Uygulanabilir Retro Teknikleri

K Kübra Torun
DeFacto Teknoloji
Published in
5 min readMar 4, 2021

Merhabalar, öncelikle ben Kübra 😊

Teknoloji sektörüne Endüstri Mühendisliği kökenli bir İş Analisti olarak adım attım. Şu anda ise şahane bir takımın Scrum Master’ıyım, aynı zamanda çok sevdiğim “Agile Office” şapkamla Agile dönüşüm süreçlerinde takımlara mentorluk & koçluk yapıyorum. Bu içeriği oluşturma sebebim, hem kendi takımımda hem de dönüşümdeki takımlarla deneyimlediğim Retrospective tekniklerini paylaşmak. Çünkü deneyimlerin değeri paylaşıldıkça artar, kesin bilgi.

Retro yapmak için illa Agile uygulayan bir takım olmanıza gerek yok. Şirketinizde Agile adımları henüz atılmamışsa “Kaizen” başlığı altında (ya da adına başka bir şey deyin) herhangi bir zaman diliminde bu yöntemleri takımınızda uygulayabilirsiniz.

Benim Agile etkinliklerinde en favorim Retrospective demeye bir türlü dilimizin dönmediği “Retro” toplantıları. Scrum da Kanban da yapıyor olsanız, hatta Scrumban da olur hiç fark etmez, mutlaka yapın. Retro aslında Kaizen kültürünü takıma benimsetiyor. Naçizane tavsiyem, hepsini yazılı veya görsel hale getirip, ayakları yere basan sonuçlar elde etmeyi odakta tutun.

İnternette yer alan klasik Retro tekniklerinin yanı sıra takımlarda uygulayıp sonuç aldığımız uygulamaları paylaşmak istedim. İlk maddelerde daha geniş kapsamlı içerikler yer alıyor. Son kısımda bahsettiklerimi hazırlık gerektirmeden herhangi bir Retro toplantısında karar verip uygulayabilirsiniz.

Takım Anlaşması (Takımsallık)

Agile koçluk eğitiminde takımlara yönelik uygulamalarda öğrendiğimiz ve öğrenir öğrenmez kendi takımımda uyguladığım bir yöntem. Etkinlikte online bir araç olan Miro’yu tercih ettim. Mural veya Microsoft’un Whiteboard aracını da kullanabilirsiniz.

Berkay, Beytullah, Umut, Kübra’S, Kübra’U

(Takım arkadaşlarımın iletişim linklerini görselin altında gururla sunarım 😊)

Önce takım üyelerinin isimlerini birer kutucuğa yazdım. Herkes kendisini bir görselle eşleştirip isminin üzerine seçtiği görseli koydu. Neden bu görselleri seçtiğimizi anlattık, altından güzel hikayeler çıktı.

Daha sonra takımdaki değerlerimizi 3 başlıkta post-it’lerle ortaya döktük;

Kullandığımız tahta

1. İyi ki bu takımdayım.

“Hangi nedenlerden dolayı bu takımda olmaktan mutluluk duyuyorsun?” sorusuna cevaplar yazdık. Bu bölümde post-it’ler isimsizdi, neticede bir takımız :) Cevaplarımıza örnekler;

· Başarıyı ve başarısızlığı paylaşıyoruz.

· Açık iletişim ve güven duygusu motive ediyor.

· Kaliteli tartışma ortamımız var.

2. Kendimi bu takıma ait hissedebilmek için,

“Ne olursa kendini bu takımın bir üyesi gibi hissedersin?” konusu çerçevesinde beklentilerimizi sıraladık. Burada da yine isim bağımsız düştük notlarımızı;

· Farklı projeler deneyimlediğimde.

· Hem sevinçli hem sıkıntılı haberlerimi paylaşıp onlardan tavsiye aldığımda.

· Kendime güvenildiğini hissettikçe.

3. Ben bu takıma ne katacağım?

Şimdi sıra geldi, herkesin bu takımın takım olarak kalabilmesi için neler yapacağına. Bu adımda herkes verdiği taahhütün altına imzasını da atmış oldu. Bakalım neler söylenmiş;

· İlk duyulduğunda garip gelen daha sonra akla yatan fikirler vermeyi

· I’ll be there for you :)

· Sorgulayarak takımı daha iyi bir noktaya getirmek

· Sadakat ve şeffaflık

Bu uygulama bize neyi sunmuş oldu?

Her bir takım üyesi, kendisini o takıma ait hissetmesi için önemsediği değerlerini söyledi. Ben yerine “biz” olgusunu destekleyen beklentiler dile getirildi. Son noktada herkes bu değerleri destekleyecek taahhütler verdi. Takım olgusunu oluşturabilmek ve takımınızı bir adım ileri taşımak gibi bir istek oluştuysa, durmayın deneyin :)

Peki, bundan başka neler yaptık?

1 takdir / 1 gelişim yönü

Bu etkinliğin faydasına gelecek olursak;

  • Takdir seansında iyi özelliklerin ortaya çıkarılması kişilerdeki motivasyonu artırdı, aynı zamanda bu iyi özelliklerin sürdürülmesine de katkı sağladı.
  • Takımda gelişim yönlerinin konuşulduğu bir ortam varsa e daha ne olsun. O zaman haydi bu kasların güçlenmesi için neler yapılmalı, takım güçlerini birleştirsin.

1 sevdiğim, 1 de nalet olsun dediğim işler

Bu teknik bir öncekini çağrıştırsa da içerikleri biraz daha farklı. Bu sefer ‘sevdiklerimiz’ ve ‘aman uzak olsun’ dediğimiz işleri masaya yatırıyoruz. Her bir takım üyesi kendisini bir tartıyor.

“Bizim zaten takım iletişimimiz yüksek, ne gerek var” demeyin. Dinlerken takım arkadaşınızın iş yaparken size yansıtmadığı duygularına şahit olabilirsiniz. Birbirinizi tanıdıkça takım olarak iş yapmak daha kolay hale gelecek.

Teşbih sanatı

Takım konuşmakta zorluk çekiyorsa veya işin içine biraz eğlence katmak istiyorsanız benzetmeler hayat kurtarıyor.

· Sprintin “hava durumu”na benzetilerek değerlendirilmesi

“Bu sprint çok rüzgarlıydı, sağdan soldan gelen işlerle sürekli savruldum” Böyle bir benzetmenin altında yatan savrulma nedenlerini ortaya çıkarmak da Scrum veya Kanban Master’ın kabiliyetine bakıyor.

· Kişilerin kendini bir hayvan figürüne benzetmesi

“Sprintte kendimi fil gibi hissettim, üzerime yığılan işlerle hantallaştım, ağırlaştım.” Bu cümlenin arkasında belli ki o kişi üzerindeki iş yükü dağılımında eşelenecek bir durum var.

· Buna benzer çizgi film karakteri, çiçek, Marvel karakteri, artık repertuarınızda ne varsa genişletebilirsiniz.

Klasik sprint değerlendirmelerini yaparken bir soru cümlesi o toplantının mottosu olabilir.

Mesela;

· 1 tane süper gücünüz olsaydı bu sprintte ne yapmak isterdiniz?

· Sprinti baştan koşsaydınız neyi farklı yapardınız? (bu biraz Google sorusu gibi duruyor ama takımdan güzel cevaplar geliyor, hakkını yemeyin)

· Starfish de basit gibi duran ama uygulayınca harika maddelerin döküldüğü bir yöntem. (start doing, stop doing, keep doing, less of, more of)

· Sailboat; yelkenli. Bu teknik sprint değerlendirmesinden ziyade takım olgusunu destekleyen bir yöntem. Biz “Takımsallık” dediğim yöntemle daha çok keyif aldık.

· Mad/Sad/Glad; neye kızdın, neye üzüldün, neyden memnundun. Buna benzer başka kalıplar da var.

Kendi takımımda takip ettiğimiz Retro tahtamızdan bahsedip sonlandırıyorum. (reetro.io)

Biz standardın dışına çıkıp kendi başlıklarımızı belirledik;

Luck & Coincidence & Stability

“1 kere olursa şans, 2 kere olursa tesadüf, 3 kere olursa istikrardır.”

Retro toplantılarında aldığımız aksiyon maddelerini istikrarlı bir şekilde uygulayana kadar peşini bırakmıyoruz.

Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Linkedin’den bana her zaman ulaşabilirsiniz. Deneyimleriniz olursa dinlemekten mutluluk duyarım.

--

--