Boğaziçi Üniversitesi Protestoları…

Ülkenin kurtarılmış bölgelerinden birisi… bir diğeri de tahmininiz üzerine ODTÜ’dür.
Baştan söyleyeyim orada okuyanların zekasına hayranlık duymaktayım ve anlatacağım olayın bence onların zekasıyla alakası yoktur.

Seçimle başa gelmek biçimsel ilkeye işaret ediyor. Ama esası kaçırmamak şartıyla… Esas denetlenebilir olmaktır. Bu durumda denetlenebilir olmak için seçimle başa gelmek iyidir. Peki seçim olmadan atamayla geldiniz; bu durumda %100 denetlenebilir olmanız durumunda ne diycez? Hayatın seçeneklerini bilemediğimiz için seçimle başa geçmeyi teorik olarak öncelemeliyiz. Sonuç: Seçimle başa gelmek iyidir.

Ancak, belirtilmelidir ki; atama, kayyum rektör olayı bir cayırtı koparılmaya çalışılmıştır. Ama çok tutacağını zannetmiyorum. Çünkü:
1- Kurtarılmış bölge hissi sağlamdır ve kolay kolay yıkılacak gibi değildir. Enver paşanın bile torpille çocuk yazdırdığı bir okuldan bahsediyoruz. Yani evveli Robert Koleji olan bir üniversiteden.
2- Pek çok üniversiteye başka başka üniversitelerden rektör/kayyum atandı. Kurtarılmış bölgeler için her şey normaldi.
3- Başka üniversiteler de de Ak Parti’de siyaset yapanlar rektör atandı.
4- Bu durumda kurtarılmış bölge sakinlerinin ahlaki tutarlılıkları elbette sorgulanır.
5- Tüm bu yaşananlar ahlaken ilkesizlik ve fikren namussuzluktur.
6- Muhalif, Aydın olmak için rasyonel anlamda ilkeleri de ısrarcı olmak lazım.
7- Sistem ıslaksa götü kuru tutmanız mümkün değil…

Sonuç olarak ülkeye ara sıra “arınma mevsimi” geliyor ve hunharca arınıyoruz… Her iki tarafta olanlar için mevsim aynı katarsisle bitiyor…