Kurucu Modu vs Yönetici Modu, Paul Graham’ın yeni yazısı üzerine

Murat Ödemiş
5 min readSep 1, 2024

--

YCombinator’un efsane kurucusu Paul Graham’ın yine çok sevdiğim bir isim olan AirBnB’nin kurucusu Brian Chesky’nin konuşmasından esinlendiği Founder mode” isimli yeni yazısını okudum. PaulG gibi bir ismin; Chesky’nin konuşmasını dinleyen birçok başarılı girişimcinin, kendisine, bu konuşmanın hayatlarında dinledikleri en iyi şey olduğunu söylemesi ilgimi çekti.

Graham özetle; startup kurucularının, büyüme evresinde aldığı profesyonel yöneticilik tavsiyelerinin onları başarısızlığa ittiğini Chesky’nin ağzından aktarıyor. En çok üzerinde durulan konu ise “hire good people and give them room to do their jobs.” tavsiyesi. “İyi ve başarılı çalışanları işe al, onlara işlerini yapmaları için alan tanı. Aksi halde mikromanager olursun ve başarısız olursun.” Chesky; bu tavsiyeleri aldığını, uyguladığını ve sonuçların yıkıcı derecede kötü olduğunu aktarmış.

Brian Chesky’nin konuşma ve yazılarını tüketmiş biri olarak, bu cümleyi “işe iyi insanlar al ve onlara alan tanı” tavsiyesi kötüdür önermesinin dışında anlamaya çalıştım. Lenny ile olan podcastini hatırladım. Bu podcastte kurucuların detaylara inmesi gerektiğinden ve kendini CEO’dan ziyade CPO(Şef Ürün Yöneticisi) olarak tanımladığından bahsediyor. Ürününün her bir detayıyla ve parçasıyla ilgilendiğini söylüyor. Yani şirketi yönetici mantalitesindense kurucu mantalitesine emanet ediyor.

Yazıda Brian’ın aldığı yönetici tavsiyelerini bir kenara bırakıp, Steve Jobs’un kurucu mantalitesiyle neler yaptığını tekrar araştırdığından ve uyguladığından bahsetmiş. Buradan da aslında yine geçen hafta izlediğim bir Steve Jobs kesitine gidiyorum.

Steve Jobs; büyüme aşamasındaki şirketleri yöneten kişilerin satış ve pazarlama insanları olduğunu (kimi zaman işe aldığımız iyi profiller), ürüncülerin dışlandığını (kimi zaman ürün ile ilgilenmesi gereken kurucular), tekelleşen ürün anlayışının (belki AirBnB’nin kriz dönemi) satış ve markete odaklandığını ve bunun şirketleri yıkıma götürdüğünü söyleyerek IBM ve XEROX örneklerini veriyor. Bu şirketleri (bir zamanın startuplarını) yöneten kişilerin ise iyi ürün hakkında fikirlerinin olmadıklarını söylemiş.

Ben, Chesky’nin Steve Jobs’un bu ve benzer ürün yaklaşımını tekrar değerlendirdiğini ve tüm playbook’unu ürün üzerine konumlandırdığını düşünüyorum. Gerçi bunu düşünmekle kalmıyorum, Lenny’nin podcast’inde “AirBnB’s new playbook” diye kendisi tanımlıyor.

Yazıya dönecek olursak, YCombinator girişimcilerinin, ki dünyanın en efektif kurucuları diyebiliriz, hepsinin benzer tavsiyeler aldıklarını ve kötü sonuç aldıklarını, tüm gün boyunca konuştuklarını söylemiş. PaulG, neden herkes kuruculara yanlış tavsiyeler veriyor diye düşündüğünde aşağıdaki çıkarıma ulaşmış.

Girişimcilerin (kurucuların) aldıkları tavsiyeler, profesyonel yöneticiler için olan tavsiyeler, kurucular için değil. Kuruculuk ile profesyonel yöneticilik aynı şey değil. Neredeyse tüm MBA programlarının ve kitapların, yöneticilik ile ilgili tavsiye verdiğinden bahsetmiş. Kuruculuk ile ilgili tavsiye ve bilgi veren kitap yok.

Paul G burada iki güzel terim ortaya atıyor; “kurucu modu” “yönetici modu”. Şimdiye kadar Silikon Vadisi’ndeki çoğu firmanın, büyümenin yönetici moduna girmek olduğunu düşündüğünü belirtiyor. Geleneksel anlayışın, bir startup büyüdükçe “profesyonel” yönetim tarzına geçilmesi gerektiğini varsaydığını belirtiyor. Bu, kurucu tarafından yönetilen bir şirketten, profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen bir şirkete geçiş anlamına geliyor.

Bugüne kadarki gözlemine göre, bu varsayım ile yönetilen işlerin başarısız, bu varsayımdan kaçarak farklı bir yöntem deneyenlerin de daha başarılı olduğunu belirtmiş. Yani “kurucu modu” denilen bir alternatif yönetim tarzı mevcut.

Tavsiyelerin, çalışanları hiyerarşik konumlandırdığı, onlara ne yapacaklarını raporlarla ilettiklerini, süreçle ilgilenmemelerini söylediğinden bahsediyor. Ki bu tam olarak okuduğum son 10 kitapta da böyle. Örneğin Dan Martell’in BuyBackYourTime kitabında, çalışanlara ne yapacağını söyle nasılı söyleme deniyor. Gerçi o kitapta, what’ı söyledikten sonra çalışanların kurucuya 3 tavsiye ve bir öneriyle gelmesini önermişti. Açıkçası biraz kafam karıştı :)

Bunu okurken aklıma bir çelişki geldi, Steve Jobs, A playerlar ile çalışmanın öneminden bahsediyor. Chesky ise Jobs’u örnek alıyor fakat A playerları işe alıp onlara alan tanımanın kötü bir tavsiye olduğunu söylüyor. Fakat Jobs ise yetenekli insanları işe almanın kritik olduğunu vurguluyordu, ancak onları yönlendirmeye inanıyordu. Bunu bir hiyerarşi altında yapmıyordu.

Ki yazıda; Steve Jobs’un her sene şirkette önemli gördüğü 100 kişiyle bir retreat (kamp) yaptığından bahsetmiş. Bu 100 kişinin en tepedeki 100 kişi olmadığı, farklı levellerden 100 kişi olduğu, kurucu modu ile yönetici modu arasındaki farkı gösteren bir başka örnek.

Geleneksel yönetimde CEO’lar sadece üst düzey yöneticiler ile iletişim kurar. Bu yönetici modudur. Kurucu modunda da düzey fark etmeksizin iletişim kurmalısınız. Aynı şekilde kurucular bir alt levellerini atlayarak toplantılar yapabilir.

Bu retreatleri biraz araştırdığımda Steve Jobs’un aşağıdaki sözüne ulaştım: “Bu retreatler, şirkette çalışanlara kurucular ile yan yana çalışma ve rahat bir ortamda fikirlerini paylaşma fırsatı veriyor”.

Tahminen bu yönetici modunda olsaydı, yöneticiler ve takımları toplantı yapar, sonucu da çirkin bir powerpoint (keynote olurdu) sunumuyla CEO’ya aktarırdı ve bir sonuca bağlanmazdı.

Tekrar yazıya dönelim:

Paul Graham’ı sert yazış tarzıyla biliyoruz. Burada da imzasını atmış:

“hire professional fakers and let them drive the company into the ground.” Yani; “profesyonel taklitçileri işe alın ve onların şirketi yerin dibine batırmasına izin verin” diyor. Ben demedim o dedi :) Bence burada; Steve Jobs’a göre A player olmayan, ancak kendilerini iyi pazarlayan kişilerden bahsediyor.

Paul Graham, kurucuların iki yönlü bir gaslight’a (gerçeklik algısını manipüle etmek) uğradığını söylüyor.

a) Dışarıdan gelen “profesyonel yönetici gibi davran” baskısı.

b) Bu tavsiyeye uyduklarında ise çalışanlarından gelen olumsuz tepki.

Paul G, burada sazı eline almışken, startup kurmamış ve yönetmemiş VC’lere de dokundurmuş.

“Kendileri kurucu olmamış risk sermayedarları, kurucuların şirketleri nasıl yönetmesi gerektiğini bilmezler ve C-seviyesi yöneticiler ise bir sınıf olarak, dünyadaki en becerikli yalancılarından bazılarıdır.”

En kibar tabirle, fikri olup, deneyimi olmadan, zikri olanları eleştirmiş diyebiliriz.

Özetle, Paul Graham burada kurucu modunun, geleneksel yönetim yapılarını ve iletişim kanallarını tamamen değiştireceğini öngörüyor. Bu yeni mod, kurucuların şirketleriyle daha derin ve doğrudan bir etkileşim içinde olmalarına olanak tanıyacak, böylece vizyonlarını daha etkili bir şekilde uygulayabilecekler.

Tabi ki 20 kişilik bir şirketi yönetmekle 2000 kişilik bir şirket yönetmek arasında fark olacağını belirtmiş. Kurucu modunun dinamik ve uyarlanabilir doğasını vurguluyor. Bu mod, şirketlerin büyümesiyle birlikte evrilmeli, ancak kurucunun vizyonunu ve etkisini korumaya devam etmelidir demiş. Karmaşık olmasına rağmen, bu yaklaşımın daha etkili olduğunu öne sürmüş.

Bence Paul G’nin tavsiyeleri burada biraz yüzeysel kalmış :) Zaten kendisi de, birçok kurucunun farkında olmadan kurucu modu yönetimi uyguladığını, detayları gelecekte öğreneceğimizi söylüyor. Kurucu yaklaşımı, son 10 yılda ve şu an takdir edilmeyen fakat gelecekte hakkında tavsiye verilecek bir yaklaşım olacak. Kurucu modunda keşfedilecek ve öğrenilecek çok şey olması Paul Graham’ı heyecanlandırmış, kurucu modunun henüz keşfedilmemiş potansiyeline dikkat çekiyor.

İçinde bulunduğum startup ekosisteminde, kurucuların çok az paylaşım yaptığını düşünüyorum. Genelde şöyle bir pattern var; early-stage aşamasındayken, yatırım ararken bolca paylaşım, harika fikirler geliyor. Ekosistem ve kişilere öneri ve eleştiriler rahatlıkla yazılabiliyor. Genel olarak herkes olumlu yaklaşıyor. Ürün heyecanından daha çok bahsediliyor. Yatırım aldıktan sonra büyüme aşamasında bu paylaşımlar kesiliyor. 10 startup kurucusunun 9'unun üründen ve ürünlerinden bahsetmediğini görürsünüz. Kimse kötü deneyimlerden bahsetmez. Genel olarak eleştiriden uzak ve politik konuşurlar. Katıldıkları podcastlerden ve söyleşilerden yeterince beslenemezsiniz, eskisi kadar gerçek değildir. Genellikle işlerini sattıktan ya da yaşlandıktan sonra, belki de kaybedecek bir şey kalmadıktan sonra yine beslemeye ve bilgi paylaşmaya devam ederler. Bu sefer de linçlenirler :) Çoğu kurucunun bu tavsiyeleri daha erken dinlemeye ihtiyacı var. O sebeple umarım Brian Chesky gibi açık beyinlerin yaptığı gerçekçi paylaşımlar artar.

--

--