar yaşayıp birkaç aylığına Winden’dan ayrılıyor. Tek derdi babasının neden intihar ettiğini anlamak haline geliyor ve zaman zaman babasının halüsinasyonunu görüyor. Geri döndüğünde sevdiği ve önceden yakınlaşma da yaşadığı Martha’nın, en yakın arkadaşı Bartosz ile çıkmaya başladığını öğrenerek bir darbe daha yiyor. Diğer herkes Jonas’ı Fransa’ya değişim programına gitti sanıyor, depresyonundan tek haberdar olan kişi kankası Bartosz.
İlk bölümün asıl önemli noktası olan Mikkel’in kaybolmasına birazdan değineceğim, ondan önce Jonas’ın bir şeylerin ters gittiğini anlamasını sağlayan “gelecekten gelen Jonas”ı tanıyalım.
Gelecekten Gelen Jonas — 2019'dayken:
Öncelikle “yabancı” olarak görülen ama sezonun sonuna doğru aslında Jonas’ın gelecekten gelen hali olduğunu söyleyen Jonas tam olarak yanda gördüğünüz kişi. Regina’nın otelinde bir oda tutuyor ve orası bir nevi sığınağı oluyor. 2019 Jonas’ın babasının eşyaları arasında bir harita bulması üzerine, 2052 olduğunu tahmin ettiğimiz bu Jonas haritaya bazı ipuçları yerleştiriyor. Sonrasında ise Jonas’a futuristik bir lamba, gayger sayacı ve babasının intihar mektubunu yollayarak Jonas’ın solucan deliğini bulmasına yardımcı oluyor.
- 2019 Jonas — 1986'dayken:
Nereye gittiğini pek de anlayamadan mağarada geçtiği kapı sonrası annesinin çocukluğuyla karşılaşan Jonas bir süre sonra neler olduğunu anlıyor. Babasının mektubu sonrası Mikkel’in aslında geçmişe giderek daha sonrasında babası olacağını öğrendiğinde — aslında üzerine çok da düşünmeden — Mikkel’i 1986'dan geri getirmeye karar veriyor (Tabii bu kararda aslında halasını — Martha — öptüğünü fark etmesinin etkisinin büyük olduğunu da belirteyim). Tam bu sıra gelecekten gelen Jonas, 2019 Jonas’ı durduruyor ve eğer bunu yaparsa kendisinin yok olacağını belirtiyor. 2019 Jonas da gelecekte ebeveynleri olacak Hannah ve Mikkel’in hastanede tanıştıkları zamanları biraz gözlemleyip geri dönüyor. Geri gelip babasının mektubunu yakarak kaderinden kaçmaya çalışıyor ve Martha’yla arasındaki olmayan ilişkiyi bitirmeye karar veriyor.
Gelecekten Gelen Jonas — 1986'dayken:
Şimdi gelelim gelecekten gelen Jonas’ın ortalığı nasıl da karıştırdığına. Bunun için saat tamircisinin bir fotoğrafını koyarak size kim olduğunu — çok da detaylandırmadan — hatırlatmak istiyorum:
Kendisiyle ilgili daha detaylı bilgiyi aşağıda vereceğim ama bir küçük kim olduğundan bahsetmemiz gerekirse: Adı H.G. Tannhaus, 1953'te saatçiyken 1986'a geldiğimizde yazdığı bir kitapla — Eine Reise durch die Zeit — zamanda yolculuğu anlattığını görüyoruz. Bizim için buradaki en önemli nokta tasarladığı bir makine. Çünkü gelecekten gelen Jonas solucan deliğini yok ederek tüm bu karmaşıklığa son vermek istiyor ve bunun için de bu makineyi kullanabileceğini düşünüyor (detaylar Noah kısmında). Makineyi 1986'da saat tamircisine götürüyor, kendisiyle önce kitabından konuşuyor sonrasında ise YA KİTABINIZDA YAZAN HER ŞEY GERÇEK DESEM tarzı bir yükselişle gelecekten getirdiği makineyi veriyor. Makineyi düzeltmesini istiyor.
Noah 2019'daki Jonas’ı kaçırdığında, gelecekten gelen Jonas onu kurtarmıyor. “Senin burada olman gerekiyor ki ben şimdiki ben olabileyim ve tüm bu olaylara son verebileyim” şeklinde konuşup solucan deliğini yok edeceğini söylüyor. Saat tamircisinin düzelttiği makineyi alarak 1986'da mağaraya gidiyor.
Bu noktadan sonra dizinin en büyük şoklarından birini yaşıyoruz: Canımız Jonas’ımızın solucan deliğini yok etmeye çalışırken, aslında deliğin oluşumunu en başta tetikleyen kişi olduğunu öğreniyoruz. Noah’ın deyimiyle “Bir paradoks, işe yaramaz makinesindeki sezyum, deliği sonsuza dek yok etmeyecek. Onu başlatan şeyin ta kendisi bu.”
Sezon finalinin son sahnesinde ise gelecekten gelen Jonas’ın solucan deliğini kapatmak adına makineyi çalıştırması sonucunda 1986'da o sırada kulübede olan Jonas (2019) ve 1953'te yine aynı kulübede olan Helge arasında bir kapı oluşuyor ve birbirlerini görebiliyorlar hatta ellerini birbirine dokunduruyorlar ve yer değiştiriyorlar. Daha doğrusu Jonas kendini gelecekte, Helge ise 1986'da buluyor. Bu arada tam bu noktada bir şeyi daha da hatırlatmam lazım: Winden mağarasındaki geçit tam da Helge’nin kulubesinin altında yani kapı açıldığında enerji bu odadan geçiyor.
** Jonas ile ilgili sezondan bağımsız söylemek istediğim bir konu var: Arkadaşlar, 2019 Jonas ile gelecekten gelen Jonas’ın göz renkleri farklı?!
Açıkçası bu noktada ters köşe yiyeceğimizi düşünüyorum, benden söylemesi…
Mikkel Nielsen — Michael Kahnwald
Dizinin başına en üzücü şeyler gelen karakteri: küçük Mikkel’imiz için aslında hayat başta gayet güzel. Annesi Katharina okul müdürü, babası Ulrich ise polis. Kendisi sihirbaz olmak istiyor ta ki trajik bir şekilde ortadan kaybolana kadar.
2019'da evde ona bakıcılık yapacak kimse olmamasından dolayı ablası Martha ve abisi Magnus ile birlikte Winden ormanına gidiyor. Yanlarında Bartosz ve Jonas da var, hatta sonrasında Franziska da onlara katılıyor. Bu orman ziyaretinin amacı daha önceden kaybolan Erik’in ormandaki zulasını almak. Ama bir anda mağaradan büyük bir ses çıkıyor ve herkes koşmaya başlıyor, Jonas ve Mikkel en arkada koşarken bir anda Jonas düşüyor ve babasının halüsinasyonunu görüyor. Kalktığında Mikkel’i bulamıyor ve diğerlerinin yanına koşuyor. Bu noktadan sonra artık Mikkel kayıp ve kendisini arama çalışmaları babasının önderliğinde başlıyor.
Mikkel — 1986'dayken:
Mikkel aslında 1986'ya gittiğini evlerine gidip babasının gençliğiyle karşılaşıp yerdeki gazetede tarihi görünce anlıyor.
Pek de inanmak istemeyip önce okula gidip annesini soruyor, sonra da karakola gidip babasını. Bu noktada belirtmem gereken bir şey var ki Mikkel’in 1986'ya düştüğü günler Ulrich’in kardeşi Mads Nielsen’ın kaybolmasından birkaç gün sonra.
O zamanlar polis olan Egon Tiedemann ise dönemin asi genci Ulrich’e kafayı takmış durumda. Kardeşi Mads’in kaçırılmasında bir payı olduğunu düşünen Egon, Ulrich’in zamane gençleri arasında popüler olduğunu düşündüğü “satanizm” ile ilgisi olduğuna inanıyor. Tabii bizim minik Mikkel yüzü gözü yara biçimde karakola gelip babasının Ulrich olduğunu iddia edince Egon, Mikkel’i Ulrich’in dövdüğünü ve kendisine de şaka yapıldığını düşünüyor. Mikkel’i hastaneye yollatıp soluğu Ulrichlerde alıyor.
Hastanede Mikkel, hemşire Ines Kahnwald ile tanışıyor. Anne babasının kim olduğunu söyleyemeyen Mikkel, Ines’e gelecekten geldiğini söylüyor.
Sonrasında Ines Kahnwald, kimsesi olmadığı için yurda alınacak olan Mikkel’i evlat ediniyor ve Mikkel Nielsen, Michael Kahnwald oluyor.
Michael Kahnwald — 2019'dayken:
Jonas’ın babası olan ve diğer karakterlerden öğrendiğimiz kadarıyla psikolojik problemleri olan Michael, Mikkel’in kaybolacağı yıl olan 2019'un yazında intihar ediyor ve arkasında bir mektup bırakıyor. Bu mektubun Mikkel’in kaybolacağı gün ve saate kadar açılmamasını üstüne not düşüyor. Nedendir bilinmez bu mektuptan sadece annesi Ines’in haberi oluyor. Michael ile ilgili bir diğer olay ise Jonas’ın bulduğu eşyalarından anladığımız kadarıyla Michael kendisinin 1986'ya gelmesine sebep olan geçidi hiçbir zaman bulamıyor.
** Bu noktada ikinci sezondan beklediğim en büyük soru işareti de Mikkel’in nasıl olup da 1986'ya gidebildiği. Her şeyin olduğu gibi kalması için uğraşmakta olan gelecekten gelen Jonas ve 2019 Claudia bu konuda en büyük şüpheliler gibi ama göreceğiz bakalım.
Ulrich Nielsen
Gelelim tüm zamanların altını üstüne getiren karakterimiz: Ulrichciğimize.
1986'da tek amacı Winden’ı terk etmekken 2019'da kendini evli ‘mutlu’ çocuklu bir polis olarak buluyor. Kocası intihar etmiş entrikalar kraliçesi Hannah ile karısı Katharina’yı aldatmak ile meşgulken bir anda oğlu Mikkel’in kaybolmasıyla hayatı kararıyor. Burada önemli bir nokta Mikkel kaybolmadan önce 2019'da kaybolmuş bir diğer genç olan Erik’in kaybolmasını pek de sallamayıp “Burası Winden burada olay olmaz, Erik kendi kaçmıştır” tadında şeyler söylerken, Mikkel kaybolunca “Oğlum kayboldu, benim oğlum” diye ortalığı yıkması.
Ulrich — 2019'dayken:
Mikkel kaybolduğu gün ormanda bir çocuk cesedi bulunuyor. Gözleri yanmış bu cesedin Mikkel olmadığı çok çabuk anlaşılıyor ama kim olduğu da bulunamıyor tabii. Mikkel’le bu çocuk arasında bağlantı kurmaya çalışırken Ulrich bu çocuğun aslında 1986'da kaybolan kardeşi Mads Nielsen olduğunu fark ediyor. Ama tabii çocuğun ölüm saatinin bulunmadan 16 saat öncesi olması kafaları karıştırıyor ve Ulrich bir işler döndüğünü anlamaya başlıyor.
Ulrich’in zaman yolculuklarından bahsetmeden önce iki noktaya değinmem gerekiyor: 1) En başta Mikkel’in AKW’ye bir şekilde girip orada kaybolduğunu düşünüyor ve bu nedenle Ulrich kaçak bir şekilde AKW’ye girmeye çalışıyor. 2) Yaşlı Helge’nin kaçırılma zamanı hastaneden kaçtığını öğreniyor ve Helge’yle çocukların kaçırılması arasında bir ilişki olduğunu düşünüyor. Helge’yi hastanede ziyaret edip hesap soruyor. Bu sırada yaşlı Helge “Seni tanıdım, sen osun” diye bağırıyor tabii ama bunun nedenini ancak sonraki bölümlerde öğrenebiliyoruz (Bu yazıda ise Ulrich 1953'te kısmında).
Ulrich — 1986'dayken:
Genç ve asi Ulrich’in daha önce de dediğim gibi tek amacı Winden’dan gitmek. Katharina ile sevgili ve entrikalar kraliçesi Hannah’ın platonik aşkı… 1986'da Ulrich’in başında iki bela var: 1) Kardeşinin kaçırılmasında bir etkisi olduğunu düşünen polis Egon Tiedemann. 2) Platonik aşığı küçük şeytan Hannah.
Ulrich — 1953'teyken:
Evet şimdi gelelim sezonun önemli olaylarından bir diğerine. Mikkel’in kaçırılmasıyla Helge’nin bağlantısı olduğunu düşünen Ulrich, yaşlı Helge’yi takip etmeye başlıyor. Helge ise o sırada geçmişe gidip 1986 Helge’yi durdurma derdinde. Helge mağaraya girdiğinde takip etmeye devam eden Ulrich, yanlışlıkla 1986 yerine 1953'e giden kapıdan geçiyor. Bir Dark klasiği olarak da ilk karşılaştığı insanlar, babaannesinin gençliği ve babasının küçüklüğü oluyor.
Önce saat tamircisine gidiyor ve bu sefer de annesi Jana’nın ve Ines’in küçüklüğüyle karşılaşıyor. Onlardan AKW’nin yapılacağı yer olan bölgede iki çocuk cesedi bulunduğunu öğreniyor ve doğruca polise koşuyor. — Bu iki ceset ise 2019'da kaybolan Erik ve Yasin’e ait. — Tabii Ulrich cesetlerden birinin Mikkel olmasından korktuğu için soluğu polis merkezinde alıyor.
Kaderin cilvesine bakın ki bu sıradaki görevli polis kendisinin azılı düşmanı Egon Tiedemann’ın gençliği:
Tabii başta sadece çocuğunun kaybolduğundan falan bahsediyor ve Helge’yi soruyor.
Daha önce dizinin en trajik karakteri Mikkel demiştim ama şimdi sözümü geri alıyorum. Çünkü kendisini istemeyen bir anne, okulda kötü notlar, hoşlandığı Claudia’nın gözünün önünde Tronte’yle yakınlaşmasına şahit olması yetmezmiş gibi küçük Helge’mizin başına bir de bu genç yaşında Ulrich Nielsen geliyor…
Mikkel’in kaçırılmasıyla Helge’nin bir ilgisi olduğuna emin olan Ulrich, bir de küçük Helge’nin ölü kuşları biriktirdiğini görünce, bir nevi “yılanın başını küçükken ezeceksin” tadında küçük Helge’ye saldırıyor. Taşla defalarca kafasına vuruyor ve onu kulübesine kapatıp başında ölmesini bekliyor. Sonrasında Helge’nin öldüğünü sanıyor ve 2019'a dönmek için mağaraya doğru yürümeye başlıyor.
Tabii bu sırada Helge’nin kayıp olduğu fark ediliyor ve babası soluğu poliste alıyor. Egon da ona gelip Helge’yi soran Ulrich’i hatırlıyor ve aramaya çıkıyor. Egon, Ulrich’le karşılaşıyor ve onu kovalamaya başlıyor. Tam mağaranın önünde yakalanan Ulrich içeri atılıyor. Bu sırada da “Çocukları kurtardım artık ölmemiş olmaları lazım, her şeyi düzelttim, Helge artık yok onlar da yaşıyor.” tadında şeyler söylüyor. Ama çocuklar gayet ölüler çünkü Helge aslında yaşıyor.
Bundan sonrasında Ulrich’i konuşturmak için döven polisler görüyoruz ve sezonu tamamladığımızda Ulrich hala 1953'te polis merkezinde kalıyor. Egon Tiedemann farkında olmasa da hayatının bir döneminde Ulrich’i içeri tıktırmayı başarmış yani sizin anlayacağınız. #helalbeEgon
Helge Doppler
Dizinin en ‘başına gelmeyen şey kalmayan’ karakterine geldik şimdi. Kan, entrika, gözyaşı… Yani tek başına Helge’nin hayatından bile uzun metraj film çıkabilecekken şimdi size Helge’nin yaşadıklarını bir çırpıda anlatmaya çalışacağım. Ulrich kısmında yani çok az yukarıda 1953'te yaşadığı kazayı anlattım. Kaza demek yanlış olur düpedüz cinayet teşebbüsü tabii. Ama Helge ölmüyor ve biz Helge’nin neden kulağında yara olduğunu öğrenmiş oluyoruz. Yine de küçük Helge’nin hayatından biraz daha bahsetmekte fayda var bence.
Helge — 1953'teyken:
Sinirli ve kendisini hiç istemeyen bir annesi — Greta Doppler — AKW’yi kuran adam olacak zengin babasıyla — Bernd Doppler — Helge’nin pek de fena olmayan bir hayatı vardı. Dersleri kötü olduğu için Claudia Tiedemann ona ders çalıştırıyor, Helge de Claudia’dan hoşlanıyor. Tronte ve Claudia’nın yakınlaşmasını kıskanıp Claudia’nın köpeği — Gretchen — kaybolsun diye mağaranın içine doğru dal parçası atıyor ve Gretchen’in kaybolmasına neden oluyor.
Şimdi ise sezon finalinde gerçekleşen ve muhtemelen ikinci sezonda çok muhatap olacağımız sahneyi anlatmak istiyorum. Gelecekten gelen Jonas’ın solucan deliğini kapatmak adına makine çalıştırması sonucunda 1986'da o sırada kulübede olan Jonas (2019) ve 1953'te yine aynı kulübede olan Helge arasında bir kapı oluşuyor ve birbirlerini görebiliyorlar hatta ellerini birbirine dokunduruyorlar ve yer değiştiriyorlar. Daha doğrusu Jonas kendini gelecekte (2052), Helge ise 1986'da buluyor. Bu arada tam bu noktada bir şeyi daha da hatırlatmam lazım: Winden mağarasındaki geçit tam da Helge’nin kulübesinin altında yani kapı açıldığında enerji bu odadan geçiyor.
Helge — 1986'dayken:
İnanılır gibi değil ama bir sürü şey anlatıp hiçbir şekilde Noah’tan bahsetmediğimi şu an fark ediyorum. Ama tam bu noktada Noah’tan bahsedecek çoook şey var.
Helge 1986 yılında, babasının kurduğu AKW’de bekçilik yapıyor. Belli ki geçirdiği “kaza”dan sonra hiçbir şey yolunda gitmemiş. Tam bu yıl Claudia Tiedemann AKW’ye başkan oluyor ve Helge, Claudia’ya saatçi H.G. Tannhaus’un “Eine Reise durch die Zeit” yani Zamanda Yolculuk kitabını hediye ediyor.
Mads’in kaybolduğu akşam AKW’de Helge’nin nöbetçi olmasından dolayı Egon Tiedemann, Helge’yi ziyaret ediyor ve birkaç soru soruyor. Eve dönerken hangi yolu kullandığını sorduğunda daha kısa olan orman yolu yerine uzun olan yolu kullandığını öğreniyor ve defterine “Neden orman yolu değil?” diye not alarak kendisini müsait bir zamanında sorguya çağırıyor. Ama Helge konuştukları tarihte sorguya gitmiyor.
Gelelim Noah’a… Sezonun sonrasına doğru Helge’nin Noah’ın kontrolünde olduğunu öğreniyoruz. 2019 Helge’nin 1986 Helge’ye söylediğine göre: Noah Helge’yi kendilerinin kötülüğü bitirmek için seçilmiş kişiler olduğuna ve bu yolda bazı kurbanlar verilebileceğine ikna etmiş. Helge’nin kaçırdığını bildiğimiz çocuklar: Mads, Erik, Yasin. Sonlara doğru ise Noah, açık bir şekilde Jonas’ı kaçırması gerektiğini Helge’ye söylüyor. Çocukları ise aşağıda da fotoğrafı olan kendi “zaman makineleri” için kaçırıyorlar.
Noah çocukların üzerinde kullandıkları bu makine için Helge’ye şunları söylüyor: “Dünya yok olmaya mahkum ama bu bizim gemimiz ve ben de Nuh’um, bu enerjiyi kullanabilirsek her şeyi değiştiririz. Dünyanın kaderine biz karar verir, kötülükleri ve acıyı sileriz. Bir zaman makinesi yaratacağız. Bu makine her şeyi, başı ve sonu yeniden düzenleyecek.” Ölen çocuklar ise bu uğurda feda edilen kurbanlar.
Helge kaçırılan çocuklardan Yasin ve Erik’i ise 2019'dan 1953'e bırakıyor. Jonas’ı ise 1986'ya götürdüğünü biliyoruz.
1986 Helge’yi ele veren en büyük ipucu ise favori çikolatası: Raider.
2019 Helge — 1986'dayken:
2019 Helge her çocuk kaçırılacağı zaman huzur evinden kaçarak genç Helge’yi durdurmaya çalışıyor ama hiç başaramıyor. Bu işe dur demek isteyen 2019 Helge, 1986'ya gidiyor (Ulrich ise kendisini takip ederek yanlışlıkla 1953'e gidiyor). 2019 Helge, 1986 Helge’ye Noah’ın kendisini kandırdığını ve onunla artık çalışmaması gerektiğini anlatıyor ama 1986 Helge, onu dinlemiyor. Son çare olarak 2019 Helge, 1986 Helge arabayla giderken arabasına çarparak öldürmeye çalışıyor ama 1986 Helge bu kazadan da kurtuluyor. Ölen taraf ise 2019 Helge oluyor (Daha açık bir şekilde nasıl anlatabilirdim bu kısmı gerçekten bilmiyorum).
Noah
1953, 1986 ya da 2019… Herhangi bir tarih fark etmiyor, Noah hep bir yerlerden karşımıza çıkıyor. Örneklemek gerekirse:
- 1953: Helge Doppler kaybolduğunda annesi Greta Doppler’i sakinleştirmeye Noah geliyor.
- 1986: Mikkel hastanede kalırken papaz olarak yanına yine Noah geliyor.
Hep aynı Noah’ı görüyoruz. Sezonun sonuna doğru kaçırılma olaylarını neden yaptıklarını anlıyoruz. Bu noktada bu konuşmasını Helge kısmında yazmıştım buraya da tekrar koyuyorum:
Noah çocukların üzerinde kullandıkları bu makine için Helge’ye şunları söylüyor: “Dünya yok olmaya mahkum ama bu bizim gemimiz ve ben de Nuh’um, bu enerjiyi kullanabilirsek her şeyi değiştiririz. Dünyanın kaderine biz karar verir, kötülükleri ve acıyı sileriz. Bir zaman makinesi yaratacağız. Bu makine her şeyi, başı ve sonu yeniden düzenleyecek.”
Noah, Bartosz Tiedemann tanışmasının nasıl gerçekleştiğini de hatırlamakta fayda var:
Erik kaybolduktan sonra, Mikkel’in kaybolmasına neden olan Winden ormanı ziyareti aslında, Erik’in zulasını bulmak adına yapılıyor ve tüm olaylar sonucunda o zula Bartosz’ta kalıyor. Zula’nın içinde telefon da var ve bir gün o telefon çalıyor. Bartosz, Erik’in torbacısıyla tanışacağını sanarken karşısında Noah’ı buluyor. Daha sonra anlayacağımız üzere, Noah ona gelecekte olacak birkaç şey söylüyor ve bir süre sonra tekrar bir araya geliyorlar. Tam da sezon finaline denk gelen bu buluşmada birtakım şeyler öğreniyoruz:
- Öncelikle solucan deliğini yok etmek isteyen gelecekten gelen Jonas’ın aslında en başta deliği oluşturan kişi olduğu ve bunun nedeninin Claudia’nın onu kandırmış olması olduğunu. Bu konuda Noah’ın konuşması şu şekilde gerçekleşiyor: “Bir paradoks, işe yaramaz makinesindeki sezyum, deliği sonsuza dek yok etmeyecek. Onu başlatan şeyin ta kendisi bu.”
- İkinci olarak bu olayda iki taraf olduğunu öğreniyoruz: Noah ve Claudia. İki taraf da zamanı kontrol etmek istiyor. Noah’ın konuşmasını koyuyorum bu noktada direkt: “Claudia, Jonas’a yalan söyledi ve Jonas’ın kendini kurtarıcı sanmasını sağladı. Zamanda yolculuğu kontrol etmeye çalışan iki grup var. Işık ve gölge. Biz ışığın tarafındayız. Yaptıklarımızın doğasında kimi zaman karanlık olsa da. Ama hiçbir zaman kurbansız kazanılmaz. Bu zaman döngüsünün içinde olduğumuz sürece bunu bilen kişiler olarak, her adımın aynen tekrar atılmasını sağlamalıyız. İnsanlık dışı görünse de, bizden ne fedakarlık isterse istesin, ama bana inan insalık dışı olanlar, aslında diğerleri. İnsanlıklarını kaybettiler, onlar artık gölgenin esiri. Muzaffer olmak için sabretmeliyiz. Bizim zamanımız da gelecek. İnsanoğlunu toy halinden kurtaracağız. Acısından da.”
** Tabii Noah’ın kim olduğuyla ilgili yakalayabildiğim ipucumsu iki şey var, onları da ek olarak aşağıda yazıyorum okumak isterseniz, buyrun:
- 1953 yılında Agnes Nielsen (Ulrich’in babaannesi), Doris Tiedemann (Claudia’nın annesi) ile ilk tanıştığında kocasının papaz olduğunu söylüyor ve üstüne şeytandan farksız olduğunu ekliyor. Tabii bu tanım baya tanıdık geliyor. Bu noktada yoksa Noah, Ulrich’in dedesi mi soru işareti akıllara geliyor.
- İkinci olay ise en olmasını beklediğim ve olursa diziden alacağım keyfin x10 olacağı teorim: Gerçekte Noah’ın Jonas ve gelecekten gelen Jonas’ın ise Bartosz olması… Jonas kısmında da belirttiğim gibi bu noktada ben temiz bir ters köşe bekliyorum. Çünkü göz renkleri kadar can alıcı bir konuda bir terslik var ve dizinin cast seçiminin bu konuda ne kadar başarılı olduğunu biliyoruz diğer oyunculardan. Noah, Jonas’a çok daha fazla benziyor. Aynı şekilde 2052 Jonas da Bartosz’a. Ayrıca Claudia Tiedemann’ın torunu dururken Jonas ile birlik olması da pek mantıklı gelmiyor bana.
Claudia Tiedemann
Gelelim zamanı kontrol etme savaşının diğer tarafı olan Claudia Tiedemann’a. Claudia üç zaman diliminde de karşımıza çıkıyor. Bu nedenle 1953'ten başlayarak devam etmek bana en mantıklısı geliyor:
Claudia — 1953'teyken:
Claudia Tiedemann, Ulrich’le kafayı bozan polisimiz Egon Tiedemann ve Doris Tiedemann’ın tek çocuğu. Çalışkan bir kız olan Claudia, Helge’ye özel ders veriyor. Helge kendisine yanık aslında ama Claudia bu tarihten başlayarak Helge’ye hiçbir zaman ne yüz veriyor ne de onunla ilgileniyor. Minik Claudia’mızın en büyük aşkı ise minik köpeği Gretchen.
Bir gün o Helge’ye matematik dersi verirken, evlerinde bir oda kiralayan Agnes ve Tronte Nielsen ile tanışıyorlar (Tronte Nielsen — Ulrich’in babası). Claudia ve Tronte çabucak iyi anlaşmaya başlıyorlar ve tabii ki bu durumdan en rahatsız olan da acıların çocuğu minik Helge. Claudia’ya olan sinirinden ormanda hep birlikte dolaştıkları bir sıra (Claudia, Tronte’ye etrafı gezdiriyorken), Helge yerde bulduğu bir dal parçasını Winden mağarası içine atarak Gretchen’ın mağaraya girmesine ve sonuç olarak kaybolmasına neden oluyor.
Claudia — 1986'dayken:
1986'ya geldiğimizde Claudia’nın zekasını hiç de boşa harcamadığını ve AKW’nin başına geçen ilk kadın olduğunu görüyoruz. — Bu noktada AKW’nin kendisinden hemen önceki başkanının Bernd Doppler (Helge’nin babası) olduğunu ve Helge’nin de AKW’de bekçi olarak çalıştığını hatırlamakta fayda var. — Tabii bu sırada kızı Regina’nın dış görünüşü ve davranışlarıyla da kafayı bozmuş bir anne kendisi. Regina’ya da bu konularda sürekli söylenmekten asla geri durmuyor.
Claudia’nın başkan olarak işleri ilk devralacağı gün, onu o sırada kapıda olan ve Claudia’yı görünce gözleri kalpli emojiye dönüşen Helge Doppler karşılıyor. Helge’nin 1953'teki aşkının azalmak yerine git gide artmış olduğunu da anlamış oluyoruz tam bu sahnede. Helge, Claudia’yı tebrik ediyor, babasının onun ne kadar iyi bir iş başarmış olduğunu söylediğini dile getiriyor ve sonrasında Claudia’ya bir hediye veriyor. Hiçbir zaman Helge’yi takmamış olan Claudia kurtulmaya çalışarak hediyeyi alıyor. Hediye daha önce de bahsettiğim üzere H.G. Tannhaus’un “Eine Reise durch die Zeit” yani Zamanda Yolculuk kitabı.
AKW’deki ilk gününde bazı raporlara bakmak isteyen Claudia şok oluyor çünkü rakamlar düşündüğünden çok farklı ve belli ki AKW’de kimsenin haberi olmayan bir işler dönmüş. Soluğu hemen Bernd’in yanında alıyor ve neler olduğunu soruyor. Bernd ise cevap olarak onu Winden mağarasına götürüyor. İçeride bir sürü varil gören Claudia bunlardan kurtulmak için bir yol düşünmeye başlıyor.
Mağaraya gittiği sürede hiç de beklemediği bir şey daha oluyor: 1953'te kaybolan köpeği Gretchen bir anda mağaradan fırlıyor. Buna anlam veremeyen Claudia, Helge’nin ona aldığı kitabı okumaya başlıyor.
Varilleri gördükten sonra tekrar Bernd’in yanına giden Claudia 1985 yazında AKW’nin hacim kontrol sisteminde bir kaza olduğunu ama bunun halktan gizlendiğini öğreniyor. Bernd olayı şöyle açıklıyor: “Önemsiz bir miktar radyoaktif sızıntı oldu sadece. Tüm katı temizledik ve her şeyi güvenli bir yere koyduk.”
Nükleer varillerden kurtulma yolunda Claudia’ya aslında kimsenin tahmin edemeyeceği biri yardım ediyor: Aleksander Köhler (Aleksander Tiedemann). Bu noktayı açıklamak için dizinin başka bir sahnesine gitmemiz gerekiyor:
Entrikalar kraliçesi Hannah’nın kendi işlediği suçu (Ulrich’in Katharina’ya tecavüz ettiğini polise anlatması), Katharina onu döver ve Ulrich’i de sonsuza kadar kaybeder korkusuyla “Regina’nın dedesi polis ya işte o demiştir başka kim diyecek?” tadında imza attığı bir diğer entrika sonucu bir gün Katharina, Regina’yı ormanda kıstırıyor. Yanındaki Ulrich’in onu durdurma çabalarını takmayan Katharina, Regina’yı döverken bir anda ortaya bıçkın bir delikanlı modunda bir yabancı giriyor: Boris Niewald, bizim bildiğimiz ismiyle: Aleksander Tiedemann.
O sırada aslında kendisi de silahla vurulmuş olmasına rağmen bir anda atılarak Katharina ve Ulrich’e silah çekerek Regina’yı bırakmalarını ve çekip gitmelerini istiyor. 5 dakika öncesinde aslan kesilmiş Katharina süt dökmüş kedi modunda Ulrich ile birlikte koşarak uzaklaşıyor. Aleksander ise yarasına daha fazla dayanamıyor. Regina, Aleksander’a yardım etmeyi teklif ediyor.
Bu olay sonrası Boris’in nasıl Aleksander’a dönüştüğünü Hannah Kahnwald kısmında anlatacağım. Bu olayların Claudia’yla olan ilgisine dönmemiz gerekirse:
Claudia, AKW’yi ne yapacağını kara kara düşünürken, “kızının erkek arkadaşı” olduğunu iddia eden Aleksander içeri giriyor. Buralarda yeni olduğunu, iş aradığını ve Regina’nın ona annesinin yardımcı olabileceğini söylediğini anlatıyor. Başta kimseyi işe alma gibi bir ilgisi olmayan Regina, Aleksander’ın kararlılığından etkileniyor ve Winden mağarasında oda yapmada Aleksander’dan yardım alıyor (Ulrich’in 2019'da, Mikkel’in mağaradayken bu kapıdan geçerek nükleer santrale çıktığını düşündüğü kapı).
Şimdi gelelim işin entrika kısmına. 1986'da, Claudia’nın 1953'te evlerine taşınan Tronte Nielsen ile gizli bir ilişkisi olduğunu öğreniyoruz.
Tabii bu noktada öğrenemediğimiz bir şey var: Tronte ve Claudia birbirlerine 1953'ten beri aşıksa nasıl oldu da Tronte, Jana ile evlendi? Aralarında ne geçti?
Tronte Nielsen’ın Claudia’yı görmeye geldiğinde söylediğine göre Jana Nielsen, oğulları Mads Nielsen’ın kaybolması sonrası kafayı yiyor. Tronte ise Claudia’yla görüşmek istediğini belirtiyor. Bu ilişki hakkında daha fazla bilgimiz ise maalesef yok.
Claudia — 2019'dayken:
Hakkında çok az şey bildiğimiz evsiz görünümlü bir Claudia’yla karşı karşıyayız şimdi. Dizide ilk olarak kızının evine gelerek torunu Bartosz ile konuştuğu sahnede kendisini görüyoruz. Regina’nın oğluna, babaannesinin o doğmadan önce öldüğünü söylediğini öğrenen Claudia, Regina’nın bunu yapmakta haklı olduğunu çünkü Regina’ya hiç iyi davranmadığını söylüyor. Hatta geçmişte çok hata yaptığını ve geçmişe dönebilse birçok şeyi farklı yapacağını belirtiyor.
Daha önce de bahsettiğim üzere Claudia, Noah’ın zamanı kontrol etme savaşında düşmanı. Bu noktada 2019 Claudia’yı gördüğümüz diğer sahneleri de aşağıda anlatıyorum:
- 1953'te karşımıza çıkan 2019 Claudia, saatçinin dükkanına gidiyor. Ona zaman makinesinin — saatçinin gelecekte tasarlayacağı — çizimlerini veriyor ve bunu yapmasını istiyor. Saatçi, bunun ne olduğunu sorduğunda ise “Zamanın akışını düzeltecek bir şey” diyor.
- Peter Doppler (Helge’nin oğlu, Charlotte’nin kocası), Mikkel’in kaybolduğu akşam babasının kulübesinde otururken bir anda odanın içinde bir ışık oluşuyor, bir kapı açılıyor ve Mads Nielsen’ın cesedi bir anda önüne düşüyor. Ne olduğunu anlayamayan Peter, cesedin Mads’e ait olduğunu görünce hemen Tronte Nielsen’ı arıyor (Mads ve Ulrich’in babası). Tronte, Mads’in başında ağlarken bir anda içeri Claudia giriyor ve açıklaması gereken çok şey olduğunu söylüyor bu ikiliye. Sonrasında ise “Ama önce Mads’i bulunması gereken yere götürmemiz lazım.” diyor. Bu noktada, Claudia’nın da Noah gibi her şeyin olduğu gibi kalmasını sağlamak için uğraştığını görüyoruz.
2019 Claudia’nın amacı ve iyi mi yoksa kötü mü olduğuyla ilgili muhtemelen 2. sezonda daha çok bilgi sahibi olacağız. Çünkü dizide henüz Noah’ın mı Claudia’nın mı iyi taraf olduğuna hatta ikisinin de kötü taraf olmadığına dair hiçbir şey öğrenemedik.
Charlotte Doppler
Winden polis merkezinin başındaki kişi olan Charlotte Doppler. Kocası Peter Doppler’in aslında erkeklerden hoşlandığını öğreniyor ve kocasıyla ayrı odalarda kalmaya başlıyorlar ama kızları Franziska’nın da isyan ettiği gibi normal davranarak bu durumu görmezden gelmeye çalışıyorlar.
Charlotte’nin işleri önce Erik’in kaybolması üzerine Mikkel’in kaybolması derken yeterince karışıyor. Bir de oğlu kaybolduktan sonra düzgün davranamayan, AKW’ye kaçak girmeye çalışan ve Helge’yle (Charlotte’nin kayınpederi) kafayı bozan Ulrich’le uğraşmak zorunda kalıyor.
2019'da havadan ölerek düşen kuşları görünce, 1986'da kendisi bir genç kızken topladığı ölen kuşları hatırlıyor. Olayların 33 yıl öncenin aynısı olarak tekrarlandığını dizide ilk düşünen kişi de yine Charlotte oluyor.
Ulrich ortalığı karıştırırken, Charlotte kendi soruşturmasını yürütüyor ve bir açıdan bu olayların kocası Peter ve kayınpederi Helge’nin kulübesiyle bir bağlantısı olduğunu düşünmeye başlıyor.
Ulrich’in Helge’nin suçlu olduğuna inandığı ve Helge’yi takip ettiği bir anda Charlotte’ye bıraktığı bir sesli mesaj var. Bu mesajda Helge’nin şimdi olmasa bile bir zamanda çocukları kaçıran kişi olduğunu söylüyor.
1953'te Helge’nin çocukken kaçırıldığını hatırlayan Charlotte, bu olayın yılıyla ilgili Peter’dan aldığı teyit sonrası bu kaçırılmanın da tam 66 yıl önce olduğunu fark ediyor. 33 yıl teorisi kendi açısından kanıtlanan Charlotte 1953 senesinin gazete arşivine baktığında ise hiç beklemediği bir şeyle karşılaşıyor: Helge’nin kaçırılması ve diğer iki çocuğun öldürülmesinin sorumlusunun 2019'daki iş arkadaşı Ulrich olduğunu görüyor. Sezon finalinde gerçekleşen bu olayla artık Charlotte de zaman yolculuğundan haberdar.
Hannah Kahnwald
Hannah Kahnwald… Ne diyebilirim ki… Merve Aksak herhangi bir paralel evrende Hannah ile tanışsa önünde saygıyla eğilirdi. Entrika kelimesini tam şu an ‘Hannah’ olarak değiştirsek kimse dönüp de NEDEN demez.
Jonas’ın annesi, intihar eden Michael Kahnwald’ın karısı olan Hannah dizimizin yegane entrika kraliçesi. Açıkçası hayatının izlediğimiz bölümünden gördüğümüz üzere hayatında ne yapmışsa Ulrich’i elde etmek için yapmış ve sonunda da başarmış(-tı). Hannah masöz olarak çalışıyor ve gördüğümüz en önemli müşterisi AKW’nin başında bulunan Aleksander Tiedemann.
- Hannah 1986'dayken:
Ulrich’e platonik ve takıntılı bir şekilde aşık olan Hannah, Katharina ve Ulrich’in birlikte olduğunu gördüğünde onları ayırmak için bir plan yapıyor. Babasına “yanlış bir şey gördüğünü” söyleyerek Ulrich’in Katharina’ya tecavüz ettiğini iddia ediyor. Babası hemen onu karakola götürüyor. Tabii karşısında hayatının her döneminde Ulrich ile uğraşmak zorunda kalan Egon Tiedemann’ı buluyor ve ondan “Benim dediğimi kimse bilemeyecek” garantisini aldıktan sonra iftirasını sakince anlatıyor.
Ulrich’i içeri alan Egon, Katharina’nın yalanlamalarına rağmen bir süre Ulrich’i içeride tutuyor. Hannah’ın bu iftirayı atmasındaki amaç, annesi Katharina’nın tecavüze uğradığını öğrenirse, Katharina’nın Ulrich’le görüştürmez ve büyük aşkı Ulrich ona kalır… Ama işler düşündüğü gibi olmuyor. Hatta Katharina’nın Ulrich ile ayrılmayacağını ve bu iftirayı atanı bulursa ona gününü göstereceğini öğrenince bu sefer de suçu Regina’nın üstüne atıyor. Çünkü Regina dönemin polis müdürü Egon Tiedemann’ın torunu. Kısacası, Regina’nın Katharina’dan yediği dayak da küçük Hannah’ın eseri.
Gelelim Aleksander Tiedemann şantajının kaynağı olan güne. Aleksander Tiedemann, Regina’yı Katharina’nın elinden kurtarmadan önce vurulmuştu bildiğiniz üzere (Claudia kısmında anlatmıştım). Suçunun ne olduğunu bilmesek de Aleksander’ın suçlu olduğunu ve elinde kendi pasaportu haricinde başka bir pasaport daha olduğunu biliyoruz.
Çünkü gerçekteki adı: Boris Niewald:
Claudia’nın ona bir iş vereceğini öğrendikten sonra Boris Niewald yerine Aleksander Köhler olmaya karar veriyor.
Kendi pasaportu ve silahını bir poşete koyarak ormanda bir yere gömüyor ve Aleksander Köhler’in pasaportunu alıyor. Tabii tüm bunları yaparken bilmediği bir şey var ki o da sinsi Hannah’ın uzaklardan onu izlediği ve o gittikten sonra poşeti alıp OTUZ ÜÇ YIL boyunca sakladığı…
- Hannah 2019'dayken:
Ulrich ile olan ilişkisi Mikkel’in kaybolması sonrası bitme noktasına geliyor.
Katharina ise Hannah ile aldatıldığını tahmin etmeye başlıyor ve bu konuda ipuçları da buluyor.
Ulrich yıllar sonra kendisine tecavüz iftirasını atanın Hannah olduğunu öğrenince “Senin benimle derdin ne?” tadında bir yükselişle Hannah’ı hayatında çıkartıyor.
Katharina da hesap sormak için kendisine geldiğinde Ulrich’in de ortalarda olmamasının (1953'te çocuk öldürmekle meşgul kendisi) ona verdiği yetkiye dayanarak Katharina’ya işte yok efendim “Ulrich’i ben terk ettim”, efendime söyliyeyim “Ulrich seni terk etmek istedi, beni sevdiğini söyledi ama ben istemedim” tadında yalanlarla 33 yılın intikamını bir güzel alıyor Katharina’dan.
Tabii ki bizim küçük şeytanımız sadece bunlarla yetinmiyor. Masözlüğe gittiği bir günde AKW başkanı Aleksander Tiedemann’ın önüne 33 yıl önce pasaport ve silahını koyduğu, şu an için boş olan poşeti yerleştiriyor ve Aleksander’dan Ulrich’i yok etmesini istiyor. Aleksander sonrasında hemen içeride adamı olduğunu aslında bu sahneyle anladığımız Torben Wöller’i arıyor ve ona Ulrich’le ilgili her şeyi bilmek istediğini söylüyor. Aleksander da Allah’ın sevdiği kuluymuş aslında çünkü zaten tam bunlar olurken 1953'te Ulrich zaten kendini yok etmekle meşgul…
Hannah Kahnwald’ın entrikaları şimdilik bu kadar, bakalım 2. sezonda kimlerin başına ne çoraplar örecek Alman Merve Aksak’ımız.
H.G. Tannhaus
“Hiçbir şey üçüncü bir boyut olmadan tamamlanamaz.”
H.G. Tahnnhaus, namıdiğer saatçi… Daha önce birkaç kısımda kendisinden bahsettim (Jonas Kahnwald ve Claudia Tiedemann). Hakkında bildiklerimizi toparlamak gerekirse:
- 1953'te saatçi olarak karşımıza çıkıyor. Zamanla ilgisi önceden de var mıydı yoksa tüm olaylar sonrası mı oluştu söylemek çok zor.
- Ulrich Nielsen 1953'e geldiğinde, dükkandan alelacele çıkıyor ve montunu dükkanda unutuyor. Montun içinde Ulrich’in Iphone’unu bulan Tahnnhaus, sonrasında bunu zaman makinesi için kullanıyor.
- Zaman makinesini en başta yapmasının nedeni: Claudia — çizimi veriyor ve yapmasını istiyor.
- Kitabı 1986'da yazmış olduğunu biliyoruz. Gelecekten gelen Jonas ile konuşurken zamanda yolculuğa çok hakim zaten. Jonas konuşmaları sonucu, kitabında yazan her şeyin doğru olduğunu ve kendisinin gelecekten geldiğini söylüyor.
Regina Tiedemann
Winden’da otel sahibi, Bartosz’un annesi ve Aleksander Tiedemann’ın karısı. Küçüklüğünde ona çok çektirdikleri için Katharina’dan nefret ediyor. 2019'da meme kanseri olduğunu biliyoruz, kocası dışında kimsenin haberi yok bu durumdan. Annesiyle hiçbir zaman iyi bir ilişkisi olmayan Regina oğluna, anneannesinin o doğmadan önce öldüğünü söylüyor.
- Regina 1986'dayken:
Annesinin kendisini hiçbir şekilde beğenmediği, hep güzel ve havalı olmasını beklediği Regina kötü bir gençlik geçiriyor. Annesi AKW’de yönetici olunca Regina’nın da ona yakışır bir kız olması beklentisinde ama tabii bundan en çok Regina çekiyor.
Bir keresinde Ulrich ve Katharina, Regina’yı Winden ormanında bir ağaca bağlıyorlar. Regina kurtulamıyor ve çok korkuyor.
- Regina 2019'dayken:
2019'da Ulrich’le olan bir konuşmasından öğrendiğimiz kadarıyla, Mads Nielsen ve Regina arkadaş. Mads, ormandaki olay sonrası Regina’nın yalnız başına ormanda yürümekten korktuğunu bildiği için Regina’ya okul çıkışlarında eşlik ediyor ve gereksiz yere orman yolundan gidiyor. 2019'da yaptıkları konuşmada Regina, bu nedenle Mads’in Ulrich ve Katharina yüzünden kaybolduğunu iddia ediyor.
Tabii bir de işin Ulrich’e tecavüz iftirası atma boyutu var (Hannah Kahnwald kısmında anlatmıştım). 2019'da yaptıkları konuşmada Ulrich “Zaten sen zamanında bana iftira da atmıştın” moduna girince, Regina bunun nereden çıktığını soruyor. Hannah görmüş yanıtını alınca da Regina “Sana sırılsıklam aşık olan Hannah mı?” cevabını veriyor ve Ulrich ŞOK. Sonrası zaten malum, Ulrich hesap sormak için Hannah’a koşuyor.
Aleksander Tiedemann
AKW’nin 2019'daki yöneticisi. Regina Tiedemann’ın kocası. Hayat hikayesiyle ilgili detayları Claudia Tiedemann ve Hannah Kahnwald kısımlarında bulabilirsiniz. Ben şimdi 2019'da karıştırdığı işten çok kısa bahsedeceğim.
Claudia kısmında anlattığım üzere, Aleksander en başta gizli işler nedeniyle alınıyor işe. Tabii bunun 1985'te olan kaza sonrası oluşan varilleri ortadan kaldırmak için olduğunu tahmin ediyoruz ama kesin bir bilgi yok bu konuda.
Mikkel kaybolduğunda, Ulrich kafayı Winden mağarasının içindeki kapıya takıyor. O kapının AKW’yle ilgisi olduğunu bildiği için Mikkel’in bir şekilde o kapıdan geçip AKW’ye çıktığını ve orada kaybolduğunu düşünüyor.
Charlotte Doppler, Mikkel’i aramak için AKW’ye geldiğinde Aleksander arama izinsiz giremeyeceklerini söylüyor. Arama izini alıp geldiklerinde ise bir sorun olmuyor çünkü variller çoktan AKW’den uzaklaştırılmış oluyor.
Varil olayını ise şu şekilde öğreniyoruz:
Bir polis memurumuz var Torben Wöller diye gereksiz anlarda Charlotte’nin işine burnunu sokmaya çalışırken görüyorduk kendisini hep. Sezon finalinde Aleksander ve Wöller telefonda konuşuyor ve Wöller “Kamyoneti ne yapacağız?” diye soruyor Aleksander’a. Sonrasında gelecekten gelen Jonas o kamyoneti bulduğunda ise içerisinin varillerle dolu olduğunu görüyoruz. Jonas’ın o varillerle ne işi vardı bilmesek de Aleksander’ın Claudia’nın işini başarıyla devam ettirdiği kesin.
Katharina Nielsen
Winden’da okul müdürü. Ulrich Nielsen’ın karısı, Mikkel’in annesi. Mikkel kaybolduktan sonra hayatı kararıyor diyebiliriz. Tabii bu zaman dilimine bir de Ulrich’in onu Hannah ile aldattığını fark etmesi denk gelince iyice sinirleri bozuluyor. Zamanında Regina’ya çektirdiklerini Regina Tiedemann kısmından, Hannah’ın onun başına ördüğü çorapları da Hannah Kahnwald kısmından okuyabilirsiniz.
Peter Doppler
Charlotte Doppler’ın kocası, Helge Doppler’in oğlu. Psikolog. Kendisini dizi boyunca pek de iyi bir psikolojide göremedik hiç. 1986 yılında Winden’da değil, anladığımız kadarıyla okulu Winden dışında bir yerde okuyor.
Başlarda Charlotte’den çok net bir şekilde bir şeyler sakladığı belliyken olayın ne olduğunu ancak sonlarda anladık. Zaten bu tavırları nedeniyle Charlotte de ondan şüpheleniyor.
Bu konudaki detaylar için Claudia Tiedemann ve Charlotte Doppler kısımlarına bakabilirsiniz.
Ben ise bu olayın devamından bahsedeceğim:
Claudia’nın, Peter ve Tronte Nielsen’a ne anlattığı bize direkt gösterilmemiş olsa da onlara 8 gün boyunca olacak şeyleri anlattığını ve hepsinin gerçekleştiğini biliyoruz. Ellerinde ise kapıların açılacağı zamanların yazılı olduğu bir defter var — Defter Noah’ın defterine benziyor olsa da belli ki Claudia tarafından Tronte ve Peter’a verilmiş.
Tronte gayet inançlı bir şekilde — gelecekten gelen Jonas’ın zaman makinesini çalıştırması öncesi — her şeyin biteceğini ve Mads’in yaşayacağını söylüyor. Ona bugünden sonra ne olacağını soran Peter’a ise bugünden sonra “Her şey yenilenecek” diyor. Belli ki Tronte hala çocukluk aşkı Claudia’ya körü körüne inanmakla meşgul.
Tronte Nielsen
Mads ve Ulrich Nielsen’ın babası, Jana Nielsen’ın kocası. Hakkında detaylı bilgiyi Claudia Tiedemann ve Peter Doppler kısımlarında bulabilirsiniz.
Bartosz Tiedemann
Regina ve Aleksander Tiedemann’ın oğlu, Claudia Tiedemann’ın torunu. Annesinin ona dediği üzerine kendisi doğmadan önce anneannesi Claudia’nın öldüğünü sanıyor. Bir gün o evdeyken Claudia çıkagelince çok şaşırıyor. Jonas’ın en yakın arkadaşı ama sezonun sonunda Martha Nielsen nedeniyle araları bozuluyor. Noah’la tanıştığında Noah ona bir hafta içinde olacak şeyleri anlatıyor. Tüm bunların gerçekleşmesi sonrası Noah’la birlik olmaya karar veriyor. Bu kısım hakkında detaylı bilgi için Noah kısmına bakabilirsiniz. Birinci sezonda çok aktif olmasa da bu olay sonrası kendisini ikinci sezonda daha çok izleyeceğiz gibi gözüküyor.
Jana Nielsen
Mads ve Ulrich’in annesi, Tronte Nielsen’ın karısı. Tronte’nin kendisini Claudia ile aldattığını biliyor. Mads kaybolduktan sonra psikolojisi hiçbir zaman düzelmiyor. 2019'da bile hala Mads’in bir şekilde çıkıp gelmesini bekliyor.
Bernd Doppler
Helge Doppler’in babası. AKW’nin kurulmasında büyük rolü var ve sonrasında AKW’nin başkanlığını yapıyor yıllarca. Daha fazla bilgi için Helge Doppler ve Claudia Tiedemann kısımlarına bakabilirsiniz.
Ines Kahnwald
1986'da Mikkel’i evlat ediniyor ve Michael Kahnwald olmasını sağlıyor. Michael’in intiharı sonrası bıraktığı mektup Ines’te ve görünüşe göre mektuptan tek haberdar olan kendisi. Mektubu Micheal’ın yazdığı gibi Mikkel kaybolduktan sonra açıyor ve açıkçası pek de şaşırmıyor. Mektubu Jonas’a verdiğinde ise zaten hep içten içe Mikkel’in gelecekten geldiğini bildiğini söylüyor. Michael’ın intiharı sonrası Hannah ile arası bozuluyor. Daha fazla bilgi için Micheal Kahnwald — Mikkel Nielsen kısımına bakabilirsiniz.
Magnus ve Martha Nielsen
Katharina ve Ulrich Nielsen’ın çocukları. Mikkel kaybolduktan sonra onların da hayatı pek iyiye gitmiyor. Sezon sonuna doğru annelerinin Regina Tiedemann’ı dövdüğüne şahit olan çocuklar biraz “Bizim bizden başka kimsemiz yok.” moduna giriyorlar ve anne-babalarını hiç tanışmamış olduklarını düşünmeye başlıyorlar.
Magnus, Franziska Doppler ile birlikte.
Martha ise Jonas’tan hoşlanıyor ama Bartosz ile birlikte. Mikkel kaybolduktan sonra Bartosz’un telefonlarına çıkmayıp Jonas ile iletişim kurmaya çalışan Martha’ya en sonunda Jonas, onu istemediğini söylüyor. Jonas’ın bunu yapma nedeni ise Martha’nın halası olduğunu öğrenmesi.
Karakterler ve olaylar bu şekilde… İkinci sezonun cevaplaması gereken çok soru var ama Darkseverler olarak Dark ikinci sezonun bize soru cevaplamak için değil, yeni sorular yaratmak için geldiğini aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz. Tabii Jonas’ın 2052'ye gittiğini ve şimdi karşımızda bir de distopik bir gelecek olduğunu düşünürsek işlerin çok daha fazla karışacağı yeterince açık. Daha fazla uzatmaya gerek yok… Willkommen in der Zukunft!
Diğer dizi önerileri ve yorumları için “Ben Bu Ay Ne İzledim?” podcastimi buradan dinleyebilirsiniz:
Tüm diziyi izlediyseniz sizi şöyle alalım:
