Bireysel Karbon Ayak İzi Azaltma Stratejileri

Akbank
Akbank Sürdürülebilirlik
4 min readJul 9, 2024

Karbon Ayak İzimizi Nasıl Azaltırız?

Günümüzde bireylerin sürdürülebilirlik konusundaki alışkanlıklarının gelişmesiyle bireysel bazda sorumluluk bilinci de artıyor. Topluluk bilincinin sürdürülebilirlik konusunda gelişmesiyle bireyler de kendi yaşamlarında doğaya fayda sağlayacak aksiyonlar alma konusunda daha fazla gayret gösteriyorlar. Dolayısıyla karbon ayak izini azaltma konusunda elimizi daha fazla taşın altına koymamız ve hızlı aksiyonlar almamız gerekiyor.

Karbon ayak izi, kişinin doğrudan veya dolaylı olarak sera gazı salımına ne kadar etki ettiğinin ölçülmesiyle belirlenir. Bireysel olarak hareketlerimiz ve hayattaki alışkanlıklarımızla doğaya ne kadar karbondioksit ve metan gazı yayılmasına neden olduğumuzu “karbon ayak izimizi” ölçerek hesaplıyoruz. Dolayısıyla sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak adına bireysel düzeyde karbon ayak izimizi ne kadar azalttığımız büyük bir önem taşıyor.

Peki, karbon ayak izimizi bireysel olarak nasıl hesaplarız? Bu sorunun yanıtı aslında oldukça karmaşık çünkü karbon ayak izi hesaplamanın belirli bir formülü bulunmuyor. Ancak belli başlı bazı adımlar genel bir çerçeveye ulaşmada bize öncülük edebilir.

Enerji Kullanımı: Evde ve işte, yaşamınızın her alanında ne kadar enerji kullanıyorsunuz? Elektrik, ısınma/klima ya da doğalgaz gibi kullandığınız enerji kaynağının faturalarına bakarak yıllık ortalama bir çıktı elde etmeye çalışabilirsiniz.

Ulaşım: Araç kullanımınızı ve toplu taşıma kullanımınızı değerlendirin. Bisiklete mi biniyorsunuz, elektrikli araç mı kullanıyorsunuz ya da dizel yakıt mı kullanıyorsunuz? Bu soruların yanıtları ve yıllık kaç kilometre yol katettiğiniz birleşince emisyonlarınızı belirleyebilirsiniz.

Beslenme: Tükettiğiniz gıdaların karbon ayak izini göz önünde bulundurun. Özellikle hayvansal ürünlerin üretiminde kullanılan kaynakların büyük ölçüde metan gazı salımına neden olduğu biliniyor.

Diğer Harcamalar: Satın aldığınız ürünlerin üretim, ambalajlama ve taşıma süreçlerinin karbon ayak izini değerlendirin. Tatiller, etkinlikler, uçak yolculukları, konaklama tercihleri… Yaşamınızda attığınız her adım doğaya bir şekilde etki ediyor, bu etkileri kümülatif bir şekilde düşünerek aşağı yukarı da olsa bir yanıt bulmak her zaman mümkün.

Karbon ayak izinizi hesaplamak için pek çok çevrimiçi araç da bulunuyor. Bu çevrimiçi araçlarla ve belirttiğimiz bu adımları takip ederek bazı yaklaşımlar ve tahminler elde edebilirsiniz. Bunlardan birisi de Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı WWF’in de websitesinden kolaylıkla erişilebilen Karbon Ayak İzi hesaplama aracıdır.

Günlük yaşam alışkanlıklarımızdan tüketim tercihlerimize, bireysel olarak karbon ayak izimizi etkileyen pek çok faktör mevcut. Kullandığımız aracın hangi tip yakıt tükettiği, ne kadar et yediğimiz, tükettiğimiz meyve ya da sebzelerin mevsimine ait olup olmadığı, geri dönüşüme ne kadar özen gösterdiğimiz gibi pek çok konu karbon ayak izimizi belirleyen faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Türkçe’ye “Hızlı Moda” olarak çevirdiğimiz fast fashion olarak tabir edilen tekstil ürünlerini satın almamamız, kişisel araç kullanımını minimuma indirgememiz, metan gazı salımına yol açarak gezegene olumsuz etki ettiği için et tüketimini azaltmamız, mümkünse yenilenebilir enerji kaynakları kullanımına yönelmemiz karbon ayak izimizi olabildiğince en aza indirgememize yardımcı olacak noktalardır.

1 kilogram SIĞIR ETİ üretimi yaklaşık 27 kilogram

1 kilogram TAVUK ETİ üretimi yaklaşık 6.9 kilogram

1 kilogram MERCİMEK üretimi ise sadece 0.9 kilogram karbondioksit sera gazı salımına neden oluyor.

Yani bu da demek oluyor ki, eğer bir kişi yılda ortalama 100 kilogram sığır eti tüketimini azaltıp aynı miktarda bitkisel proteinler tüketirse, bu kişi yaklaşık 2 bin 600 kilogram karbondioksit sera gazı salımını engellemiş olur. Bunu bir aracın yaklaşık 6 bin 500 kilometre boyunca yol almasıyla eş değer düşünebilirsiniz.

Karbon ayak izimizi azaltmak için attığımız adımların her biri, gezegenimizin sağlığı üzerinde önemli bir etki yaratıyor. Bu etkiyi daha somut hale getirerek aklımızda yer etmesini belki şu şekilde sağlayabiliriz:

Yıllık 100 kilogram sığır eti tüketimini azaltmak, yaklaşık 118 ağacın dikilmesine eşdeğerdir.

Haftada 100 kilometre daha az araba kullanmak, yaklaşık 57 ağacın dikilmesine eşdeğerdir.

Yılda 1.000 kWh elektrik tasarrufu yapmak, yaklaşık 23 ağacın dikilmesine eşdeğerdir.

Peki, karbon ayak izinizi azaltmak için nasıl bir yol izleyebilirsiniz? Aslında yukarıdaki başlıklarla ilgili kabaca bir fikir edindikten sonra bu soruyu yanıtlamak çok daha kolay bir hal alıyor. Öyle ki, yukarıdaki başlıkları baştan aşağı gözden geçirerek, tersine çevirmeye çalışmak karbon ayak izinizi azaltmak için uygulayabileceğiniz en basit yöntem olabilir. Nasıl mı?

Enerji Verimliliği: Evde ve işte enerji verimliliğini artırmak, karbon ayak izini azaltmanın önemli bir yoludur. LED lambalar kullanmak, enerji tasarruflu cihazlar tercih etmek ve gereksiz elektrik tüketimini önlemek gibi adımlarla enerji kullanımını azaltabilirsiniz.

Ulaşım Seçenekleri: Araç kullanımını azaltarak ve alternatif ulaşım seçeneklerini tercih ederek karbon ayak izinizi azaltabilirsiniz. Toplu taşıma, bisiklet sürme veya yürüyüş gibi çevre dostu ulaşım yöntemlerini tercih etmek, karbondioksit salımını önemli ölçüde azaltıyor.

Sürdürülebilir Beslenme: Yerel ve organik ürünleri tercih etmek, sebze ağırlıklı bir diyet benimsemek ve gıda israfını önlemek, hem sağlıklı bir yaşam tarzına ulaşarak bedeninize hem de çevreye büyük ölçüde pozitif katkı sağlar.

Atık Yönetimi: Atık miktarını azaltmak ve geri dönüşümü teşvik etmek de bilindiği üzere sürdürülebilirlik adına ve karbon ayak izinizi azaltma noktasında büyük önem taşır. Geri dönüştürülebilir malzemeleri ayrıştırmak, tek kullanımlık ürünlerden kaçınmak ve atık miktarını minimize etmek, doğaya olan negatif etkimizi azaltacaktır.

Bilinçli Tüketim: Tüketim alışkanlıklarınızı gözden geçirerek daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimseyebilirsiniz. Gerçek ihtiyaçları belirlemek, dayanıklı ve kaliteli ürünleri tercih etmek ve fazla tüketimden kaçınmak, kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır.

--

--