Almanlar Neden Bu Kadar Disiplinlidir?
Almanya Avrupa kıtasının tam ortasında bulunur. Bu coğrafi konum nedeniyle Almanlar tarihin her döneminde olası bir savaş tehlikesi ile karşı karşıya yaşamak zorunda kaldılar. Çünkü Avrupa kıtası tarih boyunca büyük savaşların merkezi oldu. Bu nedenle bölgede yaşayan insanlar yarı asker olarak hayatlarını sürdürmeleri gerekiyordu. Almanların bilinen en önemli özelliği olan disiplin, coğrafi konumun bir sonucudur. Bu disiplin kendini en iyi Prusya’da gösterir.
Bugün Almanya’nın bulunduğu bölgede yüzlerce küçük beylik vardı. Bu beylikler kendi iç işlerinde serbesttiler, sadece bir savaş tehdidi olduğu zaman birleşiyorlardı. Federasyon biçiminde örgütlenme yüzyıllar boyunca devam etti. Bu küçük beylikler arasında en bilineni ve en güçlüsü Prusya’ydı. Prusya baştan aşağı askeri bir devlet olma özelliği taşımaktaydı. Ülkenin her bireyi küçük yaştan itibaren askeri eğitime tabii tutulur, erkekler silah eğitimi almaya ilkokul çağında başlardı. Silah eğitiminin yanında egzersiz ve spora çok büyük önem veriliyordu. Gerek kız çocukları gerek erkek çocukları her an cepheye gidebilecek şekilde eğitilirdi. Bu eğitim modeli başta Prusya olmak üzere diğer küçük Alman devletleri tarafından da benimsendi. Bu da tüm bölgeyi etkisine altına alan bir kültürün ortaya çıkmasını sağladı.
Onur, gurur, şeref, disiplin, vatanseverlik ve görev bilinci, askeri eğitimin doğal sonucudur. Askeri eğitim modelinin yüzyıllar sürmesi, Almanların karakteristik özelliklerini belirledi.
Almanların sahip olduğu coğrafi konum sadece savaşçı özelliklerin gelişmesinde, disiplinin sağlanmasında etkili olmadı. Avrupa’nın tam merkezinde olmak demek, her türlü gelişmeye ayak uydurmak zorundasın demek. Gelişmek ve çağa ayak uydurmak bir seçim değildir bu coğrafyada, zorunluluktur. En ön sırada oturan öğrenci diğerlerine nazaran daha dakik olmak zorundadır çünkü öğretmenin gözünün önündedir. Almanya sahip olduğu konum itibariyle en önde oturan çocuktu. Savsaklayacak lüksü yoktu; savaş durumuna sürekli hazır durumda olmalıydı. Gelişmemek gibi bir lüksü de yoktu çünkü gerçekleşen devrimlerin tam ortasındaydı. Arka sıralar öğretmeni dinlemek için ekstra çaba sarf ederken ön sırada onlar her şeyi kelimesi kelimesine duyuyordu. Neticede Almanya gelişmeye ve her an her türlü ihtimale karşı hazır olmaya mecburdu. Bu mecburiyet onları en büyük devletlerden birisi haline getirdi.
