Cahildim dünyanın rengine kandım
Her zamanki gibi yine ne güzel söylemiş Neşet Usta “Cahildim dünyanın rengine kandım”. Hepimiz gençliğin verdiği heyecanla, ait olma hevesiyle ve birazcık da gelecek korkusu ile beraber birçok yanlışlar yapıyoruz. Tabi bu yanlışlardan da dersler alıp doğrusunu öğrenmeye çalışıyoruz. Kimimiz gerçekten bu yanlışlardan ders alıp olması gereken noktaya doğru yürüyor, kimimiz de inatlaşıp daha da ters yöne doğru yol alıyor. Bu yazının amacı asla yanlışları yermek değildir, aksine bu yanlışlardan daha fazla ders çıkarmak ve farkında olmak için neler yapabiliriz bunları irdelemektir.
“Seni ilelebet benimsin sandım” diye devam ediyor büyük usta mısralarına. Hayatta belki de en çok yaptığımız ve en çok üzülmemize sebep olan yanlış budur diye tahmin ediyorum. Son dönemlerde özellikle mobil yazılım geliştirme dünyasında günlerimi geçirdiğim için buradan bir örnek vereceğim; Facebook firması -yeni adıyla Meta firması-, React Native adında bir kütüphane çıkarmıştı biliyorsunuz, güzel de bir kütüphane, ihtiyaçlar doğrultusunda çok faydalı gerçekten, ben de severek kullanıyorum ama burada gördüğüm bir yanlış var. Bu kütüphaneye başka hiçbir dil, başka hiçbir algoritma bilmemizi gerektirmeyeceğini düşünecek kadar bağlanmak. Bu düşünce hem bugünümüze hem de geleceğimize çok zarar verecek bir düşünce. Bugünümüze zarar veriyor çünkü bir işi yaparken onu farklı bilgilerle ve tecrübelerle besleyebilirsek, o işin kalitesinin, sürdürülebilirliğinin, dayanıklılığın artığını göreceğiz, yarınımıza zarar veriyor çünkü bir gün problem yaşar ve ayrı yollara gitmemiz gerekirse seçeneksiz kalacağız ve kendimizi tükenmiş hissedeceğiz. Yine bir başka yanlış gördüğüm konu ise; başlığımızda da vurguladığımız farklı farklı renklere kanarak belirli bir konuda uzmanlaşamama. Bir gün React Native’i görüyoruz duyuyoruz hemen onu benimsiyoruz öğrenmeye çalışıyoruz, yarın Flutter bir sonraki gün Kotlin sonra sıkılıp bir backend teknolojisi. Günün sonunda bir bakıyoruz hiçbir şeyi tam olarak bilmiyoruz, her şeyden azar azar ve hiçbir şeye yetmeyecek kadar bilgiye sahibiz.
Arı gibi olmamız lazım bence ama bitki örtüsü açısından çok da heterojen bir bölgede olmamalıyız :) Ne demek istiyorum? Hepimiz bal yiyoruz ya da biliyoruzdur. Arıcılar dönemlere göre arılarını mevcut konumlarından başka bir konuma taşırlar ve balını almak istedikleri bölgeyi özellikle seçerler. Örneğin ıhlamur ağaçlarının yoğun olduğu bir bölgeye arılarını taşır ve ıhlamur balı elde etmek isterler. Bunu da olabildiğince farklı bir tür ile karıştırmazlar çünkü ürün ıhlamur balı olmalıdır. Fakat arı asla sadece ıhlamur çiçeğinden özüt almaz, o bölgede ona yakın ne varsa onlardan da azar azar özüt alır. Çünkü günün sonunda aç kalma ihtimali yoktur. Yeterli besini elde etmesi gerekiyor. İşte tam da bu örnekteki gibi olmak lazım diye düşünüyorum, kendimize bir iklim ve bir bitki örtüsü oluşturmalıyız, ana bir hedef bir uzmanlık da olmalı fakat ana hedefimizin çevresindeki farklı kaynaklardan da beslemeliyiz. Örneğin; mobil yazılım geliştirme dünyası bitki örtümüz olmalı ve bir uzmanlığımız olmalı mesela IOS geliştiricilik, fakat asla tek bildiğimiz şey Objective-C olmamalı. Bu dünyaya Swift geldiğinde haberimiz olmalı, bir bakmalıyız. Android dünyasını en azından takip etmeliyiz neler oluyor? Hibrit olarak tabir ettiğimiz Flutter, React Native gibi kütüphaneleri takip etmeliyiz neler yapıyorlar ve nasıl yapıyorlar?
Özetle, Neşet Usta’nın deyişiyle cahillikle dolu gençlik hatalarını, mobil yazılım geliştirme dünyasındaki örneklerle harmanlayarak anlatmaya çalıştım. Uzmanlık alanımızı belirlerken, çeşitli kaynaklardan beslenmenin ve farklı perspektiflerle zenginleşmenin önemi, kariyerimizi daha sürdürülebilir ve başarılı kılacaktır. Her yanlış, bir öğrenme fırsatıdır ve bu hatalardan çıkardığımız dersler, gelecekteki başarılarımızın temelini oluşturacaktır. Yolumuza devam ederken, değişen teknolojilere ve gelişen alanlara açık olmalı, çeşitli bilgi kaynaklarından beslenmeli ve her an öğrenmeye hazır olmalıyız. Böylece, karşımıza çıkacak zorlukları daha sağlam bir temel üzerinde aşabilir ve gerçek potansiyelimizi keşfederiz.
Zaman ayırıp yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
Aşağıdaki hesaplar üzeriden benimle iletişime geçebilirsiniz.
