Aile kavramı nedir? Bilimsel, sosyolojik, felsefi olarak? Birlikte yaşadığın insanlar? Yaşamdaki yol arkadaşların? Peki dostlar ne? Aile, dost, arkadaş, sevgili? Nedir bunlar? İlişki nedir?
Duygusal paylaşım mı? Bir ihtiyaç mı? Eksikliklerini kapattığın araçlar mı ilkelce? Sevilme, sevme ihtiyaç mı? Bu ihtiyaçlar ilkel mi? Neden seviyoruz? Sevmek zorunda mıyız? Hayat ancak böyle mi çekilir?-hayat çekilecek bir şey mi?- Çünkü ancak böyle mi işin içinden çıkabiliriz konulduğumuz bu illüzyonda? Gerçekten bunların sebeplerini merak ediyorum. Yaradılış mı bu? Peki öyleyse neden böyle yaratıldık? Niye? Neden varız? Olmak zorunda mıydık? Neden var olmak için seçme hakkımız yok? Yoksa var mı? Seçmeme hakkımız olsa ne olurdu?
Hayatta kalmanın borcunu ancak başkalarına faydalı olduğun ölçüde ödeyebilirsin. Çünkü varsan, bunun bir bedeli olmalı. Bu bedeli ödemenin de bir yolu olmalı. Varlığını ödemenin yolları.
Faydalı olmanın yollarından — araçlarından birine dahil olmalı. Burada da bir problem var. Sana uygun olanı hangisi? Hangi yollar hangi araçlar senin faydalı olup varlığının borcunu ödeyeceğin alanlar? Hangisi/hangileri? Bilgilendikçe, öğrendikçe, denedikçe bulabilirsin bunu. Etraftan, diğer insanlardan, tecrübelerden, yaşanmışlıklardan ipuçları toplayarak.
Ve belki de zaman zaman borcunu ödeyeceğin alanlar, yollar, araçlar değişecek. Her dönem farklı bir yolla varlığının borcunu ödemen gerekecek. Farklı şekillerde-farklı biçimlerde farklı insanlarla farklı platformlarda farklı yerlerde. Farklı duygularla, farklı görünüşlerde, farklı davranış kalıplarıyla fakat temelde aynı ahlaki değerlerle. İnsan olmaya çalışarak ve diğerlerinin de insan olmasına yardım ederek.
İnsan olması gereken varlıkların insan olmasına yardım ettiğin ölçüde insansın. Diğer türlü bir asalaksın.
Aile, senin hayatta olman gereken kişiye ulaşırken öğrenmen gereken dersleri aldığın ilk kişiler. Her biri senin bir ya da birkaç şey öğrenmen için varlar. Onlardan öğrenmen gerekenleri öğren. Ve sen de onların yolculuğunda öğrenmeleri gerekenleri onlara, olman gereken kişiye yaklaşarak -olabiliyorsan o olarak- öğret. Kazanman gereken değerleri kazan.
Herkesin bir var olma nedeni var. Ve sen olman gereken kişiye yaklaştıkça olman gereken kişi oldukça diğer insanlar da kendi varoluşlarına -varoluş nedenlerini bulmaya- yaklaşırlar.
Sen kendin oldukça insanlar da kendileri olurlar. Ve karşına çıkan insanlar da, senin alman gereken dersleri veren kişiler ve seni sana yaklaştıranlar. Senin sen olmana yardımcı olan bu insanlara, bu hayat yoldaşlarına teşekkür etmek gerek.
Bazıları acıyla öğretecek derslerini. Onlara da mı teşekkür etmeli? Sen ne kadar akıllı olur bilgiyle doldurursan kendini, o kadar az acı çekersin. Varlığının gerektirdiği şekilde yaşadıkça bilgilenecek ya da acı çekerek öğreneceksin. O zaman acı çekmek yaradılışımıza mı bağlı? Sanırım belli bir ölçüde evet. (Ne kadar bu ölçü?) Bize düşen bunu en aza indirecek kadar çaba göstermek. Ama neden böyle yaratılıyorum ki ben? Ben böyle olmak istemiyorum belki? Neden böyle yaratılıyorum? Çünkü senin oluş biçimin bu. Ben yaratılıyor muyum? Beni yaratan benden başka bir varlık mı var? Var. Öyle olmalı. Ben kendimi ne ölçüde seçebilirim?
Ben kendimi seçebilir miyim? Olmak istediğimi seçebilir miyim? Bir tarif belirleyebilir miyim? Seçebilirim. O zaman bunun içine diğer insanlar da karışıyor. Her şey her şeyle bağlantılıdır.Başkasının seçimleri benim seçimlerimi etkiler. Benim seçimlerim de başkalarının seçimlerini etkiler. Burdan sonrası şu an için bana tam bir kaos.
Bundan sonrasına daha sonra devam etsem iyi olacak.
