İyi filtre kahve nasıl yapılır?

Ahmet Eryılmaz
Ahmet Eryılmaz

--

Çokbilmişlik yok (evet bitişik yazılır). Gereksiz ayrıntı yok.

Kısa, net, anlaşılır biçimde.

Not: görsel benim şu andaki kahve yapma köşem.

Olayın merkezi çekirdek. İşin en zor bölümü o. Menşe (ağacının yetiştiği yer) ve kavurma bilgisiyle cebelleşmeyin, sonu yok, yetişemezsiniz. Belki de zamana yaymak ve benim yaptığım gibi ileri aşamada bir yerde kesmek lazım.

Kimseden tavsiye istemeyin, tatlar çok kişiye özeldir, gerçekten kahveyi seviyorsanız deneyip yanılmak için kendinize uzun bir süre tanıyın. Herkesin yolu kendine. Tek söyleyebileceğim, damak keşfinizi üç büyük kümede yapabilirsiniz; Güney Amerika’lar, Afrika’lar ve diğerleri. Hâlâ kısa yol isteyen varsa -markete düşmemiş- bir markanın blend’iyle aramayı sonlandırabilirsiniz; özgünlük şart değil, ortanın biraz üstü kalite ve kolay çözüm bana yeter diyene.

Miktara gelelim. Kahve ölçeği ya da o amaçla uydurduğunuz bir kaşık lazım. Bir fincana 10 g varsayılandır ama bunun yeterli olduğunu görmedim, hep biraz üstüne çıkmak gerekiyor (12, 15 gibi). Bu da her yeni çekirdeği ilk yapışınızda tutturamama demek, 2’inci 3’üncü yapışta o çekirdek için kendinize uygun miktarı oturtursunuz.

Bilinmesi şart olan kısmı şu: Kavrulduktan hemen sonra miadına doğru sayaç çalışmaya başlar. Başlarda gaz salınımı olur, 4–5 gün kendini bulamaz. Sonra en güzel günleri başlar. Doğru saklamak şartıyla havayla temas etmiş çekirdekte bir ay içinde sonuna gelinir, uzatmalar zevksizdir. Onun için üzerinde yazan son kullanma tarihini boş verin, sadece kavrulma tarihine bakın. Çekirdeği saklamak için sakın buzdolabı yok. Işık geçiren cam kavanoz yok. Çekirdek, teneke kap sever. Ya da en iyisi valflı kendi kağıt ambalajı.

Otomatik filtre kahve makinesi büyük miktarlarda yapmak içindir. 1–2 kişi için onunla işiniz olamaz, manüel yöntemler daha iyi. Filtre kağıdının boyunun potunuza uygunluğunda herhalde hata yapmazsınız. Bu arada belirteyim, bulunması zor olsa da ağartılmamış ham kağıtlar var, onları tercih ederim.

Kahvenin suyu acayip önemli. Asla klorlu olmamalı. Hatta işlenmiş sular bile makbul değil. Bulabildiğiniz en iyi kaynak suyu olsun. Kaynar su da olmaz; 92–94 derece arasında olmalı. Bu da bir gıda dereceniz olması şart demektir.

Şimdi en önemlisi: Kahve öğütülmüş saklanmaz. Öğütülmüş kahvenin kokusu ve tadı birkaç saatte uçar gider. Kahve içmeden hemen önce öğütülür. Aynen büyükannelerimizin mangal külünde Türk kahvelerini yapmadan el değirmeninde öğütmeleri gibi. O el değirmeni olacak! Kendim uğraşamam öğütülmüş almak zorundayım diyorsanız yazıyı okumayı burada kesebilirsiniz.

Hiç fantezi sayılmayacak ek bilgi: Fincanınızın/mug’ızın içine önceden sıcak su koyup ısıtmak zorundasınız, yoksa ideal servis derecesi olan 80–85 derecenin altına düşer (not: kaliteli bir çekirdekten yapılmış kahve 60–65 dereceye kadar aynı zevkle içilebilir).

Sınır koyun ki zevkiniz daim olsun.

--

--