Kampanya Sistemleri: Giriş

Oytun Ayan
Akbank Teknoloji
Published in
4 min readJun 8, 2021

Herkese merhabalar. Bu yazımızla yeni bir diziye başlıyoruz, konumuz Kampanya Sistemleri. Nedir Kampanya? Aslına bakarsanız hedef kitlesine bir şey sunan ya da vadeden her türlü duyuru ve olaya kampanya diyebiliriz. Sözlük anlamına baktığımızda ise TDK’da daha şık bir ifade kullanılmış, der ki: “Politika, ekonomi, kültür vb. alanlarda belirli bir süredeki etkinlik dönemi.”

Bu tanımlarda 3 nokta kritik. Demek ki bir şeyin kampanya olabilmesi için:

1. Bir alan ve/veya hedef kitlesinin olması

2. Bir etkinlik yani bir duyuru ya da olay olması ve

3. Bir süreliğine olması lazım.

Biz bu yazı dizimizde daha çok bankacılık ve finansal ürünlerinde kullanılan ya da doğrudan tüketim ürünleri üzerinden yapılan kampanyalara bakacağız. Ancak siz bunu kampanyanın yapıldığı her alanda ortak haliyle düşünebilirsiniz.

Devam etmeden önce neden böyle bir konu seçtiğimi ve bu yazıya denk gelen okurların neden okumaya devam etmesinin önemli olabileceğini söylemek isterim: Bu zamana kadar yaşanan ya da yaşamakta olduğumuz her durum bu saydığımız 3 güdümün çevresinde şekillenebilir: Belli süreler içerisinde kitlelerin tahmin edilebilir davranışları, onları sürekli olarak bu bilgilendirme ve olaylara maruz bırakarak kampanya sahiplerinin öngördükleri davranış şablonları üzerinden hayatlarını şekillendirmelerine neden olabilir. Böyle söylediğimizde insanı ürperten bir yanı yok değil ama korkmayın :) Bu yazıyı sonuna kadar okursanız kontrolü nasıl ele alabileceğinize dair ipuçlarını da bulacaksınız.

Kampanya Her Yerdedir
Kampanya Her Yerdedir

KAMPANYA HER YERDEDİR:

Matrix üçlemesinin ilk filminde Morpheus’un söylediğine benzer şekilde diyebiliriz ki “Kampanya her yerdedir!”.

Bir düşünün, sabah uyandınız ve çalar saatinizin ya da telefonunuzun alarmını kapattınız. Muhtemelen çok sevdiğiniz bir cihaz ve büyük olasılıkla şu deli gibi indirimlerin olduğu bir dönem çok uygun bir fiyata almıştınız.

Peki diyelim giyindiniz işe gidiyorsunuz aklınıza sevdiğiniz kahve dükkanından bir kahve almak geldi . O an bir önceki alışverişinizden kalma bedava kahve kuponunuz olduğunu hatırladınız.

Öğle arasında yemek siparişi vermek istediniz. O da ne!? En sevdiğiniz restoranda bugüne özel vereceğiniz siparişlere özel indirim olduğunu gördünüz. Kaçırmadınız tabi ki :)

Eve dönerken markete uğradınız ama önce promosyonlu ürünlerde sevdiğiniz bir ürün var mı diye baktınız. Sonra da kartınızda biriken puanlarınızla alışverişinizi daha avantajlı hale getirdiniz.

Nihayet yorucu bir günün ardından eve döndünüz ama aklınıza geldi: Almayı unuttuğunuz ürünü uygulamadan sipariş ederken bir sonraki alışverişinizde geçerli olacak şekilde indirim çeki kazandınız.

Yukarıda bahsettiğimiz örneklerden en az bir ya da bir kaçına gün içinde maruz kaldığımızı kim inkar edebilir? :)

İşte bu hayatların içine belli belirsiz yerleştirilen her bir duyuru ya da olay bir kampanyadır. Ekonomide arz ve talep dengesinden bahsederken her zaman bir hizmeti/ürünü sağlayan yani arz eden bir sağlayıcı ve bu hizmeti/ürünü almak isteyen yani talep eden bir kullanıcı kavramından söz ederiz. Peki, sağlayıcının verdiği hizmet ya da ürün kullanıcısına hitap etmiyor olsaydı, o hizmet ya da ürünün talebi oluşmasaydı halen varlığını sürdürebilir miydi? Bunu en basit haliyle sektörde neredeyse tekel olan markaların bile belli dönemlerde kampanyaya başvurması ya da pazarlama iletişim izni verdiğimiz her ürün için belli dönemlerde elektronik posta, sms ve uygulama içi bildirimlere yönelmelerinden anlayabiliyoruz.

Kampanyaları bu kadar eleştirdikten sonra :) aslında yazının başında sözünü verdiğim ip uçlarından da bahsetmek isterim. Bir ilaca benzetecek olsaydık sanıyorum kampanya bir aspirin olurdu. Günlük ve sadece ihtiyaca dönük kısıtlı kullanımlarında çokça faydasını gördüğümüz bir pazarlama enstrümanıdır kampanya.

Özellikle hızlı tüketim ürünleri, dayanıklı ev aletleri ve finansal ürünlerde sıkça başvurulan bir enstrümandır ki bunun sebebi pazar rekabeti ve maliyet/getiri eğrisinin çokça yüksek olmasından kaynaklıdır.

Ancak burada bu enstrümanı kullanan kişilerin yani pazarlama faaliyetini yürüten profesyonellerin asıl önemli olanın kullanıcının kendisi olduğunu sürekli hatırlayarak bu faaliyetlere yön vermesi en önemli unsurdur. Nasıl ki bir doktorun hastasına aspirin dahi olsa gereksiz bir ilaç önermeyeceği gibi, kampanyaların da ancak doğru hedef kitlesine doğru zamanla ve kullanıcıya ürün bağı / marka sevgisi uyandıracak ve bunu canlı tutacak şekilde sunulması gerekmektedir.

İşte bu yazı dizimde sizlere kampanyaları doğru uygulayan ve yenilikçi kampanyalar ile müşteri sadakati yaratabilen örnekler ve bunu nasıl başardıkları ile ilgili bilgiler vereceğim. Gidilen en üst noktada kullanıcıların kendi kampanyalarını kendilerinin yapabildiği bir dünyayı halen pazarlama ve rekabet şartları içerisinde nasıl başarabileceğimizden örnekleriyle bahsedeceğim. Umarım sizlerin de keyifle okuyacağı bir yazı dizi olur. Şimdilik hoşça kalın.

Oytun Ayan

Akbank Bilgi Teknolojileri — Ödeme Sistemleri

Kampanya ve Kanal Yönetimi Ürün Sahibi

KAYNAK:

https://sozluk.gov.tr/

https://i.ytimg.com/vi/qedAzTA8nY8/maxresdefault.jpg

https://miro.medium.com/max/1200/0*ul2egPAXcusrvc8J.

https://im.haberturk.com/2014/07/06/ver1404633609/966092_detay.jpg

--

--

Oytun Ayan
Akbank Teknoloji

Payment Systems Business Architect, Campaign and Loyalty Systems Tech Designer, Fintech Lover and Pseudo Gamer