Yaman ural
2 min readAug 10, 2018
En Yalın Ürün — Minimum Viable Product

Kullanılıyorum öyleyse varım

Bir çok girişimcinin sık düştüğü hatalardan biri yalın ürün tasarımı oluyor. Bir hayalle başlayan fikir geliştirme süreci, zamanla tonlarca işlevi barındıran devasa bir yapıya dönüşüyor. İnsanın hayal kurarken ki hudutsuz zihin akışı, ürünün gelişim aşamasına geçildiğinde ciddi bir sorun olabiliyor.

Bir çok girişimci ürünün fikir geliştirme aşamasında, ne kadar çok özellik eklerse, ürününün o denli ayrışacağına ve bu sayede, bir adım önde olacağına inanıyor. Daha çok özellik ekledikçe ürünün hayata geçme süresi katlanarak artmaya başlıyor. Mükemmel ürünü ortaya çıkarma isteğiyle girişilen süreç uzadıkça uzuyor. Sadece sürecin uzaması bir yana, yolda üretilen fikirler de belli bir noktaya gelmiş ürüne eklenmeye çalışıldığında, bazı bölümlerin yeni baştan tasarlanması ve üretilmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor.

Benim tavsiyem, bir ürünü kullanıcıları ile birlikte geliştirmek yönünde. En basit ama en gerekli fonksiyonları karşılayan bir prototip yaratıp, bunu kullanılabilir hale getirdiğiniz noktada, ürünün kullanıcı ile buluşması gerektiğini düşünüyorum. Kullanıcılar mutlaka belli işlevleri daha çok kullanacak, sizin ön göremediğiniz belli işlevleri ise hiç kullanmayacaktır. Buna sanırım en güzel örneklerden biri Facebook’un poke özelliği.

Kullanıcı odaklı üretim süreci, bir projenin üretim sürecini ciddi anlamda kısalttığı gibi, ürünün sağlıklı gelişmesinde de çok faydalı olacaktır.

Peki yeni bir işlev eklemek istediğinizde nasıl bir yol izlemek gerekiyor, önceliklendirme nasıl olmalı? Ürün üzerindeki bir geliştirmenin etkileyeceği kullanıcı sayısına K diyelim. Yapılacak olan geliştirmenin de kullanıcı açısından önemini Ö kabul edelim. Bu geliştirmenin, yazılım, donanım, tasarım gibi maliyetlerinin tümünü de M olarak kabul edelim. Formül kısaca (KxÖ) / M olarak tanımlanabilir. Ortaya çıkan rakam büyüdükçe, eklenecek işlevin önemi daha belirgin hale gelecektir.

Bunun sihirli bir formül olduğunu idda etmiyorum. Bana kalsa bir girişimci, ilerde yanlış olduğunu farketse bile, en çok kendi sezgilerine ve kullanıcı deneyiminden elde ettiği bilgiye güvenmelidir. Fakat üretim ve geliştirme sürecinde, karar mekanizmasını bu şekilde formülüze etmek faydalı olabilir.

Ürününüzü bilmiyorum ama peşinen söyleyim: Ürününüz mükemmel değil. Bir ürün mükemmel olduğu için değil, işlevsel olduğu için kullanıcıların hayatına girer. Dolayısı ile ancak kullanıldığınız kadar varsınız. Yüz kişinin çok severek, sürekli kullandığı bir ürün, bin kişinin nadiren, arada sırada kullandığı bir üründen çok daha fazla kullanım saatine, dolayısı ile daha fazla kullanım değerine sahiptir. Ben bu tip ürünün, kullanıcı deneyimi ile doğrudan ve samimi ilişki kurabilen yalın bir ürün üzerine inşa edilebileceğine inanıyorum. Gerisi size kalmış.