Benim Adım Sam
I Am Sam (2001)
Sam içimizdeki çocuğun yetişkin hali.
Benim Adım Sam “gerçekte anne ve baba kimdir?” Çocuğa sevgi, şefkat ilgilenmek mi yoksa bir yiyecek otomadı gibi ne istiyorsa vermek mi? Gerçekten iyi anne baba kime denir?
Buradaki yazılarımda kaç kez tekrarladığımı bilmiyorum ama yine sırası geldiği için söylemek istiyorum. Nihan Kaya “İyi Aile Yoktur” kitabında “iyi aile; iyi aile yoktur diyebilen çocukları orjinal halleriyle yetişmesine, yeteneklerini geliştirebilmelerine olanak sağlayan ailelerdir” diyordu.
Bu kitabın yanısıra yine dev bir konuyu küçük bir kitaba sığdırıp bize sunan Alice Miller in “Yetenekli Çocuğun Dramı” kitabını da hatırlatmak istiyorum. Bu kitap da ise yıllarca klinik psikanalist olarak çalışmış Alice Miller hastalarında çocuklukta yaşanan travmaların bütün hayatlarını nasıl etkilediğini anlatıyor.
Çocuklar fiziksel şiddet ruhlarına, duygusal eksiklikler, yanlışlar yetişkin olduklarında ruhsal ve bedensel rahatsızlıklara sebep oluyor.
Benim Adım Sam filminde işlenen konu çok derinlikli, katman katman açılan bir konu.
Bu filmi bir cümle ile anlat deseler : Çocuğa bakmak demek onun tüm ihtiyaçlarını yerine getiren yediren içiren, bir robot gibi bakan mı yoksa ona her şekilde geniş bir alan bırakan, ona kendini gerçekleştirmesine fırsat veren ebeveyn midir? Evet uzun bir cümle oldu :)
Çocuğun zekasının babasından daha yüksek olması. Bu çok da az rastlanan bir durum değil :)
Gerçekten de çocuklar anne babalarından çok daha zekidirler. Onların kalıplaşmış dünyalarına daha girmedikleri için daha büyük düşünebilirler.
Filmin başrol oyuncusu Sean Penn harika bir oyunculuk çıkarıyor. Otuzlu yaşlarında bir yetişkin olan ama yedi yaşında bir çocuğun zekasına sahip Sam’i canlandırıyor.
Sam’in hastanedeki hemşire ile diyalogları müthiş:
Hemşire:
bu işin sorumlusu sen misin?
Sam: Özür dilerim.
Hemşire: Özür dilemek için geç kaldın
:)