under the same radar

Sude Ozdemir
ACI Student
Published in
6 min readApr 12, 2017

Music is the universal language of mankind.” yani “Müzik insanoğlunun evrensel dilidir.” demiş Henry Wadsworth Longfellow. Gerçekten de öyle. Kendimden biliyorum, daha bir süre önce Drake’in yeni albümü olan “More Life” beklerken, onlarca ülkedeki yüzlerce şehirden, binlerce kişi ile sadece bir hashtag altından aynı dili konuştuk. Ve hayır, bahsettiğim dil İngilizce değil 😅 Müziği konuştuk, sanki binlerce farklı beden ve kişilikler değil de, o binlerce bedendeki tek ruhtuk, ve bir radar altında toplanmıştık.

Müzik, duygudur, ve paylaştıkça artar. Bu yüzden sizinle şuanki favorilerimi paylaşmak istedim. Her gün çıkan yüzlerce şarkılardan, aklımın bir köşesinde yer edinmiş, bana herhangi bir duyguyu sezdirmiş, kısacası radarıma takılmış olan parçalar bunlar.

Radarıma hoş geldiniz 🔊

More Life’ın sözünü geçirmişken, listeye bu albümle başlamasam olmazdı 🌺

Drake, parçalarını severek yaptığını ve hazırlarken yoğun duygu beslediğini hissettiren artistlerden, bu yüzden favorilerimden birisidir. Artist çoğu şarkıcıya demem, çok da favorim yoktur zaten. Benim için artist, sanatı, duygularını, müziğine işlemiş kişidir. Şarkıcı ise şarkı söyleyene denir. Drake, müziğini tanıyor, tarzını oturtmuş; her Drake albümünde görebileceğiniz klasik parçalar vardır, ve hiçbir zaman bıkmazsınız. Şarkının ritmini, beatdroplarını, moodunu tattığınızda, onun Drake olduğunu anlarsınız. İşte bu Drake’i Drake yapandır.

Yazdığım gibi yine klasik bir Drake albümü: içinde ne arasanız var; summer vibes, hip-hop, R&B ve tabiki Rap. Fakat Drake bu 22 şarkıyı, albüm değil de, özel bir playlist gibi düşünmüş, geçişlerini ile de yansıtmış zaten bu duşüncesini. Albümün proporsiyonu, akıp gitmesi, şarkıların bağlantıları; geçişleri o kadar yumuşak ki, sanki visual albümün görüntüsünü kapatmışsınız ve dinliyormuşsunuz gibi. Albümü adeta yaşıyorsunuz geçişleri tadarken. Bu yüzden dinlerken, track list sırasına göre dinlemenizi tavsiye ederim. Bir çok şarkıcı ile collaboration yapmış. Gözlerimiz Rihanna ve J-lo’yu aramadı değil tabii. Fakat J-lo yine albümde varlığını sürdürüyor: Açılış şarkısı olan Free Smoke’da Drake’in “I drunk text J-lo. Old number, so I bounce back.” ve Teenage Fever adlı parçada J-lo’nun eski bir parçası olan “If you had my love”ın nakaratı uyarlanmış.

Albüm çok başarılı, ama favorilerim olmazsa olmaz tabi. Bu şarkıları sorarsanız: Passionfruit, Get It Together, 4422, Gyalchester, Portland ve Glow oldu. Biliyorum biraz fazla, ama albüm kendi başına favorim olduğundan, seçim yapmak zor oluyor. Bu şarkılar ritimi ile, sözleri ile olsun, bir kere dinleme ile yetinemediklerim oldular.

Peki radarıma nasıl takıldılar? Hadi Başlayalım.

“Passionfruit” sizi adeta 5 dakikalığına tropikal yolculuğa çıkaran bir parça. Ritmi şarkı boyunca değişmese de, sanki ritim, sizi hipnotize ediyormuş gibi; şarkının nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz ve çok kolayca akılda kalıyor.

Get It Together” feat Jorja Smith & Black Coffee, sürümünden önce Jorja S. yerine J-lo’nun vokali olduğu sanılan bir parça. Nakarat dışında şarkı, Black Coffee’nin Superman adlı parçasından uyarlanmış. Ritmi Too Good, One Dance’i andırıyor, ama yine de klişeleşmiş değil, yine yeni. Drake, bu tip şarkılarda kendini yerinde ifade edebiliyor, çünkü şarkıyı dikkatle dinlerseniz, adeta Drake’in sesi şarkıya dağılıyor, şarkı sesi emiyor ve tam oturuyor.

4422” feat Sampha, Drake’in vokal olarak karşımıza çıkmadığı bir parça. Sampha’nın ses tonu çok soft,nasıl tanımlasam bilemiyorum, huzur verici. Şarkı kendini tekrarlasa da, aklımda yer edindi, belki Sampha sayesindedir.

Gyalchester” Drake’in rap yaptığı, ritmi akıla takıldı mı kalan bir parça. Şarkının başındaki beat drop tam yerinde, ardından dab mi yaparsınız bilemiyorum. İlk sözü olan “Hermes link, ice-blue mink” ise Drake’den Rihanna’ya bir gönderme.

Portland” feat Quavo & Travis Scott, background’da parça boyunca çalan fülüt ile beğenimi kazanan bir parça oldu. Zaten Travis Scott ve Drake’in ortak çalıştığı bir parçadan kötü bir şey çıkması beklenmezdi.

Glow” feat Kanye West, Kanye’nin ismini gördüğüm saniyede favorim olan bir parça. Drizzy & Yeezy collabiration yapar da kötü bir şey çıkar mı? Şarkı, içinde derin bir anlam bulunduruyor. Müzik indistürüsünde şuanki yerlerini nasıl edindiklerine değinen parça en sevdiğim Drake sözlerinden biri olan “Started from the bottom now we here”ı duyduğumda kendimce bir bağırşmıştım. Zaten şarkının tarzından, alışılmış bir hiphop ritmi olmadığını anlayabiliyoruz, Drake’de tıpkı Kanye West gibi, anlamı derin olan şarkılarında, ritmi kısıp, sözlerinin konuşmasını tercih etmiş olması, şarkıyı favorim yapan büyük bir etken oldu.

Kanye West ile bitirdik, Yeezy ile devam edelim 👱🏿

“Ultralight beam” bana göre Kanye West’i günümüzün en iyi artisti olduğunun sadece ufak bir kanıtı olan büyük bir parça. Kanye, The Life Of Pablo albüm şarkıları boyunca bunu kanıtlamış, daha doğrusu kariyerinin başındayken, diğer hiphop, rap şarkıcılarından bir farkı olacağını belli etmişti. Nasıl ifade etsem bilmiyorum, Kanye sanatına tam anlamı ile hakim olan bir artist. Aklınızın ucuna bile gelemeyecek apayrı sampleları birleştirip, içine kendi duygularını sözleri ile katıyor ve ortaya çıkarttığı şey çok farklı. Yaptığı müzik videoları, Yeezy koleksiyonları dahil, sanatın her dalında odakta olması onu eşsiz artist yapmasının sadece bir kaç örneği. Olabildiğince kısa kesmeye çalışıyorum, söz konusu Kanye West olunca yaza yaza bitiremem çünkü 👋🏿

Duygularımızı delik deşik eden şarkılar sıralamasında listeye Frank Ocean eklemeden olmaz 👲🏾

Frank Ocean manyak bir şey! Müziği, derin betimlemelerinden oluşuyor, tıpkı More Life’ın proporsiyonunda bahsettiğim gibi: Sanki visual albüm de görüntüyü kapatmışsınız ve dinliyorsunuz. Fakat Frank Ocean’ı farklı kılan özellik, şarkılarının akıcılığı yanı sıra, sözlerinde kurduğu betimleme. Eğer fark etmediyseniz, bundan sonra Frankie’nin şarkılarını daha dikkatli dinlemenizi tavsiye ederim. Kendinden aldığı hikayeleri şarkıya döküş biçiminin orijinalliği ile şarkı çok daha farklı bir anlam kazanıyor çünkü. Aslında her şarkı öyledir, içinde yatan anlamı fark ettiğinizde, şarkı sizin için yepyeni bir anlam kazanır.

Mac miller ve Ariana Grande’nin “My Favorite Part” parçası resmen birbirlerine adanmış bir şarkı 💑 Şarkının her sözü ilişkileri ile ilgili, kişilikleri olduğu kadar, sesleri de çok güzel bir uyum sağlamış.

Ufaktan ritmi biraz yavaşlatalım…🎧

Eliot Moss, sesi huzur verici ve benim için “Slip” şarkısı dinlemekten bıkmadığım bir parçası. Nedenini anlamadığım bir şekilde her dinlediğimde ritmine takılıp şarkının içinde kaybolmuş buluyorum kendimi.

Ritmi biraz daha düşürürsek, More Life favorilerimden biri olan 4422 seslendiren Sampha’nın “Like The Piano” şarkısı sıradaki yerin sahibi. Şarkının anlamı gerçekten çok duygusal ve derin, belki de bu şarkıyı gerçekten güzel yapan etken budur, tabii Samphanın huzur verici sesini göz ardı etmemek lazım 🎹

Klasik olan “Hallelujah” şarkısının geçtiğimiz yılki Alicia Keys versiyonunu aklımdan çıkaramıyorum 🙏🏽 Biliyorum, dinsel anlam içeren bir şarkı, ama bu şarkının 1984'den bu yıla kadar eşsiz bir şekilde, hala yılın belirli zamanlarında delice dinlendiği gerçeğini değiştirmiyor. Müzik ne olursa olsun, ister hristiyan ister musevi, ister country ister rock, evrenseldir.

Bob Moses, “Tearing Me Up” ile akılınıza takıldı mı çıkmayacak bir şarkı, o yüzden dinlerken dikkat edin, birkaç gün aklınızda dolanacaktır. Ufak bir disclaimer vermek istedim 🤔

Başlamadan Childish Gambino kliplerini izlemenizi tavsiye ediyorum! Childish Gambino aka Donald Glover, önceden de dinlediğim fakat kimi dinlediğimi fark etmediğim bir artist. Bir yardım sayesinde, gerçekten nasıl birini dinlediğimi anladım, teşekkürler. Aynı zamanda aktör olan Donald Glover, tıpkı Kanye West’de söylediğim gibi, sanatına, müziğine hakim, bu yüzden kendine adeta hayran bırakıyor. Nasıl desem, öyle bir yansıtıyor ki, eforsuzmuşcasına, yaptığı parçaları kolay hissetiriyor ki değiller ve bence bu positif bir özellik, çok doğal; olduğu gibi. Childish Gambino için yepyeni bir dünya yaratıyor, tecrübelerini kapsayan bir dünya ve bu dünyayı müzik ile anlatıyor, dinleyicilerine yansıtıyor 🌎 “Redbone”un Jimmy Fallon performansını izlemenizi tavsiye ederim. Bu parçalarda abartı bir ses editi yok, dediğim gibi doğal olarak böyle o yüzden live izlemenizi öneriyorum.

Tempoyu artıralım, Chance The Rapper, gerçekten deli olduğum bir artist. Yaptığı işi sadece sanatına olan sevgisi ve dinleyicilerinin özgürce müziğini tatması sebebi ile bir plak şirketine bağlı olmayan ve buna rağmen 3 Grammy sahibi olan 23 yaşına rağmen tarihe geçmiş bir artist. “No Problem” bence büyük bir parça, ritmine kapılmamak zor, Ellen Show versiyonunu izlemenizi tavsiye ederim. (Not: “Blessings” Jimmy Fallon versiyonunu da izlemelisiniz.)

Marian Hill, ses tonu, şarkı stili çok hoşuma giden bir şarkıcı. Tek kelime: Orijinal. Normalde radyoda dinlediğim çoğu şarkıyı sevmem, ama “Down”u radyo sayesinde duydum, duyuş o duyuş, dinleyip duruyorum. Beni One Time parçasında da böylece yakalamıştı, yine net bir şekilde yakalandım diyebilirim.

Kapanışı tabiki Kendrick Lamar ile yapacağım 💂🏿

Kendrick Lamar, yoğun rapi ile ruhumuzu besleyen bir artist. Bildim bileli, düşüncelerini esirgemeyen, duygularını ve aklını sözlerine döken Kendrick, günümüzün ve eminim ki geleceğin de vazgeçilmez artistlerinden birisi. “The Heart Part 4” aniden gelen bir dropdu, şarkıda birçok şeyden isyan eden Kendrick, Part 3'un releasendan 5 yıl sonra 4'ü yayınladı. Parçanın sonunda Nisan 7'yi bekleyin gibi bir sözü bulunsa da, yeni albümü DAMN hala bekleniyor, sabırsızım artık dayanamıyorum. Özellikle humble, ve onun muzik videosundan sonra resmen geri sayım yapıyorum.

HUMBLE. Gerçekten, çok güzel, hem de çok.

Açılışda, Drake’in More life’ı beklerken yaşadığım, hissettiklerimi yazmıştım, eminim ki bu gelecek olan Kendrick Lamar’ın DAMN’inde de yaşayanacak. Nasıl başladıysam öyle bitirmek istedim, bir kaç hafta önce aynı radarda toplanmış onca dinleyici vardı, yepyeni bir albüm bekleniyordu. Şuan farklı kişilerle ve farklı bir radarda toplandık, keşfedilicek yeni şarkılar tadıyoruz. Ve yarın yine yepyeni bir albümü beklemek için, onlarca ülkedeki yüzlerce şehirden, binlerce kişi aynı dili konuşacağız. Ve dediğim gibi, bu dil ingilizce değil, müzik 🎶

Adeta bir radara takılmışcasına, müziğe takılmanız dileğiyle 🔊

Spotify playlistimizde tam listemizi bulabilirsiniz.

--

--