GUGGENHEİM MÜZESİ UNESCO’DA… YA ABD?

Rıdvan Gölcük
4 min readJul 14, 2019

--

Amerikalı mimar Frank Lloyd Wright’in tasarladığı Guggenheim Müzesi binası UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü) tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi. İlginç stiliyle tanınan mimarın tek müze projesi olan Guggenheim, Amerika’nın en büyük modern sanat müzelerinden bir tanesi olarak biliniyor. UNESCO Dünya Mirası Komitesi geçen pazar günü Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yaptıkları toplantıda Guggenheim müzesiyle birlikte mimarın Amerika’da inşa edilen toplam 8 binasını topluca bu mirasa dahil etme kararı verdi. Ancak Guggenheim Müzesi dışındaki binaların hiçbiri halka açık değil. New York böylece Özgürlük Heykeli’nin ardından ikinci bir dünya mirasına ev sahipliği yapmış oluyor.[1]

Geçtiğimiz hafta basında yer alan bu haberde her ne kadar Guggenheim Müzesi öne çıkarılmış olsa da aslında UNESCO’nun aldığı kararlar mimar Frank Lloyd Wright’un Amerika’da inşa ettiği sekiz yapısı dünya miras listesine alınmış oldu. Bu sekiz yapıdan sadece Guggenheim Müzesi kamuya açık olması ve popülerliği sebebiyle haberlerde öne çıkmış olması muhtemel.

Peki niçin bu yapılar dünya miras listesine alındı? Burada Frank Lloyd Wright’ın işlerini teknik olarak ele almamız doğru olmaz tabi. Fakat Frank Lloyd Wright’ın Avrupa’da ki işleri niçin bu karar içinde yok mesela? Dünya mimarlık tarihine iz bırakmış yüzlerce mimar arasından neden Frank Lloyd Wright’ın seçildiği meselesine girmiyorum bile. Burada ortaya bir “seçim” meselesi çıkıyor. Ve UNESCO’nun bu “seçimini” değerlendirirken ABD’nin son yıllarda UNESCO konusunda aldığı kararları gözden geçirmek şart.

ABD, UNESCO’dan Ayrılıyor

2019 yılının ilk günlerinde Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail UNESCO’dan ayrıldıklarını duyurdular. Aslında bu karar 2017’de alınmıştı. ABD’deki Trump yönetimi Ekim 2017'de UNESCO’dan ayrılma kararını duyurduktan sonra İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ da onu takip etti (bu karara neden olan Filistin’de bulunan El Halil Kenti için bkz, https://whc.unesco.org/en/list/1565). Kararda, Paris merkezli kuruluşun İsrail karşıtı önyargıları güçlendirdiği iddiası etkili oldu.[2]

Ayrılma kararının gerekçeleri çok daha geriye gidiyor. 2011 yılında Filistin’e tam üyelik vermiş olan ve İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgalini kınayan UNESCO, kutsal topraklardaki Yahudi antik kalıntılarını Filistin’in kültürel mirası diye tanımladığı gerekçesiyle de eleştirilmişti.[3] 2011 yılından itibaren UNESCO’ya her iki ülkede ödemelerini durdurarak yanıt verdi. Ödemelerin kesilmesi kararı verildiğinde dönemin ABD Başkanı Barack Obama’ydı.

Fakat bu, ABD’nin UNESCO’dan ilk ayrılışı değil. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, Kasım 1945'te, 37 ülke tarafından kurulan örgüt, 1974'te İsrail’i eleştirerek Filistin Kurtuluş Örgütü’nü resmen tanıma kararı almıştı. UNESCO’dan zaman zaman da İsrail’i eleştiren açıklamalar geldi.

ABD’nin Cumhuriyetçi Başkanı Ronald Reagan 1984 yılında, UNESCO’nun kötü yönetildiğini gerekçe göstererek örgütten çekileceklerini açıklamıştı. 2003 yılında ise bir başka Cumhuriyetçi Başkan George Bush, Irak’a yaptığı müdahale öncesinde “uluslararası iş birliği mesajı vermek için” UNESCO’ya yeniden katıldıklarını duyurmuştu.[4]

Para, para, para…

ABD’nin UNESCO’dan ayrılmasını ABD’nin hegemonyası ve küresel politikaları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen İAÜ UNESCO Sürdürülebilir Barış İçin Eğitim Kürsüsü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özüm Sezin Uzun, UNESCO’nun 2018–2019 yılı toplam bütçesi 1.2 milyar dolar olup, bunun 595 milyon doları üye devletlerin ödemelerinden sağlanıyor. 2011 yılındaki kesintilere kadar, UNESCO bütçesine en fazla katkısı olan ABD’nin ayrılmasıyla UNESCO’ya 80 milyon dolarlık yani bütçesinin yüzde 22'lik bölümü, kesilmiş oldu. UNESCO’nun finansal kaynaklarında azalma olması, elbette faaliyetlerine olumsuz yansıyacak” dedi.[5] ABD ile İsrail’in çekilmesi, kurumu mali açıdan fazla etkilemeyeceğini düşünenler, Filistin’i üye kabul ettiği 2011'den beri UNESCO’ya ABD ile İsrail’in yaptığı maddi katkı önemli ölçüde kesintiye uğradığını, kurumun bütçesinin yüzde 22'sini karşılaması gereken ABD o zamandan beri 600 milyon dolarlık ödemesini gerçekleştirmediğini söylese de[6], bu görüşe katılmamız pek mümkün değil.

ABD UNESCO’ya dönüyor mu?

Amerikalı mimar Frank Lloyd Wright’un dünya miras listesine alınan eserlerine gelirsek ya da basın yer alan popüler haliyle, Guggenheim Müzesi’nin dünya miras listesine alınmasına; bu kararın Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’in UNESCO’dan ayrılma kararlarından bağımsız alındığını düşünmek çok mümkün gözükmüyor. Üstelik ABD’nin UNESCO’dan ayrılışından sadece 7 ay sonra Frank Lloyd Wright’un farkına varılması; ayrılış hikayesi ve yeni dünya bir mirasın listeye alınmasındaki organik ilişkiyi kuvvetlendiriyor bizce. Bu kararın arkasında isterseniz UNESCO’nun finansal arayışlarını koyun isterseniz finanstan bağımsız değişen politikalarını koyun (ya da değişecek olan mı demeliyiz), neden her ne olursa olsun aralarındaki ilişkiyi gizlemek zor. Şimdi asıl soru ABD’nin UNESCO’ya ne zaman döneceği? Sanırım bu sorunun cevabını Trump sonrası yeni başkandan göreceğiz.

Sona gelirken, Cemi Meriç UNESCO’yu şöyle tarif eder: “Batı’nın mimarı olduğu her kuruluş gibi, UNESCO’da deniz kızına benzer; muhteşem bir baş altında sefil bir kuyruk. UNESCO Avrupa’nın binbir aldatmacasından biri. UNESCO ideali bir çeşit afyon.”[7] Üstadın bu tespitine katılmıyorum. Ve hatta fazlasıyla sert buluyorum. UNESCO’nun Filistin’i tam üye olarak kabul ettiğini görseydi ya da UNESCO’nun Filistin’deki El-Halil kentindeki Eski şehri dünya kültür mirası listesine ekleme kararını görmüş olsaydı böyle düşünmeyebilirdi. Benim için asıl mesele şu; adı ister UNESCO olsun ister benzer başka bir kurum; ülkemiz adına bu kurumlar içerisinde ne kadar yer alıyoruz, karar alma süreçlerinde ne kadar etkiliyiz? Bu alanlarda politika yapıcı olabiliyor muyuz yoksa “üst politika” konuları arasında kamu diplomasisi ve kültürel diplomasi gibi alanların yarattığı fırsatları kaçırıyor muyuz?

Rıdvan GÖLCÜK

[1] https://www.amerikaninsesi.com/a/new-york-taki-guggenheim-m%C3%BCzesi-unesco-d%C3%BCnya-miras%C4%B1-listesi-nde-/4996344.html 14/07/2019 saat 12.48’de erişilmiştir.

[2] https://www.sabah.com.tr/amerika/2019/01/03/abd-ve-israil-unescodan-ayrildi 14/07/2019 saat 13.30’da erişilmiştir.

[3] https://tr.sputniknews.com/kultur/201901011036885010-abd-ile-israil-unesco-dan-resmen-cikti/

[4] https://m.bianet.org/bianet/kultur/204076-abd-ve-israil-unesco-dan-ayrildi

[5] http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-ve-israilin-unescodan-ayrilmasi-41076252

[6] https://tr.sputniknews.com/kultur/201901011036885010-abd-ile-israil-unesco-dan-resmen-cikti/

[7] Cemil Meriç, “Kültürden İrfana”, İstanbul, İletişim Yayınları, 2018, s.407.

--

--