Sanal Gerçeklikliğin Sosyal Medya Üzerindeki Etkisi ve Geleceği!

Ampersand.Istanbul
Ampersand Istanbul
Published in
3 min readMar 21, 2018

Devir değişti, küçükken elimizden düşürmediğimiz sanal bebeklerin yerini zamanla cep telefonları aldı.

Normal bir insan günde ortalama 6–7 saatini internette geçiriyor. Bu süre her geçen gün artmakta. Bunun büyük çoğunluğunu ise sosyal medya oluşturuyor. 1980 doğumlu ve sonrasının yani Y ve Z kuşağının oluşturduğu, yaşlıların yeni nesil diye adlandırdığı gençler sosyal medyada fırtına gibi esiyor. Gündemi belirliyorlar, komik paylaşımlar yapıyorlar, birbirleriyle iletişime geçip büyük hareketler oluşturabiliyorlar.

Sosyal medyanın yoğun bir şekilde kullanılması, çeşitli meslekleri de beraberinde getirdi. Çok değil bundan on yıl öncesine kadar sosyal medya yönetimi, influencer, fenomenlik gibi kavramlar hayatımızda yoktu. Artık markalar, hatta bu paylaşımların yapıldığı sosyal medya platformları bile kendilerini nasıl gelişen teknolojiye uyarlayacaklarına dair kafa yoruyor, plan yapıyor. Sosyal medyanın bu kadar yayılması çeşitli meslekleri de beraberinde getirdi. Sosyal medya uzmanlığı da bunlardan biri. Fenomenleri sadece tv ve sanatçılar olarak kategorize ederken, sosyal medya fenomenliği pazarlama sektöründe yeni bir yöntem geliştirdi.

Teknolojinin evrimleşmesiyle sosyal medya da geri durmuyor. Özel bir gözlük ve kumanda yardımıyla girilen sanal bir gerçeklik ortamı sosyal medyanın yerini alabilir mi?

Nedir bu sanal gerçeklik? Yoksa Matrix’de miyiz? Hayır. Sanal gerçeklik (diğer adıyla Virtual Reality VR) şu an için bir gözlük ve kumanda yardımıyla bağlanılan kişisel bilgilerinizi paylaşmadan, sesinizi değiştirerek, istediğiniz avatarlara bürünerek dünyanın öbür ucundaki insanlarla sohbet edebildiğiniz, bunu kaydedip paylaşabildiğiniz ve başkalarına izletebileceğiniz yeni bir platform.

Henüz yeni ve görsel açıdan zayıf bir konumda VR. Ama bu, tüm dünyayı yerinden sarsacak ve kitleleri peşinden sürükleyecek bir platform olması için bir engel değil. İşin en güzel tarafı telefonlardan anlamayan yaşlı Mehmet dedenin bile gözlüğünü takıp kullanabileceği kadar kolay olması.

Evinden çıkmayan, gerçekte olmadığı, olamadığı karaktere bürünen ve sosyal medyada onlarmış gibi paylaşım yapan üstüne üstlük çok sayıda beğeni alan insanlar bunu bir adım öteye taşıyabilir ve istedikleri vücut yapısına, yüz hatlarına sahip olup düşündüklerinin ötesinde bir dünyada kendilerini kaybedebilirler.

Pasta oldukça büyük ve henüz dilimlere ayrılmış değil. Erken davranan bir marka olacak mı? Yılda iki haftalık iznini tatil köylerinde dinlenmek yerine yollarda daha çok yorulmaya harcayan çalışanlar bir otel sponsorluğunda oturdukları yerden bir plajda uzanıp yana baktıklarında kendilerine el sallayan belki de onlara hizmet eden bir ünlüyü görebilirler. Yada çok almak istediğiniz ancak vaktinizin olmadığı için mağazaya gidip deneyemediğiniz bir giysiyi avataranız üzerinde deneyerek olup olmadığına bakabilirsiniz. Gençlerin aklını kim çelerse en büyük dilimi onun götüreceği kesin.

Sosyal medyanın bugünü cebimizdeki telefonlarda. Peki yarını ne olacak? Oturduğumuz yerden taktığımız gözlüklerimize mi sığacak yoksa akla gelmeyen yeni bir keşif mi gelecek? Bunu zaman gösterecek.

--

--

Ampersand.Istanbul
Ampersand Istanbul

GOOD Ad Lab (www.goodadlab.com) ve AFI (www.afi.com.tr) tarafından oluşturulan Dijital Pazarlama ve Dijital Kültür Blog’u. Keyifli okumalar dileriz.