Seçim!
O kadar söylendi sandıklarımıza dikkat edelim diye yine etmediler!
Seçim bitti sandık mı kaldı diye sakın deme bu sandığın sandıklardan değil!
Sandıklarınız sanıldığı kadar da değil sanrılara sığmayacak kadar sakıncalı!
Sakıncalı bir giriş olacak ama
Sandıklarımıza dikkat edemedik mesela herkesi insan sandık.
Dümenin başına geçeni kaptan sandık, çevirdiği dümenler yok sayıp!
Her konuşanı doğru sözlü sandık, hakikatlere kulak tıkayıp!
Boyalı sözleri gerçek sandık, doğru söyleyeni köylerden atıp!
Bakan gözleri görür sandık, medyaya aldanıp!
Duyan kulaklar hakikati işitir sandık, yalanlarla yıkayıp!
ve en fecaatı da
El-aleme kandık El-alimi yabana atıp…
Maalesef,
“ Kulaktan dolma bilgilerle ve kahve dedikoduları ile düşünmeye alıştırılan bir toplum olduk”
Seçim diye başlık atıp, sandık diye cümleye devam edince akla siyasetin gelmesi normal mi?
Trajikomik olmalıydı bence ama çoktan beri normal, hatta öyle bir normallik ki bu, anahtar kelimeye bile ihtiyaç yok.
Sağımız, solumuz, önümüz, ardımız siyasetle çevrili. Sağ ve sol dedim mesela akla hemen ne geldiği malum e hani yön kavramıydı bunlar çocukken karıştırırdık falan ve fakat artık çocuklar karıştırmıyor! Ha ama hâlâ yön olarak bi yanılmaları olabilir, öğretmek için de bir tekerlemesi vardı,
sağına tak sarımsak
soluna tak soğan(tabi bulursan)
kim o minderde uyuyan?
… diye giden napalım düşmüyordu yakadan şu siyaset.
Evet, yakında bir seçim yaptık. Sonuçları da çık(tı)acak. Kimsenin kimseyi seçiminden dolayı yargılamak hakkı ve haddi yok. Hak ve batıl, doğru ve yanlış, iyi ve kötü… her zaman var. Nasihat almak-almamak, uslanmak-uslanmamak, itaat etmek-etmemek… herkes kendi tercihinden mesul.
Yarın Hakk’ın divanına varınca Süleyman’dan hakkın alır karınca.
Hayatımız zaten seçimlerimizle, kendi tercihlerimize göre şekillenmiyor mu? Direksiyon elimizde, araba biz ne tarafa çevirirsek o tarafa gitmiyor mu. Seçim deyince sadece bir oy kullanmak değil mevzu fakat o kadar basitte değil.
Oy vermek onay vermektir, yaptığı bütün işleri desteklemektir bir manada. Kimse zannetmesin ki oy vermekle bu dünyadaki işimizi gördük! Bunun ahiret vebali de var. Orada kandırıldık deme lüksü de olmayacak. Allah akıl, fikir vermiş hakikati dillendirenleri göndermiş.
İlerisini zaman gösterecek.
Zaman demişken,
Tam buraya zamanın behrinde sansürlenen bir şiiri, biraz nesirce vakıaya münasip terennüm etmek vakti, mâlum tarih tekerrürden ibaret(içindeki şiiriyle)
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmenin
fitnenin intibahına çalışmanın
Milliyet dâvâsını fıska bürümenin,
Din elbisesini yerde süründürmenin,
her ne dediyse beli demenin
sillenin yumuşağını anlamayıp
hâlâ kara bahtı sınamanın,
ne manası vardı.Âlem-i manaya bakıp ibret almak dururken
şöhretine yok yere tellallık yaparak,
yalancıya zil çalan böyle milletin,
demek bundan başka çare yok ıslahınaO zaman seyrandan başka da bir iş kalmadı
sebep olanların elbet beladan hissesi vardır.
Selamete erenler ise pek bahtiyardır.hele tarihler menziline vardığı zaman,
ortaya çıkınca eli yüzü kara bir sürü alçak
Emir’e hak verecek
diyecek bizdik utanmadan iftira atan
asrın en siyasî dehasına.
nasibi olana fırka-i naciyeden olmak çok kolay
nasibi olmayana imkansız
Çukura düşecek sonra oradan kurtulabilirse kurtulacak, yara bere içinde perişan vaziyette, Allah muhafaza!
Hasılı kelam, Sandıklarınız sanıldığı kadar masum, bildikleriniz bilindiği kadar doğru olmayabilir. Adam sandığınız idama. Sakındığınız saltanata gelebilir.
Neticeyi meram, Günümüz Müslümanları, siyaset-politika ile meşgul olmayı seçeceklerine, dini mübin-i İslam’ı öğrenmeye vakit ayırsaydılar, toplumda cehalet bu kadar artmazdı ve şu an bu noktada olmazdık.
Ne yazık ki, ilmihal bilgisinden bile bi haber Müslümanlar,
her alnı secdeye gideni iman sahibi sanıp, dilinden dini eksiltmeyin müslüman sanarsa.
Ekrana çıkan şarlatanları hoca sanıp, sosyal medyaya çıkan sakallıları hacı sanmaya kalkarsa.
Kitapları arkasına alıp video çekenleri alim sanıp, ayak uzatarak tefsir yazanlara kanıp yaşarsa.
Sandıklarını gerçek, bildiklerini hep doğru sayarsa hep şu vecizenin muhatabı kalacaktır,
Dinini Tilkiden öğrenirsen tavuk çalmayı sevap sanırsın!
Her daim, okurken günün yaşadığınız stres, yorgunluk ve halsizliklerin yerini huzur, keyif ve ferahlıkla dolduran sayfalarınız olsun!
