Şeker Çeşmesi

Kütahya Çeşmeleri
7 min readJan 23, 2024

Bu sayfadaki yazılar, eski ve yeni fotoğraflar ve diğer detaylar İsmail Germiyanoğlu, Abdullah Reha Nazlı, Adil Bayram Uçar’ın emekleriyle 2024 yılında derlenmiştir.

Pirler Mahallesi Karadonlu Sokak’taki Şeker Konağı’nın arka bahçesinde yer alan bu çeşme “Şeker Çeşmesi”, “Şeker Konağı Çeşmesi”, “Şükrü Şeker Konağı Çeşmesi” isimleriyle anılmaktadır.

“Çeşme, Kütahya Merkez İlçe, Pirler Mahallesinde Şükrü Şeker Konağı bahçesinde yer almaktadır. Tapu Kadastro bilgilerine göre Ada 106, Parsel 69, Pafta 28’de bulunmaktadır. Çeşmenin üzerinde bulunan mevcut kitabesinde H. 1197, M. 1782 yılında İsmail Ağa isminde bir hayırsever tarafından yaptırıldığı yazılıdır. 1963–1967 yılları arasında Kütahya Belediye Başkanı olan Abdurrahman Kara zamanında konak, Kütahya evlerini yerli ve yabancı turistlere göstermek için restore edilerek ziyarete açılmıştır. 2002 yılında Kütahya Belediyesi tarafından yeniden restore edilmiştir.” -Yasemin Verim, 2019

An Aişe Radiyallahü teala anha galet
Gale Resullüllah sallallahü aleyhi ve sellem
“Leyse sadakatün azam-ü ecren min main “sadaka resulullah
Bena hazel aynel Latifete rahtevan el cari
İsmail Ağa Es senete seb’a ve tis’ıyn ve miete ve elf
Min Muharremete bihil ızzü ve-ş şeref

H.1197

“Anlamı: Aişe (r.a)’dan rivayet edilen Hadis-i Şerif’te: “ Sadakaların en büyük ecirli olanı, su’dan yapılan sadakadır.” Diye su hayrının diğer hayırlardan daha üstün olduğunu Peygamber Efendimiz buyurmaktadır. Hicri 1197 senesinde İsmail Ağa isminde bir hayırsever tarafından yaptırılmıştır.” -Yasemin Verim, 2019

Şeker Konağı Çeşmesi -İsmail Germiyanoğlu Arşivi-
Şeker Konağı Çeşmesi -İsmail Germiyanoğlu Arşivi-
Adil Bayram Uçar, 2024

“Şükrü Şeker Konak çeşmesi bağımlı çeşmeler grubundadır. Yuvarlak kemere sahip olan çeşmenin kemer formu iç içe kademeli kemerlerden oluşmaktadır. Dışta iki iç bükey ve içte bir dış bükey olan silmeli kemerler çeşmenin cephesini hareketlendirmiştir. Yuvarlak kemer Servi Mahallesi Çeşmesi’nde ve Paşa Çeşmesi’nde de görülen, Bizans Dönemi’nde sıklıkla kullanılan devşirme malzemeli çifte sütunceli bloklara oturtulmuştur. Bu devşirme ayaklar kemer nişi içerisinde kitabeye yer verilmiştir. Kitabenin iki yanında ve altında bitkisel süslemelerin yer aldığı panolar bulunmaktadır. Ayna taşı geç dönemde betonla sıvamış bu nedenle ayna taşının orijinal hali görülememektedir. Ayna taşının hemen üzerinde bardak, sabunluk vb. malzemelerin konulması için taş yuvalığına yer verilmiştir. Ayna taşının ortasından açılan musluk vasıtasıyla su dikdörtgen şekilli mermer malzemeli kurnaya akıtılmıştır. Çeşmenin üst örtüsü günümüz malzemesi olan alaturka kiremit ile örtülmüştür.” -Yasemin Verim, 2019

Adil Bayram Uçar, 2024

“Çeşmede süsleme unsurları kitabenin her iki yanında yer alan rozet ve ayna taşının hemen üzerinde bulunan dikdörtgen panolar üzerinde görülmektedir. Kitabenin iki yanında alçak kabartmalı içerisinde bitkisel motif yer alan iki adet rozet yer almaktadır. Ayna taşının olduğu bölüm geç dönemde beton ile sıvanmış olmasından dolayı bu bölümün üzerinde yer alan üç adet dikdörtgen panonun bir kısmı beton ile sıvanmış durumdadır. Bu panolardan ortadaki daha ince tutulmuş ve içerisinde alçak kabartmalı alem motifi işlenmiştir. Yanlarda yer alan daha geniş düzenlenmiş panolardan sağ tarafta yer alan panonun içinde servi ağacı olduğu tahmin edilen ağacın üst kısmı görülmektedir. Solda yer alan panoda ise servi ağacının daha küçük ölçülerde işlendiği anlaşılmaktadır ve bu panoların içerisinde kitabenin iki yanında yer alan bitkisel rozetlerin aynısı işlenmiştir.” -Yasemin Verim, 2019

Adil Bayram Uçar, 2024

“Çeşmenin kemer bölümünün düzgün kesme taş malzemeden yapıldığı anlaşılmaktadır. Kemeri taşıyan ayaklar mermer olup devşirme malzemelidir. Çeşmenin kurnası yine mermerden yapılmıştır. Üst örtü günümüz malzemesi olan alaturka kiremit kaplıdır.” -Yasemin Verim, 2019

Adil Bayram Uçar, 2024

“Pirler Mahallesi, Karadonlu Sokak’ta, Karadonlu Mescidi’nin karşısında Şükrü Şeker Konağı’nın bahçesindedir. Osmanlı devrinde yapılmış, kitabeli çeşmelerdendir. Hicri 1197 senesinde İsmail Ağa isimli bir hayırsever tarafından yapıldığı çeşmenin kitabesindeki satırlardan anlaşılmaktadır. Burada kitabede yazılı olan İsmail Ağa, Abdi Paşa zamanında Kütahya’da yaşayan eşraftan hayırsever bir zattır diye tahmin ediliyor. Çeşme kitabelerinde genellikle Enbiyâ Suresi 30. Ayetteki “Biz her şeye su ile hayat verdik” mealindeki ayeti celile yazılı iken, bu çeşmede su ile ilgili bir “Hadis-i Şerif” yazılı olduğu Prof. Dr. Ali Yardım Hoca tarafından tespit edilmiştir. Hacı Şükrü Şeker Konağı Çeşmesi devşirme alt kısımlar üstünde yuvarlak iç içe iki kemerli, bir cephe çeşmesidir. Üstünde uzun bir dua kitabesi bulunur. Demir lülesi devşirme mermer yalağı vardır. Çeşmenin hemen önünde sağda mermer şadırvan vardır. İki yüz kırk yıllık bir çeşmedir, halen kullanılmaktadır.” -Ayşe Doğan Elarslan, 2022.

Adil Bayram Uçar, 2024

“Kitabede; Aişe (r.a)’dan rivayet edilen Hadis-i Şerifte: “Sadakaların en büyük ecirli olanı “su”dan yapılan sadakadır.” diye su hayrının diğer hayırlardan daha üstün olduğunu Peygamber Efendimiz buyurmaktadır. ki yüzden çevremizde gördüğümüz çeşmeler, sebiller, şadırvanlar, hamamlar, çamaşırlıklar yaptırılmış ve yapılan bu hayratlarda Allah’ın rızasını kazanmak en büyük öncelik olmuştur. Kütahya bir “su” şehridir. Öyle ki pınarları şarkılara konu olmuş kaplıcaları ve yer altı suları “mit”lerle efsaneler ve hikayeler olarak anlatılmıştır. Su medeniyettir. Tarihte kurulan bütün şehirler ya bir akarsuyun ya bir gölün ya da kaynak bir suyun etrafında kurulmuştur. Yaşamak için temizlik için tarım için kısacası hayatımızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için olmazsa olmazımızdır su. Ecdadımız gittikleri her yere girdikleri her ile kendileriyle birlikte yaşam tarzlarını da götürmüş yurt edindikleri yerleri kendi eserleriyle donatmış; töreleri, adetleri, gelenekleriyle yüzyıllardır bir ulus olarak var olmuşlardır. Çevremize baktığımızda eskiyle yeniyi hep iç içe görürüz. Yüzyıllardır ayakta duran camiler, konaklar, çeşmeler, türbeler, hanlar, hamamlar, çamaşırlıklar… Geçmişe dönüp baktığımızda mimari ve kültürel yapının hem estetik kaygı gözetilerek hem de bütün ihtiyaçlara yönelik olarak ince bir düşüncenin ürünü olduklarını görürüz. Evlerdeki tavan işlemelerinden, pencere kafeslerinden, kapı tokmaklarından merdiven trabzanlarına, yüklük dolaplarının içinde banyo yapılacak gusülhaneye (ebeveyn banyosu), cam önlerine yapılan maketlere, yemek yapmak için ocakbaşlarına, kilerlerdeki raflara kadar nasıl da özenle yapılmış. Kapıların zembeleğine takılan iple üçüncü kattan kapı açılması, erkeğe ayrı kadına ayrı kapı tokmağı konulması, kapıyı çalan kişiye göre ev sahibinin kapıyı açması, bazı konaklarda veya evlerde kapıdan girişte haremlik bölümü olması, bahçelerde kuyu bulunması, her mahallede mescit, çeşme, çamaşırlık olması gibi her detay düşünülmüştür.” -Ayşe Doğan Elarslan, 2022.

Adil Bayram Uçar, 2024

“Bu insanlar sabah ezan sesiyle kalkıp hayata başlar. Evin erkeklerinin camiye gitmek için zembeleği açmasıyla birlikte sokaktaki ayak sesleri, evlerde kahvaltı hazırlanırken çıkan kap kacak seslerine karışır. Kadınlar şalvarlarını giyip iğne oyalı danelerini dartınır (yazmalarını örtünür) -iğne oyalı kare danenin oyaları saçın üzerine düz olarak gelecek şekilde danenin yanları kulak arkasına takılıp küpeler gözükecek şekilde örtülür-, kayınvalide tesbihini çekerken gelinlerin ve kızların sofra telaşı başlar. Daha sonra evin büyüğünün yemeğe başlamasıyla hep birlikte keyifle kahvaltı yapılır (öyle ki bazı evlerde üç sofra kurulduğu bile olurmuş) ve arkasından evin beylerinin işe gitmesi, gelinlerin ve kızların ev işleri, kayınvalidenin varsa tavukları yemleyip bahçeden öteberi (sebze meyve) toplamasıyla yeni güne başlanır.” -Ayşe Doğan Elarslan, 2022.

-Yasemin Verim, 2019

“Sabah kahvesi içmek için saat on gibi bir komşuya haber verilip genellikle kayınvalidelerin ve kıdemli eltilerin katıldığı komşu gezmesi, sabah sohbeti yapılır. Güzel bir karşılamadan sonra közde yapılan yanında su ve lokumla sabah kahvesi ikram edilir. Genellikle hal hatır sorularak başlayan sohbet, daha sonra komşuların hal ve ahvaliyle ilgili ya da askere gidecek varsa onunla, evlenecek oğlan veya gelin olacak kız varsa”kim kime münasip olur” onunla ilgili konuşmalarla devam eder. Hasta varsa geçmiş olsuna gidilmesi gerektiği, çarşıda pazarda ne varsa hepsi hakkında konuşulup genellikle bu konuşmalar neticesinde öğleden sonra gidilecek gezmeler ayarlanır hem de herkesin birbirinden haberi olur. Sabah kahvesi yarım saatle bir saat arası bir zamanı kapsar fazla uzun oturulmadan kalkılır.” -Ayşe Doğan Elarslan, 2022.

Fotoğraf: sekerkonagi.com

“Bence Kütahya’nın yönetim şekli bu sabah kahveleri, öğleden sonra gezmekleri ve gezeklerdeki konuşmalarla şekilleniyor. Yazılı kanunlar kadar yazılı olmayan ama herkesin bildiği toplumun uyguladığı adet ve gelenekler başka bir deyişle töreler nesilden nesile aktarılan davranış tarzları toplumsal kurallara yön veriyor. Bu sosyal ortamlarda; sabah kahvesi, öğleden sonra ya da akşam misafirlikleri, gezekler, çamaşırlıklarda, çeşmelerde ve camiye gidip gelirken yapılan sohbetler, kıraathanelerde ve dükkanlarda yapılan sohbetler insanların davranış kalıplarını oluşturuyor. Sevilen, takdir edilen davranış ve kişiler konuşulup paylaşıldıkça insanlara örnek olur ve nasıl davranılması yaşanması gerektiğini topluma gösterir. Yine aksi davranış ve yaşayışlar “ibret” alınarak olmaması gereken davranış olarak kınanır, kişilerde kendilerine bu olaylardan ders çıkarıp ona göre yaşarlar. Ve böylece takdir edilen davranışlar artarken yerilen hareketler azalır, toplum kendi kurallarını uygulayarak yaşar gider.” -Ayşe Doğan Elarslan, 2022.

Belediye Başkanı Merhum Abdurrahman KARAA zamanında restore edilerek ziyarete açılan, yerli ve yabancı turistlere eski Kütahya evlerini göstermek için alınan ve 2002 yılında Belediye tarafından onarımı yaptırılan konağın bahçesinde bulunan kitabeli bir çeşmedir. Çeşme kitabeleri ekseriyetle “Biz her bir “Hadis-i Şerif” yazılı olduğu Prof. Dr. Ali YARDIM Hoca tarafından edilmiştir.

KİTABEDE:

1- An Aişe Radiyallahü telala anha galet

2- Gale Resulüllah sallallahü aleyhi ve sellem

3- “Leyse sadakatün azam-ü ecren min main” sadaka resulullah

4- Bena hazel aynel Latifete rahtevan el cari

5- İsmail ağa Es senete seb’a ve tis ‘tyn ve miete ve elf

6-Min Müharremete bihil izzü ve -ş şeref 1197 sene

Kitabede: Aişe (r.a)’dan rivayet edilen Hadis-i Şerif’te: “Sadakaların en büyük ecirli olanı ‘su’ dan yapılan sadakadır.” diye su hayrının diğer hayırlardan daha üstün olduğunu Peygamber Efendimiz buyurmaktadır. 1197 hicri senesinde İsmail Ağa isminde hayırsever bir zat tarafından çeşmenin yapıldığı kitabenin son satırından anlaşılıyor.

Bu tarihlerde Kütahya’da Anadolu Valisi olarak görev yapan “Abdi Paşa❞ (1196–1199) gösteriliyor. Miladi sene olarak (1781–1785) seneleri arasında bu iki Vali görev yapmıştır. Silahtar Mehmet Paşa’da (1196 Hicri, 1781 Miladi) yılında 3. defa Vali olmuştur.

Burada kitabede yazılı olan İsmail Ağa Abdi Paşa zamanında yaşayan Kütahya eşrafından hayırsever bir şahıstır diye tahmin ediyorum. Abdi Paşa aynı zamanda hattat bir zat imiş. Yardımzade Ahmet Efendi de bir hat levhası olduğu bildiriliyor. -Mustafa Kalyon, 2010.

--

--

Kütahya Çeşmeleri

2024 yılında Abdullah Reha Nazlı, İsmail Germiyanoğlu, Adil Bayram Uçar ve Ensar Bekir Nazlı tarafından gerçekleştirilmiş bir projedir.