T. HOBBES’UN DEVLETİ VS BLOCKCHAİN ve MERKEZSİZLİK
Giriş
Bu çalışmada blockchain teknolojisinin yarattığı birey devlet ilişkisi ile T. Hobbes’un (doğa durumu, doğal yasa, egemenlik, leviathan) siyasal fikirleri arasında bağıntı kurulmaya çalışılacaktır. Bireylerin hakları üzerinde şekillenen modern devlet bireyin bağlı olduğu dijital ağlarla tekrardan şekillenmektedir. Bilginin ve paranın merkezi olmaktan çıkmasıyla yani dijitalleşmesiyle birey merkezi devlet baskısından kurtulma imkânı elde etti. Üstelik dijital ağlara bağlı kişiler dijital bir küreselleşmeyi doğurduğu söylenebilir. Bu durumda modern ve mutlak iktidar isteyen ulus devletler hem merkez olma özelliğini kaybettiği için hem de dijital küreselleşmenin baskısı altına girdiler.
T. Hobbes’un Canavarı: Devlet
Elbette şimdilerde merkezisizlik baskısı altında can çekişen ulusa dayalı modern devleti anlama Hobbes’u siyasi düşünceleri olmadan zordur. İngiliz düşünürün meşhur tanımlaması ve eserinin Leviathan’dır. Kutsal kitapta bahsedilen korkunç canavar ejderhadır benzetmeye konu olan. Krala baskısı artan burjuvazinin yükselişini kendince tehlikeli buluyordu. Hobbes mutlak iktidarın varlığını savunuyor ve kralın mutlakıyeti Tanrı’dan değil tek tek bireylerin çıkarlarından kaynaklanmalıydı. Hobbes’un Leviathan’a benzettiği devlet, bireylerin çıkarlarını koruması için yine bireylerin aralarındaki sözleşmeye dayanmalıydı.
Çünkü doğal durumda insan bencildir ve bu doğal durumun yarattığı yaşam vahşicedir. İnsan insanın kurduna dönüşecek ve yaşam çekilmez olacaktır. Bunun içindir ki tüm bireyler doğal durumdaki bencilliklerinden kaynaklanan tüm yetkilerini bir sözleşmeyle başka bir yere yani devlete teslim ederlerse ancak güvende olabilirler. Tüm bireylerin yetkisini alan kral-devlet bu yetkilerin toplandığı korkunç bir egemene dönüşecektir. Yani mutlak devlete… Birey ve topluma karşı ahlaki sorumluluğu olmayan ve tüm öldürme haklarını devralmış devlet ancak mutlakıyet elde edebilir[1].
Devletin birincil görevi elde ettiği mutlakıyet ile güvenliği sağlamaktır[2]. İşte bu şartlarda devlet kişinin ve onun haklarının güvencesi olabilir. Örneğin mülkiyet mutlak devlet olmadan anlamsızdır doğal durumda. Çünkü her an kaybedilebilir. Bu fikirlerini din konusunda da ilerleten Hobbes Katolikliğin öne sürdüğü ikili yapıyı da reddeder. Devrin felsefi bilimsel görüşünü de arkasına alarak siyaseti metafizikten arındırma peşindedir. Çünkü birey iki efendinin isteklerini yerine getiremez. Özetle bireyin ve onun seküler yaşamı için gerekli pürüzsüz siyasal yaşam ancak seküler ve mutlak devlet fikrinde yatmaktaydı. Bu idealler ileride daha da güçlenecek burjuvanın işine yarayacaktı.
Merkezin Yok Olduğu Çağda Devlet ve Birey
T. Hobbbes’in siyasal fikirlerinin mevcut durumda bir çözüm çıkarabileceğini düşünemeyiz. Artık bireyler elde ettikleri teknoloji sayesinde merkezi devletlerin tahakkümünden kurtulmuştur. Tüm dünyada bireyler birer elektronik sürüye dönüşmüştür. T. L. Friedman’ın literatüre sunduğu bu kavram: küresel davranış sergileyen bireyler ve davranışlarını ifade etmektedir. Dünyanın her hangi bir yerinde dijital ağa bağlı, finansal davranışlar gösterebilen bireylerdir[3]. Görece mutlak iktidarlardan sıyrılmış ama başka tahakküm alanları açılmıştır onun aleyhine.
Tüm dünyada liberal küreselleşme ve dijital ağlar, küresel sermaye hareketlerini doğurmuştur. Buna paralel küresel demokrasi talebi küresel finans kapitalizmiyle birlikte görünür hale gelmiştir. Tüm bunların nedeni enformasyon teknolojilerinin dünyayı bütünleştirmesidir. Aslında tüm dünyanın önünde küresel ideolojik seçeneksizlik mevcuttur. Buna boyun eğmek “altın deli gömleği” giymek gibidir. Küresel demokrasi talebi içindeki elektronik sürü için dünya adeta küresel ova gibidir. Esneklik, meşruluk ve sürdürülebilirlik bu elektronik sürünün sahte demokratikleşme talebidir. Aslında umursadığı şey demokrasi değildir; öngörülebilirlik, şeffaflık, özel mülkiyetini transfer edebilmek ve kanun dışı hacizler karşısında kendini güvende hissetmek istemektedir. Gelişmekte olan ülkelerde yolsuzluktan ve kuralsızlıktan uzak yönetimlerin varlığını talep eder. Küresel şirketler adeta uzun boynuzlu sığırlar gibidir. Birey ve devlet ilişkilerinde adeta koruyucu “altın kemerler”dir.
Merkezi olmayan bu dijital dünya bir tür yeni kapitalizm yaratmıştır. Bu konuya gündeme getiren S. Zuboff’un Gözetim Kapitalizmi Çağı kitabını 2019’da yayınlandı. Ona göre Google ve Facebook gözetim kapitalizminin ikonlarıdır. Yeni tanımlamasıyla Gözetim Kapitalizmi; “bilgi kapitalizminin radikal bir şekilde içi boşaltılmış bir versiyonu” olarak tanımlanmaktadır[4]. Kitapta gözetim kapitalizminin amansız, eşsiz gücünü ve şirketlerin davranışlarımızı tahmin ve peşinden kontrol etme arzusu konu edinilmiştir. Zuboff “gözetim kapitalizminin” mantığını Google’ın ekonomisti Hal Varian üzerinden dört şekilde tarif etmiştir.
1- Daha da fazla veri ve analizi arzusu
2- Bilgisayar yönetimi ve otomasyonun kullanımı konusundaki sözleşmeler
3. Dijital servisleri kişiselleştirme-özelleştirme arzusu
4. Dijital müşterilerin sürekli deneyimi için teknik alt yapıyı kullanma
Birey mutlak devletin tahakkümünden kurtulsa da şimdi önünde başka sözleşmeler mevcuttur. Merkezi olmayan çağda oluşan yeni merkezler ortaya çıkmıştır. Mutlak iktidar talep eden devletler iktidarlarını küresel şirketler ile paylaşmak durumundadır. Bu ise yeni ikili durumlar yaratacaktır. Devletin hakkı devlete Google’ın hakkı Google’a…
Pek çok açıdan gelinen bu son noktada Hobbes’un kuramı yaşanan gelişmeleri açıklamayacaktır. Çünkü Hobbes’ın kuramı temelde devleti iç ve dış tehditlerden korumak refleksi barındırıyor. Günümüzde devleti koruyacak bir zihniyetten uzağız. Küçük ulus devletleri korusa korusa küresel, finansal manevralar yapan kişi ve kurumlar koruyabilir.
KAYNAKÇA
Ağaoğulları, Mehmet Ali. “Sokrates’ ten jakobenlere Batı’da siyasal düşünceler, İletişim Yayınları, 6.” Baskı, İstanbul (2015)
Alaeddin, Şenel, Siyasal Düşünceler Tarihi. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları, (2004)
Binark, F., vd. (2012). “Türkiye’de dijital gözetim” Aternatif Bilişim Derneği.
Ergur, A. (2016). Finans Kapitalizminin İçselleştirilmiş Mantığı Olarak Gözetim. Gözetim Toplumu, 5.
Fuchs, C. (2021) Social media: A critical introduction. Sage,
Gürdal, E., & Kanat, S. Hegemonyal Düzende Gözetim Toplumu. Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 21(2), 208–237.
Işık, A. (2019). Dijital Çağda Demokrasinin Dönüşümü, YL tezi. Marmara Üniversitesi.
Yanardağ, E. M. Lexus ve Zeytin Ağacı: Küreselleşmenin Geleceği. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2(2), 239–245.
Şimşek, O. (2017). Küreselleşme ve yeni devlet kapitalizminin yükselişi. Türk Metal Sendikası Araştırma ve
[1] Zarakolu, C. D., (2013) Thomas Hobbes’un Siyaset Felsefesi, Belge Yayınları, ss. 238
[2] Ağaoğulları, Mehmet Ali. “Sokrates’ ten jakobenlere Batı’da siyasal düşünceler, İletişim Yayınları, 6.” Baskı, İstanbul (2015) ss. 450.
[3] Yanardağ, E. M. Lexus ve Zeytin Ağacı: Küreselleşmenin Geleceği. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2(2), 239–245.
[4] Zuboff, S. (2019). The age of surveillance capitalism. Profile books. ss464–466