‘Yeni’ Nokia 3310

İsmail H. Polat
3 min readMar 5, 2017

--

Mobil iletişim alanındaki son teknoloji ve yeniliklerin görücüye çıktığı Dünya Mobil Kongresi’nde bu yıl, eski göz ağrısını yeniden piyasaya süren Nokia sayesinde, nostalji rüzgarları esiyor. Peki bu ‘yeni’ 3310 tutar mı?

Yirmi küsur yıllık mobil iletişim sektörü Ericsson, Nokia gibi 1. Ve 2. kuşak altyapı (şebeke/platform/cihaz) oyuncularından 3. Ve 4. kuşak Apple, Google ve hatta Facebook gibi yeni servis (cihaz/uygulama/içerik) oyuncularına evrilince, (ve bu firmalar da zaten kendi etkinliklerini düzenledikleri için) her yılın şubat ayındaki Dünya Mobil Kongresi eski önemini kaybetmiş ve daha ziyade telekom altyapı firmaları ile bunların iş ortağı eko-sistemlerindeki yazılım, donanım, platform ve uygulama geliştiricilerin buluşmaları amacına yönelik bir organizasyona dönüşmüştü.

Bu tip organizasyonların geleneksel olarak yürümesi ve özellikle iş çevresi oluşturma/geliştirme olarak önemine inanıyorum ancak sektörle ilgili son teknolojileri ve gelişmeleri görmek gibi bir işlevin de fiilen ortadan kalktığını da kabul etmek lazım. Yine de bu seneki etkinliğin, bu kanaatimin dışında ve ötesinde, bambaşka bir gelişmeye sahne olduğunu da itiraf etmem lazım; 2000li yılların en çok satan efsane cep telefonu Nokia 3310’nun yenilenen özellikleriyle yapılan lansmanı etkinliğe damgasını vurdu.

Kuşkusuz Nokia’nın isim haklarını satın alan Finlandiyalı HMD firması açısından Dünya Mobil Kongresi, hem firmanın kurumsal olarak tanınırlığının artması hem de Nokia markasının yeniden görücüye çıkması için oldukça uygun bir ortam ve 3310 da bu ortamda etkisini en güçlü biçimde gösterebilecek adeta bir şifre, bir kod işlevi gördü.

Ancak bu relansmanın amacı, şu aralar sosyal medyada çokça tartışıldığı üzere, o yıllarda popülerleşen mesajlaşma, yılan (Snake) oyunu gibi efsaneleşen temel özellikler ve görünüm üzerine dokunmatik ekran, kamera, İnternet bağlantısı gibi günümüzün talep edilen özelliklerinin de eklendiği bir telefon modeli sunmak ve bununla Apple, Samsung, LG, HTC gibi firmalarla rekabete girmek olmasa gerek.

Bu noktadan hareketle, cihazın özelliklerine bakıldığında, HMD’nin yol haritasının henüz net görememekle birlikte, pazardaki önemli bir kitlenin ihtiyacına az da olsa parmak basan bir potansiyeli olduğunun da altını çizelim; Sözünü ettiğim ihtiyaç; akıllı cep telefonlarıyla birlikte gelen kişisel mahremiyet ve bilgi güvenliği talebinden kaynaklanmakta. Bu bağlamda, özellikle orta ve üst yaş grubunda çevrimçi izlenme, İnternet ve sosyal medyanın aşırı yorucu bilgi bombardımanı, yeni telefonların orta ve üst yaşlar için zorlu kullanıcı deneyimi gibi nedenlerle, böyle bir telefona en azından 2. telefon olarak ihtiyaç var.

İşte HMD için böyle niş bir grupla tanışma anlamında iyi bir ilk ürün olabilir Nokia3310. Sonrasında ise o kitlenin hedefleri daha net belirlenerek ürün gamı (internetsiz telefon, büyük tuşlu telefon, vs.) daha da çeşitlendirilebilir. İşin doğrusu, Nokia, her ne kadar genç kitle için pek anlam ifade etmese de, özellikle orta ve üst yaş grubu için çağrışımları hala çok güçlü çağrışımları olan bir marka. HMD, eğer bu fırsatı iyi kullanır ve nostalji ile günümüzde genç kitlenin taleplerinin dışında kalan ama farklı taleplerine kulak tıkanan kitleye yönelik ürün ve hizmetler geliştirirse bence gerçekten Nokia markasının yeniden doğuşunu yaşayabiliriz.

Umarım şirket böyle bir anlayışla 21. Yüzyıl gibi her şeyin radikal biçimde değiştiği bir dönemde böyle “geçmişi gelecekte var eden” bir atağa girişir. Aksi takdirde, rekabet gücünün zayıf olduğu “akıllı ve en-son-teknoloji” segmentinde kendisini var edecek bir zemin bulamaz. Nokia 3310 lansmanı ve bu yazı da “ gök kubbede hoş bir sada olarak baki kalır!”

--

--

İsmail H. Polat

Lecturer @ Kadir Has University Department of New Media Contributing Writer for Bloomberg BusinessWeek Turkiye