Aşağı Hisar hakkında seyyahların söyledikleri

Kale-i Sagir
5 min readJan 14, 2024
KÜTOPYA’da Aşağı Hisar

Bertrandon de la Broquiere

“Bertrandon de la Broquiere, kale tarihi açısından önem arz eden bir bilgi olan kalenin üç sıra tahkimatla güçlendirilmiş bir kale olduğu bilgisini bizlere vermektedir. 1432 yılında gerçekleştirmiş olduğu seyahatinde kent, Osmanlı yönetimindedir. Evliya Çelebi’ye göre Aşağı Kale, Fatih Sultan Mehmet (1451–1481) tarafından pınarı kalenin çevresine dahil etmek amacıyla inşa ettirilmiştir. 1432 yılında çıktığı seyahati yirmi yıl sonra derleyen Broquiere’nin vermiş olduğu bilgi doğrultusunda Aşağı Kalenin varlığı önceki dönemlere işaret etmektedir.” Ayça Seda Aydınlı

Evliya Çelebi

Aşağı Hisar hakkında;

“…Ancak adı geçen aşağı yeni kale eski kalenin kuzey tarafı altında alçak yerdir. Fatih Sultan Mehmed ek olarak yapmıştır. Şehrin alçak yerinde bulunduğundan 100 arşın kadar kesme kaya hendeği vardır. Bu yeni kalenin yapılma sebebi odur ki bu kaya yerinde bir yalçın kaya altında bir değirmen yürütür bir âbıhayat su kaynayıp çıkar. Kuşatma sırasında düşman o suyu zapt edip kale halkı susuzluktan mustarip olmasınlar için bu tatlı su kaynağını kale içine almak için bu kale yapılmıştır. Hâlâ yine yukarı kaleden bu suya inilir yollar vardır…”

Uğrun Kapı hakkında;

“…Bir kapı da güney tarafına Sultanbağı tarafına açılır ve gayet sağlamdır. Bir kapı da aşağı yeni kaleye inilir. Bu da doğuya bakar…”

KÜTOPYA’da Uğrun Kapı

Carsten Niebuhrs

“…kale susuz kalmasın diye dağın eteğinde bulunan su kaynağına çift kat duvar çekilmiştir. Ama bu kale, Sultan’ın Asya’daki bütün diğer kaleleri gibi çok harap durumdadır…”

Charles Macfarlane

Aşağı kalede Ceneviz cumhuriyetinin arması bulunan bir yazıtta, o devletin tebaasının burada meşgul olduğu ima edilmektedir.

Clive Foss

“Kalenin II. Evresi olan büyük yeniden inşasının IX. yüzyıldan daha geç fakat yine Bizans egemenliğinin sonundan daha erken bir dönem olması gerekmektedir. Foss, hem savunma hem de duvar işçiliğinin kesin olmasa da olası bir tarih belirlemek için kullanmaktadır. Surlardaki dönüşümün en önemli yönünün birbirine oldukça yakın çok sayıda burçların oluşturulması ve Aşağı kalenin bu dönemde kaleye dahil edildiğini söylemektedir. Manuel tarafından inşa edilen Blachernae kulelerinin bulunduğu Konstantinopoli’te savunmaların benzer şekilde değiştiğini, Manuel Comnenus (1143- 1180) tarafından inşa edilen Blachernae kulelerinin öncekilerden daha büyük inşa edilmesiyle ilişkilendirmiştir.” — Ayça Seda Aydınlı

Kütahya Kalesi surlarının Mimari açıdan değerlendirilmesi ve tarihlendirilmesi, Ayça Seda Aydınlı

“…Kaynaklarda özellikle belirtilmemesine rağmen Kütahya’nın John Comnenus ya da muhtemelen Manuel tarafından yeniden fethedilmiş olması muhtemel görünmektedir. Her halükârda, 1159'da Kütahya Bizans’ın himayesindeydi ve 1182'ye kadar da öyle kaldığı görülmektedir. Foss, bu bilgiler ışığında Aşağı Kaleyi, John veya Manuel’in politikasına atfeder ve yaklaşık olarak 1120–1150 yıllarına tarihler. Kalenin büyük çaplı yeniden inşası, Bizans’ın alanda yaptığı son değişiklik olmadığını en ince işçiliğe sahip olan II. Evre onarımının bir kısmının da 1182'den öncesine ve dolayısıyla muhtemelen Manuel dönemine ait olmalı olduğunu söylemektedir. Yalnızca Aşağı Kalede bulunun su kaynağının kaleye dahil edilmek amacıyla gerçekleşmediğini sivil nüfusu barındırma çabasını da temsil ettiğini ifade eder…” -Ayça Seda Aydınlı

Fotoğraf: Abdullah Reha Nazlı

“…Duvarlar ve kuleler tuğlasız, düzenli yivli kare bloklarla kaplanmış ve genellikle sıralar halinde birbirine yakın yerleştirilmiş çok sayıda ahşap hatıl kullanıldığı kalenin kiriş sıraları haricinde, Kütahya’daki Aşağı Kapı’nın etrafındaki duvar işçiliği ile benzerlik gösterdiğini, ancak taş işçiliğinin, III. Evre duvarlarının çoğundan çok daha büyük ve düzenli olduğunu ekler. Benzer şekilde, Kütahya’daki Selçuklu camilerinin taş işçiliği, kalenin karşısındaki tepede yer alan Hıdırlık Camii’nde dikkat çeken bir tarz olan tuğlasız, iyi yontulmuş büyük bloklardan oluşuyor gibi görüldüğünü; diğer örneklerin ise en azından kısmen, restorasyon nedeniyle gizlendiğini ifade eder. Duvar işçiliğinin daha heybetli kısımlarıyla uyumlu olsa da diğerlerinden oldukça farklıdır ve bir tarih önermek için yeterince ikna edici bir paralellik sağlamadığını ekler. O dönemde Aşağı Kale Cami olarak adlandırılan yapının bir türbe olduğunu, bu yapının Aşağı Kale Vaftizhanesinin içine yerleştirilerek bu dönemden itibaren kullanıldığını düşünmektedir. Anadolu’daki kayda değer refahına rağmen Selçuklu çağının, III. Evre yapıları için uygun bir zaman olarak görmez. Kalenin III. Evresini Germiyanoğulları döneminde XIV. yüzyılda olduğunu söyler. Bu doğrultuda Foss, “Germiyanoğulları’nın diğer kaleleri henüz tespit edilememiş olsa da sivil binalarının duvar işçiliği karşılaştırma için mevcuttur. Çoğu doğal olarak kale duvarlarından daha üstün bir tarzda inşa edilmiştir, ancak önemli bir ortak unsur sergilerler. Germiyanoğulları camileri ve diğer yapılarının duvarlarında sıklıkla tuğla ve taş karışımı, bazen de kloisonne veya tuğla şeritleri kullanılmıştır. Bunların hiçbiri kale duvarlarının herhangi bir parçasına tam olarak benzememektedir, ancak üslupları, Bizans’tan türetilen duvar işçiliğinin, bazen düzensiz tuğla sıraları ile kabaca örülmüş moloz duvarlar kullanan Germiyanoğulları döneminde de kullanımda olduğunu göstermektedir.” şeklinde ifade etmektedir…” -Ayça Seda Aydınlı

Fotoğraf: Abdullah Reha Nazlı

“…IV. Evrenin, kale tarihinde tarihi bilinen tek aşamadır. Burada Evliya Çelebi’nin “Fatih Sultan Mehmet (1451–1481) tarafından pınarı kalenin çevresine dahil etmek amacıyla inşa ettirilmiştir.” İfadesine yer veren Foss, “Aslında Bizanslılar bu amaçla zaten bir sur inşa etmişlerdi ve görünüşe göre Germiyanlar bunu restore etmişlerdi: Kütahya’yı anlatan ilk seyyah Bertrandon de la Broquiere Osmanlı fethinden hemen sonra şehri ziyaret eden Bertrandon de la Broquiere, kalenin üç bölümden oluştuğunu, yani Hisar ve Aşağı Şehir Surunun onun zamanında mevcut olduğunu belirtir.” Şeklindeki ifadesiyle Evliya Çelebi’ye tam olarak hak vermez fakat, “Bununla birlikte, şu anda görülebilen çevrenin çoğu IV. döneme atfedilebilir ve Fatih’in eserini temsil ettiği tereddütsüz kabul edilebilir. Surun duvar işçiliği, Fatih’in İstanbul ve çevresindeki büyük kalelerinin duvar işçiliğine benzemektedir; benzer malzemeden oluşan çekirdekten zorlukla ayırt edilebilen, çok az tuğla içeren ya da hiç tuğla içermeyen yivli moloz kaplama kullanımı ortaktır. Aşağı Şehrin çevresi, ana kalede, özellikle de Hisar’da yapılan onarımlarla yeterince örtüşmektedir ve saltanat döneminde önemli ölçüde yeniden inşa edildiğine dair hiçbir şüphe bırakmamaktadır178.” Cümleleriyle kalenin IV. Evresinin Fatih döneminde onarıldığını söylemektedir. Ayrıca Foss, Kütahya kalesinin bu dönemde aktif bir şekilde iki yüzyıl daha kullanıldığını düşünmektedir…” -Ayça Seda Aydınlı

Fotoğraf: Abdullah Reha Nazlı
Fotoğraf: Abdullah Reha Nazlı

--

--

Kale-i Sagir

Aşağı Hisar. Kütahya'daki 600 yıllık Osmanlı kalesi