Örnek Bir Bilim İnsanı: Mustafa İnan

Melike Reyhan
3 min readMar 5, 2021

--

Akademik dünyanın önemli isimlerinden Prof. Dr. Mustafa İnan; 24 Ağustos 1911 yılında Adana’da doğmuştur, babası seyyar posta memuru Hüseyin Avni Bey ve annesi Rabia Hanım’dır. Mustafa İnan aile için mucize bir bebekti çünkü doğan bebekler kısa bir zaman sonra ölüyorlardı. Mustafa dünyaya geldiğinde iki tane ablası sağdı. O yıllarda özellikle Anadolu’da doğan çocuklar hastalık ya da kazalar sebebiyle ölebiliyorlardı. Mustafa da dört yaşında damdan düşmüştür, ailesi tarafından öleceği gözüyle bakılmıştır.

Geleceğe yön veren mekanik kolunun en iyi öğreticisi Mustafa İnan en çok da babasının ‘’Bu çocuk artık iflah olmaz”dediğini hatırlar ve babasını küçük yaşta kaybetmenin verdiği hüzne bir de önemli bir bilim insanı olduğunu babasının görememiş olmasının üzüntüsü eklenirdi.

Mustafa İnan’ın eğitim ve öğretim hayatına bakıldığında göze çarpan en önemli ayrıntı zekâsıydı. Mustafa İnan çok zeki bir çocuk, genç ve yetişkindi. Onun yoğun bir şekilde ders çalışması gerekmiyordu ancak konuların üzerine düşünür, çok zaman kafa yorardı. Bu anlamda onu ders çalışırken ne ailesi ne arkadaşları ne de öğretmenleri görmüştür. Kısa notlar alır, notları sembollerle pekiştirirdi. Lisedeyken matematik derslerinde çoğu kez hocasının talimatıyla ders verir, arkadaşlarına bilmedikleri konularda yardımcı olurdu.

Onun gelecekte çok sevilen bir hoca olacağının teminatı gibi bir geçmişe sahip olmasının temel nedeni mütevazı kişiliğinde saklıydı. Öyle ki Mustafa İnan; hakim olduğu ders konularını aynı konuda zayıf olan arkadaşlarına anlatmadan önce onlarla sohbet eder ve sohbet sırasında eksik konuları bulur, plan ve programını yaparak ders sunumunu hazırlardı. Liseyi ve eğitim gördüğü, eski adı ile “Yüksek Mühendis Mektebi” olan ve 1947 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi kimliğine kavuşan, okulunu da birincilikle bitirdi.

O zamanlar ülkede doktora yapma imkânı olmadığından İsviçre’ye giden İnan, ülkeye döndüğü 1944 yılında doçentlik ünvanı aldı. Üniversitede ilk doktorayı da Mustafa İnan yaptırdı, yine üniversitede mekanik kürsüsünü açan da Mustafa İnan oldu. Okulunda rektörlük ve dekanlık gibi pozisyonlarda da bulunan İnan, Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu Prof. Dr. Jale İnan ile hayatını birleştirdi; bu evlilikten Hüseyin adında bir oğlu oldu.

Mustafa İnan profesörlük ünvanını aldığı yıllarda da ilk gençlik yıllarındaki gibi eğitime ve öğretime olan tutkusunu kaybetmemiştir. Onun için insan yetiştirmek topluma ve dünyaya en büyük hizmetti. Bu nedenle son zamanlarında kitap çalışması üzerine yoğunlaştı ve 1967 yılında Cisimlerin Mukavemeti adlı bilimsel eserini yayımladı. Aynı yıl yakalanmış olduğu lösemi hastalığı sebebiyle hayata gözlerini yuman Mustafa İnan arkasında ilerlemiş bir mekanik bilimi, yetişmiş bir akademik topluluk ve kendisini örnek alan bir nesil bırakmıştır. Kendisinin ölümünden sonra oğlu Hüseyin İnan, babasının eserinin pek çok yabancı dile çevrilmesini sağlamıştır.

Mustafa İnan Hoca için zekânın tek başına hükmü yoktu, çalışmak en büyük hayat ilkesi ve gayesiydi. Çalışmak, üretmek ve paylaşmak…

KAYNAK: Oğuz ATAY, Bir Bilim Adamının Romanı Mustafa İnan

--

--