Meydan Çeşmesi II
Meydan Çeşme ve Çamaşırlığı II
Meydan Çeşmesi ve Çamaşırlığının (Arslan Bey Çeşmesi) yüz metre kadar ilerisinde aynı sırada, Meydan Mahallesi, Erkmen Sokak girişi sağ köşede adı kayıtlarda geçmeyen bir çeşme ve çamaşırlık daha bulunur. Bu çeşme de çamaşırlık beden duvarına bağımlıdır. Yol üzerinde bulunan çeşmeye birkaç basamakla inilir. Çamaşırlığın kapısının sağ tarafında demir lülesinden sürekli akan bir çeşmesi, önünde devşirme malzemeden yapılmış yalak, dışa çıkıntılı ve üzerinde küçük bir kitabesi olan bir çeşmedir. Çeşmenin hemen arkasında soldan girilen çamaşırlık aydınlık ve ferahtır. Doğu, batı ve güney cephesinde üç tane penceresi olan, girişte sağda uzun havuzuna demir bir lüleden sürekli akan bir çeşme görülür. Batı duvarında normallerinden daha büyük olan bir ocakbaşı dikkat çeker.
Kuzey duvarının önünde ocakbaşının yanında büyük beton bir halı yıkama taşı, ortada iki tane çamaşır yıkama taşı olan bu çamaşırlık halen kullanılmaktadır. Çeşme boyandığı için kitabesi okunamamakta km tarafından ve hangi tarihte yapıldığı bilinmemektedir. Etrafımıza baktığımızda birçok tarihi eser görürüz. Camiiler, türbeler, medreseler, hamamlar, çeşme ve sebiller, çamaşırlıklar… Yüzyıllardır bu eserlerin ayakta kalması günümüzde de hala kullanılabilir durumda olması bu eserlerin bakım ve onarımının yapılması ve korunması sayesinde olmuştur. Bu koruma vakıflar kurularak hayırseverlerin vakfettikleri mal ve paraların yerinde ve devlet eliyle denetlenerek kullanılmasıyla olmuş, bu eserler yüzyıllardır ayakta kalabilmiştir. Bu vakıf kayıtlarına bir örnekle bakalım; -Ayşe Doğan Elarslan, 2022.
Belge No: 10
Türü: ilâm
Tarihi: 3 Muharrem 1311/13 Aralık 1912 Vakfedenin Adı: Zilcioğlu Halil B. Ömer Bulunduğu Yer: Saray Mahallesi
Tescil Eden Kadı: Osman Fehmi Efendi
Mahkemeden yerinde yazım için yetkili olarak gönderilen Katip İbrahimoğlu Mehmet Emin, Saray Mahallesi ahalisinden Zilcioğlu Ömer’in oğlu Halil Efendi’nin evine varıp, meclis akdettiğinde; Halil Efendi, yapacağı vakıf işinin kaydı için mütevelli tayin ettiği büyük oğlu Mehmet’in huzurunda şöyle konuştu:
1.Temiz malımdan ayırdığım Semerciler çarşısında etrafı Karaağazade Şükrü Bey ile Kayımaoğlu Mehmet’in vakıf dükkanları, umumi yol ile çevrili bir kapı helvacı dükkanından kırk sehim itibarıyla miras ve satın alma yoluyla sahip olduğum 26 hissemi; 2.Aynı şehrin Yonca Bunarı adlı mahallesinde dört tarafı Nazlıoğlu Ali Ağa ile Zilcioğlu Merhum Mustafa’nın mirasçıları ve Feyzullah ile Hakk Efendilerin bahçeleri ve umumi yol ile çevrili eni 3, boyu 150 adım gelen meyve bahçemden sadece ağaçlı ve etrafı duvarla çevrili kısmını üzerindekileriyle birlikte ALLAH rızası için vakfettim.
Şartlarım:
1.Anılan dükkandaki hissem ile bahçe mütevelli eliyle misline kiraya verilecek ve alınan bedeliyle önce buraların vergisi ödenip tamiri yaptırılacak, aynı mahallede evime bitişik çamaşırhane ile onun su kanalları da tamir ettirilecektir.
2.Gelirden geriye ne kalırsa mütevelli olanlar kendi işleri için harcayabilirler.
3.Hayatta oldukça vakfımın mütevellisi kendim
olacağım, benden sonra çocuklarım Mehmet ve İsmail Hakkı eşit olarak bu görevi devralacaklar. 4.Onlardan sonra da kuşaktan kuşağa evlatları mütevelli olacaklar, eğer erkek neslim kalmazsa en büyük kızım kuşaktan kuşağa mütevelli olacaktır.
5.Soyum tükenecek olursa Kütahya hakiminin seçimiyle dindar bir kimse vakfıma mütevelli tayin edilecektir.
Osmanlı Arşiv Belgelerinde s/335 KÜTAHYA VAKIFLARI 11/3
Kütahya Belediyesi Kültür Yayınları -Ayşe Doğan Elarslan, 2022.
