Kripto Para Projelerinde 2. Dalga

Volkan KORKMAZ
4 min readJan 4, 2020

Blockchain teknolojisinin gelişimini üç ana bölüme ayırmak gerekirse, 2009 yılında Bitcoin ve 2013 yılında Ethereum’un doğması ile “buluş”, 2013 sonrasını ise ICO’lar ile birlikte “kurumsallaşma” olarak nitelendirebiliriz. Bunun bir tık ötesinde “ticarileşme” bölümüne geçeceğiz ama önümüzde epey vakit var gibi görünüyor.. Ticarileşme dönemi ile birlikte parayı kullanım ve iş yapış şekillerimiz kökünden değişecek.

Kaspersky Lab tarafından yapılan bir araştırmaya göre Dünya nüfusunun yüzde 19’u kripto para satın aldı.

Şirketin araştırmalarına göre Dünya nüfusunun yüzde 81’i şu ana dek hiçbir şekilde kripto para satın almadı. Şimdiye dek hiç kripto para kullanmamış olan insanların yüzde 14’ü gelecekte kripto para kullanmak istediğini söylüyor.

En güncel tahminlere göre dünya nüfusunun 7,44 milyar olduğunu varsayarsak, kripto para ekosistemi 1,4 milyar civarında insan tarafından kullanılıyor. Kullanmak yanlış bir kelime olur sanırım, deniyor diyebiliriz. Önümüzdeki yıllar içinde bu teknoloji ticari ve iş modeli olarak tüm şirketlerin çalışma şeklinde büyük bir değişime yol açacak bir dönüm noktası olacak.

Kimimiz o dönemi yaşadık, kimimiz ise efsaneleri duyduk ama sonrasına denk geldik. ICO şeklinde yayılan sürü ile proje ve bu projelerin fiyatlarının haddinden fazla değerlendiği döneme teknik dil ile “balon” deniyor. 2018 ile bu balon patladı. Toplam market değeri 835,5 milyar $ olan kripto para piyasası 100,5 milyar $’a kadar geriledi. Pufff !! (Güncel değeri 195 milyar $) Yasa ve kurallara tabi olmayan bir piyasa olduğu için eline sazı alanın coin çıkarttığı bir dönemden geçtik. Hala öyle ama en azından ICO furyası duruldu..

Bir de kripto para borsaları furyası var ki, o konu daha farklı hiç girmiyorum.

Girişimciler yeni fikirleriyle ortaya çıkıyorlar, mevcut şirketler ise blockchain teknolojisinden bir haber. Haberdar olanlarda yavaş hareket ediyorlar. Yeni bir çok blockchain şirketi yeni ekonominin kurallarını oluşturuyor ve ilk olmanın avantajlarını kullanmak niyetindeler. Ben bazı projeler dışında ilk olmanın avantaj olduğunu düşünmüyorum..

İlk dalgadan çıkarılacak dersler neler?

CoinMarketCap verilerine göre an itibariyle 4,993 adet, CoinGecko verilerine göre ise 6,483 adet kripto para bulunuyor. Her iş modelinde blockchain teknolojisine ihtiyaç olmadığı hala kavranabilmiş değil.

1.Pazar payı satın almak değil, değer yaratmak !

Bir çok blockchain projesi girdikleri sektörde tüm yatırımcıları kendilerine çekmek istiyor. Hatta bunun için ilk çıkış amaçlarını unutup farklı alanlara da saldırmaya çalışıyorlar. Yeni yatırımcı kazanma maliyetlerini oldukça yüksek tutup ICO’dan topladıkları yatırımları efektif kullanmıyorlar. Yatırımcılar tarafında da büyük beklentiler oluşmasına zemin hazırlıyorlar. Bu yanlış !

Organik büyümeme, topluluk sayılarını fazla gösterme fikirlerinin altında, “en çok müşteriye sahip şirketlerin en kârlı” olduğu düşüncesi yatıyor. Yanıldıkları nokta, sayısal üstünlüğün kârlılıkla doğrudan bağlantılı olmadığı. Yatırımcıları ve potansiyel müşterileriyle güçlü ilişkileri olan küçük projeler daha kârlı ve başarılı olacaklar.

İkinci yanılgı ise yüksek pazar payının kârlılık ve başarı getireceği düşüncesi. Kârlılık ve başarı için büyük pazar payı gerekli olmayabilir. Odaklanmanın, pazarın küçük bir kısmına yönelmenin ve değer yaratmanın daha kârlı bir yöntem olduğunu düşünüyorum. İş modelleri çok mantıklı görünsede unutulmamalıdır ki insanların alışkanlıklarını değiştirmek oldukça zordur. Adaptasyon için daha çok yolumuz var..

2. Topluluğu doğru değerlendirmek

Çoğu proje sayıca büyük bir topluluk elde etmekle potansiyel kullanıcı kazanmanın farkına anlayamıyor. Bir projenin topluluğuna dahil olmak, kullanıcının yatırım yapma taahhüdü anlamına gelmez. Bu üyelere bekledikleri katma değerli hizmetler verilmelidir. Aksi taktirde topluluk sayılarının milyonlara ulaşması bile hiç bir anlam teşkil etmeyecektir.

3. İnsanları değiştirmenin zorluğu

Teknolojinin getirdiği yeniliklerden faydalanan projeler, kullanıcılar için yeni çözümler sağlamaya başladılar. Bu yöntemler teorik olarak her ne kadar insanlara fayda sağlıyor olsalar da eski alışkanlıklarından kopamayacak insanların bu modelleri bir anda sindirmeleri oldukça zor. Pazarın öncü projeleri bu modelleri kullanmaya başladılar fakat insanların bir anda uyum sağlamasını beklemek gerçekçi bir bakış açısı değil. Bu gerçeği gözardı eden şirketler bir anda her şeyi değiştirebileceğini düşünüyorlar. Yanlış !

İyi projelerin kötü yönetimle bu çöplüğe dahil olduğu ilk dalgadan çıkarılabilecek derslere gelelim.

İkinci dalgada neler yapılması lazım?

Öncelikle ikinci dalga için şirketlerin değerlerinin tekrar tanımlanması, modellerinin tekrar değerlendirilmesi gerekiyor. İlk olmak avantaj olarak kabul edilmemeli, projesinin arkasında duran ve teknolojiyi takip edenler büyük bir avantaj sağlayacak.

Geçmiş yıllarda yapılan hatalar geleceğe ışık tutar..

2013 sonrasında kripto para projelerinde ICO’larla birden patlama yaşandı. Projelerin çoğu pazar payı kapmak uğruna iş ve gelir modellerini yanlış kurgulayıp projelerini yaşatmaya çalıştı ve çalışıyor. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu girişimciler yeni fikirlerini hızlıca hayata geçirmeye çalışıyorlar. İlk dalga bir çok projenin başarısızlığı ve piyasadan silinmesi ile birlikte sonlanacak. Ayaklarının üzerine daha sağlam basan, sürekliliği ve değer üretmeyi bilen projeler yoluna devam edebilecek. Tüm bu sebeplerden ötürü yatırımlarınızı aklı selim şekilde yapmanızı tekrardan hatırlatmak isterim..

Biraz uzun oldu ama fikir ve görüşlerinizi yazarsanız memnun olurum. Bir daha ki yazıda görüşmek üzere..

--

--

Volkan KORKMAZ

CEO & Co-Founder of @Altcointurk | @KriptoCuma | @AltcointurkBase