Ya ‘İlk göz ağrımıza’ aşık olsaydık?

Veysel Şimşek
3 min readMar 27, 2016

--

Deep’i görmeden top’ı görebilmek mümkün müdür ?

Ortalama 4 ay önce Üniversitemizde yapılan Garaj Hackathon yarışmasında ‘eGarage’ ekibi olarak 1.’lik ödülünü kazanmıştık. Garaj Hackathon maceramızı ekip arkadaşım Cemil ‘in Garaj Hackathon’un Ardından yazısında bahsetmişti, peki 1. olduktan sonra neler yaptık nasıl bir süreç izledik,

Birinci olmuştuk ekip olarak mükemmel bir heycan içindeydik, hem para ödülü kazanmıştık, hem TTO’sinde bir ofis kazanmıştık artık kuluçka merkezinde kendimize ait bir ofisimiz vardı 7/24 üstünde çalışabileceğimiz bir projemiz vardı.Sadece Hackathon’da birinci olmakla yetinmek istemedik piyasaya açılalım dedik, ee ne de olsa 1. olmuştuk.Aynı proje ile Gaziantep Ticaret Odasının düzenlediği bir girişim yarışmasına da katılmıştık, projemize inanıyorduk çünkü, herşey çok güzel gidiyordu.Ticaret Odasındaki yarışmada 250 proje arasında son 7'ye bile kaldık. 24 Mart perşembe günü Ticaret odası için son sunumumuz vardı Eğer ki 2 ekibi eleyip ilk 5'e girersek, 20 Nisan’da olacak finalde Sabancı, Konukoğlu gibi büyük iş adamlarının karşısında sunum yapıp belki de tekrardan 1. olup büyük ödül 30 bin tl’yi alabilecektik. 25 Mart cuma günü gelen ‘Öncelikle Proje Yarışmasına istinaden yaptığınız sunum için teşekkür ederiz.’ diye başlayan maili okuyunca anlamıştım elendiğimizi, bunun gibi birkaç projeye başvurmuştuk hepsinden aynı mailler geldi neredeyse, peki ama sorun neydi ? Uygulama fikrimiz güzeldi herkes çok beğeniyordu herkes olumlu yaklaşıyordu, gelir modeli güzeldi, sosyal sorumluluk kısmı da vardı, insanlar hep yardımda bulunuyordu muhtaç insanlara hemde alışveriş yaptığı için bizimde gelir modelimiz oluşuyordu ama;

Zamanla gördük ki araştırmalarımızda eksiklik vardı Elektrik Elektronik mühendisliği öğrencisiydim, daha önce uygulama yazmamıştım, tamam kodlama biliyordum ama mobil uygulama biraz daha farkıydı, ve biz hackathonda inanmıştık ve asıl önemlisi satmıştık, işin asıl önemli olan kısmını çok çok iyi yapmıştık biz ürün elimizde yoktu sadece prototip’ini yapmıştık ve sanal olarak similasyonunu yapmıştık ama yetmiyordu işler gerçeğe bindiği zaman ‘image processing’ denilen görüntü işleme varmış işin içinde bu kadar büyük birşey -Snapchat’deki gibi- için değecek bi uygulamamıydı tartışılabilecek birşey ama işe yeni giren bizler için kesinlikle yapılmayacak birşeydi, yapılabilecek birşey yoktu..

Zorlamanın bir alemi yoktu.

Projeyi olduğu gibi çöpe attık, ‘ÇÖPE ATMAK’ bildiğiniz komple kafadan sildik inandığımız şeyi aslında bu çok değişik bir duygu emek verdiğin şeyi siliyorsun komple ama olması gereken buydu ve sildiğimiz gün akşamına yatarken kafam rahattı soru işaretleri yoktu en azından, bence önemli olanda buydu, şuanda ofisimizde yeni proje üstüne çalışıyoruz güzel şeyler çıkacağına inanıyorum, inanıyoruz.Hackathonda bizi birinci yapan olay bize en büyük ders olan olaydı ‘PAZARLAMA’ bizimkinden daha iyi olabilecek projeler vardı çünkü, ama biz pazarlamayı iyi yapmıştık.Ürünü satmıştık.Karşımızdakiler İşadamlarıydı biz adamlarla terimsel konuşmadık biz adamlara parasal konuştuk şöyle para kazanırız böyle para kazanırız dedik ‘Nabza göre şerbet vermesini biliyorduk sadece’. Şuanda da biraz daha somut şeylerle piyasaya çıkıp ‘Kervan’ı yolda düzeceğiz’ ve bunun üstüne de bizdeki pazarlamayı katarsak güzel şeyler olacağına inanıyoruz, ve Yapacağız!

--

--

Veysel Şimşek

In proof we trust | Electric and electronic engineering