Blockchain Nereye Gidiyor?

Bitcoin’in önlenemez yükselişi ve yatırımcısına kazandırdığı inanılmaz paralar sayesinde dünyanın gözü (özellikle 2017'de) bir anda kripto paralara yöneldi. Yatırımcısına kazandırdığı paraların yanı sıra Bitcoin’in insanlara cazip gelen diğer yanı da para transferlerinde bankaların yerini alabilecek olmasıydı. Ancak günümüzde Bitcoin’in özelliklerine baktığımızda hantallığı ve yüksek transfer ücretleri nedeniyle beklentileri karşılamadığı görünmekte. Hal böyle olunca yatırımcıların gözü altcoinlere kaydı. Çünkü altcoinler arasında hem Bitcoin’den hızlı hem de transfer ücreti daha az olan hatta transfer ücreti almayan coinler var. Bitcoin 7 tps, Ethereum 15–30 tps, Ripple ise 1500 tps civarında gezinirken bu teknoloji daha ne kadar hızlanabilirdi?

Yatırımcılar bu soruyu sorarken 2017'de Nano (eski Raiblocks) 7000 tps yapıyoruz üstelik bir de transfer ücreti almıyoruz dediğinde yok artık demiştik. Aldı başını gitti bu adamlar diyorken bu yıl da Credits’in yılı olacak gibi görünüyor.

Saniyede 1 milyon işlem hızı olan bir kripto para. Üstelik bu hız 10 milyon işleme kadar ölçeklendirilebilir. İşlem ücreti ise 0.001 dolar, yani neredeyse ücretsiz. Peki bu kadar hız gerçekten gerekli mi?

Tabii ki gerekli. Bunun için blockchain teknolojisini nerelerde kullanacağımızı düşünmek lazım. Mesela lojistik sektörünü düşünelim. Bir ürün lojistik firmasına teslim edildi. İlk teslim edildiği noktadan son alıcısına kadar blockchain altyapısı ile şeffaf bir şekilde izlenecek ve istenilen herkes aynı veriye hızlı bir şekilde ulaşabilecek. Üstelik bu sisteme bir de akıllı kontratı eklediğinde yeme de yanında yat.

Sierra Leone’de yapılan son seçimde blockchain teknolojisinin kullanıldığını biliyor musunuz? Peki bunun ne faydası var? İlk ve en önemli faydası insan hatalarını ortadan kaldırıyor. Sonuçta sandıklar açıldığında insanlar sandıktan çıkan oyları teker teker sayıyorlar. E bunu yapmaları için de devlet bu insanlara para ödüyor. Blockchain varken bunlara ne gerek var? Maliyeti de azaltmış olduk böylece. Bir de buna ajansların sandık sandık sonuçları bekleyip kesin sonuçları saatler hatta günler sonra açıklamasını düşünelim. Belki de oy verme süresi bittikten 2 dakika sonra blockchain teknolojisi ile %100 başarı sağlanarak sonuçlar açıklanabilecek. Mükemmel bir şey! (Gerçi eski usul at yarışı gibi daha heyecanlı oluyor ama ne yapalım)

Uçaklardaki kara kutunun blockchain teknolojisiyle donatılması bizleri şaşırtır mı? Tabii ki hayır. Uçakla ilgili veri günlüğüne işlemiş tüm bilgiler, güvenli bir şekilde anbean kuleye, uçuş firmasına ve hatta müşterilere gitse fena mı olur?

Blockchain teknolojisinin hayatımızda en çok yer alacağı mecra muhtemelen IoT (Internet of Things) olacak. Bunu da Türkçeye nesnelerin interneti olarak çevirmişler. Bilim kurgu filmlerinde izlediğimiz şeylerin IoT ile gerçekleştiğini göreceğiz ve hatta görüyoruz.

Akıllı lambalar, akıllı güvenlik sistemleri, köpeğinizi telefonunuzla besleyebileceğiniz mama kapları, damacananızdaki su bittiğinde kendi kedine sipariş veren su sebilleri, marketten peynir siparişi veren buzdolabı… İnanılmaz ve uçsuz bucaksız bir dünya. Bu konuda “Nedir?” Youtube kanalında Burcu Bakdur’un söylediği çok güzel bir örnek var; “Sen senelerdir çiçeklerinle konuşmadın mı? E saksın da bidonla konuşsun ne olacak…?” Evet muhtemelen bidonlar çiçeklerden talimat alacak.

Tüm bunlar için yavaş ve pahalı sistemlere değil en uygun maliyete sahip ve ışık hızında sistemlere ihtiyacımız olacak. Bunun için de benim favorim ve çok parlak bir gelecek gördüğüm, şu an Alpha sürümünü yayınlamış olan Credits’i yakından takip etmek gerek. Her zaman kaçan trenlerin arkasından baktıysanız bu sefer tren kalkmadan önlerden yerinizi alınız.