Fenomen Olmak: Trend mi? Meslek mi?

Ampersand.Istanbul
Ampersand Istanbul
Published in
4 min readNov 22, 2017

Fenomen ya da influencer… Sonrasında bu kelimenin arkasından gelen “paylaşımları rekor kırıyor…” cümlesi… Bu cümleyi daha önce hiç duydunuz mu? Ya da şöyle soralım bu cümleyi şu ana kadar kaç kere duydunuz?

Bu bir meslek mi? Yoksa kibrit ateşi gibi belli bir süre alevlenen bir trend mi?

O kadar hızlı yaşıyoruz ki, gündemimiz öyle çabuk değişiyor ki. Çoğu zaman bir şeylere yetişemediğimizi hissediyoruz. Kahkahalarla izlediğimiz videolar, “Harika ya!” diyerek paylaştığımız işler, bazen de sadece ufak bir tebessümle bizi yakalayan yazılar… Günlük koşuşturma içindeki yalnızlığımız ve üstüne de birebir iletişimlerden koptuğumuz bir dönemde; sosyal medyada kendimize yakın bulduğumuz kişilere bağlandık. Onları her gün bir şey paylaşsa da izlesem, yazdıklarını okusam diye takip ediyoruz.

Peki nedir bu kadar ilgimizi çeken? Ya da nasıl oluyor da hepimizi aynı anda, aynı yerde buluşturabiliyorlar ve bu kadar takip ettirebiliyorlar? Bu bir meslek mi? Yoksa kibrit ateşi gibi belli bir süre alevlenen bir trend mi?

Sosyal medyanın en etkin yanı tam da burası işte. Hepimizi aynı yerde sadece birkaç dakikada bile buluşturabiliyor. Tek başınıza fenomen/influencer olmak, videonuzun çok fazla tarafından izlenmesi olması, yazınızın fotoğrafınızın onlarca yüzlerce kez paylaşılması… Bu olay çoğu zaman hepimizi nasıl yapsam da ben de sosyal medyada öne çıksam diye düşüncelere itmiyor mu? Herkesin buluştuğu o yerde konunun siz, size dair bir şeyler olması… Ve daha sonra bunu “işiniz” haline getirerek para kazanmanız... Kulağa çok çekici geliyor değil mi?

Sorumuza geri dönelim; fenomenlik bir meslek midir? Bunun cevabını verebilmek için önce meslek dediğimiz şeyin ne olduğunu iyi anlamamız gerekiyor. TDK’ya göre Meslek; a. 1. Belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş.

Bunun ışığında baktığımızda, fenomen olmanın meslek olmadığını rahatlıkla anlayabiliriz. Fenomenlik bir eğitim ile kazanılan bir beceri değil. Diğer yandan bu işin kuralları da belirlenmiş değil. Eğer meslek olgusunu referanslarıyla birlikte değerlendirirsek (öğretmenlik, aşçılık, mühendislik gibi), fenomenliği bir meslek olarak nitelendiremiyoruz. Peki bir de sektörel gerçekliklere bakalım. Fenomenlik şu anda başlıbaşına bir meslek olmayabilir, peki gidişatı ne durumda? Bundan 2 yıl sonra eğitiminin de olacağı, kurallarının da daha belirginleşeceği bir meslek olabilir mi?

Fenomen pazarlamasının en çok kullanıldığı sektörlerin başında Güzellik sektörü geliyor. Fenomen/Influencerların güzel ve yakışıklı olmalarından değil aslında, tamamiyle, yine bize benzemelerinden, bizden ve içten olmalarından dolayı bu sektörde en fazla etkiye sahip oldular. Bu etki aslında hem kullandığımız güzellik ürünlere hakim olmamamız hem de sosyal medyadaki imajımızdan endişe etmemiz. Business Wire’a göre küresel pazarda 2020 yılına kadar 675 milyar dolara ulaşması beklenen güzellik ve kozmetik sektörü daha sağlıklı ve % 6.4'lük bir oranda büyümesi bekleniyor.

İnsanlar artık markaların daha etik olmasını, çevreye katkısını ve zararsız olmasını bekliyor. Tüketiciler artık parlak süslü ve hiçbir şey vaat etmeyen reklam kampanyalarından bıkmış ve gerçek arıyor. Fenomenler/Influencerlar da işte burada devreye giriyor. Yakın gördüğümüz kişiler kendi kullandıklarını bize tavsiye ediyor ve onlara güvenmemize kaynak sağlıyorlar. Böylece hem ne yaptığını merak ediyor hem de kullandığı ürünleri satın alma eğilimine yönelmemizi sağlıyorlar. Bu sebeplerden dolayı, kadınlar için sonsuz ürün seçenekleri sunan bu Güzellik sektörü için bulunmaz bir nimet haline gelmiş durumda.

Hangi mecrada daha çok etkiliyorlar?

Fenomenlerin en çok hangi mecralarda içerik ürettikleri ve gelir elde ettikleri sorusu tamamen sektöre doğru orantılı. Eğer güzellik sektöründen bahsedersek, Youtube bu konuda dünyada 1 numara. Yani bu sektörde en çok içerik youtube’da üretiliyor ve tüketiliyor. Bunun belki de en önemli sebebi makyaj sektörü diyebiliriz. Şaşırtıcı bir istatistik: YouTube’daki güzellikle ilgili içeriğin yalnızca% 3'ü markayla yönlendiriliyor ve denetleniyor; yani % 97, güzellik vloggers tarafından yapılan organik paylaşımlar. Kozmetik sektörü için ister deneyimlerini paylaşmak olsun ister yeteneklerini paylaşmak olsun femomenlerin ürettikleri içerikler bizim satın alma kararlarımızı ciddi oranda değiştiriyor. Markalardan aldıkları teklifler, ücretler ve hediyelerle yaptıkları işin tatlı yanını da görmüş oldular.

Şehir bazlı baktığımızda ise, İstanbul 2016'nın sonunda Instagram’da en çok tag’lenen 5. şehir durumunda.

Diğer yandan seyahat sektörünü ele alırsak, Instagram 1 numaralı mecra haline geliyor. Bunun da en önemli sebebi, dünyanın cennet köşesi yerlerinde çekilmiş fotoğrafların Instagram sayesinde milyonlarca kişiye hızlı şekilde yayılabilmesi. Şu anda Instagram’da #travel hashtag’i ile paylaşılmış toplam 232.752.828 adet fotoğraf bulunuyor. Şehir bazlı baktığımızda ise, İstanbul 2016'nın sonunda Instagram’da en çok tag’lenen 5. şehir durumunda.

https://www.forbes.com/sites/niallmccarthy/2017/01/09/these-were-the-most-hashtagged-cities-on-instagram-in-2016-infographic/#4555b6d824de

Fenomenlik meslek olur mu?

Bir mesleğin karakteristik özelliklerine baktığımızda şu an için fenomenliğe bir meslektir demek zor. Fakat hem ülkemizde hem de dünyada trendin daha da ivme kazanması, sektörün ticari olarak büyümeye devam etmesi, markaların bu alana yaptığı yatırımın devam etmesi, fenomenlerin de gittikçe profesyonelleşmesi ileriki yıllarda bu iş dalının başlı başına bir meslek haline geleceğine işaret ediyor. Özellikle işin eğitim tarafının artması ve markalarla yapılan çalışmalarda standartların yerine oturmasıyla beraber bu iş bir mesleğe rahatlıkla dönüşebilir.

Son olarak şunu ekleyelim; sosyal medya sayesinde ünlü bir fenomen olabilirsiniz, ama bir gerçek var ki eğer bu işe gönül veriyor, hakkıyla yapmak istiyorsanız, işiniz sadece birkaç Tweet atmak, Instagram’da bir yerleri gezmek veya YouTube’da bir ürün videosu çekmek değil. Perdenin öteki tarafında sizi bekleyen ciddi işler var. Başarı, emek ister.

— — — — — — — — — — — — —

Bu yazı, AFI’den Zeynep Koca tarafından yazılmıştır.

--

--

Ampersand.Istanbul
Ampersand Istanbul

GOOD Ad Lab (www.goodadlab.com) ve AFI (www.afi.com.tr) tarafından oluşturulan Dijital Pazarlama ve Dijital Kültür Blog’u. Keyifli okumalar dileriz.