Halka Yol Gösteren Özgürlük

Esmabusesarma_
6 min readSep 10, 2023

--

Eugène Delacroix- Halka Yol Gösteren Özgürlük

Fransa’nın önemli romantik ressamlarından, o kendini böyle tanımlamak istemese de, Eugène Delacroix “Halka Yol Gösteren Özgürlük” isimli ünlü tablosunu 1830'da çizmiştir.

Paris’te Hotel de Ville çevresinde en şiddetli çatışmaların yaşandığı gün olan 28 Temmuz’da eserin ortaya çıkmaya başlandığı düşünülür.

Delacroix bu çalışma için üç faklı tuvali birleştirerek, 2.62 cm yüksekliğinde ve 3.25 cm uzunluğunda büyük bir zemin elde etmiştir. Sanatçı, yağlı boya tekniği ile oluşturduğu eseri hararetli fırça tuşları ile hızlıca (ortalama üç ay içinde) tamamlamıştır. Delacroix içinde bulunduğu toplumsal olayları ve bu olayların kendisinde yarattığı duygusal dönüşümleri, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde, kendi imge dünyasında yorumlayarak izleyici ile paylaşmak istemiştir.

(Merve Güven)

Tek içerik değil biçim olarak da başkaldırının bir simgesidir bu eser. Klasisizmin dayattıklarını yani bir bakıma gelenekselliği yıkarken toplumsal açıdan bir “aykırılığı” da konu alır.

1789 yılında gerçekleşen Fransız İhtilali’ni konu aldığı düşünülse de aslında eser, 1830 yılında gerçekleşen İkinci Fransız Devrimi ya da Üç Şanlı Gün olarak da bildiğimiz Kral 10. Charles’in devrilişine ve yerine Louis-Philippe’nin tahta geçmesine yol açan 1000 sivil yurttaşın canından olmasıyla da sonuçlanan üç günlük halk ayaklanmasını yani Temmuz Devrimi’ni konu almaktadır. Özgürlük mücadelesini anlatan bu eser aynı zamanda tarihi bir belge niteliği de taşır. Fransız Devrimi’nin sembolü kabul edilir.

Ayaklanmayı doğuran nedenlerin başında Kral X.Charles’ın (1757–1836) tutumu gelir. Mutlak bir hükümdar olmak için gereken ne varsa yapan kral, birbiri ardına ağır kararlar almaktan çekinmiyordu. Hükümetin başına Prens Jules de Polignac (1780–1847) adlı bir soyluyu getirmesi, öteki mutlakiyetçi Avrupa krallıkları tarafından bile devrim karşıtı bir hareket olarak yorumlanmıştı. Temmuz ayında yeni seçimler yapıldı. Hükümetin partisi üçte bir oy aldığı halde Başbakan Polignac, “Tanrı tarafından kendisine Fransa’nın kurtarılması görevinin verildiğini” ileri sürerek iktidarı bırakmadı. Seçimleri iptal etti, yeni seçimler için karar aldı. 25 Temmuz’da basın hürriyetini de kaldırdı. Verdiği bu üç karar, bir ayaklanmanın işareti oldu. Muhalefet, işçileri savaşa çağırdı. Gerçek bir darbe niteliği taşıyan bu kararnamelerin yayınlanışı, Paris’te duyulur duyulmaz halkta olağanüstü bir kaynaşma baş gösterdi. 28 Temmuz’da Paris sokaklarında yüzlerce barikat kuruldu. Askerler ayaklandı. 29 Temmuz’da devrimciler Louvre ve Tuileries Sarayları’nı ele geçirdiler. Muhalefetin lideri La Fayette (1757–1834), Milli Muhafız Birliği kumandanlığına getirildi. Belediye Sarayı’nda Casimir Perier’nin (1777–1832) başkanlığında geçici bir hükümet kuruldu. Üç renkli bayrak dalgalandırıldı. Direnişçiler cumhuriyeti ilan etmek istiyorlardı. Ama gazeteci Adolphe Thiers (1797–1877), tahta Orleans Dükü’nü aday gösterdi. La Fayette, Orleans Dükü’nü krallığın başkumandanı ilan ettirdi. İngiltere’ye sürgüne giden X. Charles’ın ardından Louis- Philippe d’Orleans (1773–1850), meclis tarafından Fransa kralı ilan edildi

(Mourre-Dominique 1974: 272–273)

Aynı zamanda bu eser, dönemin edebiyatı ile de bağlantılıdır. Zaten Delacroix edebiyatla oldukça ilgilidir. Baudealire ondan “ressam-şair” olarak bahsetmiştir. Auguste Barbier’nin 1830 yılında Revue de Paris’de yayınlanan La Curée adlı şiirinin ‘özgürlük’ ile ilgili bölümünden erkilendiği de söylenmektedir.

“…Doğrudur Özgürlüğün bir kontes olmadığı

soylu Fauborg Saint-Germain’den

en ufak bir çığlıkta bayılan bir kadın

pudralı ve rujlu.

Göğsünü geren güçlü bir kadındır o

sert sesi ve zalim cazibesi,

bronzlaşmış cildi ve çakmak çakmak gözleriyle

yürür tetikte büyük adımlarla.

Zevk alır kanlı meydan kavgasında halkın bağrışlarından

heyecanlı davul seslerinden

barut kokusundan, uzakta birbiri ardına çalan

kilise çanlarının ve topların gürültüsünden.

Alır sevdiklerini yalnızca halkın arasından

sunar geniş bağrını yalnızca halka

onun gibi güçlü olan ve onu kucaklamak isteyen

kanla yıkanmış kollarla…”

Ferdinand Victor Eugène Delacroix

Sen bu olaylara ne diyorsun? Bu yüzyıl olağanüstü değil mi? 3 gündür burada top ateşi ve tüfek mermileri arasında yaşıyoruz. Benim gibi sıradan bir yayanın vurulup ölme ihtimali süpürge sopalarına tutturdukları demir parçaları ile düşman üstüne yürüyen eğreti kahramanların ölme ihtimali kadar.

(Ressamın yeğenine yazdığı mektuptan bir kesit)

Eserin odak noktasında güçlü, elbise giymiş, başında Frig Bonesi olan, bone Antik Roma’da köleler için özgürlüğün simgesiydi, yüzü halka dönük ve diğer figürlerden büyük çizilmiş, Fransa bayrağı tutan lider bir kadın yer almakta.

Bu kadın, özgürlüğü temsil etmekte. Aynı zamanda bu devrim yolunda savaşan Anne Charlotte gibi kardeşini sokakta ölü bulup on kurşunundan dokuzunu muhafızlara birini kendine sıkan devrimci kadınları da yansıtmakta. Gerek elindeki bayrakla gerekse yapılan alegori ile Fransa’nın beden bulmuş halidir bu kadın. Özgürleşen Fransa anlatılmaktadır.

Ressam, vermek istediği mesajı alegorik şekilde vermektedir.

Kadının taşıdığı bayrak özgürlük ve eşitlik kavramlarını sembolize ederken diğer elinde tuttuğu tüfek ise direnişi ve başkaldırıyı simgelemekte.

Sağ kenardaki ölü asker yenik düşen 10.Charles hükümdarlığını temsil ederken soldaki yarı çıplak figür özgürlük ve sosyal adaleti sağlamak için feda edilenleri anlatır.

Soldaki beyaz gömlekli figür dönemin fabrika işçisini, onun hemen solundaki silindir şapkalı figür burjuvaziyi (Bu figürün Delacroix’nın kendisi olduğu da söylenir. Delacroix de burjuva bir aileden gelmektedir. Hatta başlarda devrime karşı olduğu bile söylenmekte.) temsil eder.

Victor Hugo’nun Sefiller isimli eserindeki Gavroche karakterinden esinlenerek oluşturulmuş kadife şapkalı çocuk figürü ise resmin sağ tarafında yer alır ve asi öğrencileri simgeler. Siyah şapka isyanın simgesidir. Devrimde çocukların ve öğrencilerin önemi vurgulanmaktadır.

Resimde toplumun farklı sınıflarından insanlar aynı amaç uğruna savaşmaktadır. Sanatçı halkın büyük bir kesiminin devrimi desteklediğini göstermektedir. Bu anlatı devrimden sonra hükümetin görmekten ve göstermekten kaçındığı önemli bir realiteyi ortaya koyar.

(Merve Güven)

1831 yılında bu eser Fransız hükümeti tarafından satın alındı ancak geleneklere tamamen aykırı bulunduğu için ancak 1863 yılından sonra düzenli olarak sergilenmeye başlandı. Bu dönem, resmin verdiği politik mesaj sakıncalı bulunduğu ve krallar tahtının sallanmasından korktuğu için bir mahzende saklandı.

Louvere Müzesi’nde 1874’te, Delacroix’nın ölümünden 11 yıl sonra, resim sergilenmeye başlandı.

Louvre Müzesi

Resimden çokça esinlenen eserler ve yapılar olduğu da bilinir bir gerçek.

Zeki Faik İzer tarafından eserin “İnkilâp Yolunda” olarak yorumlanışı

ABD’ye hediye edilen Özgürlük Heykeli bu eserden esinlenilmişti. Amerikalı yetkililer kadının yarı-çıplak vaziyette olmasını uygun bulmadıklarından, heykelde değişiklik yaparak kadının açıkta kalan göğsünü kapatmışlardır.

Delacroix’in bu eseri II.Dünya Savaşı’nda ve Fransa, Türkiye gibi neredeyse tüm devletlerin yakın tarihte yaşadığı en önemli kırılma noktalarından birini oluşturan 1968 olaylarında bir simge haline geldi.

Photo by Mustafa Hassona. Üstü çıplak bir Filistinli bir elinde bayrak tutup diğer elinde de sapanla taş atarken

Bugün, nerede benzer bir toplumsal direniş olursa geçen yıllara rağmen “Halka Yol Gösteren Özgürlük” sergilendiği müzeden çıkıp koşarak sokaktaki, resimlerdeki, afişlerdeki yerini alır.

Buna bir örnek olarak 2019 yılında Halka Yol Gösteren Özgürlük, grafiti sanatçısı Pascal Boyart tarafından Fransa’da bir protesto hareketi olan Sarı Yelekliler’e uyarlanışı gösterilebilir.

Özgürlük için savaşırken ölmek, hayatının her günü bir mahkum olmaktan daha iyidir.

(Bob Marley)

Başkaldırı neden kaynaklanır? Hiçbir şeyden ve her şeyden. Yavaş yavaş yayılan bir elektrik akımı, sıçrayan bir kıvılcım, başıboş gezinen bir güç, geçip giden bir esinti. Bu esinti konuşan başlara, düşleyen beyinlere, acı çeken ruhlara, yanıp tutuşan tutkulara, inleyen sefaletlere rastlar ve onları önüne katıp götürür. Nereye? Rastgele her yere. Devlet’in, yasaların, diğerlerinin refahı ve küstahlıklarının karşısına.

(Victor Hugo, Sefiller 2.cilt)

KAYNAKÇA:

https://www.evrensel.net/haber/366411/halka-yol-gosteren-ozgurluk-h-l-ozgurluge-kosuyor

https://tr.wikipedia.org/wiki/Temmuz_Devrimi#:~:text=Temmuz%20Devrimi%2C%20Fransa'da%2027,d%C3%B6neminin%20kapanmas%C4%B1na%20yol%20a%C3%A7an%20devrimdir.

file:///C:/Users/ASUS/Downloads/Hafta%208.pdf

--

--

Esmabusesarma_

Okur ve kendi çapında yazar ayrıca felsefe ve psikoloji ile ilgiliyim. Bu hesabı kafamdaki tilkileri özgür bırakmak ve bir umut kalbinize dokunma umuduyla açtım