🇸🇪 İsveç’te yaşamanın kötü yanları neler?

Uğurcan Laçin
3 min readOct 20, 2021

--

Photo by David Becker on Unsplash

Toz pembe bir resim çizmemek adına seriyi kötü yanlarıyla bitiriyorum.

1. Güneş yılın çoğunda yok.

Güneşin eksikliği gerçekten büyük problem. Özellikle kışın hava asla tam aydınlanmaz. Her zaman hava gri tondadır. Bu gri tondaki aydınlık da öğleden sonra 3 gibi kendisini zifiri karanlığa bırakır.

İsveç’te yaşayanlar arasında Kasım veya Aralık gibi sıcak ve güneşi olan bir ülkeye seyahat etmek epey yaygındır. Çünkü kışın gerçekten çekilmez hale geliyor.

Mental olarak zorlu geçiyor. Kendinizi depresif ve negatif düşüncelerde buluyorsunuz.

Güneşin eksikliği D vitamini eksikliğine yol açar. Vitamin takviyesi almazsanız modunuz düşer, karamsar olursunuz. Yaz geldiğinde, güneş kendini gösterdiğinde herkesin birden modu yükselir. Toplum olarak ne kadar depresif bir kış geçirdiğinizi fark edersiniz.

Haziran ve Temmuz aylarında ise güneş neredeyse batmaz. Gece sabaha kadar zifiri karanlığı göremezsiniz. Güneş çok geç batar ve çok erken doğar. Bu nedenle bu iki ay uyku düzeniniz bir hayli bozulur.

2. Sosyal hayat bir garip

İsveçliler Akdeniz iklimindeki toplumlar gibi hızlı kaynaşmazlar. 2 ay bir dans kursuna gidip veya birkaç yıl spor salonuna gidip arkadaş edinememeniz gayet olağan bir durum. Göçmenler arasında en çok şikayet edilen şeylerden biri budur.

Hatta İsveçliler bile arkadaş edinememekten şikayet ederler. Stockholm’e taşınıp 2–3 yılda hala arkadaş edinememiş İsveçliler biliyorum. Çünkü arkadaşlıklarını okulda ya da edinebilirlerse iş yerinde edinirler. Onun dışında arkadaş edinmek çok olağan dışı bir duruma dönüşüyor.

Socially awkward diye tabir edilen durumlarla sık sık karşılaşabiliyorsunuz ve bu gerçekten yorucu olabiliyor.

3. Spontane değiller.

Bir İsveçli arkadaşınız varsa onunla görüşmek için bir iki hafta öncesinden plan yapmanız gerekir. Hatta bir hafta bile çoğu zaman yeterli değildir. Çünkü genellikle takvimleri hep planlıdır ve doludur.

4. Yazın 3 ay dışında sıkıcı bir ülke.

İsveçliler bile sürekli seyahat ediyor. Yazın 2–3 ay dışında iklimi soğuk olduğu için eğer aktif biri değilseniz kendinizi evden işe, işten eve rutininde bulursunuz.

Havanın sürekli soğuk olması, kapalı alan aktivitelerine alan açıyor. Yine de soğuk olunca insanlar daha az dışarı çıkıyor.

5. Sağlık sistemine erişebilirlik düşük.

Doktor görmeniz gerektiğinde çok uzun süre sıra beklemeniz gerekiyor. Yakın bir arkadaşım, kız arkadaşının karın ağrısı şikayetiyle hastaneye gittiklerinde apandisit ameliyatı olması gerektiği söyleniyor.

8 saat ağrı kesici ile ameliyat için bekletiyorlar. Bu kadar hayati konularda bile ağrı kesici verilip bekletilmesi insanın sinirlerini bozuyor.

İşin kötü yanı İsveçliler muhtemelen daha iyi bir sistemi görmedikleri bunu için kabullenmişler.

Özel sağlık sigortası ile genel olarak beklemeyi aşabiliyorsunuz.

Doktora erişmeniz oldukça zor. Ancak ulaştığınızda da çok ilgililer. Kalite oldukça yüksek.

6. Pasif agresiflik

Bunu heralde ancak örneklerle açıklayabilirim.

  • Gürültü yapan bir komşuyu kapısını çalıp konuşarak uyarmak yerine kapısına şikayetini belirten bir not yapıştırmak daha olası.
  • Eğer kırmızı ışıkta geçiyorsanız, araba son ana kadar frene basmaz. Bisiklet yoluna atladıysanız son ana kadar frene basmazlar. Yani haklı olduklarında konuşmadan tepkilerini belli ediyorlar. Bazen yanlışlıkla hata yaptığınızda bu tepkileri görürseniz şaşırmayın.
  • Metroda otururken yan koltuğa çantanızı koyduysanız, bir İsveçli direk çantanın üstüne oturmaya yeltenir ve siz son anda çekmek zorunda kalırsınız. Çantanın orada olmaması gerektiğini söylemez ama gerekirse üstüne oturur. 😄

Bu yazıdaki gibi daha fazla içerik görmek istiyorsanız aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

🇸🇪 10 başlıkta İsveç’te yazılım geliştirici olmak ve yaşam

Aşağıdaki kanallardan bana ulaşabilirsiniz.
Twitter: https://twitter.com/ugurcanlacin
Linkedin: https://www.linkedin.com/in/ugurcanlacin/
Email: ugurcanlacin@gmail.com
Instagram: https://www.instagram.com/ugurcanlacin/

--

--