Altı: Aile

Utku Kaynar
Kızlarıma Mektuplar
3 min readMay 12, 2019

10 Nisan 2019 Çarşamba / İstanbul Havalimanı

Ada,

Yaşamında doğumundan ölümüne kadar geçerli olacak bir olgudan söz edeceğiz bugün. Aile.

Aile şimdi senin de bildigin gibi, biyolojik akrabalarının tümünü kapsayan, özelde ise anne, baba, kardeşler ile sınırlanabilecek bir kavram. Bu özel kapsama ileride eşin ve çocukların da dahil olabilir.

Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi, şimdilik bu özel kapsamın en küçük hali ben ve anneni kapsıyor. Seni dünyaya çok isteyerek getirdik, her an büyük bir heyecanla bekledik ve bizimle birlikte geçirdiğin her an bir mucize gibi.

Seni bir yaşam boyu, koşulsuz sevmeye, kabullenmeye ve desteklemeye hazırız. Seni çok seviyoruz. Şimdiye kadar ispat ettiğin üzere, bu sevgiye ve emeğe her gün daha çok karşılık veriyorsun. Her gün zihninin, ruhunun ve bedeninin gelişimine tanık olmak muazzam bir duygu.

Bunun haricinde büyük anneler ve babalar, teyzeler, amcalar ve kuzenlerden oluşan, seni yaşamının her aşamasında sevmeye hazır daha geniş bir ailenin de üyesisin.

Tüm bu insanlar, yaşamları ve imkanları elverdiği sürece seni sevecek, destekleyecek ve kabullenecek. Henüz çok küçüksün bunu anlamak için ama bunlar bazı türdeşlerin için büyük ve bulunmaz lüksler. Oysa hepimiz farklıyız ve hepimizin sevilmeye, kabullenilmeye ihtiyacı var.

Aile sadece bunlar demek değil tabii… Neden biliyor musun?

Bazı aileler işlevini zaman içinde yitirir ve -çoğunlukla yukarıda bahsettiğim kabullenmeme halinden ötürü- kapsadığı insanları yormaya başlar. Hepsi böyle olmaz tabii ama, her akraban seni sevecek veya sen onları seveceksin diye bir kural da yok. Aslında düşünecek olursan, aile ve akrabalar arasındaki fark, ilkinin seni koşulsuz sevmeye, kabul etmeye ve ne olursa olsun desteklemeye hazır olmasıdır. Akrabaların ise, gen ortaklığın olan diğer insanlardır.

Aile tanımını genetik ortaklık üzerinden değil, sevgi, destek ve saygı üzerinden yaparsan aslında ailenin sadece akrabalarınla sınırlı olmayabileceğini göreceksin. Daha uzun erimde, şimdi hiç tanımadığın insanlar senin ailenin bir parçası olmak ve seni yaşam boyu sevip desteklemek üzere bize katılacak. Dostların, arkadaşların, eşin veya sevgilin olarak.

Elbette bu işler tek taraflı değil, sen de birilerinin ailesine katılacaksın bu şekilde.

Yani insan sadece kendisine verilen aileyle sınırlı kalmıyor, yaşam boyu emek emek kurduğu ilişkilerden kendisine bir başka aile daha inşa ediyor. Senin de yaşamında dönem dönem kendine yakın bulduğun insanlar adeta ailenin bir parçası olacaklar. Böyle olması da gerekli ve normal.

Ada, bir aileyi tanımlayan temel değerler koşulsuz sevgi, saygı, incelik ve kabullenmedir. Seni kırmadan hep destek olarak, senin gerçek yolunu veya potansiyelini bulmanı sağlamaya çalışan, tökezlediğinde veya çiçek açtığında yanında olan insanlar ailendir.

Daha önceki yazılarımda doğadaki diğer canlılarla paylaştığın ortak genetikten bahsetmiştim, hatırlıyor musun? Tüm bir dünya, hayvanları ve bitkileri ile insanın yakın veya uzak akrabasıdır. Örneğin kara canlılarının tamamına yakını, yaklaşık 375 milyon yıl önce yaşamış olan bu minik arkadaşın soyundan gelir:

Tiktaalik — İçimizdeki Balık kitabından

Hal böyleyken, insan ırkının, hayvanların ve bitkilerin tamamına da aynı akrabalarına yapacağın gibi nazik davranmalısın. Kimseyi ötekileştirmemeli, inanç, eğitim, din, dil, ırklarından ötürü aşağılamamalı, herkesin doğumu itibariyle bazı haklara sahip olarak geldiğini ve yaşamında başına ne gelirse gelsin bu hakları koruduğunu anlaman gerekli.

Bugün bizim insan veya hayvan hakları diye adlandırdığımız şeyin özü, işte bu ortak genetik mirastan ve bizim kurduğumuz üstünlüğü şüphe götürmez uygarlık karşısında kendini savunamayacak olan doğal hayatı bizim korumak zorunda olmamızdan kaynaklanır.

Ada, bildiğimiz tek vatan olan dünya gezegeninde, büyük bir aile gibi, senden sonraki kuşaklara da miras kalabilecek bir yaşamı kurmak zorundayız. İşte kızım, bunun ilk adımı, kimseyi kendinden gayrı görmemektir. Hepimiz aynı bütünün farklı parçalarıyız sadece, unutma.

Sevgiyle,

Baban.

--

--