Türkiye’den Amerika’ya Kesin Dönüş (Türkiye Tecrübelerim)
Herkese Merhaba,
Bir çoğunuzun bildiği üzere 1,5 yıldır Türkiye’deydim. Buraya gelme sebebim şirketim burada çok büyük bir firma ile ortaktı ben ise kullandığımız sistemi buraya entegre etmekti. Temelde sistem adminiyim burada farklı projelerdede çalıştım. Koca bir hastaneyi Linux’a geçirmek gibi.
Yazıyı okurken iyi bir maaş aldığımı ve birkaç farklı ülkede yaşadığımı unutmayın. Burada amaç ülkeleri kıyaslamak ve yaşadığınız ama farkında olmadığınız sorunlardan bahsedeceğim.
Not: Bu yazıda amaç İstanbul gibi yoğun bir şehirden kurtulun daha iyi şartlarda sakin rahat bir hayat sürün. İstanbul’un dengi NYC’dir yazıyı yazamamışsın wöwöwö demeyin. “ Taşocağı çip bu mu uzaylılık bu mu insanlık bu mu yaa.”
1-Ev (Satın alma ve kiralama)
Ben İstanbul’da Kozyatağın’da kaldım. Ev almak burada inanılmaz pahalı ve genel olarak binalar eski ve en kötü daire 400 bin tl civarında. Biraz daha az merkezi yerlere baktığımda ise 250–350 bin arasında değişiyor.
300 bin tl diyelim bu yaklaşık 100 bin dolara denk geliyor ben Utah’ta yaşıyorum Utah’ta bu paraya resimdeki gibi garajı kulübesi olan kocaman bahçeli bir ev alabiliyorsunuz. Sırf arka bahçede tarım yapsanız evin parası 1–2 seneye çıkar.
Peki İstanbul’da bu paraya ne alabilirsiniz? 2+1 garajı, bahçesi olmayan tuvaleti banyosu küçücük olan (o kadar küçük ki tuvalet kapısı açılırken lavaboya çarpıyor.) Tapu parası denen bir şey var ki o da 10 bin liraya yakın tutuyor. Amerika’da bu tarz ödemeler tabi ki var ama bu kadar uçuk fiyatlarda değil.
Tamam ev almayalım kiralayalım o zamanda kiralayacağınız ev için 3 aylık depozito, elektrik ve su faturasını kendi adınıza aldırmanız gerekiyor yaklaşık bi 5000 lira falan rahat tutuyor. ABD’de ise sözleşmeli olur genelde eşyalar içindedir eşyalara zarar vermediğiniz sürece problem yok arıza yaparlarsa ev sahibi hallediyor siz sadece yaşıyorsunuz.
2-Komşuluk ilişkileri
Hep söylenir komşuluk ilişkiler çok iyidir gibisinden. Bence bu çok doğru değil kendi komşularımdan bahsedeyim.
Sokaklar temiz olmadığından ben de sizler gibi ayakkabıları kapı önünde çıkartıyorum bazen hemen çıkacağım için içeri almıyorum birkaç kez başıma geldi ayakkabılarım merdivenlere savrulmuş tekmelenmiş. Meğersem sonradan öğrendim kapı önünde bırakmak yasakmış. Oysa ki birkaç dairenin önünde bir sürü ayakkabıya rastladım.
Posta kutuma gelen fatura ve zarflarım yırtıldı ve geri posta kutuma konuldu. Sebebi neydi ki?
Arabam çizildi. Sebebi ise en başta ev kiralarken sordum herkese özel park yeri var mı? Aldığım cevap boş gördüğünüz yere çekebilirsiniz oldu.
Türk insanı biraz değişik alt komşum anlattı herkesin psikolojik olarak sahip olduğu yerler var X kişinin psikolojik yerine çekince uyarı amaçla 2 metre çizik atılıyor silecek kaldırılıyor.
Park yeri bulmak ayrı sıkıntı bina önüne çektiğinizde İspark denen zamazingo gelip anında park ücreti tahsil ediyor. Evimin önü diyorum dinletemiyorum.
Oysaki Utah’daki yan komşum çok iyiydi “Mrs.Brown”’a kedimi köpeğimi ve koca bir torba mamayı bırakıp 15 günlüğüne iş gezisine gidebiliyordum ve büyük bir zevkle kendi köpekleriyle bakıyordu. Tabi ki dönüşte teşekkür amaçlı ona hediyeler alıyordum. İnsanlar evinin önünden 50 metre uzaktan günaydın diye bağıranlar komşularım vardı. Burada asansörde günaydını çok görüyorlar.
3-Ticari İlişkiler
Ticari konularda berbatlar başta ikinci el bir araba almaya kalkıştım ve merak ettiğim için araba pazarına gittim arkadaş tavsiyesi üzerine. Tipten dolayı yabancı olduğum belli oluyordu biraz garipsendi ama sıkıntı olmadı. İnsanları dinliyorum bunda boya var, kupalarda şu var bu yandan yemiş vs gibi laflar duyuyorum. Sanki herkes araba uzmanı Amerika’da böyle değil bakıyorsunuz ve alıyorsunuz burada ise insanlar ürünü kötülüyor ve fiyatı aşağı çekmeye çalışıyorlar.
İki firma birbirine geç ödeme yapıyor sürekli kusur buluyor gram güven yok dolandırıcılık sahte çek gibi şeyler çok fazlaymış komşularımdan birinden duydum bunlara rağmen firmasını büyütüp devleştiren adamlara bravo cidden büyük başarı.
4-Araba alma ve yakıt, bakım işleri.
Herkes bilir “Abi Amerika’da çok ucuzmuş bu arabalar” gerçekten de öyle burada ÖTV’denen şey fiyatı ikiye katlıyor. Aslında bizde arabalar pahalı değil tamamen ekonomi olay.
Yani: ABD fiyatı 17 bin dolar olan Ford Focus burada 70 bin lira.
70 bin TL = 23 bin $ ediyor. Yani neredeyse fiyat aynı ama TL’nin değeri düşük.
Türkiye’de minimum maaş 1300 TL yıllık 15600 TL yapıyor.
Amerika’da ise ortalama yıllık gelir 50 bin dolar civarı. Eğer 4 yıllık bir okuldan mezunsanız 70 bine çıkabiliyor ortalama.
Ama eğitim seviyeniz çok önemli mesleğiniz yok ise eğer saatlik 10–15 dolardan çalışabilirsiniz. Bu da aylık 3000 dolara denk geliyor 1000 dolar ev kirasına çıkarsanız 2000 dolarınız kalıyor fena sayılmaz.
Aslında ülke kötü durumda değil ülkenin kazancı çok iyi. Sıkıntı gelen para tek bir kişiye gidiyor.
Dönelim tekrar arabaya burada 2000 dolara çok güzel bir araba alırsınız lafını duymuşsunuzdur 200 dolara 2005 model civarı meşhur Ford polis arabalarından dahi alabilirsiniz.
“Neden bugün Ford’dan gidiyorum bilmiyorum. Chevrolet’den örnek vermek istedim ama ülkeden çekilmiş.”
Sebebi ise aslında belli. Amerika’ya bakın tüm araçlar güçlü kuvvetlidir babamın kullandığı 10 silindirlik kamyoneti hatırlıyorum deli gibi yakıt harcardı ama çok kuvvetliydi. O aracı buralarda kullanamazsınız akaryakıt fiyatları çok pahalı marka performanstan ödün verip düşük motorlu araç yapıyor ama markanın fıtratına(Bu kelimeyi RTE’den öğrendim RTE demeyi halktan öğrendim Türkçeyi ABD’de öğrendiğim için bu kısaltmaları bilmiyordum) ters. Aynı şey Chrysler içinde geçerli alışkanlık olarak burada da alacaktım lakin aldırmadılar. Dur parçası pahalı çok yakar o dediler ve mani oldular. Neyse ki şirket güzel bir araç tahsis etti kurtuldum bu beladan.
Amerika'ya bakacak olursak sigorta kasko fiyatları ve şekli buradaki gibi değil park problemi şehir merkezlerin dede var yanlış yere park ederseniz problem cezası var, park ücretlerine ciddi ücretler veriyoruz neyse ki Wallmart tarzı alışveriş merkezlerinin ki ücretsiz orada hallediyoruz. Sigorta ise aylık ödüyoruz yıllık değil.
6-Çalışma Hayatı
Maaşlar gerçekten çok düşük çalışma ortamları çok kötü benim bulunduğum şirket iyiydi sosyal bir ortam vardı ama başka yerlerde bu yok insanların mola hakkı olmasına rağmen çıkmıyor çalışmaya devam ediyor. İş yetiştirme peşinde sürekli. Çok çalışılıyor çoğu yer 6 gün çalışıyor günün büyük kısmı trafikte geçiyor. Ne ara yaşayacaklar? Çok fazla baskı yapılıyor çoğu kişi bu yüzden işten ayrılıyor.
7-Genel olarak Türkiye ve İnsanları
Genel olarak Türkiye insanı gerçekten iyi ve yardımsever zaman zaman cins insanlarla çok sorun yaşadım ama genel manada çok beğendim.
1 yıllık süreçte İstanbul, Ankara, Erzurum, Ardahan, İzmir, Muğla, Antalya Isparta ve Adana’ya gittim. Adana enteresan bir yer ama insanlar yabancı olduğum için inanılmaz yardımcı oldular yemekler harika. Utah’da sık sık gittiğim Türk restoranları var.
Türkiyeliler için üzülüyorum gezilecek muhteşem yerlere sahip ama insanlar sürekli çalışıyor imkan bulamıyor. Türkçeyi iyi derecede öğrendim yazım hatalarımla baş etmek için “check spell” kullanıyorum ama konuşurken Rus ve Amerikan aksanı hakim. Bunlara rağmen anlaşmak çok kolay kırsal bölgede mola verip çaylar içtik her oturduğum yerde bir şeyler anlatıldı hikayeler dinledim insanları konuşmaya bayılıyor şehirdeki insanların kabalığını ve saygısızlığını şehir stresine bağlıyorum kırsaldaki insanlar çok iyi.
En çok sorulan soru nerelisin ne iş yapıyorsun oldu. İnsanlar ve şehirler çok güzel.
Not 1: Hassiktir, lan, amk, oha ve yavşak kelimelerini kullanmayı seviyorum :D
Not 2: Eğer Amerika’da yada başka bir şehirde yaşamak istiyorsanız finansal açıdan şuradan karşılaştırma yapabilirsiniz. Et süt ekmek ne kadar gibisinden. Buradan
Not 3: Eğer ki yolunuz Utah ve çevresine düşerse (Texas dahil her hafta sonu gidip burger yeriz. Burger Texas’da yenir (Çay Erdal bakkalda içilir)) mutlaka haber verin misafir etmek isterim.
Not 4: Bu yazıyı gitmeden önce yazdım gittikten sonra yazsam bu kadar anlaşılır olmazdı cümle kurarken sıkıntı yaşıyorum -ten -den -de -da gibi ekleri tam tutturamıyorum. Bu yüzden yardımları için Sencer’e çok teşekkürler.
Yine geleceğim ama sadece tatile…
Yuri Korolyov
Sistem Admini