Kısa Kısa Felsefe
Herakleitos ve Parmenides’in ortak noktaları…
Bu iki felsefeci felsefe tarihi anlatan kitap ve hocaların kaynaklarında hep karşılaştırılır. Birbirine zıt argüman sunan felsefeciler gibi anlatılır. Şüphesiz felsefe tüm tarihi boyunca ortak bir gayenin ürünüdür. Bu ortak özelliklerin buluştuğu en güzel örneklerin gözlendiği yer ise antik felsefedir. Ben şahsen bu anlamda felsefeyi başlatan problem “arke” probleminin ve her şeyi açıklamada ki iddianın garip bir dinsellik taşımasıyla ortak bir zemin olduğunu düşünmekteyim.
Her iki filozofun ortak noktası akıldır. Parmenides akıldan yola çıkarak değişim ve varlığı izah etmiştir. Ona göre değişim yoktur ve duyusal yanılmadan ibarettir. Herakleitos ise değişimi logos yani akıl ile temellendirmiştir. Değişim vardır ve kanunlarını logos yani akıldan alır.
Herakleitos için duyuların evreninde değişim ve varlık akıl ile kavranan bir öze sahiptir. Parmenides için varlık duyunun dışındadır. Doğru bilginin konusu olan varlığı değişim ve çokluktan ayrı konumlandırır. Parmenides duyu dünyasını reddeder. Duyunun verilerini reddederek evreni salt akılla salt akılda kurmaya çalışır.
Evrenin yaratılmadığına ve öncesiz zamanlardan beri var olduğuna inanan Heraklit’e göre insanın uyması gereken ilke «Logos» tur. Bu derinliklerdeki güçle (enerjiyle) aralıksız olarak çoklukları yaratan bu yüce yasa, «karşıtlıkların birliği»ni içinde barındırır. Parmenides’e göre ise varlık yer doldurma, yer kaplama niteliğiyle birlikte düşünülmekte, böylece bir boşluğun, boş bir yerin var olabileceği yadsınmaktadır. Varsa doludur ve boşluk yoktur. Gerçekte ne hareket vardır ne de oluşum; değişmez, kalıcı bir varlıktan başka hiçbir şey yoktur.
Dolayısıyla Herakleitos değişmeyen bütünlüğü akla, Parmenides ise varlığa vermiştir.
Kaynak
H. J. STÖRİG, İlk Çağ Felsefesi: Hint Çin Yunan, Yol Yayınları, 1993.
Weischedel, Wilhelm, Felsefenin Arka Merdiveni, çev.: Sedat Umran, İz Yayıncılık, İstanbul, 1993.