Kuzey Kıbrıs’ta mutlaka gidilmesi gereken yerler
Kıbrıs adası tarihi yerleri açısından da çok eski ve birçok medeniyet görmüş bir adadır. Ben de bir Kıbrıslı olarak size ilginizi çekebilecek birkaç yer ile ilgili yazı yazmak istedim. Çoğunu gezme fırsatım hikayelerini dinleme fırsatım oldu, ama bazılarını kitaplardan ve büyüklerimden duyduğum kadarıyla sizlere aktarıyorum. Sadece hikayeleri değil yapıları açısından da bence etkileyici yerler. Adada birçok medeniyetten kalma tarihi yapılar görülmektedir. Mutlaka Kıbrıs'a gidince görmeniz gereken yerler arasında bunların olmasını da tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Büyükhan/Lefkoşa
Benim en sevdiğim yerlerden biridir Büyükhan. Tarihin ve huzurun bir araya gelmiş hali gibi. Lefkoşa Surlariçi’nde en canlı, en mistik havası olan Büyükhan’ın içinde hediyelik eşya dükkanları, kafeler bulunuyor. Hanın içinde tamamen bu zamandan uzaklaşıp kendinizi tarihte yolculuk yaptığınızı hissedeceksiniz. Bence Büyükhan’da bir kahve içmeden adadan ayrılmayın derim. Eğer denk gelir de sene de bir yapılan festivaline denk gelirseniz de çok şanslısınız.
Girne yat limanı/Girne
Kıbrıs'ın en şirin, en güzel ve tam bir Akdeniz şehri havası yaşanılacak bir yer Girne yat limanı. Gidip saatlerce vakit geçirilebilecek bir yer. Huzur, deniz ,kafeler ve restoranlarıyla adanın keyfini çıkartabileceğiniz yerlerden biri. Özellikle yaz aylarında restoranları, kafeleri, dükkanları ve inci gibi dizilmiş yatlar ile vazgeçilmez bir güzelliğe sahip. Fotoğraf çekme merakı olanların eşsiz fotoğraflar çekebileceğiniz güzel bir yer.
Mavi köşk/Girne
Ben Mavi Köşk'e en az 3 kez gittim sanırım ilk gittiğimde hayretler içerisinde bizi bilgilendiren rehberi çok büyük bir merak ve heyecanla dinlemiştim. Asla aklımdan çıkmıyor ilk duyduğumda ki heyecanım. Size sadece şunu söylemeliyim ki gizemlerle dolu harika bir ev. Size sadece şuan temel bilgileri vereceğim ama oraya gittiğinizde duyduklarınıza ve gördüklerinize çok şaşıracağınıza eminim. Çok gizemli bir ev aslında Mavi Köşk. İtalyan asıllı Rum avukat, mafya babası Paulo Paolides tarafından yapılan bir köşk. Sıradan köşklere benzemeyen bu köşk o zamanın şartlarına göre üst düzey konforlu ve son derece teknolojik olarak döşenmiş. Gitmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Aziz Mamas kilisesi/Güzelyurt
Ben bir Güzelyurtlu olarak şunu söylemeliyim ki kendimi bildim bileli rumları papazları ile birlikte gelip ayin yaptıkları ve bir gece papazın kaldığı kiliseleri. Sıkı güvenlk önlemlerinin alındığı yirmi dört saatin sonunda Güney Kıbrıs’a geri dönüyorlar. Bana her zaman ilginç geliyor aslında hala alışamıyorum bu duruma. Güzelyurt’ta Bizans döneminde yapılan bir kilise. Aziz Mamas ise o bölgede mağarada yaşayan bir keşiş. Kiliseye onun adı verilmiş. Kıbrıs’ta halen kullanılan nadir kiliselerden biridir. Günümüzde hala Rumlar yılın belli bir döneminde papaz ile birlikte gelip ayin yaparlar ve kiliseyi ziyaret ederler.
Güzelyurt arkeoloji ve doğa müzesi/Güzelyurt
Aziz Mamas kilisesinin hemen yanında bulunuyor. O bölgede çıkan arkeolojik eserler sergileniyor. Özellikle altın bir taç var ki Kıbrıs’ta çıkarılmış en değerli parçalardan biridir. Ayrıca müzenin alt kısmında yine bu bölgede yaşayan hayvan örnekleri doldurulmuş halde sergileniyor.
Kapalı Maraş/Mağusa
Bir ölü Şehir. 1974 yılındaki barış harekâtında Türkler tarafından ele geçirilmiş. Şu an ne Türkler ne de Rumlar yaşıyor. Zamanında Akdeniz’in en gösterişli tatil yeri olan Maraş bölgesi, bir ç ünlünün akın ettiği en gözde tatil mekânlarından biriydi. Bir anda insansız ölü şehre dönmüş. Rivayete göre İngiliz Kraliyet ailesinin yaptığı Golden Sands Hotel dünyanın ilk 7 yıldızlı otelidir. Otelin içerisinde ulaşımını sağlayan bir raylı sistem bulunuyordu. Türkiye’nin 14 Ağustos 1974’deki 2. askeri müdahalesinden sonra Maraş, TSK ve BM askerinin haricinde sivil halka kapatılmıştır. 1974 sabahından sonra zaman donmuş ve o hiç uyumayan şehir, o günden beri askeri sessizliğe bürünmüş. Dışarıdan da göründüğü üzere komple bütün şehir yıllardır ilk bırakıldığı gün gibi bekliyor.
Namık Kemal Müzesi/Mağusa
Namık Kemal, Ünlü “Vatan yahut silistire” oyunundan dolayı Mağusa’ya sürgüne gönderilir. Mağusa’da 38 ay sürgünde yaşadı. En iyi eserlerini de burada yazdı. Namık Kemal Meydanı Mağusa’nın en turistik meydanı. Meydanda Namık Kemal müzesi, Namık Kemal’in zindanı kafeler, restoranlar ve tarihi mekânlar mevcut.
SALAMİS HARABELERİ / MAĞUSA
Bronz çağında kurulmuş ve zamanında Kıbrıs’a başkentlik yapmış bir şehir. Salamis Harabelerinde Forum, Roma Jimnastik Salonu, Roma Tiyatrosu, Pazaryeri, Zeus Tapınağı ve Salamis krallarının mezarı bulunmaktadır. Bu gün bile o zamanki şehrin ihtişamını bulabileceğiniz nadir antik şehirlerden biri.
ALTINKUM PLAJI / KARPAZ
Kıbrıs’ın şehir kalabalığından uzaklaştıkça Karpaz’a yani buruna varırsınız. İyice ilerledikçe yaban eşeklerinin ve caretta carettaların diyarına gelirsiniz. Hemen orada adanın en güzel plajı önünüze çıkar. Akdeniz’in en büyük ve en bakir ince kum plajı olan altın kum plajı görenleri büyülüyor. Kıbrıs adasının en huzurlu yerlerinden biri Kapa bölgesi ama deniz denince ala Altınkum plajı geliyor. Eğer adamıza yaz mevsiminde gelecekseniz Altınkum plajına gitmenizi tavsiye ederim.
APOSTOLOS ANDREAS MANASTIRI / KARPAZ
Zafer burnuna çok yakın bir yerde bulunan kilise İsa’nın havarilerinden Andreas adına yapılmıştır. İnanışa göre ada su sıkıntısı çekerken Andreas gelmiş ve bastonunu vurarak şimdiki manastırın yanından su çıkarmış. Şu an hala oradan bir su akmakta ve o suyun şifalı olduğuna inanılmaktadır. Dini günlerde ve pazar günleri Hristiyanlar ayin için buraya akın ediyorlar.
GİRNE KALESİ / GİRNE
Ticaretin merkezinde bir ada olduğu için tarih boyu korsanlar ve savaşlar eksik olmamış. Bundan dolayı dönem dönem eklemeler ve güçlendirmeler ile bu gün oldukça büyük bir kale halini almış. Girne Kalesi büyük olduğu kadar içinde sergilediği eserlerle de değerli. Baştan aşağı hakkını vererek gezmek için bir günü kaleye ayırmak lazım.
BELLAPAIS MANASTIRI / GİRNE
Girne’nin doğusunda Beşparmak dağlarının yamacında Lüzinyanlılar’ın yaptığı bir manastır. Mekan olarak çok şirin bir İngiliz Mahallesi manzara ise komple Girne mahallesi. Bellapais’in içinde dönem dönem klasik müzik konserleri oluyor. Özellikle o konserlerden birine mutlaka gitmelisiniz.
ST. HILERION KALESİ / GİRNE
Yine Lüzinyanlılar’dan kalma Kıbrıs’ın 3 kalesinden en güzeli. Bütün Girne’yi görebileceğiniz manzarası ve masallardaki mistik kale tarzıyla St. Hilerion atlanmaması gereken bir kale. Rivayete göre, Umberto Eco ve Walt Disney bu kaleden esinlenerek kitaplarında ve çizgi filmlerinde kullanmış. Ne kadar gerçek bilmiyorum ama tarihin en güzel kalelerinden biri bence.
BARBARLIK MÜZESİ / LEFKOŞA
Bana göre en korkutucu yerlerden biri. Gitmeye hala cesaret edemediğim ama en çok gitmek istediğim yerlerden biri. Adada tatsız olayların başladığı 1960’lı yıllarda, kanlı Noel diye adlandırılan gecede Rumların saldırıları arttı. Binbaşı Nihat İlhan'ın evde olmadığı bir akşam evine baskın düzenlendi ve eşi ve çocukları öldürüldü. Ev, içinde hiç bir şeyde dokunmadan müzeye çevrildi. Küvetteki kan lekeleriyle, duvarlardaki fotoğraflar ve kurşun izleri ile evin içinde tam anlamıyla kan donduran bir ortam var. Günümüz de o günleri hatırlatan en güzel yerlerden birisi.
