Hepimiz SANALIZ
Anlama Kılavuzu
Published in
4 min readJan 2, 2021

--

TOPLUMSAL YAPI ARAŞTIRMASI (2006) DEĞERLENDİRMESİ

Giriş

Türk toplumsal yapısı dinamiklik arz etmektedir. Bu değerlendirme makalesinin içeriği, bu dinamik yapıyı anlamak için hazırlanan Türkiye’de yapılmış 2006 tarihli “Toplumsal Yapı Araştırması[1]” isimli sosyolojik araştırmanın sonuç raporunun yapı ve metodolojik değerlendirmesinden oluşmaktadır. Araştırma sonuçları, Türkiye’de devlete, topluma, siyasete ve dine bakarak zaman içinde insanların tutumunun nasıl değiştiğiyle ilgilidir. Kısaca araştırma ilgili konulardan hareketle “Biz kimiz?” sorusuna cevap vermek niyetiyle toplumsal değişimin bir betimlemesidir.

Bu değerlendirme metninde araştırmanın eleştirel gözle incelenmesi, analiz edilmesi ve kendi değerlendirmelerimizi hedeflenmiştir. Kısaca aşağıdaki konu başlıkları üzerinden araştırma raporu analiz edilecektir.

Araştırmanın Amacı Nedir?

Araştırma Türkiye’nin kalkınma ve modernleşme projesinin yenilenmesi gereği fikrinden hareketle zamanın gereklilikleri, yeni eğilimleri yakalamak amacıyla yapılmıştır.[2] Toplumuzda tek tip devlet-vatandaşlık, Müslümanlık algısının mümkün olmadığı fikrinden hareket etmiştir.

Araştırmanın amacı, Türkiye’nin toplumsal yapısının ortaya çıkarmak, ülkedeki etnik ve dinsel aidiyetleri ve bunların coğrafi dağılımlarını, nüfus hareketliliğini ve yarattığı toplumsal dinamiği belirlemek ve kamuoyunun toplumsal mutabakata dair görüşlerini almaktır.[3] Toplumsal ölçekte barış-uzlaşı içinde yaşamayı, toplumsal tıkanıklığın önünü açmak saikiyle toplumun hâlihazırdaki yapısının en yalın haliyle fotoğrafını çekme iddiasındadır.

Araştırma nasıl yürütülmüş?

Tüm Türkiye’yi kapsama ve yansıtma iddiası taşıyan araştırma kısaca nicel bir toplumsal yapı araştırmasıdır. Araştırmanın bazı kısımları kamuoyu araştırmalarını andırmaktadır.

Saha çalışması 16 Eylül- 15 Ekim 2006 tarihleri arasında tamamlanmıştır. Araştırmanın soruları çeşitlilik arz etmektedir. Likert tipi soruların yanında doğru yanlış gibi iki seçenekli kapalı sorular oluşturulmuş. Tabiki de kapalı-iki uçlu soruları katılımcıları bu iki şıktan birini seçmeye zorlamıştır tespitinde bulunulabilir. Örneklem seçilirken amaca uygunluk prensibine dikkat edilmiştir. Türkiye ve kent örneklemleri için 53.224 görüşme yapılmıştır. Araştırmanın örneklem bilgileri aşağıdaki gibidir.

Araştırma sonucu üretilen bilgiler ham haliyle bilgi değeri taşımadığı iddia edilerek araştırmada bu ham veri yığınları değerlendirilip yorumlama yoluna gidilmiştir.

Araştırmanın Kapsamı:

Araştırma Türkiye toplumsal yapısını belirlemek için öncelikle “demografik” özellikleri saptamak istemiştir. Ancak değerlendirmeye çalıştığımız bu araştırmada odak noktalardan yağın olanın göç olgusu olduğu unutulmamalı. Bunun yanında aşağıda özetlemeye çalıştığımız olgu ve kavramlar üzerinden bir araştırma yapılması hedeflendiği rapordan anlaşılmaktadır.

A) Etnik, dini ve aidiyet duyguları,

B) Devlet-vatandaş ilişkileri üzerinden Kürt sorunu,

C) Siyasi tercihler ve eğilimler.

Raporun Güçlü ve Zayıf Noktaları:

Araştırma raporunun güçlü yanları örneklem başarısıdır. Örneklem tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın yapmaya çalıştığı toplumsal yapı ve demografik olgular yaklaşık “yaş”, “eğitim” ve “kendini nasıl tanımlıyorsun” gibi standart sorular da içerdiğinden kendisinden önce yapılmış araştırma sonuçları ile kıyaslanma ve birleştirilme olanağını doğurmaktadır.

Araştırmanın zayıf yanlarına gelince şu saptamalar yapılabilir: Toplumsal yapının önemli unsurlarından olan aile, ekonomi, eğitim, toplumsal tabakalaşma ve hukuk gibi temel unsur ve kurumlara değinilmemiştir. Araştırmanın sadece nicel ağırlıklı bir araştırma olması bir diğer eksiklik alanıdır. Sonuçta toplumsal yapının önemli bir parçası olan dinamik “toplumsal ilişkiler ağı” rapordan görülmemektedir.

Araştırmanın kavramlarından olan dinsel, etnik kimlikler aidiyetlerin peşinden gelen kavramların analitik anlamları bağlamlara göre değişmektedir. Araştırmanın kuramsal yaklaşımı raporda muğlaktır. Bunun yerine yukarıda ifade edildiği gibi araştırmaya, “olması gereken” yön vermiş gibi durmaktadır. Hemen ifade edilmeli ki; her araştırmanın bir kuramsal yaklaşımı mevcuttur. Sosyolojik bakış açısının (ki bir anlamda teori demektir), anlamak ve açıklamak üzere konuya yönelişini, bir tutum halini alışını ifade eder. Araştırmanın modelinin sosyolojik bakış açısını tamamlayan metodolojik bir parça olduğunu ifade edebiliriz[4][5]. Buradan hareketle bu araştırmayı bir araştırma ve analiz modelinden yoksun olduğunu var sayabiliriz.

Sonuç Değerlendirmesi:

Toplumsal yapı kavramı tam bir mutabakat olmasa da sosyolojinin başat kavramlarından biridir[6]. Toplumsal olay, gelişme ve ilişkileri kapsar. Kabaca toplumsal yapı bir toplumda standartlaşmış sosyal ilişkiler olarak tanımlanabilir[7]. Bu minvalde örneğin; araştırma raporunda toplumuzda batılılaşma ile başlayan laiklik tartışmalarına[8] yer verilmediği gözlemlenmiştir. Toplumdaki din ve buna bağlı çıkan aidiyetlerden biride seküler anlayıştır. Batılılaşma serüvenimiz ve küresel süreçlerin bizimde toplumsal yapımızla etkileşim halinde olduğu aşikardır. Sonuçta bu faktörler görmezden gelinmiştir.

Teori ya da kuram tek tek olayların, nasıl ve ne ile ilişkili olduğunu bize bildiren ispata muhtaç iddialardır[9]. Sosyologlar bu kuramlardan hareketle anlama ve görme modelleri kurarlar. Sonuç olarak rapordan anlaşıldığı kadarıyla bir modelden yoksunluk, mevcut durumun betimlemesinden ziyade temelde geleceğe dönük iyimser temenniler zemininde durduğu ve ulusal gazetede yayınlandığı için bilimsel metodoloji açısında pek kabul edilebilir bir araştırma raporu değildir.

KAYNAKÇA

Anadolu Üni. Açık Öğretim Yayınları, “Türkiye’nin Toplumsal Yapısı”, 2014, Eskişehir. s.17

Başak, S. Türk Sosyolojisinde Yapı Araştırmaları, Bilig, Kış / 2005, sayı 32: s.33–63

Dikeçligil, B. “Bir Analiz Modeli Denemesi ‘Sosyal Yapı’ ve ‘Toplumsal Yapı’”, Yeni Türkiye, Yıl: 3, Sayı: 15, s. 447–666.

Gökçe, B. “Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Kurumlar” Savaş Kitabevi, 2000

KONDA (2007), Toplumsal Yapı Araştırması 2006, Şubat 2007: Milliyet Gazetesi

Marshall, G. (1999) “Sosyoloji Sözlüğü”, 1999, Ankara: Bilim ve Sanat

Punch, Keith F., “Sosyal Araştırmalara Giriş,” Siyasal Kitapevi, Ankara: 2005.

TESEV, “Değişen Türkiye’de Din”, Toplum ve Siyaset, 2006.

Ural, T. “Türkiye’nin Toplumsal Yapısı”, Auzef

[1] Araştırmanın Künyesi: Eylül 2006’da 1500’ü aşkın KONDA görevlisi 79 ilde 48000 kişiyle yüz yüze görüşmüştür. Hem kişilerin temel demografik özellikleri, etnik ve dini kimlikleri, ana dilleri ve göç tarihleri hakkında bilgiler, hem de kimlik ve vatandaşlık anlayışı üzerinde durulmuş. Bu araştırma Şubat 2007’de Milliyet gazetesinde yazı dizisi olarak yayınlanmıştır.

[2] KONDA (2007), Toplumsal Yapı Araştırması 2006, Şubat 2007: Milliyet Gazetesi, s.1

[3] KONDA (2007), Toplumsal Yapı Araştırması 2006, Şubat 2007: Milliyet Gazetesi, s.2

[4] Dikeçligil, B. “Bir Analiz Modeli Denemesi ‘Sosyal Yapı’ ve ‘Toplumsal Yapı’”, Yeni Türkiye, Yıl: 3, Sayı: 15, ss. 447–666.

[5] Punch, Keith F., “Sosyal Araştırmalara Giriş,” Siyasal Kitapevi, Ankara yıl 2005, s.17

[6] Marshall, G. (1999) “Sosyoloji Sözlüğü”, 1999, Ankara: Bilim ve Sanat s.805.

[7] Anadolu Üni. Açık Öğretim Yayınları, “Türkiye’nin Toplumsal Yapısı”, 2014, Eskişehir. s.17

[8] TESEV, “Değişen Türkiye’de Din”, Toplum ve Siyaset, 2006.

[9] Ural, T. TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL YAPISI, AUZEF, s.31.

--

--

Hepimiz SANALIZ
Anlama Kılavuzu

Öğrenmek en doğal ama çaba gerektiren bir haktır.