Sokaktan
3 min readAug 18, 2019

--

Bülent Arınç kimdir? 1948 yılında sıcak bir mayıs ayının 25'inde Bursa'da dünyaya geldi. Arınç, doğumuyla da her insan gibi olmayacağının, aykırı cephede yer alacağının işaretlerini veri­yordu. Arınç'ın doğumu sıradan bir doğum değildi, önce ba­cakları görünmüş, paniğe kapılan doğumdakiler, onu ana kar­nında düzeltmeye çalışmışlarsa da becerememişler, bacakla­rından tutarak çekip çıkartmışlardı.

Evet; 13.733.688.728 T.C numaralı Bülent Arınç 25.05.1948 tarihinde Bursa'da ters bir doğumla gözlerini dünyaya açıyordu. Arınç'ın, Manisa Merkez ilçe Büyük Süm­büller Köyü'nde yer alan kütüğü 1959 yılında Manisa merkez ilçeye naklediliyordu.

Bülent Arınç, her ne kadar babasını "Komutan" olarak ta­nımlasa da 13.748.688.218 kimlik numaralı babası İbrahim Arınç, Jandarma uzatmalısı olarak tanınıyordu. Arınç'ın dede­sinin kütükte geçen ismi Ahmet, nenesinin adı ise Raziye ola­rak yer alıyordu. Baba Arınç 28.12.1908 tarihinde Manisa'da doğmuştu.

Musa'nın Mücahiti İbrahim Arınç'ın annesi Raziye'nin, 13.691.690.184 nu­maralı kimlik bilgilerinden gördüğümüze göre baba adı Meh­met, annesinin ismi ise Gılman'dı. Raziye Hanım Bergama'da doğmuştu. Bergama'ya da Girit'ten gelmişlerdi. Girit'e gitme­leri ise Siirt'in Baykan ilçesi Arınç köyünden olan, Arınç aile­sinin Tunceli ve yöresinde isyana kalkışmaları sonucuydu. Böylece Tayyip'in karısı Emine'den, Abdullah Gül'den, Beşir Atalay'dan sonra Siirt kökenli olduğu belgelenen Arınçlar, Bedirhan aşiretinin uzantılarındandılar. Osmanlı bunları Girit'e sürdükten sonra Girit isyanları başlamıştı. Arınç'ın İbrani kö­kenli dedeleri Osmanlı'ya başvurarak bugünkü deyimle Koor­dinatörlük istemiş, koordinatör olmalarının ardından Girit elimizden çıkmıştı. Girit'in elimizden çıkmasının ardından Arınç ailesi Mani­sa'ya yerleşiyorlardı. Manisa, Yunan'a kurşun atmadan teslim olan tek ilimiz olarak tarihte yerini alıyordu. Manisa'da yetişen Bülent Arınç, Meclis Başkanı olduğu zaman 12 mil olayının Yunanistan lehine kabul edilmesini istiyordu. Oysa Bülent Arınç, Mekke'de sarı, kırmızı ve yeşil renkli bir çadırda yaptığı açıklama da Yunanistan'ı Helencilikle, Megalo İdea peşinde koşmakla suçluyor ve ardından kükrüyordu: "Kahpe Yunan" Bülent Arınç'ın annesi Ayşe Sevdiye ise 13.745.688.372 numaralı kimlik bilgilerine göre; 01.07.1919 yılında Alan­ya'da dünyaya gelmişti. Annesinin adı Emine, babası ise Ka­zım'dı. Anne Sevdiye ve Baba İbrahim 10.03.1937 tarihinde evleniyorlardı.

Bu evlilikten Bülent Arınç'ın dışında; 15.02.1938 tarihinde Yıldıray, 26.01.1940 yılında Kutlay, 19.05.1943'de Ümit Doğay ve 12.07.1956'ya geldiğimiz de Tülay isimli ço­cukları oluyordu. 21.05.2007 tarihinde Manisa ETV Televizyonunda yayın­lanan konuşmasında Bülent Arınç, annesinin, büyükbaba ve büyük annesinin Bergama ve Yunt Dağı bölgelerinde doğup büyümüş kişiler olduğunu söylüyordu. Oysa yukarıda da belirt­tiğim gibi annesi Ayşe Sevdiye 13.745.688.372 numaralı kim­lik bilgilerine göre; 01.07.1919 yılında Alanya'da dünyaya ge­liyordu. Arınç'ın annesi Sevdiye Mısır'dan Alanya'ya göçen bir ai­lenin kızıydı. Aynı Baykal ailesi gibi onlar da Mısır'dan gelmiş­lerdi. Deniz Baykal'ın dedesi yani annesinin babası Mısır'dan göç edip Antalya'ya yerleşen çok iyi derecede Arapça bilen Şeyh Ahmet Neşşar'dı. Deniz Baykal'ın dayısının oğlu Meh­met Uğur Neşşar CHP Denizli milletvekiliydi. Mısır kökenli ve İskenderiye doğumlu bir başka milletveki­li ise Tayyip'in sırdaşı Emin Şirin'di. Emin Şirin kendini tanım­larken; "Ben de Türk kanından başka her kan var" diyordu. Arınç'ın büyük babası Mehmet, Derviş Mehmet olarak ta­nınıyordu. Büyük baba ölünce Arınç'ın kütükte Ahmet adı ile kayıtlı dedesi, Derviş Mehmet diye çağrılmaya başlanıyordu. Bilindiği gibi Derviş Mehmet, Asteğmen Kubilay'ı şehit eden gurubun başını çekiyordu. Bülent Arınç'ı çok yakından tanıyan ve onun çocukluk arkadaşı olan Nedim Çakmak, "Bülent, çocukluk ve gençlik yıllarında, Manisa sokaklarında " Dedemin intikamını alacağım" diye dolaşıyor" diyordu.

Manisa'nın "Üç Bülent'i diye anılan gurupta yer alan Arınç, Manisa kökenli ve İzmir Karşıyaka'da oturan Yahudi Sara Hanım'ın derslerine katılıyor, onun tekkesinden çıkmıyordu. Yahudi düşmanlığı yaparak, Müslümanları saflarına katmak bu derslerde öğreti­len başlıca konulardandı. AKP yönetiminin kare asları olarak nitelenen İsrail Dışiş­leri Müsteşarı Alon Liel ve İshak Alaton gibi Yahudilerin rah­le-i tedrisatından geçen Tayip Erdoğan Maça ası olarak adlan­dırılırken, Kupa ası Bülent Arınç ise Yahudi Sara'nın dersle­rinden ayrılmıyordu. Karo ası Abdullah Gül ise Sabahattin Za­im'in öğrencisiydi. Sabahattin Zaim "Abdullah Gül gibileri bu­lup kullanacaksınız" diyen bir isimdi. Arınç da Erdoğan ve Gül gibi Necip Fazıl'ın talebeleri arasında yer alıyordu. Abdullah Gül, Hülya Avşar'a hayranlığı yüzünden teşkilat­tan tepki alırken, Bülent Arınç Tekirdağ-Malkara'da yaptığı konuşmada; "Hülya Avşar fettan bir kadın her önüne gelenle düşer kalkar" diyor ve alkış alıyordu. Hülya Avşar'ın eski kocası Kaya Çilingiroğlu ise AKP'li ol­duğunu ilan etmekten çekinmiyordu. Süleyman Yeşilyurt, "Yahudi Dönmeleri ve Mum Söndü Ayini" adlı kitabında Sabahattin Zaim için şunları yazıyordu: "1924 yılında Köprülü'de dünyaya gelen Prof. Cevat Babuna'nın baba tarafı Selanik ve Üsküp dönmelerindendir. An­nesi Nazire Hanım ise Selanikli Sabetaist bir ailenin kızıdır. O yıllarda köprülü yani Üsküp, Selanik'ten sonra Yahudi dön­melerin en büyük merkezleri konumundaydı. Babuna'nın teyzeoğlu ünlü Prof. Sabahattin Zaim de Selanik doğumludur.

Zaim'in annesi Saime Hanım da Selanik dönmesidir. Zaim'in eşi Ulya (Cıngıllıoğlu) da Sabetaist bir ailenin mensubudur. Ai­ledeki diğer ünlü isim ise Leyla Neyzi'dir..." Karenin dördüncü ismi yani Sinek Ası Abdüllatif Şener.

--

--