Akbank
Akbank Sürdürülebilirlik
3 min readMay 24, 2024

--

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş

Aşırı tüketim olarak adlandırılan materyalizm; gezegende biyolojik çeşitlilik kaybı, su stresi, sera gazı emisyonlarında artış gibi önemli sorunlara yol açtı ve yol açmaya devam ediyor. Özellikle insanlığın daha fazla kaynak tüketmesi sebebiyle Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni gerçekleştirmek gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu nedenle materyalizme veda etme zamanı geldi. Ancak veda etmek tüketim ihtiyacını ortadan kaldırmıyor, bunun yerine sürdürülebilirlik gündemiyle uyumlu yeni tüketim alışkanlıklarını devreye almak gerekiyor. “Az, çoktur” mantığını savunan minimalizm kültürü ise tüm dünyada materyalizmin olumsuz etkilerini en aza indirme potansiyeline sahip küresel bir tüketim felsefesi olarak öneriliyor ve gün geçtikçe kendine daha çok destekçi bulmaya devam ediyor.

Minimalizmi yaşamak

Minimalizmi, tüketimi en üst düzeye çıkarmaya yönelik yerleşik idealleri reddeden ve sadelik etiğini savunan bir yaşam tarzı olarak tanımlayabiliriz. The Power of Less kitabının yazarı Leo Babauta minimalizmi, iki prensiple özetliyor: Esas olanı belirlemek ve geri kalanı ortadan kaldırmak. Minimalizm günlük tüketimin ve meşguliyetin azaltılmasını teşvik etmekle birlikte deneyim zenginliğini de ifade ediyor. Bu yaşamı tercih edenler; yaratıcılıklarını geliştiren, kişisel olarak gelişimlerine yardımcı olan faaliyetlere zaman ayırmaktan keyif alan kişiler olarak görülüyor. Bu anlamda tatmin duygusu, minimalist hayata geçişte aracı bir rol üstleniyor.

Psikologlara göre yaşama değer katan etkinliklere katılmak ve yeni hobiler edinmek kişilerin kendilerini gerçekleştirme ve tatmin olma duygusunu artırıyor. Bununla birlikte çevresel farkındalığın, gönüllü sadeliğin, normatif etkinin ve kaynak paylaşımının da minimalizme pozitif yönde yol açtığını söylemek mümkün. Nitekim Capgemini Araştırma Enstitüsü tarafından 2020 yılında yapılan bir araştırma, tüketicilerin yüzde 79’unun satın alma alışkanlıklarını sosyal sorumluluk ve çevresel etkiye dayalı olarak değiştirmeye istekli olduğunu ortaya koyuyor. Minimalizm de sürdürülebilir ve çevreyi destekleyen davranışlarla eş tutulduğu için insanlara çevreye katkıda bulunduklarına dair tatmin duygusu sağlayan bir yaşam biçimi olarak öne çıkıyor.

Anlaşıldığı üzere minimalist yaşam tarzına geçişin arkasındaki itici güçler çevresel, finansal ve ruhsal olmak üzere çok çeşitli. Kimi çevresel kaygılardan besleniyor ve tüketim/atık döngüsünden kurtulmaya çalışıyor; kimi mal/eşya edinmenin yükünden ve bakım gerektiren masraflarından uzak, daha basit bir yaşamın özlemini çekiyor. Birçokları ise sahip olunandan daha azla yaşamanın getirdiği zihinsel berraklık ve duygusal özgürlük hissinin cazibesine kapılıyor. Peki, hayatta her şeyi asgari düzeyde tutarak topyekûn bir minimalist tutum benimsemek mümkün mü?

Minimalizmi hayatımıza dahil etme yöntemleri

1. Fazla eşyalarınızdan kurtulun: Minimalist hayata geçişte en hızlı aksiyon alınabilecek alan “giysi dolapları”. Harcamalarınızı en çok hangi alanda yaptığınızı bir düşünün. Esas problemi, ihtiyacımız olandan daha fazlasını satın almak oluşturuyor. Öyleyse bir çekmecenizi ya da giysi dolabınızı düzenleyerek minimalizme ilk adımı atabilirsiniz. Hatta telefonunuzdaki gereksiz uygulamaları silerek dahi fazlalıklarınızdan kurtulmaya başlayabilirsiniz.

2. Sürdürülebilir ürünler tercih edin: Satın alma kararını verirken nicelikten ziyade niteliği önceliklendirmek minimalizmin altın kurallarından biri. Kolayca yıpranabilecek, üretim aşamasından son tüketiciye varan yolculuğunda çevreye zarar verebilecek bir üründen ziyade daha işlevsel, yüksek kalitede ve yeniden kullanılabilir bir ürün tercih ederek uzun vadede tasarruf yapabilir, kullanım ömrü planlı olarak kısaltılmış ürünlerden kaçınabilirsiniz.

3. Yaşam alanınızı sadeleştirin: Minimalizm, finansal anlamda olduğu kadar ruh sağlığımız üzerinde de önemli etkilere sahip. Araştırmalara göre daha düzenli evler, daha az stres seviyesi ve daha az kaygı düzeyi anlamına geliyor. Çevrenizdeki uyaranları minimum düzeyde tutarak daha dinç ve odaklı bir zihne sahip olmanız mümkün.

4. Değerlerinize odaklanın: Kendinize sizin için gerçekten neyin önemli olduğunu sorun. Nasıl bir yaşama sahip olmak istiyorsunuz, öncelikleriniz neler? Sahip olduklarınızı ve yaşadığınız deneyimleri değerlerinizle uyumlu hale getirmek, sürdürülebilir bir minimalist yaşamın anahtarını oluşturuyor. Hayatın akışına kapılmadan yaşayacağınız amaç odaklı bir yaşam inşa etmek için hiçbir zaman geç değildir.

5. Yaratıcılığınızı benimseyin: Minimalizm, fazlalıklara veda ederken iki kere düşünmeyi gerektiriyor. Çünkü tekrardan satın almanın önüne geçmek önemli bir ilkeyi oluşturuyor. Elbette ki sadelik, kısır bir döngüden ibaret olmak zorunda değil. Halihazırda sahip olduğunuz şeyleri yeniden kullanma ve onarma yollarını bularak yaratıcılığınızı pekiştirebilirsiniz.

Minimalizm, özünde tüketim kültürüne meydan okuyan bir yaşam tarzını savunuyor. Günümüzde tekrardan gündeme gelmesinin ardında da basitliği ve sadeliği savunan, maddi yüklere olan bağımlılığı olabildiğince azaltmaya dayanan felsefesi oluşturuyor. Minimalizm felsefesini hayatınıza dahil ederek daha düzenli, sakin ve özgür bir yaşam tarzına geçiş yapabilirsiniz. Bunun için yukarıda bahsettiğimiz ufak adımları takip etmekle başlayabilirsiniz.

--

--