Van Gogh Kardeşleri
Vincent van Gogh’u sadece bir ünlü ressam olarak değil de, hem de kişilik olarak tanımak isteyen ve onun iç ve dış savaşlarla, ruhsal duygularla, derinliğinde bir zamanlar yaşayan kimliğiyle anlamak isteyenler mutlaka onun anılarında, mektuplarında ve resimlerinin özünde bile onun değerli kardeşi Theo van Gogh’la tanışacaktır. Resimlerden öteye, hayat hikayesinin derinliğine girildiğinde Theo van Gogh’la Vincent van Gogh’un nasıl inanılmazcasına bir duygusal, ruhsal ve kopmayan bir bağa sahip oldukları görünür.
Her kes Theo’nun Vincent’e hem duygusal, hemde finansal olarak destek olduğunu bilir. Bilinen hakikatlerden biri ise Vincent’i sanat yoluna yöneten onun kardeşi Theo olmuştur.
Beş kardeşe sahip olan Vincent, bilindiği gibi en yakın bağı Theo ile kuruyor.
Böylelikle Theo van Gogh’un sanat simsarı olduğu bilinir, ne zaman ki Vincent van Gogh’un hayat seferi kalbini ve ruhunu adadığı sanat yolunda devam eder ve o yolda da biter.
Mektuplar onun ve kardeşinin hayatını gerçek anlamda öyküleyen, şimdi bu sanatçının tarihine girmek isteyen herkes için tek kaynaktır.
Vincent’in çok erken dönemlerde Theo’ya yazdığı sıkıntılar, duygular ve düşüncelerle dolu bir mektup var.
“My dear Theo,
It’s with some reluctance that I write to you, not having done so for so long, and that for many reason. Up to a certain point you’ve become a stranger to me, and I too am one to you, perhaps more than you think; perhaps it would be better for us not to go on this way.” — 24 June 1880 ¹
“Sevgili Theo,
İsteksizlikle bunu sana yazıyorum, uzun zamandır yazmadığım halde, ve bunun bazı nedenleri var. Bir noktada senin bana yabancılaştığını hissediyorum, ve benim sana, belki de bildiğinden daha fazla; belki de bu yolda gitmememiz daha iyi olur.” — 24 Haziran 1880
Bu mektup Vincent’in yazdığı diğer mektuplardan farklı, hayatının son yıllarında Theo’ya yazdığı mektuplarda bu soğukluk yok, birbirlerinden ne kadar uzak yaşasalar da onların ruhsal bağı kağıta süzülen sözcüklerle her zaman canlı kalıyor. Bu mektubun önemi ise bu yabancılaşmanın Vincent’i ne kadar üzdüğü ve rahatsız ettiğidir. Theo’ya kırıldığını bile ona olan sevgisiyle tasvir ediyor.
“You may not always be able to say what confines, that immures, that seems to bury, and yet you feel I know not what bars, I know not what gates — walls.
Is all that imaginary, a fantasy? I don’t think so; and then you ask yourself, Dear God, is this for long, is this for ever, is this for eternity?
You know, what makes the prison disappear is every step, serious attachment. To be friends, to be brothers, to love; that opens the prison through sovereign power, through a most powerful spell. But he who doesn’t have that remains in death. But where sympathy springs up again, life springs up again.” — 24 June 1880 ¹
“Sen her zaman neyin sınırlandığını söyleyemezsin, hapsettiğini, hangi ki gömülmüş gibi gözüküyor, buna rağmen hissediyorusun ben parmaklıkların ne olduğunu bilmiyorum, kapıların — duvarların ne olduğunu bilmiyorum.
Bunların hepsi hayal mi, fantezi mi? Bence değil; bu zaman kendine soruyorsun, Sevgili Tanrım, bu uzun mu sürecek, bu sonsuza kadar mı, ebedi mi?
Her adımda hapisaneni yok eden şeyin ne olduğunu biliyor musun, önemli bir bağlılık. Arkadaş olmak, kardeş olmak, sevmek; bu hapisanenin kapılarını açar, egemen bir güçle, çok güçlü bir büyüyle. Ama buna sahip olmayan kimse ölümde kalacak. Ama nerede sempati ayağa kalkar yeniden, hayat ayağa kalkar yeniden.” — 24 Haziran 1880
Bu mektupun bir diğer önemli özelliklerinde biri ise Vincent’in bu duyguları dile almasıdır. Yaşadığı o sanat ruhu resimlerinden kaçarak sözlerine sığınır bu mektupta. O bu sözleri Theo’ya emanet eder, en çok güvendiği kişiye, o kişiyle mektupun başında nasıl yabancılaştıklarını belirtse bile.
Mektupun geri kalanında Vincent Theo’ya onu boş biri olarak görmezse sevineceğini yazıyor, ve eğer Theo için yapabileceği herhangi bir şey varsa bundan çok memnun olacağını söylüyor, bunun bir güven işareti olacağını belirtiyor. Vincent’in kardeşine karşı olan sevgisi bu mektupta canlı, aynı zamanda yıllarca biriken acısı, daha gençken bile nasıl sessizce isyan edişi görülüyor. Mektuplar ortada, Vincent yolunu bulamıyor, onun gördüğü görülemiyor, hayat cömert değil, buna rağmen, tüm bunlara rağmen o bu sonsuz mektupları yazacak Theo’ya sahip, onu anlayan birine.
Sanat yolunda Vincent macerasına devam ederken Theo ona her anlamda destek oluyor. Lakin maddi açıdan gördüğü destek Vincent’i her zaman rahatsız ediyor, kendisini bazı mektuplarda suçlu hissediyor, ve bu durum ilerliyor, Vincent sanat dünyasında istediği yere yükselemiyor.
“I’ll show you more when you come, sooner or later — and then we can talk about the future. You know well enough how little suited i am to approaching either dealers or art lovers, and moreover how it goes against the grain of me. I so dearly wish that we could always carry on as in the past, but I’m often so sad about having to trouble you again and again. But who knows whether in time it mightn’t be possible for you to interest someone or other who could take the load off your shoulders that you’ve borne in the most difficult time. That could be done when it’s clearly evident that my work is serious, at which time it will have more appeal than this. I’m too fond of my very simple life to want to change it, but later on we’ll have to incur greater expenses to do greater things. I believe I’ll always work with a model a lot — always and always. And I must get things to the point where not everything rests on your shoulders.” —3 January 1883 ¹
“Geldiğin zaman sana daha fazlasını göstereceğim, er ya da geç — o zaman gelecek hakkında konuşa biliriz. Sanat simsarlarına ya da sevenlerine yaklaşmakta iyi olmadığımı biliyorsun, ve dahası bu damarıma kadar karşı gelen bir şey. Ben içtenlikle ümit ediyorum ki her zaman geçmişteki gibi devam edebilsek, ama ben sıklıkla üzgün hissediyorum seni yeniden ve yeniden sıkıntıya düşürdüğüm için. Ama kim bilir, belki zamanla birini ilgilendirirsin ve ya biri omuzlarındaki o yükü kaldıra bilir, en zor zamanlarda bile taşıdığın o yükü. Bu benim işimin ciddi olduğu kanıtlandığı zaman mümkün olabilir, o zaman ki işim şimdikinden daha ilgi çekici olucak. Oldukça sade olan hayatıma değişmek istemeyecek kadar çok bağlıyım, ama daha sonrası daha büyük şeyler yaratmak için daha büyük masraflara maruz kalacağız. Her zaman bir modelle çalışacağıma inanıyorum — her zaman ve her zaman. Ve ben her şeyi o noktaya getirmeliyim ki artık her şey senin omuzlarında yük olmasın.” — 3 Ocak 1883
Ne zaman ki Theo van Gogh ile Jo Bonger evleniyor, finansal açıdan kardeşinin ona destek olması Vincent’i daha da çok rahatsız etmeye başlıyor. Artık Theo’nun maddi açıdan ilgilenmesi gereken bir ailesi var, lakin buna rağmen, evlendikten sonra bile Theo Vincent’e her zaman finansal olarak destek oluyor. Kardeşinin ona sevgiyle verdiği o destek Vincent üzerinde her zaman bir ağırlık olarak kalıyor. Mektuplarında çok yakında sanat açısından başarıya ulaşacağını durmadan kaleme alıyor, çok yakın dediği o zaman dilimi kaderin keskin pençeleri altında uzanıp gidiyor, Vincent durmadan çabalıyor, bazı zamanlar fırça elinden düşene kadar resim yaptığını söylüyor, sanatı, doğayı seviyor, sevginin en büyük sanat olduğunu söylüyor, lakin ölene kadar yaşadığı hayatı günümüzdeki ünü kadar parlak olmuyor. Yukardaki ilk mektubunda belirttiği gibi, kafesteki bir kuş olarak kanat açmaya çalışıyor ancak tablolarını saran o transparan zincirler sanatçının ölümün o soğuk nefesini hissettiğinden daha sonra kırılıyor.
Theo’nun eşi Jo van Gogh Vincent’i çok sever ve ona mektuplarında artık kendilerinin bir kardeş olduklarını belirtir. Theo ve Jo çiftinin hayatlarında Vincent’in ne kadar büyük bir değere sahip olduğu Jo’nun mektuplarında gözükür.
“Wil as well as Theo have told me so many things about you, and here in the house there are so many things which remind one of you; at the moment I come across a charming little jug or vase or some such thing, I am sure to hear, This was bought by Vincent, that Vincent thought so pretty. Hardly ever a day passes without our speaking of you.” — 8 May 1889 ²
“Wil bana Theo kadar senin hakkında çok şey anlattı, ve evde seni birine hatırlata bilecek o kadar şey var ki; bir zaman eğer büyüleyici bir sürahi ve ya vazo ve ya benzer bir şeyle karşılaşsam, eminim duyacağım, Bunu Vincent almıştı, Vincent bunun güzel olduğunu düşünmüştü. Senin hakkında konuşmadığımız nerdeyse hiç bir gün geçmiyor.” — 8 Mayıs 1889
Theo ve Jo’nun 1890'cı yılda bir erkek çocukları oluyor. Birlikte aldıkları karala Theo ve Jo çocuğa Vincent’in doğum ismini yani, Vincent Willem van Gogh ismini veriyorlar.
“As we told you at the time, we are going to name him after you, and I devotedly hope that he will be able to be as persevering and as courageous as you.” — 31 January 1890 ²
“Sana daha önce söylediğim gibi, biz ona senin adını vereceğiz, ve ben canı gönülden ümit ediyorum ki o da senin gibi azimli ve cesur olmayı başarır.” — 31 Ocak 1890
Hayatının son aylarında Vincent’in düşünceleri yine dağınık bir şekilde. Bu zamanlar “Wheatfield with Crows” (Buğday Tarlası ve Kargalar) isimli tabloyu boyuyor ve bu tablonun hissettiği yalnızlığı ve hüzünü yansıttığını yazıyor. Bu tablonun sanatçının son eseri olduğu düşünülüyor.
Vincent’in intaharından bir hafta önce Theo’nun yazdığı mektupta bir endişe var. Vincent’i çok iyi tanıyan kardeşi onun mektuplarının yazım biçiminden bile bir şeylerin yolunda gitmediğinden şüphe duyuyor, bişeylerin eksik olduğunu hissediyor.
“I hope, my dear Vincent, that your health is good, and since you say that you write with difficulty, and don’t talk about your work I am a little afraid that there is something troubling you or not going right.” — 22 July 1890 ²
“Umarım, sevgili Vincent, sağlığın iyidir, ve zorlukla yazdığını söylediğinden beri, ve işin hakkında konuşmamadan dolayı ben korkuyorum ki seni rahatsız eden bir şey var ve ya bir şeyler yolunda gitmiyor.” — 22 Temmuz 1890
27 Temmuz 1890, Vincent van Gogh kendini göğsünden bir tabancayla vuruyor. Kendini nerede vurduğu kesin olarak bilinmiyor. Buna rağmen sanatçı yürüyerek eve geri dönüyor. Ortamda cerrah bulunmadığı için mermi çıkarılamıyor ve hazırda bulunan doktorlar sadece yapabildiklerini uyguluyorlar. Ertesi sabahı Theo aceleyle ona ulaşıyor ve Vincent’i iyi durumda buluyor. Saatler sonra enfeksiyondan dolayı Vincent’in durumu kötüleşiyor ve böylelikle 29 Temmuz 1890'cı yılda Vincent van Gogh’un hayatı sona eriyor.³
Bu olaydan sonraki aylar içinde Theo’nun sağlık durumu kötüleşiyor. Vincent’in ölümünden nerdeyse 6 ay sonra, 25 Aralık 1891'ci yılda Theo van Gogh vefat ediyor. Taşıdığı semptomların nedenleri arasında “keder” kaydediliyor.
Yıl 1914, Theo van Gogh’un ceseti Utrecht’deki mezarından çıkarılarak Auvers-sur-Oise’de Vincent van Gogh’un yattığı toprağa, onun yanına yeniden gömülür. Bu eylem Jo van Gogh’un dileği sonucunda gerçekleştirilir.
Ve böylelikle iki kardeşin hayat hikayesi burada sona eriyor. Hayatları boyunca birbirlerine olan bağlılıkları sonucunda hatıraları bugün bile canlı. Theo yıllar boyunca Vincent’in mektuplarını saklamıştır, bu mektupların sayısı 600 rakamını geçmektedir. Bu mektupları kaleme alan bir çok kitap yazılmış ve yine bu mektuplar sonucunda bugün Vincent van Gogh’un hayatı ve tüm hayatı boyunca onu seven ve destek olan kardeşi Theo van Gogh hatıralara kazınmıştır.
[1]: Van Gogh Museum, Letters https://www.vangoghmuseum.nl/en/highlights/letters
[2]: Letters, From Theo to Vincent http://www.vggallery.com/letters/main.htm
[3]: Wikipedia; Vincent Van Gogh, Life https://en.wikipedia.org/wiki/Vincent_van_Gogh
Mektupların İngilizceden Tercümesi: Ayla Huseynova
Vincent Van Gogh, Theo van Gogh Fotoğrafları; https://en.wikipedia.org/wiki/Vincent_van_Gogh
“Wheatfield with Crows” (Buğday Tarlası ve Kargalar), Vincent van Gogh ve Theo van Gogh mezarları Fotoğrafları; https://www.vangoghmuseum.nl/nl