“Sağlıklı Aile” Söyleminin Analizi

Hepimiz SANALIZ
Anlama Kılavuzu

--

GİRİŞ: Ağızdan çıkan her söz “söylem” sıfatını almaz; söylenen her şeye basitçe “söylem” denemez: Kuvvetli bir bakış açısını yansıtan, yapılandırıcı, sosyal ifadelerdir. Sosyal dünyanın içinde yaratılan ve sosyal dünyayı inşa edici potansiyelleri barındıran dile ait göstergelerdir.

Söylem, “ideoloji, bilgi, diyalog, anlatım, beyan tarzı, müzakere, güç ve gücün mübadelesiyle eyleme dönüşen dil pratiklerine ilişkin süreçlerdir”. M. Foucault sayesinde kalıp bir analiz kaynağına dönüşen söylem, basit olarak kullanılan dil ve dil pratiği olarak Batılı bir felsefenin ürünüdür (Sözen, 1999: 20). Foucaultçu anlamda söylem durumunda baş vurulması gereken şey, bir beyanın, gösterenin içinde yer alan anlam mübadelelesini açık etmektir. Kısaca söylenileni, anlamaya ihtiyaç vardır (Sözen, 1999: 33).

Bir kişinin ağzından, sanatçının elinden çıkmış, görgül ve analiz edilmemiş halleriyle belirsizlikler barındırır (Sözen, 1999: 21). Ancak söylemler içinde toplumsal yüklerin anlam kodlarının sosyal taşıyıcısı durumundadır. Bunun içindir ki sosyolojik bakışın ve analizin bir parçasına dönüşmek durumundadır. Sosyal bir olguyu anlamsal düzeyde temsil etme, olgular arasındaki ilişkileri betimlemek için kullanılabilir. (Baş & Akturan, 2008:25).

Söylem gizliden gizliye denetleme, sınırlama ve tanımlama usulleri vardır. Söylemin sahibi dışsallaştırma ile muhatabın arzusunu devreye sokmak ister. Söylemin şekillendirdiği yapı gücün kontrolündedir. Tıbbi söylem, dinsel söylem, medyatik söylem, feminist söylem, politik söylem gibi. Bu şekilde olan söylemler Foucaultcu söyleme karşılık gelir. Bu anlamda söylemler kültürel standartlardan, fabrikadan gündelik hayat faaliyet ve ilişkilerine kadar geniş bir yelpazede iş görür.

Sosyal bilimlerde söylemlerin araştırma nesnesine dönüşmesi bu anlamda; söylemin arkasındaki ontolojik ve epistemolojik kabullere, denetlemeye ulaşmayı hedefler. Kabaca söylem analizi, metin veya konuşma biçiminde kullanılan dilin tüm yönleriyle analiz edilmesine dayanan bir araştırmadır. Söylem analizi problemin ortadan kaldırılmasını doğrudan hedefleyen olgusal bilginin peşinde değildir. Analizle ele aldığı söylemin dayandığı sosyal ve kişisel alana bütüncül bakma olanağı sunar.

Söylem kişisel alanda şekillenen anlamın dil, gösteren ile nasıl birbiri ile temasıdır. Bu anlamda söylem; sosyal gerçekliği, bireysel benliği, tutumları, arzuları ve kavrayışları yapılandırır, sabitler, yeniden organize eder. Bir gösteren olarak dil, söylem araştırmasının temelidir: Sosyal ilişkileri, kimlikleri, anlamları taşıdığı varsayılır. Bu anlamda söyleyene değil söylenene; yapı, düzen, işlevlerine odaklanır (Baş & Akturan, 2008). Söylem analizinde, tematik anlam ve davranış kodlarını açık etme, söylem ile eylem ilişkiselliği, anlam mübadelelerini ortaya çıkarmak hedeflenmektedir. (Bal, 2016).

“SAĞLIKLI AİLE”NİN SÖYLEMSEL İNŞAASI

Aile: Aralarında evlilik ve kan bağı bulunan, koca, karı, çocuklar, kardeşler vb.nin oluşturduğu, toplum içindeki en küçük bütün. Koca, karı ve çocuklardan oluşan topluluk.

Sağlık: vücudun ve ruhun esenlik içinde bulunması durumu, esenlik. Vücudun ve ruhun iyi ya da kötü olması durumu.

Oxford Languages

Aile: Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.

Sağlık: Bireyin fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden tam bir iyilik durumunda olması, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet.

TDK

Nesneler ve olgular göstergeler çağında binlerce sıfat alabilir. Barthes’in (2012: 25) de söylediği gibi bir tözü yani saf nesneyi sıfatla köleleştiren bağdaşıklık yaratmak mümkündür. Aile de bundan fazlasıyla nasibini alır. Zaten yalın haliyle çokça değer yüklü bir sosyal olguya işaret eden “aile,” sağlıklı aile tamlamasıyla meta yönelime de girmektedir. “Sağlıklı aile” de aile değil ama öncelenen sağlık olmuştur artık. Özellikle feminist teorisyenler yapısal toplum ve içindeki söylemlerin sağlıklı aile işleyişi hakkında bir dizi normatif varsayım içerdiği öne sürmüşleridir (Dallos ve Draper, 2012: 44).

Sağlıklı olmanın her devirde elbette bir anlamı vardır. Ancak sağlıklı olmak yaşanılan tarihsel ve toplumsal söylemlerle içi doldurulmaktadır. Sağlıklı olmak aile için düşünüldüğünde daha çok modern zamanlara tekabül etmektedir. Burada önemli olan aile ve birey için sağlık bir beklentiyi ifade etmesidir. Hem birey hem de toplum için sağlıklı olmak hem bir arzu hem de söylemsel denetlemenin yansımasıdır. Aile için eylem yönelimi “sağlıklı” kelimesiyle verilmiştir. Örneğin Türkiye’de toplumun geleceği için özellikle muhafazakâr politik söylemlerde sağlıklı aile bundan nasibini almaktadır (Mahmut 2018).

Hem modern kapitalist süreçlerin bir yansıması hem de Freud sonrası hastalıklı bireyin yeşerdiği ortama (aileye) vurgu başlamıştır. Psikoloji biliminin tarihi açısından düşünüldüğünde bireyin geçmişini oluşturan aileye vurgu S. Freud ile başlamıştır denilebilir (Richter, 1997; 55–85). Bu anlamda sağlık, modern zamanlarda kendine has entelektüel profesyonel elitlerin ellerinde yükselen bir kavramdır. Örneğin Özkan ve Kılıç’a (2013) göre profesyonel bir meslek olarak aile danışmanlığı, meta-söylem olarak sağlıklı bir ailenin yaratılmasına olanaklı kılan uygulamaları ifade etmektedir.

Sağlık bu anlamda hem bireye hem de aileye profesyonel yaklaşımı göstermektedir. Entelektüel ve uzman yönlendirmenin altında yatan şey, “sağlıklı” aile işleyişi konusundaki birtakım varsayımlardır. Bu anlamda sağlıklı aile için aile danışmanlığı, kamuda yaygınlaşan aile politikalarının teşekkülüyle; kurumsal, teorik söylemler artmıştır. Bu kurumsal yapılar ve sembolik evren kendi anlam kodlarını ve pratikleri meşrulaştırma, haritalama eğilimindedir (Berger ve Luckmann, 2008: 136).

Tüm dünyada taşıdığı geleneksel özellikleri, pratikleri değişen aile (Demirkan, 2006: 91–96): Ailenin kendi içinde etkileşim, iç sorun çözmede başarısızlığı gibi sorunlar gün yüzüne çıkmıştır. Bu anlamda sağlıklı olmak için aile ilişkilerinin profesyonel ve politik müdahaleye açılması yukarıda da ifade edildiği gibi modern yaşamın bir görünümüdür. Açık sosyal politikaların yanında aile yaşantılarına yön veren söylemsel alanlarda derinden müdahale söz konusudur. Neyin arzu edileceği kabullenilecek şeyin nesneleşmesinin söylemi alttan alta işlemektedir. Gündelik yaşam pratiklerinde ev tasarımı, çocuk eğitimi ve cinsel deneyimlere uzanan geniş bir yelpazede basılı yayın, televizyon içerikleri arttığı açıktır (Dallos ve Draper, 2012: 24).

Sağlıklı aile söyleminde bir tür sosyal kontrol olarak tıbbileştirme mevcuttur (Sezgin 2015). Böylece sosyal bir alan, olgu teknik bir alan olan sağlık alanına çekilmesi söz konusudur. Müdahaleyi gerekli kılan olguya dönüştürülmektedir aile. Tıbbileştirme sayesinde sıradan gündelik yaşamın olağan pratikleri patalojize edilmektedir.

Sosyoloji için doğum şartlarını oluşturan kapitalist sanayileşme süreci kentleri dolduran işçi aileleri için de bir başlangıçtı. Kadın emeğinin konumunu belirlemek için aile için de bir “sağlık” söz konusuydu. Örneğin J. Goody için (2004: 181) “iyi annelik” kavramı, jargon olarak modernleşmeyle keşfedilmiş bir bütünsel bakışı temsil etmekteydi. Politik dilde medyatik söylemlerde gündelik mahrem pratiklere kadar özellikle sorun alanı olarak aile vurgusu artmıştır. Türk aydınlarında da bu söylemin izini sürmek mümkündür. Z. Gökalp’ten P. Sebahattin’ine kadar geniş bir yelpazede her aydın kendi kuramsal çerçevesince bir aile yaşantısından bahsetmiştir. Örneğin modern ve sağlıklı bir ailenin teşekkülünü kadınının gelişimine bağlamışlardır (Yumuşak 2018).

Aile modern yaşam için hem aşılması hedeflenen hem sosyal bilimlerde açıklama için merkezi konumdadır. Bunun içindir ki aile yalnız başına değil ona bir sıfat eklemek onu aşma söyleminin bir parçası olmaktadır. Bozulmuş aile, çekirdek aile, sağlıklı aile gibi. Tüm bu gündelik ve bilimsel kavramsallaştırmalar denetleme ve sınırlandırmayı içermektedir. Modern ailede geleneksel tahakkümler aşılsa da onun için başkaca tahakküm alanları oluşmuştur. Aile söylem ve pratiklerle bu tahakkümü yaşamaktadır. Çift yönlü işleyen bir modern norm olarak sağlık, geleneksel ailenin değerleri pratikleri yok olurken ona profesyonel müdahalenin yollarını açmıştır (Bauman, 2018: 196–274). Aile yeniden yapılandırılırken yeni elit, mesleki kurtarıcıların elindedir artık. Adliyelerin soğuk iklimi ailenin ikliminin bir parçası olmuş, aile danışmanlığı bürolarının bekleme salonları kalabalıklaşmıştır (Beck ve Beck, 2012: 281). Ailede ilişkilerinde eşitlik ile birlikte sistemik kararsızlıklar ve çatışma ortamı aileyi profesyonel yardıma muhtaç hale getirerek bunu normalleştirmiştir.

Sağlıklı ailenin teşekkülünün dayanağı elbette profesyonel meslek kişilerinin söylemlerinden, politik söyleme, tüketim endüstrisinin dramatürjik dayatmalarına kadar farklı zeminlerde farklı anlamlara sürüklenecektir. Örneğin modernizmin keşfi olan romantik aşkı aileyi öncesinde olmayan söylemsel tahakküme sokmuştur. (Dallos ve Draper, 2012: 24). Politik üst dilden; çocuk sayısı örneğinde olduğu gibi, aileye ilişkin meslek profesyonellerine; aile danışmanlığı uygulamalarına kadar sağlıklı aile söylemleri aileye ilişkin bireysel eylem ve algıları halkalaştırmaktadır.

SONUÇ

Toplumun topyekûn, kültürel olarak paylaştığı söylemler, anlam kodları, bireysel olanı, eylemi meşrulaştırır ya da çerçeve çizerek sıfatlandırılmış şeyler için zorunlu bağdaşıklık ve alt anlamlar üretir. Kısaca toplumsal eylem ve etkileşim ağlarının parçası olarak aile bir özneler sistemi olarak içinde bulunduğu tarih ve toplumun hâkim öykülerine uyacaktır. Kültürel, politik ve akademik alanlarda “sağlıklı aile” sıklıkla karşılaştığımız bir sıfatlandırmadır.

Bir yaygın, egemen, entelektüel söylem olarak sağlıklı aile bir takım alt eğilimlerin göstergesidir. Bu sıfatlandırma aileyi ve onun gündelik pratiklerini denetleme edimiyle son derece ilişkilidir. Ailenin önüne konulan sağlık kelimesi ailenin bilişsel değerinin nerede konumlandırılacağını saptamaktadır.

KAYNAKÇA

Bal, H. (2016). Nitel araştırma yöntem ve teknikleri. Bursa: Sentez Yayıncılık.

Barthes, R. (2012). Eleştirel denemeler. Yapı Kredi Yayınları.

Baş, T., & Akturan, U. (2008). Nitel araştırma yöntemleri: Nvivo 7.0 ile nitel veri analizi. Seçkin Yayıncılık.

Bauman, Z. (2018) Bireyselleşmiş toplum. Ayrıntı Yayınları.

Beck, E., & U. Beck, (2012). Aşkın normal kaosu, İmge Kitabevi.

Berger, P. ve T. Luckmann, (2008). Gerçekliğin sosyal inşası, Paradigma Yayınları

Ceylan, Arzu. Aile kavramına ilişkin metaforik algıların belirlenmesi. MS thesis. Sakarya Üniversitesi, 2016.

Dallos, R, & Draper, R. 2012). Aile terapisine giriş: Sistemik teori ve uygulama. Nobel Akademik Yayıncılık.

Demirkan, Semra. “Türk ailesinin korunması ve güçlendirilmesinde sivil toplum kuruluşları ile işbirliğinin önemi.” Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi 9.9 (2006): 91–96.

Goody, J. (2004). Avrupa’da Aile. Literatür Yayınları.

Johnstone, B. (2017). Discourse analysis. John Wiley & Sons.

Kurt, T. “Türkiye’de ailelerin eğitim ihtiyaçları.” Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi 27.27 (2011).

Mahmut, H. “Türkiye’de muhafazakârlığın direnme odağı olarak aile.” Muhafazakâr Düşünce Dergisi Sayı 31: Aile (2018): 3.

Özkan, Y., & Esra Kılıç. “Ailenin psiko-sosyal destek ihtiyacını karşılamada yeni bir model önerisi: Aile sağlığı merkezlerinde aile psiko-sosyal destek birimi.” Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi 7.30 (2013): 25–44.

Özyıldırım, Işıl, & Emine Yarar. “Türkçe metinlerde aile metaforu.”

Richter, H-E. (1997). Hasta aile, Mert Yayıncılık.

Sezgin, Deniz. “Toplumsal cinsiyet perspektifinde sağlık ve tıbbileştirme.” Sosyoloji Araştırmaları Dergisi 18.1 (2015): 153–186.

Sözen, E. (1999). Söylem: belirsizlik, mübadele, bilgi/güç ve refleksivite. Paradigma Yayınları.

Şenel, Burcu. ““Biz büyük bir aileyiz”: Türkiye’de devlet söyleminde ‘makbul’ Kadınlık ve Aile.” Mülkiye Dergisi 41.2 (2017): 31–70.

Türkmen, Mustafa & Yavuz, Pınar. (2021). İlkokul Ders Kitap Metinlerinde Aile: Bir İçerik Analizi, Turkish Studies- Educational Sciences. 15. 4569–4587. 10.47423/TurkishStudies.46663.

Yumuşak, F. C. “Osmanlıdan cumhuriyete Türk romanında aile kurumu ve ütopik romanlarımızda aile.” Muhafazakâr Düşünce Dergisi Sayı 31: Aile (2018): 155.

Topal, Kenan. “Ailede sağlık-hastalık kurguları ve ailenin işlevselliği.” Klinik Tıp Aile Hekimliği 11.1 (2019).

Karslı, Emine. “Modernleşme sürecinde çözülen aile yapısı ve kadının yeniden inşası.” Uluslararası Hukuk ve Sosyal Bilim Araştırmaları Dergisi 1.1 (2019): 1–14.

--

--

Hepimiz SANALIZ
Anlama Kılavuzu

Öğrenmek en doğal ama çaba gerektiren bir haktır.