Tasarım Ofisi’ne yolculuk-Bir junior’ın maceraları

Ecem Tokgöz
Akbank Design Studio
6 min readJun 7, 2023
İllustrasyon: Akbank Design Studio ©

Yeni başlangıçlar genellikle hepimiz için zordur. Yeni bir okula başlamak, kariyer değiştirmek veya işe başlamak gibi durumlarda endişeli hissedebiliriz. Bazen nereden başlayacağımızı bilemez hale geliriz. Ben de kullanıcı deneyimi alanında ilk adımlarımı benzer duygularla attığımı söylemeliyim.
Ancak, ünlü düşünür Cicero’nun da dediği gibi, “Bütün büyük işler küçük başlangıçlarla olur.
Özellikle kullanıcı deneyimi tasarımı gibi dinamik ve yaratıcı bir alanda çalışmaya adım atmak, birçok fırsatın da başlangıcı olabilir. Her yeni yolculukta başarılı olmanın sırrı, her başlangıçta olduğu gibi heyecanı yönetmek ve doğru adımları planlamaktan geçer. Ben de mezun olduktan sonra kariyerimi kullanıcı deneyimi alanında ilerletme kararı alarak ilk adımımı attım. Bu seçimden sonra yapmam gerekenin ne olduğuna karar vermek için araştırma yapmak ve yolumu planlı bir şekilde çizmek istedim. Bu süreçte attığım adımları, karar verme sürecimi ve nasıl bir yolculuktan geçtiğimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu yazı ile belki benim gibi yeni bir başlangıç yapacaklara da bir ışık tutabilirim. Haydi başlayalım :)

Araştırma ve planlama bu işin temeli…

İllustrasyon: Akbank Design Studio ©

Araştırma önemli çünkü doğru araştırmanın doğru bir hedef koymanın temeli olduğunu düşünüyorum. Araştırma, merak ettiğimiz konunun önemli faktörlerini anlamamıza yardımcı olur ve aynı zamanda doğru stratejilerin belirlenmesi ve daha iyi kararlar almamızda da oldukça etkilidir. Kullanıcı deneyiminin benim için doğru yol olup olmadığını belirlemek için bu alanı araştırarak sürecime başladım.

Sıra hedef belirlemede! Araştırma ve planlama sürecinde başarılı olmak için net hedefler belirlemenin öneminin farkındaydım. Belirli hedeflere sahip olmak, araştırmaya odaklanmayı ve daha etkili bir planlama sürecini kolaylaştırmayı sağlar. Ben de “kullanıcı deneyimi ve arayüz tasarımı” kavramlarını kafamda oturttuktan sonra bundan sonraki adımlarımı planlamaya başlamam gerektiğini fark ettim. Öncelikli hedefim bu konuda alabileceğim doğru eğitimleri bulmaktı.

Doğru araştırma yapmak için çeşitli yöntemler kullanabiliriz. Hedeflerimizin ihtiyaçlarına göre araştırma yöntemlerini seçmek önemlidir. Ben bu noktada hepimizin ilk aklına geleceği üzere “Google”a danışarak başladım. Aklımda bazı soru işaretleri bulunmaya devam ediyordu ve Google artık yeterli gelmiyordu. Benim için öncelikle araştırdığım konuyu deneyimlemiş kişilerin fikir ve görüşleri değerliydi. Çevremde bu alanda çalışan tasarımcılara, yazılımcılara ve konuyla ilgili olabilecek kişilere fikirlerini sorarak yoluma devam ettim. Linkedin platformu da bu konuda yaptığım araştırmalarda önemli bir rol oynadı.

Topladığım tüm araştırma verilerini analiz etmek planlamamı büyük ölçüde etkiledi. Çünkü bu konuda araştırabileceğim kaynak ne kadar çoksa, elimdeki veriler de o kadar büyük olur. Verileri derinlemesine değerlendirip, kilit noktaları belirlemekle işe başladım. Bu analizin, gelecekteki stratejilerimi ve planlarımı şekillendirmede bana yol göstereceğine inanıyordum. Araştırmamın sonuna yaklaştığımda kafamda birçok fikir belirdi. Ancak zaman zaman, “Acaba çok mu vakit kaybettim?” diye endişelendim. Ama bu gibi durumlarda panik yok, önemli olan sakin kalmak ve amacımızı gözden kaçırmamak. Bu aşamada, birbirini tamamlayabilecek ve birbiriyle ilişkili olabilecek fikirleri toplayarak ve kategorilere ayırarak devam ettim. Nereden başlayacağım konusunda yavaş yavaş bir plan oluştu.

Ve son aşamaya geldik! Araştırmamın sonuçlarına dayanarak başarılı bir planlama süreci oluşturmaya başladım. Planımda hedeflerim, tecrübeme göre stratejilerim, eylem adımlarım ve takvimim gibi önemli başlıklar vardı. Planlama sürecinde gerçekçi olmak zor ama önemlidir. Çevremde fikir aldığım bu konuda tecrübeli kişiler, önceliklerimi belirlemem ve kendimden daha emin, endişesiz bir şekilde yol almamın faydalı olduğunu özellikle vurguluyorlardı. Ben de araştırma sonrasında planlamalarımı yaparken bu konuları göz önünde bulundurarak ilerledim.

Junior’ımız eğitimine başlıyor!

Kullanıcı deneyimi tasarımı kariyerine adım atmadan önce, uygun bir eğitim almak kesinlikle çok önemli. Piyasada yerli-yabancı çeşitli eğitimler mevcut ancak doğru eğitimi bulmak gerçekten zor. Kendimize uygun öğrenme yöntemlerini belirleyebilmemiz bu aşamada önemli. Online kurslar, sertifika programları ve üniversite programları arasından seçim yaparak kendimizi geliştirebileceğimize inandığımız yolu seçmeliyiz. Ayrıca kullanıcı deneyimi tasarımı alanındaki son trendleri takip etmek için kitaplar, bloglar ve web seminerlerini kaçırmamamız gerekiyor. Çok fazla öğrenilecek şey insanı korkutabiliyor ancak planlama adımımızı bu yüzden yapmadık mı? Öncelikle takvimimize bunları yayarak panik yapmadan sakince yol almaya bakıyoruz. Diğer bir ipucu da öğrenilecek tüm şeyleri zorunlu gibi düşünmeden keyifle bu süreci geçirebilmek.
Araştırmalarım sonucunda benim yol haritamın devam eden ilk adımı eğitimime başlamaktı. Elimdeki tüm araştırma çıktıları, görüştüğüm tecrübeli kişilerle eğitim planım kafamda netleşmişti. Bu alanın çeşitli alt başlıklarını öğrenmeli ve yatkın olduğum alandan devam etmeliydim. Yolculuğum yeni başlıyordu.

Adım adım eğitim

Araştırma aşamasında elde ettiğim sonuçlardan yola çıkarak eğitim planımı netleştirmiştim. İlk hedefim, kullanıcı deneyimi tasarımının çeşitli alanlarını kapsayan bir eğitim alarak kendimi keşfetmekti. Tasarım odaklı düşünme, kullanıcı deneyimi araştırması, kullanıcı deneyimi tasarımı, arayüz tasarımı gibi konularda adım adım ilerlemeye başladım. Her eğitimimden sonra öğrendiklerimi pekiştirebileceğim ve deneyim kazanabileceğim projeler geliştirmek adımlarımı sağlamlaştırıyordu. Keyif aldığım projeler ise geleceğim için yol gösterici nitelikte oluyordu. Ayrıca, eğitim sürecinde bu alanında kullanılan uygulamaları öğrenmek de büyük fayda sağlıyordu. Eğitimler aşamasında kendimize yapabileceğimiz en büyük yatırımlardan birinin de projeler geliştirmek olduğunu kavramıştım. İlk projeme geri dönüp baktığımda gelişimimi görmek açısından oldukça faydalı olduğunu söyleyebilirim.

Aylar süren eğitimlerin sonunda farklı projelerle birlikte yolculuğumun sonuna gelmiştim. Bu süreçte en sık duyduğum şeylerden biri de portfolyonun önemi oldu. Portfolyo, projelerimizi ve becerilerimizi potansiyel işverenlere veya müşterilere göstermenin en etkili yollarından biridir, tasarım yeteneklerimizi sergileyerek, paylaştığımız kişilerin bizim hakkımızda bilgi sahibi olmasını sağlar. Güvenilir bulduğum projeleri bir araya getirerek portfolyomu oluşturdum ve macerama tam gaz devam ettim.

Multidisipliner bakış açısı

Tüm araştırmalarım ve eğitimlerim sonucunda, kullanıcı deneyimi tasarımı kariyerinde ilerlemek için çok disiplinli çalışma becerilerinin önemini kavradım. Kullanıcı deneyimi tasarımı, kullanıcı ihtiyaçlarını anlamak, kullanıcı arayüzü tasarlamak, kullanılabilirlik testleri yapmak ve verileri analiz etmek gibi farklı bir çok alanı içerir. Her disiplin, alt disiplinleri destekler niteliktedir. Bu nedenle, görsel tasarım, psikoloji, pazarlama ve teknoloji gibi farklı disiplinler hakkında da bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Hatta ilgimizi çeken konularda ve alanlarda gelişmeye devam etmekte de fayda var. Bu noktada kullanıcı deneyimi tasarımının multidisipliner yapısını benimseyip eğitimin yaşam boyu süren bir yolculuk olduğunu da unutmamak gerek.

Tam bir ekip işi

UX/UI tasarımı, genellikle ekiplerle çalışan ve çeşitli paydaşlarla etkileşimde bulunan bir alandır. İyi iletişim becerilerine sahip olmak, tasarım kararlarını savunmak ve paydaşlarla işbirliği içinde çalışmak olmazsa olmaz bir özelliktir. Sadece teknik eğitimle sınırlı kalmamalıyız. Takım oyuncusu olabilmek için proje sürecinde geri bildirimleri dinlemeli, fikir alışverişinde bulunmalı ve takım çalışmasını desteklemeliyiz. Bu yönde kendimizi sürekli geliştirmeye devam etmeliyiz. Bu becerilerimizi geliştirmek, fark yaratmamızda etkili olacaktır. UX/UI kariyerine ilk adımı atmak kesinlikle heyecan verici bir deneyimdir!

Tasarım Ofisi’ne giriş

İllustrasyon: Akbank Design Studio ©

Aslında şu ana kadar bahsettiklerimle, bir junior’un başından geçen deneyimlere tanık oldunuz. Evet, kısa sürede büyük tecrübeler edindim, yaklaşık 9 ay önce Akbank Tasarım Ofisi’ne MT (Management Traniee) olarak katıldım. Şu anda, Akbank Tasarım Ofisi’nde Junior Kullanıcı Deneyimi Tasarımcısı olarak görev yapıyorum. Her başlangıcın zorlayıcı olabileceğini başta belirtmiştim. İlk iş günü benim için heyecan vericiydi, yeni bir maceraya adım atıyordum ve bunca çabanın sonunda bir tasarımcı adayı olarak nerelere ulaşmıştım!
Akbank Tasarım Ofisi’ne ilk adımımı attığımda, ekibimdeki herkesin yeni biriyle tanışmanın mutluluğunu hissettiğini gözlemledim. Burası benim için sadece bir tasarım stüdyosu değil, mutlu bir çalışma ortamıydı. Bir ekip olarak işbirliği içinde çalışmanın, birbirini desteklemenin ve anlayışa dayalı bir çalışma ortamının olduğu bir yerdi. Sıcak bir karşılama, sadece benim için değil herkes için rahatlatıcı bir etki yaratır diye düşünüyorum :) Ekiple tanıştığım anda, buraya ait olduğumu herkesin samimiyeti ve sıcaklığından hissettim. Kullanıcı deneyimi tasarımına giriş heyecanım bu karşılama ile yatışmıştı.

Peki Tasarım Ofisi’nde neler öğreniyorum?

Şuan hem kullanıcı deneyimi tasarımcısı hem de araştırmacı olarak ekibime katkı sağlıyorum ve bu benim için değerli bir deneyim oluyor. Burada çalışmak gelişimime önemli katkılar sağlıyor ve herkesin bu süreçte bana yardımcı olmasına minnettarım. Başarıya giden yollardan biri de heyecanımızı doğru bir noktaya kanalize edebilmek. Ben de şuan tam da bu süreci deneyimliyorum. Yeni işe başlayacaklara tavsiyem, içlerindeki heyecanı doğru bir şekilde yönlendirebilmeleri ve bu enerjiyi başarıya dönüştürebilmeleridir. Her yeni deneyim bir fırsattır. Yeni bir işte başarılı olmanın sırrı, sürekli olarak öğrenmeye ve kendimizi geliştirmeye açık olmaktır. İş arkadaşlarımızla iletişim kurmalı, deneyimlerimizi paylaşmalı ve onlardan öğrenmeliyiz. Aynı zamanda, cesur olmalı ve yeni fikirleri denemekten korkmamalıyız. Başarı, olumlu ya da olumsuz her deneyimi bir öğrenme fırsatı olarak değerlendirdiğimiz zaman gelecektir.

“Yol, hedefe varmanın kendisidir”

Bu noktaya gelene kadarki yolum uzun ama keyifliydi. Bazen yönümü kaybettiğimi düşündüğüm zamanlar olmadı değil ancak her seferinde kendime sancılı süreçlerin bizi güzel deneyimlere ulaştırabileceğini hatırlattım. Hedefime doğrudan ulaşmak değil yoldaki maceralar geliştiriyordu beni. Yorulduğumuz veya cesaretimizi kaybettiğimiz anlar olabilir ancak unutmamalıyız ki Çin filozofu Laozi’nin de dediği gibi; yol, hedefe varmanın kendisidir.

Akbank Design Studio Medium blogunda okumak istediğin başka konu var mı? Bize bu formdan ulaşabilirsin.

--

--