Fotoğraftaki büyük hata nerede?
Dikkatle bakın! Üstteki “Audi AreA1” fotoğrafındaki tipografik hatayı bulabildiniz mi? Çok fazla yazı olmadığı için, zorlanmayacağınızı düşünebilirsiniz, ancak bahsedeceğimiz hata, bu fotoğrafta görünmeyen yazılarda gizli, görünenlerde değil…
Teknoloji ile bir adım önde
Audi’nin “Vorsprung durch Technik” sloganının ingilizcesi; “Advancement through Technology”, Türkçesi ise; “Teknoloji ile bir adım önde”.
Audi hazırladığı kurumsal marka filmiyle, Audi’nin sloganının arkasındaki “Meydan okuma”yı, tarih boyunca teknolojiyi ve tasarımı kullanarak nasıl ilerlediklerini gösteriyordu.
Audi’nin kurumsal kimliği de yıllar içinde yapılan tasarım güncellemeleri ile marka kültürünü bir adım ileriye taşıdı.
Dört halka
1932 yılında Audi, Horch, DKW ve Wanderer şirketleri güçlerini birleştirerek Auto Union çatısı altında yarışlara katılmaya ve ortak teknoloji geliştirmeye başladılar.
Auto Union’ın kullandığı birbirine bağlı dört halka, yarış takımının arkasındaki dört şirketi temsil ediyordu ve sadece yarış amacıyla üretilen otomobillerde kullanılıyordu. Dört marka, kendi ürettikleri ticari otomobillerde, kendi özgün logolarını ve isimlerini kullanıyordu.
II. Dünya Savaşı sırasında bombalanan ve Kızıl Ordu tarafından işgal edilen Auto Union üretim tesisleri, 1949'da yeniden kurularak, DKW markasıyla ucuz otomobiller üretmeye devam etti.
Volkswagen, 1964 yılında Auto Union’ı satın aldı ve iki zamanlı motor teknolojileriyle bütünleşen DKW yerine, Audi markasını kullanmaya karar verdi. II. Dünya Savaşı’yla kaybolan Audi markası, 25 yıllık bir boşluktan sonra Auto Union’un dört halkasıyla birlikte geri dönmüştü.
Audi, 1978'de tasarlanan kimliğinde, logo olarak, elips zemin üstüne Audi yazısını kullanılıyordu. Dört halka, marka sembolü olarak, sadece otomobillerin ön ızgaralarında kullanılıyordu.
1994 yılında Audi kimliğini tekrar yeniledi. Kırmızı eliptik zemini atarak, Audi logosunu dört halkayla beraber bir bütün olarak kullanmaya başladı.
Audi relaunch 2009
Kurulmasından 100 yıl sonra, 2009’da yapılan son kurumsal yenilenmede, Audi’nin günümüzde halen kullanılan kromatik dört halkası tasarlandı.
Mutabor ve Meta Design tarafından geliştirilen bu yeni kimliğin en önemli özelliği, “sembolik marka” konumlandırmasıydı. Oluşturulan marka kimliğinde, Nike, Apple markalarına benzer şekilde, özgün Audi logosu siliniyor, dört halkadan oluşan sembol sahipleniliyordu. Stratejinin merkezinde yer alan dört halka da, yeniden görselleştirilerek daha gerçekçi bir hale getirilmişti.
Audi daha önce, “Univers Extended” isimli fontun Meta Design tarafından modifiye edilmesiyle ortaya çıkan, ‘Audi Sans’ isimli font ailesini kullanıyordu.
2009 yılındaki yeni kimliğin parçası olarak, Meta Design yaratıcı yönetmenliğinde, ‘Audi Type’ isimli yeni bir font ailesi tasarlandı. ‘Audi Type’, ‘Audi Sans’ın aksine herhangi bir fontun modifiye edilmesiyle değil, sıfırdan yaratılmış özgün bir font tasarımıydı. Yeni teknolojilerle, latin kökenli olmayan birçok dili de destekliyordu. Güncellenen harf yapılarıyla, küçük puntolarda daha iyi okunabilirlik sunuyordu. Harf ağırlıklarındaki yeni düzenlemelerle daha kontrast sonuçlar oluşturuyordu.
Audi kelimesinin gösterilmesi gerektiği durumlarda, özgün logo yerine, ‘Audi Type’ fontuyla oluşturulan tipografi kullanılıyordu. Bu şekilde, hem görsel bir dil yaratılıyor, hem de Audi kelimesinin tekrarlanmasından doğan problem gideriliyordu.
Peki büyük hata nerde?
Fotoğraftaki büyük hata, “2009 Audi kurumsal yenilenmesi”nin, bir marka kültürüne dönüştürülememesinde! Yeni stratejinin, logotype yerine ‘Audi Type’ fontuna dayalı tipografiyi önermesine rağmen, ürün ve teknoloji isimlerinde eski logotype kullanımının sürdürülmesinde. Üstelik bu hatayı derinleştiren, ilk bakışta farkedilmeyen başka detaylar da var.
Kullanımı süren tüm logoların arasında tutarsızlık var, her biri ayrı bir tipografik stili yansıtarak, karmaşaya hizmet ediyor. Quattro logosunun tipografisi 80'lerin estetiğine dayanırken, A harfini içeren model isimlerinde, eski Audi logosu temel alınıyor.
Q ve A harfini taşıyan modellerde, model rakamı küçük yazılırken, R ve S harfini taşıyan spor modellerde model rakamı harflerle aynı boyda kullanılıyor.
Henüz yeni tasarlanmış Audi A4'ün dijital göstergesinde de benzer bir karışıklık var.
Araba çalıştırıldığında, Audi A4'ün sanal göstergesinde, birbiriyle tutarsız eski logolar ve tipografiler görünüyor.
Göstergenin temel öğelerinde, kurumsal Audi Type fontu yerine, önceki nesil A4'de kullanılan Eurostile fontu tercih edilmiş. Audi Type fontu kullanıldığında göstergenin nasıl olacağını üstte görebilirsiniz.
Audi yarış ekibinin kıyafetlerinde quattro yazısı için kurumsal font kullanılırken, aynı ekibin otomobilindeki quattro yazısında eski logo kullanılmış.
Kimi etkinliklerde ürün isimleri kurumsal font ile gösterilirken, kimi etkinliklerde eski logoyu temel alan ürün logosu yaklaşımı sürdürülüyor.
Sonuç: 360° VR tipografi.
Audi, “Teknoloji ile bir adım önde” iddiasına yakışır bir biçimde, kurumsal kimliğinde, teknolojinin ve iletişim trendlerinin gereğini yerine getirmiş. Ancak otomobil tipografilerini bu yaklaşımdan ayrı tutmuş. Oysa, günümüzde, bir yazıyı diğerinden daha önemsiz gibi konumlandırmak olanaksız.
Kurumsal tipografinin marka diline dönüştüğü, bir çok markanın, çok-dilli, çok-fonksiyonlu, ortama-duyarlı fontlar tasarlattığı bir dönemdeyiz. Ürün isimlerinde özgün logo kullanmak yerine, özgün tipografik dil kullanımı benimseniyor.
Bu yaklaşıma en güzel örnek: Apple. Klavyesinden işletim sistemlerine, web sitesinden reklamlara, bilgisayardan televizyona kadar her alanda San Francisco isimli tek bir font ailesini kullanıyor. Tüm logolarını bu fontu kullanarak görselleştiriyor.
Aslında San Francisco’ya font demek, haksızlık olur. San Francisco, 30 fonttan oluşan, işletim sistemlerinin desteğiyle, ortama ve kullanıma göre dinamik şekilde uyum sağlayabilen, çağımızın ilk akıllı font ailesi.
Binlerce markanın, milyonlarca ürünün çevremizi sardığı günümüz dünyasında, tıpkı Apple’daki gibi, tüm tipografinin, 360 derece bir bütün olarak çözümlenmesi gerekiyor.
Çünkü atasözünün dediği gibi; “Bir zincir, en zayıf halkası kadar kuvvetlidir.”
-