Amsterdam ve Süpermarketleri

Melissa Gürcan
Amsterdam Günlükleri
4 min readMar 12, 2018

Biraz da gıda alışverişlerden bahsedelim. Buradaki en güzel olaylardan biri plastik poşetlerin paralı olması. Bu sebeple ya sırt çantası ya da bez çanta herkesin yanında oluyor ve aldıklarını onlara koyuyorlar. Bizim çevremizde gördüğümüz kadarıyla genellikle günlük alışveriş yapılıyor, poşetlerce ürün doldurmadan taze besleniliyor — ki bunu biz de yapıyoruz, buzdolabımız küçük diye başlamıştık ama şu anda çok hoşumuza gidiyor. Onun harici burada organik beslenme, Türkiye’deki gibi lüks değil, çok küçük fiyat farklılıklarıyla organik seçenekleri tercih edebiliyorsunuz ve genelde her markette organik tercihlerini — bu konuda ayrıca bir yazı yazacağım için detaya girmiyorum — bulabiliyorsunuz. Bu kısa bilgiden sonra; Şimdi ise buradaki süpermarketleri Türkiye’deki marketlerimizle anlatmaya çalışacağım.

Albert Heijn; buranın Migros’u diyebiliriz. Tüm Hollanda’yı etkisi altına almış, neredeyse her mahallede bir tane olacak şekilde binlerce şubesi var. Şubeden şubeye büyüklük ve küçüklüğe göre ürün skalası değişmekte. 3M Migros ile tek M Migros gibi farklılıkları var. Fiyatlar ucuz olan diğer marketlere göre pahalılık 2–9 cent farklılıklar gösteriyor. Biz neler almayı tercih ediyoruz; özellikle et konusunda fiyat performans açısından çok iyi, ayrıca kullandığımız süt ürünleri burada genelde 5 cent e kadar daha uygun fiyatlı oluyor. Et konusunda son günü olan etler direk %35 indirime giriyor, zaten o gün tüketecekseniz bunları tercih etmek bütçenize iyi geliyor! Gidip almak istemiyorsanız, internetten de rahatlıkla sipariş verebiliyorsunuz ve evinize getiriyorlar. Albert Heijn Bonus kart ise o dönem aldığınız ürünlere göre kişisel indirimler ve kampanyalar sağlıyor, internet üzerinden size özel indirimleri görüntüleyebiliyorsunuz. Ödemeleri ise sadece pin — hesap kartı– ya da nakit olarak gerçekleştirebiliyorsunuz.

Lidl; burası kesinlikle Bim diyebiliriz. En güzel özelliği 2017 yılında sebze meyve dalında en başarılı ürünler olarak ödül almış olması. Gerçekten lezzetliler! Onun haricinde içerisinde sahip olduğu tüm ürünlerin değişik isimleri var. Kendi bünyesinde mi bilmiyorum ama daha farklı markalara ulaşabiliyorsunuz. Kalite açısından ortalama grubuna giriyor diyebiliriz. Etler de domuz-dana karışık şekilde olabiliyor, iyi okumak lazım etiketleri. Ayrıca buranın bulaşık makinası deterjanı en sağlıklı olarak seçilmiş ama bana kalırsa çok da iyi temizlemiyor. Denemek için aldık ve pek memnun kalmadık. Onun haricinde Bim’e gelen gıda dışında garip şeyler burada da var. Kek kalıbı da var, süpürge de:) Dönemlik olarak değişiyor. Gıda ve genel ev alışverişlerinin haricinde çok büyük skalada ürünler için — spor, bahçe, küçük mobilya vs. — internet sitesinden alışveriş seçeneği mevcut. Ödemeleri pin, kredi kartı ve nakit şeklinde yapabiliyorsunuz.

Dirk van den Broek; burası da Kipa ya da Carrefour gibi düşünülebilir ama daha ufağı. Çok fazla şubesi yok ama popüler noktalarda bir tane kesinlikle var. Her türlü tanınan markanın yanında ilk defa görebileceğiniz markalar da yer alıyor. Yine bazı ürünlerde daha ucuzunu burada bulma ihtimaliniz olabiliyor. Kampanyaları internetten çok rahat takip edebilir, alışverişinizi onlara göre yönlendirebilirsiniz. Ödemeleri pin, kredi kartı ve nakit şeklinde yapabiliyorsunuz.

Aldi; işte burası tam anlamıyla bir A101, ama onun yanında biraz da Metro çünkü almaya çalıştığınız her şeyin en az 10lusu ya da 2 kilosu var, ufağını alamıyorsunuz neredeyse. Sebze konusunda pek memnun kalmamıştık ama fiyat anlamında baya uygun. Süt ürünleri yine tanınmayan markalardan oluşuyor. Denedik ama yine pek beğenmedik. Gıda ve ev alışverişinin dışında, çim biçme makinası ya da buzdolabı alabiliyorsunuz birden. Sezona göre değişen ürünler oluyor. Kampanyaları çok kolay bir şekilde internetten takip edebilirsiniz. Ödemeleri pin, kredi kartı ve nakit şeklinde yapabiliyorsunuz.

Marqt; burası en en en sevdiğim yer. Özellikle hayatımızdaki beslenme anlamında majör değişiklikten sonra standart marketlerde alabileceğimiz ürün toplamının koca markette bir iki rafa düştüğünü düşününce burası cennet gibi. Türkiye’deki karşılığı kesinlikle Macro Center. Evet tüm marketlere göre pahalı ama Macro Center kadar pahalı değil, çok büyük olmayan farklılıklar var diyebiliriz, ama bunların sebebi tamamıyla daha sağlıklı tercihler yarattıkları için. Tüm ürünlerin olabildiğince katkısız, taze ve organik olması altın kural. Onun haricinde sebze anlamında çok daha geniş bir skalaya sahip. Aradığınız ürünlerin kesinlikle bulamadığınız farklı hallerine burada ulaşabilirsiniz. Tek kötülüğü sadece pin ya da kredi kartı ile ödeniyor olması, yani nakit katiyen geçmiyor. Marketler arasında en pahalı olanı diyebiliriz — ama kesinlikle hak ediyor.

Ekoplaza; burası da yine organik, sağlıklı ve katkısız ürün arayanlar için altın değerinde. Fiyat anlamında Marqt ile pahalılar grubuna girebilir ama bu tekrar söylüyorum, majör pahalılık anlamına gelmesin. Buraya dair en sevdiğim şeylerden biri de sağlıklı temizlik malzemeleri, ya da kişisel hijyen ürünleri konusunda farklı marka seçenekleri sunabiliyor olması. Saatlerce içerik okumak da ayrı bir keyif diyelim. Markete gitmeye üşenenler için bu güzel market online alışveriş şansı sunuyor. Sadece ürün ismi ya da fotoğrafı değil ayrıca içerik bilgilerine ulaşarak alışverişinizi yapabiliyorsunuz. Bana kalırsa bu da mükemmel bir seçenek oluyor. Ödemeleri pin, kredi kartı ve nakit şeklinde yapabiliyorsunuz.

Tüm bu marketlerin indirimlerini haftalık olarak web sitelerinden takip edip, ona göre her ürünü farklı mağazadan alabilir ve bütçenizde çılgın karlar edebilirsiniz ya da size uygun gelen marketten alıp geçebilirsiniz. Hepsine ayrı ayrı gitmeye kimin vakti var ki?

--

--

Melissa Gürcan
Amsterdam Günlükleri

A newly minimalist, proud data scientist, trip hop lover, blogger and happy