Sosyal Medya Gerçekten Bu Video İle Çalkalanıyor mu?

Ampersand.Istanbul
Ampersand Istanbul
Published in
3 min readJan 10, 2018

Siz de milyonlarca aktif sosyal medya kullanıcısından biriyseniz hesaplarınızın haber kaynağında yer alan video içeriklerin giderek arttığını fark etmiş olmalısınız. Ana sosyal medya mecralarının hemen hemen hiçbiri video içerik üretimi ve paylaşımı için hayata geçirilmemiş olmasına rağmen son 2–3 yıl içinde tamamen video odaklı platformlar haline geldiler.

Artık çok fazla video, çok fazla ses, çok fazla görüntü var! Bunun tam tersi olarak insanların daha hızlı tükettiği ve hesabını yapmak zorunda oldukları mobil verileri, bunun sonucu daha yüksek faturaları var, daha kalabalık toplu taşıma ve çalışma ortamlarında daha sessiz olma zorunlulukları var. Bu durum artık kullanıcıları çok daha seçici davranmak zorunda bırakıyor. Kullanıcılar kısa süre içinde ilgisini çekmeyen video içeriklerle etkileşime geçmiyor ve izlemiyor.

Bu mecralar kullanıcıları için sadece video izleme platformları olmadıkları için videolar ilgi çekmediği sürece kolayca gözden kaçabiliyor.

Peki genel olarak bu mecralarda durum nasıl?

Facebook, Instagram ve Twitter için ortak handikaplar şu şekilde sıralanıyor;

  • Videoların otomatik olarak oynatılması: Bu özellik çoğu kullanıcı tarafından kapatılmadığı için görüntülemelerin olduğundan daha yüksek görünmesi. Bu durum özellikle video reklamcıları için yanıltıcı hale getiriyor rakamları.
  • Videoların ortalama izleme sürelerinin çok düşük kalması: Çok gösterişli görüntüleme sayılarının detaylı istatistiklerine bakıldığında ortalama izlemelerin %10-%20 seviyelerinde gezinmesi. Bunun en önemli sebebi de videolar otomatik başlatıldığı için, kullanıcı videoyu geçene kadar 3–4 saniyesinin izlenmiş olması ve bunun da videonuun neredeyse %20'sine denk gelmesi.
  • Charlie Chaplin zamanına geri dönüş: Aynı şekilde videoların sessiz şekilde başlaması ve bu şekilde izlemelerin yüksek oranı.
  • Video arama seçeneğinin yetersiz olması: Bu sebeple videoların geriye dönük trafik alamaması.

Bu handikapları aşmak için video içerik üreticileri çekim, hikaye, kurgu anlamında yaratıcılıklarını ortaya koymak zorundalar. Bununla beraber şu detaylar biraz işlerin kolaylaşmasını sağlayabilir;

  • Daha ilk saniyelerle birlikte etkili bir yaratıcılık sunun ve çok oyalanmadan vermek istediğiniz mesajı iletmeye başlayın.
  • Video sürelerini olabildiğince uzatmamaya özen gösterin! Süresi kısa görülen videolar kullanıcılar için daha cazip olabilmekte. Çoğu kullanıcı videoyu izlemeye başlamadan önce gördüğü sürenin uzunluğundan korkarak hiç izlememeyi tercih edebiliyor. Oysa daha kısa süreli videolarla bu ön yargıdan kurtulmuş olabilirsiniz.
  • Başlık ve thumbnail için özellikle özen gösterin, çoğu zaman bu iki unsur izleyicilerin videoyu izlemesine karar vermesinde en önemli etkenler halini alıyor.
  • Videoları sessiz olarak düşünün. Sessiz izlendiğinde olabildiğince derdini anlatabilmesini sağlayın. Çok zorda kalırsanız altyazı seçeceğini değerlendirin. Bunu özellikle Facebook’ta en iyi yapanlar medya kuruluşları.

Sonuç olarak Facebook, Instagram ve Twitter gibi ana sosyal medya mecraları video konusunda sürekli kendilerini geliştirmekte ve yatırımlarına devam etmekte.

İnsanların daha hızlı tükettiği ve hesabını yapmak zorunda oldukları mobil verileri, bunun sonucu daha yüksek faturaları var, daha kalabalık toplu taşıma ve çalışma ortamlarında daha sessiz olma zorunlulukları var.

Hatta Youtube dışında Facebook da kısa bir süre içerisinde içerik üreticileriyle reklam gelirlerini paylaşıma açarak daha özgün ve kaliteli video içerikler üretilmesini hedeflemekte.

Otomatik oynatma ve sessiz izlenmeler gibi etkenlerle aslında yüksek görüntüleme sayıları gerçekte o sayıların çok altında kalan fayda sağlamakta. Toplam veri trafiğinin çoğunluğuna sahip olan ve bunu giderek arttıran video içerikler hız kesmeden yükselmeye devam edecek. İçerik üreticileri yeteneklerini ve bilgilerini birleştirerek bu kadar yoğun video içeriğin arasından sıyrılmaya artık daha fazla vakit ayırmak zorundalar.

— — — — — — — — — — — — —

Bu yazı, AFI’de Sosyal Medya Yöneticisi olarak görev yapan Sinan Yılmaz tarafından yazılmıştır.

--

--

Ampersand.Istanbul
Ampersand Istanbul

GOOD Ad Lab (www.goodadlab.com) ve AFI (www.afi.com.tr) tarafından oluşturulan Dijital Pazarlama ve Dijital Kültür Blog’u. Keyifli okumalar dileriz.