“Beraber Yemek Yapmak Birbirimize Olan Tutumlarımızı Değiştirdi”

Melissa Loukieh
3 min readAug 6, 2019

--

Sohbet etmek ve Mutfakta Umut Var deneyimlerini konuşmak için Sevgi, Nesrin’e ev sahipliği yapıyor. Foto: WFP/Melissa Loukieh

Nesrin Suriye’den, Sevgi ise Türkiye’den. Farklı hikâyeleri ve farklı bakış açıları var, ancak yemek yapmak tutkusunu paylaşıyorlar. Bu merakları onları, hem Suriyeli sığınmacılara hem de Türk vatandaşlarına yemek pişirme becerilerini ve iş deneyimini kazandıran Mutfakta Umut Var programına yönlendirdi.

ANKARA — Nesrin 7 yaşındayken yemek yapmaya başlamış çünkü annesi hastalanmış. Sevgi ise hep televizyonda yemek programlarını izlemiş ve yemek kitaplarını almış. Her iki kadın da yemek sektöründe kariyer yapmayı düşünmüş. Ancak her nedense olmamış. Şimdi Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) liderliğinde yürütülen Mutfakta Umut Var Programı’na katılıyorlar ve isteklerine ulaşacak gibi görünüyorlar.

Mutfakta Umut Var, hem ihtiyaç halindeki Suriyeli sığınmacıları hem de Türk vatandaşlarını profesyonel yemek pişirme becerileri ile donatmayı ve iş deneyimi kazanmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Program, iki aylık teknik beceri eğitiminin yanı sıra, bir otelde, restoranda veya kafede 2 aylık staj eğitimini içeriyor.

Türkiye’de bu program, Türk Kızılay ve Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) ile işbirliği içinde çalışan Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından uygulanıyor.

İş ile ilgili kazanımların yanı sıra, katılımcıların bahsettiği bir diğer sonuç da programın Suriyeli sığınmacılar ile Türk vatandaşlarının birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlaması. “İlk başta ilişkimiz biraz soğuktu. Ayrı oturmayı tercih ediyorduk — kaynaşmıyorduk” diyor Sevgi.

Daha sonra Sevgi, Suriyeli bir katılımcının Türkiyeli katılımcılarla sohbetlerden uzak duracağını söylediğini öğrendi. “Eğitimin sonunda bu aynı kişi hepimize sarıldı. Programa katıldığım için çok mutluyum. Beraber yemek yapmak birçok şeyi değiştirdi. Birbirimize karşı olan tutumlarımız değişti”.

2017’de üç çocuğuyla birlikte Suriye’deki savaştan Türkiye’ye kaçan Nesrin ise Türkiyeli katılımcıların olumlu tutumlarını ve davranışlarını övdü. “Türkiyeli katılımcılarla olan ilişkim iyiydi. Alçakgönüllü ve anlayışlıydılar. Hepimizin hayalleri ve amaçları var. Dolayısıyla birbirimize saygı duymalıyız. İlişkiler saygı üzerine kurulur”.

Nesrin’in Program sırasında öğrendiklerine dair kendine has bir not defteri var. Foto: WFP/Melissa Loukieh

Her iki katılımcı da yemek yapma becerilerini geliştirdi, farklı tarifleri öğrendi ve profesyonel olarak gelişti. Mesela Sevgi yemek yapmaya başka bir bakış açısından bakmaya başlamış. “Yeni tarifleri denemeyi hep sevdim ama bunu yapacak kadar cesaretim yoktu. Hocam beni yüreklendirdi. Beni teşvik etti”.

Nesrin ise Mutfakta Umut Var Programı’ndan beri daha sosyal bir insan olmaya başladığını söylüyor. “Konferanslara, seminerlere ve sosyal aktivitelere katılmaktan daha çok zevk almaya başladım. Okulda aynı şeyi yapmaları için çocuklarımı da yüreklendiriyorum”.

Mutfakta Umut Var sayesinde Sevgi, sadece yeni tarifleri değil yemek süsleme tekniklerini de öğrendi. WFP/Melissa Loukieh

Geleceğe Dair Umutlar

Her şeyi geride bırakıp cesurca Türkiye’ye taşınma kararını vermeden önce, Nesrin’in bir bakkal dükkanı varmış ve çiftçi olarak da çalışmış. “Bir gün Türkiye’de yaşayacağımı hiç tahmin etmezdim. Bunu hiç düşünmemiştim bile. Köyde mutlu bir hayatım vardı”.

Şimdi ise hayat çok farklı. 2012’de kocası vefat edince Nesrin birçok yeni sorumluluk ile karşı karşıya kalmış. Nesrin Türkiye’de kalmak ve hem Türk hem de Suriye yemeğini pişirebileceği bir restoran açmak istiyor. “Bunun maliyetli olduğunu biliyorum ama bir gün hedefime ulaşmayı umuyorum. Yaptığım yemeklerde organik ürün kullanmak amacıyla sebze ve meyve yetiştirmek için planlarım da var”.

Yıllardır kendi marketine de sahip olan Sevgi ise şimdi aşçı olmayı hedefliyor. “Tek bir maaş ile geçinmek gerçekten zor. Hep ailemin gelirini desteklemek istedim çünkü çocuklarım için en iyi eğitimi sağlamak ve ben de yeni şehirler ziyaret etmek istiyorum”.

Yemek yapmanın stresi azaltmaya nasıl yardımcı olduğunu coşkuyla anlatıyor. “Yemek yapmak kalbimi mutluluk ile dolduruyor. İnsanlara yemek yapmaktan mutlu oluyorum çünkü olumlu yorumlarını almak beni motive ediyor”.

Şefin her iki tarafında duran Nesrin ve Sevgi, Mutfakta Umut Var eğitimi sırasında yeni pişirme tekniklerini öğreniyor. Foto: WFP/OzanToptas

Programdan sırasında, Bayram’da, tüm katılımcıların baklava hazırlamak için birlikte çalışmaları güzel bir anı olarak kalmış Sevgi için. “Herkes hazırlanan baklavadan ailesi için bir parça evine götürdü.” diyor ve ekliyor:

“Mutfakta Umut Var bize Suriyelilerle doğrudan iletişim kurma fırsatını vererek, onları daha iyi tanımamızı ve anlamamızı sağladı. Birlikte yemek yaptık, birlikte yemek yedik ve birlikte her şeyi yaptık”.

--

--

Melissa Loukieh

Communications Assosiate, World Food Programme Turkey.