Sıcak Çeşme

Kütahya Çeşmeleri
8 min readJan 25, 2024

Sıcak Çeşme (Iscak Çeşme)

Tarihi: Çeşmenin çamaşırlığı üzerinde yer alan kitabesinde H. 1232, M. 1816–1817 tarihi yazılıdır. -Yasemin Verim, 2019.

Kitabe: Çeşmenin çamaşırlığında yer alan iki bölüme ayrılmış 3 satırdan oluşan iri sülüs hatla yazılan kitabede:
Silahşöranı devletten Selim’ün … meşhur
Huda sevk eyledi hankah itmeye mamur
Güzel fevvarelu bahsi safa ile mai derunu
Yakup Abi hayat ile Kamuni eyledi mesrur …
eylugun kılsın
İndi avazale … it sayini meşkur
1232
Okunuşu: Devletin silahşörlerinden Selim’in … meşhur
Tanrı onu tekke yapmaya sevk eyledi
Güzel fıskiyeli safa bahşeden içindeki suyla
Ebediyet suyuyla herkesi mutlu etti …
iyiliğini kılsın
Bir ses şe tarih indi… çabasına teşekkürler edilen ifadeleri yazılıdır.
Kitabe, uyak ve kafiye bakımından incelendiğinde şiir olduğu anlaşılmaktadır. Osmanlıca da her harfin bir sayısal değeri olduğu bilindiğinden kitabedeki sayısal değerlerin toplamı 1232 sayısını vermektedir. Kitabenin altında yer alan küçük bir panoda da H. 1232, M. 1816–17 sayısı yazılır. Ancak çeşmenin kim tarafından yapıldığı kesin olarak bilinememektedir. -Yasemin Verim, 2019.

-Yasemin Verim, 2019.
Fotoğraf: Adil Bayram Uçar, 2024
Sıcak Çeşme -İsmail Germiyanoğlu Arşivi-

Mimari Özellikleri: Çamaşırlığın sol köşesinde duvara bitişik durumda olan çeşme bağımlı çeşmeler grubundadır ve çeşme mermer malzemeden yapılmış olup iki parçadan oluşmaktadır. 1.10 m eninde ve 1.03 m yüksekliğinde olan çeşme oval biçimli bir kurnaya sahiptir. Kaş kemer benzeri bir profille çevrelenen yuvarlak kemerli çeşme, iki yanda profilli ince silmelerle hareketlendirilmiş sütuncelere oturmaktadır. Sütunceler üzerinde karşılıklı iki dal, dallardan çıkan yaprak ve çiçek motiflerinden gelişerek sonlanan ters koçboynuzu ile sonlanmış bitkisel süslemeler dikkat çeker. Kemer nişinde kilit taşı seviyesinin altından aşağı sarkan yarım daire biçimli ve profilli silmeli ters bir tepelik yer alır. Bu süsleme öbeği iç içe beş silmeden oluşur. Üst kısmı ise haçvari biçimli bir taç ile sonlanarak barok üslubunu anımsatır. Kemer nişinin sağ köşesinde haçın kollarından gelişerek meydana getirilmiş süsleme yer alır ve bu süslemelerle madalyon görünümü verilmiştir. Muhtemelen sol köşede de aynı madalyon figürü işlenmiş olmalıdır; fakat günümüzde yoktur. Çeşme geç dönem özelliklerini yansıtsa da antik dönem mimari özelliklerinden esinlenerek yapılmıştır.

Çamaşırlığa, Sultanbağı caddesinden demir bir kapı ile girilmektedir. Kapının karşısındaki duvarda üç adet ocaklık ve ocaklıkların önünde 4 adet çamaşır yıkama taşı bulunur. Güney ve doğu duvarda iki adet yalak yer alır. Güney duvarda çeşmenin kitabesi bulunmaktadır. Çamaşırlıkta üç adet pencere açıklığı bulunurken çatı örtüsü Marsilya kiremit kaplıdır ve üç adet baca yer alır.

Fen İşleri Müdürlüğü’ne, 2012 yılında, mahalle sakinleri tarafından yazılan bir dilekçede, çamaşırlığın amacı dışında kullanıldığı, tinercilerin barınağı olduğu ve güvenlik açısından çevreye rahatsızlık verdiği belirtilerek yıkılıp yerine park yapılması talep edilmiştir. Dilekçe, Koruma Bölge Kurulu’nca uygun bulunması durumunda çeşme ve kitabesinin başka yere taşınacağı belirtilmiştir. -Yasemin Verim, 2019.

Fotoğraf: Adil Bayram Uçar, 2024

Süsleme Özellikleri: Mermerden inşa edilen çeşme kaş kemer benzeri bir profille çevrelenen yuvarlak bir kemere sahiptir ve kemer iki yanda profilli ince silmelerle hareketlendirilmiş sütuncelere oturmaktadır. Sütunceler üzerinde karşılıklı iki dal, dallardan çıkan yaprak ve çiçek motiflerinden gelişerek sonlanan ters koçboynuzu (volüt) ile sonlanmış bitkisel süslemeler dikkat çeker. Bu volütlerden soldaki 3.5 kıvrımlı iken, sağdaki 3 kıvrımlıdır. Kemer nişinde kilit taşı seviyesinin altından aşağı sarkan yarım daire biçimli ve profilli silmeli ters bir tepelik yer alır. Bu süsleme öbeği iç içe beş silmeden oluşur. Üst kısmı ise haçvari biçimli bir taç ile sonlanarak barok üslubunu anımsatır. Kemer nişinin sağ köşesinde haçın kollarından gelişerek meydana getirilmiş süslemelerle madalyon görünümü verilmiştir. Muhtemelen sol köşede de aynı madalyon figürü işlenmiş olmalıdır; fakat günümüzde yoktur. -Yasemin Verim, 2019.

Fotoğraf: Adil Bayram Uçar, 2024

Malzeme ve Teknik: Tamamı mermer malzeme kullanılarak yapılan çeşme, iki parçadan oluşmaktadır. Kaş kemer benzeri bir profille çevrelenen yuvarlak kemer, iki sütunceye oturtulmuştur ve kemer ile sütunce arasında kalan bölüm bir mermer bloğu arasına harç konularak bütünleştirilmiştir. Çeşmenin üzerinde yer alan bitkisel süslemeler alçak kabartma tekniğinde yapılmıştır. Suyun toplandığı ve akıtıldığı kurna ise yine mermer malzemelidir ve oval biçimlidir. Bu kısım yolun yükselmesinden dolayı asfalt altında kalmıştır. Bu nedenle oturma sekileri işlevsiz duruma gelmiştir. Suyun akışını sağlayan musluk ise bakır malzemelidir; ancak günümüzde çeşmenin suyu akmamaktadır. Su ihtiyacı çamaşırlığın içinde bulunan musluktan sağlanmaktadır. -Yasemin Verim, 2019.

Fotoğraf: Adil Bayram Uçar, 2024

Sıcak Çeşme ve Çamaşırlığı Dönenler Camii’nden Şengül Hamamı’na doğru giden Sultanbağı Caddesi Börekçiler Mahallesi Ahi Mustafa Sokağı’nın giriş sağ köşesinde cadde üzerinde bulunur. Halen kullanılmaktadır. Kitabesi olan bir çamaşırlıktır. Kitabesinde H. 1232 M.1816 tarihi yazılıdır.

Kitabe:

Çamaşırlıktaki kitabe iki bölüme ayrılmış, üçer satırdan oluşmaktadır. İri sülüs harfle* yazılan bu kitabe çamaşırlığa özellik katmaktadır.

Silahşörani devletten Selim’ün… meşhur Huda sevk eyledi hankah itmeye memur Güzel fevvarelu bahsi safa ile mai derunu Yakup abi hayat ile Kamuni eyledi mesrur eylugun kılsın
İndi avazele… it sayini meşkur

Okunuşu:

1232
Devletin silahşörlerinden Selim’in… meşhur Tanrı onu tekke yapmaya sevk eyledi
Güzel fiskiyeli safa bahşeden suyla Ebediyet suyuyla herkesi mutlu etti…iyiliğini kılsın Bir ses şe tarih indi…

Kitabedeki yazı kafiyeli ve uyaklı olduğundan şiir olduğu anlaşılmaktadır. Osmanlıcada harflerin ebced değeri bulunur. Kitabedeki harflerin sayısal değerinin toplamı 1232'dir. Kitabenin altındaki küçük bir panoda H. 1232/M. 1816–17 sayısı yazılıdır. Çeşmenin ve çamaşırlığın kimin tarafından yaptırıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Kitabeden de anlaşılacağı üzere çamaşırlığın yüzyıldan fazla bir geçmişi vardır.

Sıcak Çeşme, çamaşırlığın dışında sol köşesinde duvara bitişik durumda bağımlı çeşmeler grubundadır. Çeşme mermerden yapılmış yuvarlak kemerlidir. Üzerinde çiçek, yaprak motifleriyle başlayan ters keçiboynuzu şekli görülür. Kemerin en üst kısmında haç şeklini andıran bir taç, aşağıya doğru yarım daire şeklinde sarkan ters bir tepelik yer Kemer nişinin sağ köşesinde haçın kollarından gelerek meydana getirilmiş süsleme görülür. süslemelerle madalyon görüntüsü verilmiştir. Çeşme geç dönem özelliklerini yansıtsa da antik dönem mimari özelliklerinden esinlenerek yapılmıştır. ıcak Çeşme’nin hemen arka duvarında çamaşırlığı bulunur. Sağ taraftan demir kapıdan girilir. Girişte beton yarım duvar ve beton çamaşır taşı, kapının tam karşısında üç adet ocaklık, ocakların önünde dört tane köfeki çamaşır taşı bulunur. Her çamaşırlığın ocak sayısı kadar bakır kazanları ve çamaşır tokacı denen, çamaşırları kaynayan kazandan almaya yarayan ahşap tokaçları vardır. Kazanlar ve çamaşır tokacı çamaşırlıkların demirbaşlarıdır. Mimari yapısından ve kullanılan araç gereçlerin özelliklerinden bahsettiğimiz çamaşırlıkların nasıl kullanıldıklarına da değinelim.

Çamaşır yıkayacak olan evin hanımı önce çamaşırlıktan sıra alır. O gün çamaşırlığı kullanım hakkı onundur. Sabah erkenden kazanın altına odunları çatarak yakar. Kazan için çeşmeden akan suyu kovaya doldurur. Ahır adı verilen betondan yapılmış havuzları daha sonra çamaşır durulayıp, sıkmak için doldurarak hazırlar. Köfeki taşı üstüne öne beyazları arkaya renklileri dizerek sabun ve esbab kiliyle çitileyerek çamaşırları yıkamaya başlar. Beyazları yıkayınca ağarması için kaynayan kazana atar, renkliler yıkanasıya kadar beyazlar kaynatılır. Bu sırada kaynayan kazanın üzeri çirk denen köpükle kaplanır. Renkliler bitince çamaşır tokacıyla beyazlar alınır, çirkleri akıtılıp bir fasıl daha yıkanarak durulanıp sıkılır. Kalan çirkli suyla minder yüzleri, perdeler gibi diğer çamaşırlar da yıkanarak o günkü çamaşır faslı son bulur.

Her ne kadar çamaşırlığı kullanma hakkı sıra alan kişide olsa da boş taş varsa ya da çamaşır azsa diğer komşular da yanan kazandan faydalanır. Özellikle maddi durumu iyi olmayan, yakacağı olmadığı için zorlanan komşuların faydalanması sağlanır. Komşular arası yakınlaşmaya da büyük katkısı olur. Evler sobalı olduğu için üstüne güğüm konur, burada kaynayan su da alınıp çamaşırlığa gidilerek günlük çıkan çamaşırlar yıkanırdı. Böyle yapan kişilere sokucu denirdi. Daha sonra çamaşırlar evlerin dışına, kışsa evlerin içinde sobanın etrafına çekilen iplere serilip kurutulurdu.

Çamaşırlıklar yalnızca yönünden temizlik kullanılan alanlar değil, o zamanın insanlarının sosyalleştiği, iletişim kurduğu ve izin almadan ya da yanında biri olmadan evden çıkamayan hanımların hem işlerini yaptığı hem de sohbet edip mutluluklarını, üzüntülerini paylaştığı, nefes alabildiği sosyal alanlar, yapılardır.

Mahallenin gelinleri çamaşırlarını, çocuğunun bezlerini yıkarken bir taraftan da diğer gelinlerle sohbet eder, yaşadığı sıkıntıları varsa onları anlatır. Hem orada mahallenin büyüklerinden kim varsa o kişi a bu gızım öyle deme biz vaktinde” diyerek başlayarak kendi çektiği sıkıntıları anlatıp zamane gençlerinin ne kadar şanslı olduğundan bahseder. Sabretmesini, tüm sıkıntılarının geçeceğini öğütleyen konuşmasını “sabreden derviş muradına ermiş” atasözüyle sonuca bağlarken, gelinlerin gülmesine sebep olsa da, sıkıntısı olan kişiyi bir nebze de olsa ferahlatıp yalnız olmadığını hissettirerek geleceğe umutla bakmasına yardımcı olurdu.
-Ayşe Doğan Elarslan, 2022.

-Yasemin Verim, 2019.

Dönenler Camisi’nden Şengül Hamamı’na doğru, kapanan çayın üzerinde, eskiden Poyraz Köprüsü denen yerden geçerek giderken solda aralık köşesinde, çok değişik bir mermer çeşmeyi ve arkasındaki çamaşırlığı, Kütahyalılar “Iscak Çeşme Çamaşırlığı” diye isimlendirmişlerdir. Çamaşır yıkamada, elektrikle çalışan çamaşır makineleri daha bilinmeden önce, yani 1950'li yıllarda ve daha evvelki senelerde, çamaşırlıklar çok büyük önem taşıyordu. Çamaşır yıkamak isteyen evin hanımı, çamaşırlığın yakınında bulunan ve çamaşırlığın kilidi kendisine verilen kadına: “Yarın ben çamaşır yıkayacağım.” der ve o da çamaşır kazanını ocağa koyar. O gün akşama kadar o çamaşırlığı kullanma hakkı, onun olurdu. Çamaşır yıkayacak evin hanımı, sabah gelir kazanın altına odunlarını çatarak yakar, sonra çamaşırlarını getirir. Beyazları, renklileri ve diğer çeşitlerine göre sırasıyla çamaşırlarını yıkar. Çamaşır taşı üstünde, sabunla, önce beyazların yakalarını, kollarını ve eteklerini ovarak fazla kirli olan kısımlarını temizler, sonra ‘esbab kili ‘diye hazırlanan kili çamaşırın ortasına eker, kollarını ve eteklerini üstüne kapatıp kazanın en altından başlayarak güzelce yerleştirir.

Bu arada, çamaşırları hazırlarken ateş sönmesin diye kazanın altındaki odunları kontrol eder. Kaynayan kazan içine koyduğu esbabların suyun yüzüne çıkmaması için “çamaşır tokmağı” denen ahşap kürek şeklindeki tokmakla aşağı bastırır. Kazan fokur fokur kaynayarak esbab kilinin çirki çıkar ve çamaşırların ağardığına kanaat getiren hanım, kazandan çamaşırları birer birer alarak çamaşır taşı üstünde soğuk su ile onların çirklerini akıtır ve daha sonra, çamaşır taşının yanında bulunan ve musluğundan devamlı soğuk su akan havuzda çalkalayarak ‘durulama’ bölümünü tamamlar. -Mustafa Kalyon, 2010.

-Yasemin Verim, 2019.

Daha sonra çamaşırın eteğinden tutarak kollarından ve yakasından içindeki suyu boşaltır, çırpar ve temiz çamaşırların konduğu kaba koyar. Bu suretle önce beyazlar, sonra renkliler yıkanır. Kazanın içinde artan çirkle de perdeler, yastık zarları, kılıfları veya diğer parçalar yıkanarak esbaplar eve taşınır. Yazın Sıcak ve uzun günlerinde çamaşır yıkamak çok güzel ve eğlenceli olmasına rağmen, kışın soğuk ve kısa günlerinde hele çamaşırlar çok ise kurutma işi zor ve yorucu bir eziyettir. Zira yıkanan çamaşırların bir de kuruması göz önünde bulundurulursa. Yazın bu çok kolay olmasına rağmen kışın sadece bir odada yanan soba dolayısıyla yıkanan esbapların kurutulması da ayrı bir derttir. O gün sabahtan akşama kadar yorulan evin hanımına ve yardımcısı olan kızlarına, öğle ve akşam yemeklerini temin etmek ve onları hazırlayıp ısıtıp önlerine koymak da, evin erkeğinin vazifesidir. Hele kışa rastlıyorsa odanın sobasını devamlı yakarak evin sıcak tutulmasını temin etmek çamaşır yıkamaktan yorulmuş, soğuktan üşümüş; elleri, burnu morarmış olarak gelenlere yapılacak en büyük ikram bu olurdu. Eskiden sadece çamaşır yıkamayı değil evin birçok işini evin hanımı yapardı.

Annelerimiz ve ninelerimiz bunun için çok çalışırlardı. Evin badanasını kireçle yaparlar, taban tahtalarını “Hıdırlık Kumu” ile ayaklarına galoş giyerek sürterler tahta bezi ile tahtaları temizlerler ve sonra da sarı boyalı bir su ile boyarlardı. Bu temizliği yapan hanımın ellerindeki sarı boya, kına gibi günlerce çıkmazdı.

Şimdiki hanımlar, Cenab-ı Hakk’a ne kadar şükretse azdır. Zira bu saydığım temizlik işleri dışında, kışa girerken hazırlanacak yufka, tarhana, bulgur gibi yiyeceklerden sonra, çorap, kazak, başlık gibi giyeceklerin bir kısmı da yün halinde iken alınır, çıkrıkla ve kirmanla bükülerek ip haline getirilir ve ondan sonra da ne yapmak istenilirse örülürdü.

Bütün bu hizmetlerin bir kısmını komşuları ile beraber -müştereken- zevkle yapan annelerimizi, ninelerimizi, hala ve teyzelerimizi ve vefat eden komşularımızı rahmetle ve şükranla anıyor, Cenab-ı Hakk’ın mağfiret ikliminde huzur içinde yatmalarını niyaz ediyorum. -Mustafa Kalyon, 2010.

--

--

Kütahya Çeşmeleri

2024 yılında Abdullah Reha Nazlı, İsmail Germiyanoğlu, Adil Bayram Uçar ve Ensar Bekir Nazlı tarafından gerçekleştirilmiş bir projedir.